Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Şeyh Ahmed Yasin... (1 Kullanıcı)

osman gazi

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
28 Ara 2008
Mesajlar
716
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Filistinli Şehid Lider
Şeyh Ahmed Yasin -II-
Ali Haydar CAN
Yargıç: Sen İsrail devletini yıkarak yerine İslâmî bir devlet kurmak için çalışan İslâmî bir askerî örgütün başkanlığını yapmakla suçlanıyorsun.
A. Yasin: Onların üzerlerindeki zulmün kaldırılması için kendilerine yardımcı olmam benim vatanıma ve halkıma karşı bir görevimdir.
Yargıç: Sen aynı zamanda kanundışı yollarla silah temin etmekle ve İsrail’e karşı kullanılması durumunda büyük bir felakete sebep olabilecek kadar silah biriktirmekle suçlanıyorsun.
A. Yasin: Her gün bizi öldürmek isteyene, vatanımızı ve kutsal varlıklarımızı işgâl edene karşı canlarımızı ve kardeşlerimizi savunmak bizim hakkımızdır.
Yargıç: Sen HAMAS hareketini kurmakla, taş atanları idare etmekle, onları İsrail devletine karşı savaşmaya teşvikle ve onlara bazı İsrail askerlerini ve yahudilerden bu topraklara yerleştirilenleri öldürme emri vermekle suçlanıyorsun.
A. Yasin: Ben HAMAS’ı kurmakla şeref duyarım. Yaptıklarım işgâle karşı direnmem için dinime karşı görevimdir. Bunu yapmak ise Filistin’deki halkımın haklarını korumam için meşru bir hakkımdır.
İsrail mahkemesi 16 Ekim 1991 tarihinde Ahmed Yasin’i “ömür boyu + on beş yıl” hapis cezasına çarptırdığını açıklayınca Şeyh Yasin kahkahayla güldü. Onun bu kahkahasının mahkemenin kararını alaya almak anlamına geldiğini düşünen İsrailli yargıç hiddetlendi. Ama Ahmed Yasin yargıcın tavırlarını hiç ciddiye almadı...baran dergisi...
 

osman gazi

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
28 Ara 2008
Mesajlar
716
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Gazze'de direnen bir avuç kahraman için..
Size de sürpriz gelmiyor mu? İkinci Dünya Savaşı'nda Dresden'e yapılan bombardımanla ölçülebilecek bir yıkıma Gazze'de yaşayanlar üç hafta nasıl direndi? Mahalleleri yok edecek ölçüde yıkıcı bombaların kullanıldığı, mezarlıkların-camilerin-okulların-hastanelerin vurulduğu, karadan-havadan-denizden ateş yağmuruna tutulduğu, kendilerine ölümden başka seçenek bırakılmadığı, simsiyah dumanların ve alevlerin arasında bu insanlar nasıl ayakta durabiliyor?
24 saat kesintisiz bombalanan, yaralılarının tedavisine izin verilmeyen, elektrik-su ve gıda bulamayan, gözlerimizin önünde imkansızı başaran bu insanları hangi cümlelerle anlatabiliriz?… Ölümleriyle yeniden dirilen, şehidleriyle güç kazanan, yoklukla yaşamasını öğrenen, insanlığın bütün utanmazlığına ibretlik dersler veren, ihanetleri ayakları altında çiğneyen insanlar bize ne öğretir?...
Size de sürpriz geliyor mu? Hamas gibi bir "örgüt"; silahlanmasına izin bile verilmeyen bir örgüt, hafif silahlarla İsrail kara birliklerine karşı böyle destansı bir mücadeleyi nasıl verebiliyor! İsrail kara birliklerini oldukları yere çivileyebiliyor? Hava saldırılarının ve tanklarının arkasına sığınsalar bile o "havalı" İsrail askerlerini haftalardır yerinden kımıldayamaz hale getiriyor? Dahası, İsrail birliklerini arkadan çevreleyip şaşkınlığı uğratıyor, çatışmaları İsrail sınırlarına doğru genişletebiliyor. Haftalardır, gece gündüz İsrail birlikleriyle çatışabiliyor?
Yıkım başka, sivil katliam başka, askeri başarı bambaşka! İsrail sadece ikisinde kazandı. O da İsrail'in başka bir hezimeti. Yaktı, yok etti, çocukları öldürdü. Ama İsrail askerleri feci bir başarısızlık yaşadı, yaşıyor. Artık bu saatten sonra Gazze'ye girseler ne olur, girmeseler ne olur! Üç haftadır giremediler, üç haftadır direnişçileri aşamadılar, üç haftadır sivil kıyımlarla direnişçileri pes ettirmeye çalışıyorlar.
Daha Gazzeliler'in füze saldırılarını bile durduramadılar. Füze rampalarını bile vuramadılar. Sadece dün Gazze'den İsrail'e otuz füze fırlatıldı. Sınırdan Gazze'ye üç kilometre olmasına rağmen dün İsrail sınırın altı yüz metre yakınında şiddetli çatışmalar yaşanıyordu. Nasıl oluyor bu!
Bu saldırı 2006'da Lübnan'a yönelik saldırıdan daha ağır. Bu direniş de Güney Lübnan direnişinden daha şiddetli. Hizbullah'ın silahları vardı, bağlantıları vardı, yardım koridorları vardı, güçlü askeri birimleri vardı. Gazze'de bunların hiç biri yok. "Bir kaç gün" diyorlardı. "Ancak birkaç gün direnebilirler" diyorlardı. Ama üç haftadır direniyorlar. Hatta, "bekleyin, sürprizlerimiz var" bile diyebiliyorlar.
Ey Arap halkları, Arap sokakları ders alın! Liderlerinizin yapamadığını, koca ülkelerinizin yapamadığını, petrodolarlarınızın yapamadığını, onlarca yıldır bölge ülkelerinin hep birlikte bile yapamadığını avuç içi kadar toprak parçasının, küçücük bir kentin insanları nasıl da yapabiliyor! Ders alın, kendinize gelin.. "İsrail'in yenilmezliği" büyüsü yok oldu, bunu anlayın. Rejimlerinizin, liderlerinizin korkusunu, korkuyu da aşan ihanetini paylaşmayın.
Onlar bugün hiç olmadığı kadar İsrail'e teslim olmuş durumda. Onlar İsrail eliyle, İsrail silahlarıyla vücudunuzun bir parçasını kesip atmaya, yok etmeye çalışıyor. Tarihin en utanılası, en acı tablolarından biri duruyor karşınızda.
İsrail'in bu kaybıyla onlar da kaybetti. Masum insanların üzerinden, o kara gözlü çocukların kanları üzerinden bir kumar oynadılar. En azılı düşmanlarıyla ortak bir kumar. Kime karşı? Hayır, Filistinlilere karşı değil. Filistin bu kumarı biliyordu. Size karşı oynadılar. Sizin onurlarınızı ayaklar altına aldılar bir kez daha. Uyanın!
Ey Arap liderleri. Bugün sokakları dolduran insanların İsrail'e karşı yürüdüğünü sanmayın. Size karşı yürüyorlar, sizin baskıcı ve utanç verici yönetim anlayışınıza karşı yürüyorlar, anlayabiliyor musunuz! Yeni bir kuşak geliyor, bir nesil yetişiyor. Babaları gibi sizi dinlemeyecek bir kuşak. Bu dalgayı arkasına alan siyasi liderlerin, aydınların belirleyeceği, yöneteceği bir gelecek şekilleniyor, anlayabiliyor musunuz! Bugün İsrail'den korktuğunuz gibi bu nesilden de korkarsanız kaybedeceksiniz. Çünkü korku sizi acımasızlığa sürükleyecek, yok oluşa sürükleyecek…
"İsrail'in hiçbir yerden yeşil ışık almaması gerekiyor. Bütün ışıkların kırmızı olması gerekiyor" diyor Dışişleri Bakanı Ali Babacan. Maalesef bölge ülkeleri İsrail'e yeşil ışık yaktı. Yaktı ve bu inanılmaz dehşeti yaşattı hepimize. Bunca çığlığa, acımasızlığa, dehşete rağmen İsrail'le ortaklıklarına devam ediyor. Arap inisiyatifi çöktü. Arap Birliği ne diye toplansın artık! Mısır ne yüzle ateşkesten, barıştan söz edebilir?
27 Aralık'tan bu yana destansı bir direniş izliyoruz. Bir şehir direniyor. Bir avuç silahlı adam direniyor. Koca bir orduya, ABD'den uçaklar dolusu gelmeye devam eden füzelere, uranyumlu bombalara, toplu imhaya direniyor. O genç insanlar, Ortadoğu tarihinde az görülür bir kahramanlıkla direniyor. Bir yürek devrimi yapıyor. Daha şimdiden kazandı onlar. Yüz milyonlarca insanın gönlünde kazandı. İsrail kara birlikleri karşısında kazandı. Bugünden sonra hepsi şehid olsa ne olur! İsrail saldırıları artırarak kendi istediği ateşkes şartlarını oluşturmaya çalışıyor. Başarısızlığın üstünü örtmeye çalışıyor. Ama anlayan anladı, kimin neler yapabildiğini.
Bu aşamadan sonra Gazze'yi haritadan silseniz ne yazar!
I.Karagül
 

osman gazi

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
28 Ara 2008
Mesajlar
716
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
ŞEHİD SADDAM HÜSEYİN'İ RAHMETLE ANIYORUZ



Bugün Ortadoğu da yaşanılan kaos ve katliamların bir numaralı sorumlusu İsraildir...Ama ortakları da işbirlikçi Arap ve Bölgedeki diğer devlet başkanlarıdır....Ne yazık...

Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin bundan iki yıl önce Abd işbirlikçileri tarafından şehid edildiğinde Filistin adeta Babasını kaybetmişti velhasıl Filistinde ki direnişe en büyük desteği veren yine Saddamdır...

Döneminde Irak, teknik anlamda İsrail’le halen savaşta olan tek Arap ülkesiydi... Irak devlet Başkanı Saddam Hüseyinin liderliğinde de bu korundu yani Irak 1949’dan beri İsrail’le ateşkes anlaşması imzalamamıştı.....Diğerleri ise Barış anlaşmaları vs içerisinde İsrailin denetiminde masalara oturmaktan kaçınmadılar..... İsrail bugün bölgede ki çıkarları gereği Saddamın ölmesine en çok sevinenler arasında yer almaktadır...

Saddam Hüseyin 'in 30 aralık 2006 'da ABD ve İşbirlikçileri tarafından şehid edilmesinin ardından geçen 2 senelik süreçte Irak ve Ortadoğu halkları ve Tüm dünya daki antiemperyalist cephe onun ne derece stratejik ve üstün nitelikte ki taktik savaşını görmüştür...Amerika ve işbirlikçileri onu bir Bayram sabahı asarak zannettiler ki Irak ve Ortadoğu da ki direniş bitecek ve zafer Amerika ile İsrailin olacak...YANILDILAR...

Amerikan emperyalizmine ve İsrail siyonizmine boyun eğmeyen, bağımsızlık ve özgürlük için oğullarının, torununun ve bizzat kendisinin ölümünü göze alan, Irak, Filistin ve bölge halklarının birliğini savunan Saddam Hüseyin, Arap, İslam ve dünya halklarının gönlünde onurlu bir kahraman olarak yaşayacaktır. Onun eskiden halklara karşı işlediği suçlar olduğunu iddia edenler onun emperyalizme karşı sonraki direnişini ve bağımsızlık savaşçısı kimliğini görmezlikten gelenler, dahası emperyalizm borazanlarının ağzıyla onu karalayanlar, diyalektikten ve siyasi deneyimin dönüştürücü gücünden habersiz olduklarını gösteriyorlar.

Şehidlik'den dem vuranlar söylesinler , Şehadet kelimesinin ağzından dökülerek ve yiğitçe ölüme gittiğini ,düşmanlarına bile seslenerek ERKEK OLUN! DİYEREK şerefli ce ölüme gittiğini ,tüm dünya gibi kameralardan biz de gördük ve Şehadetine şahit olduk... Siz ne amaçla emperyalistlerin ağzıyla hadiseyi yorumlamaktasınız?

''Saddam Hüseyinin Yakalanmasında ki sır '' bugünlerde basın ve yayınımızda da yer alan bu habere dikkatlerinizi çekmek isteriz...

Alman haber dergisi Der Spiegel, Saddam Hüseyin'le son olarak konuşan kişinin anılarını yayımladı.

Irak eski diktatörü Saddam Hüseyin, avukatı Muhammed Munib'e ABD askerleri tarafından yakalandığı anı anlattı.
YAKALANIŞ ŞEKLİ FARKLIYDI

Saddam ABD askerleri tarafından yakaldıktan sonra kendisinin bayıltılarak bir çukura atıldığını daha sonrada çukurdan çekilirken görüntülerinin alındığını söyledi. İlaçla sersemletildiği için kendini bir erkek gibi savunamadığını da Saddam, avukatı Munib'e anlattı....

Bu görüntüler ile asılarak şehid şehid edilmesinde ki görüntüleri karşılaştırdığımızda Amerika'nın ayrı bir şerefsizliğide ortaya çıkmaktadır ki Saddam Hüseyin'in Şahsında AMERİKA VE DECCAL KOMİTESİ Tüm Arap ve Ortadoğu ile İslam Dünyasını aşağılamak istemiştir ...YANILDILAR...

Bugün Direniş Amerikayı Saddam'ın bir numaralı Adamı ile kovalıyor... Irak Devlet Başkan yardımcısı EL DURİ ile....Ve Aşağılanan,sömürülen ,işkence gören ama Başeğmeyen Vatansever kurtuluş savaşçıları Irak'ı da Filistini de özgürleştirmek için ABD ve işbirlikçileri ile savaşıyorlar....

Bu vesile ile Baran dergisinden iktibas ettiğimiz Aşağı da ki makaleyi de sizlere sunuyor Ve Saddam Hüseyin'i Şehadetinin 2, yıldönümünde bir kez daha Rahmet ile Anıyoruz!
 

#fani_dünya#

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Kas 2008
Mesajlar
419
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
35
Halepçe katliamda binlerce masum insanı bebekleri katleden adam şehitse o zaman ben şehitliği istemiyorum!

Saddam şehit değildir o şehitlik mertebesine ulaşamaz onun yeri "esfele safilindir"!!!

ona şehittir diyenlerde büyük vebal altındadırlar!!

kendinize gelin !!

 

OkanDemir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Eyl 2008
Mesajlar
177
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Rabbim tüm İslam alemine yeni Şeyh Ahmed Yasin ler nasip etsin.Kudret elinde olan ALLAH ım bizi Saddam gibi zalimlerin şerrinden fitnesinden korusun.
 

osman gazi

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
28 Ara 2008
Mesajlar
716
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Amerikan emperyalizmine ve İsrail siyonizmine boyun eğmeyen, bağımsızlık ve özgürlük için oğullarının, torununun ve bizzat kendisinin ölümünü göze alan, Irak, Filistin ve bölge halklarının birliğini savunan Saddam Hüseyin, Arap, İslam ve dünya halklarının gönlünde onurlu bir kahraman olarak yaşayacaktır. Onun eskiden halklara karşı işlediği suçlar olduğunu iddia edenler onun emperyalizme karşı sonraki direnişini ve bağımsızlık savaşçısı kimliğini görmezlikten gelenler, dahası emperyalizm borazanlarının ağzıyla onu karalayanlar, diyalektikten ve siyasi deneyimin dönüştürücü gücünden habersiz olduklarını gösteriyorlar.

Şehidlik'den dem vuranlar söylesinler , Şehadet kelimesinin ağzından dökülerek ve yiğitçe ölüme gittiğini ,düşmanlarına bile seslenerek ERKEK OLUN! DİYEREK şerefli ce ölüme gittiğini ,tüm dünya gibi kameralardan biz de gördük ve Şehadetine şahit olduk... Siz ne amaçla emperyalistlerin ağzıyla hadiseyi yorumlamaktasınız?...YAZIYI İYİ OKUYUN...
 

OkanDemir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 Eyl 2008
Mesajlar
177
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Amerikan emperyalizmine ve İsrail siyonizmine boyun eğmeyen, bağımsızlık ve özgürlük için oğullarının, torununun ve bizzat kendisinin ölümünü göze alan, Irak, Filistin ve bölge halklarının birliğini savunan Saddam Hüseyin, Arap, İslam ve dünya halklarının gönlünde onurlu bir kahraman olarak yaşayacaktır. Onun eskiden halklara karşı işlediği suçlar olduğunu iddia edenler onun emperyalizme karşı sonraki direnişini ve bağımsızlık savaşçısı kimliğini görmezlikten gelenler, dahası emperyalizm borazanlarının ağzıyla onu karalayanlar, diyalektikten ve siyasi deneyimin dönüştürücü gücünden habersiz olduklarını gösteriyorlar.

Şehidlik'den dem vuranlar söylesinler , Şehadet kelimesinin ağzından dökülerek ve yiğitçe ölüme gittiğini ,düşmanlarına bile seslenerek ERKEK OLUN! DİYEREK şerefli ce ölüme gittiğini ,tüm dünya gibi kameralardan biz de gördük ve Şehadetine şahit olduk... Siz ne amaçla emperyalistlerin ağzıyla hadiseyi yorumlamaktasınız?...YAZIYI İYİ OKUYUN...

yazıyı okuduk Amerikan emperyalizmine ve İsrail siyonizmine karşı onurlu bir duruş sergilediğini iddia ettiğiniz Saddam ı tahtına kimin çıkardığını İran-Irak savaşını kimlerin arzusuyla açtığını silahlarını nereden temin ettiğini Irak halkına ne kadar zulüm ettiğini ..Kaç masum müslümanın kanına girdiğini ..oğulları Uday Ve kusay ın ne kadar küfürle dolu yaşadıklarını ve gibi zulümlerde bulunduklarını siz biraz araştırın...

Sonra bu şahsı Hz.Hamza lar Hz.Ömer ler gibi şehit kabul etmenin İslam güneşiyle ne kadar bağdaştığını biz değil siz tefekkür edin İnşallah ..!
 

#fani_dünya#

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Kas 2008
Mesajlar
419
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
35
Amerikan emperyalizmine ve İsrail siyonizmine boyun eğmeyen, bağımsızlık ve özgürlük için oğullarının, torununun ve bizzat kendisinin ölümünü göze alan, Irak, Filistin ve bölge halklarının birliğini savunan Saddam Hüseyin, Arap, İslam ve dünya halklarının gönlünde onurlu bir kahraman olarak yaşayacaktır. Onun eskiden halklara karşı işlediği suçlar olduğunu iddia edenler onun emperyalizme karşı sonraki direnişini ve bağımsızlık savaşçısı kimliğini görmezlikten gelenler, dahası emperyalizm borazanlarının ağzıyla onu karalayanlar, diyalektikten ve siyasi deneyimin dönüştürücü gücünden habersiz olduklarını gösteriyorlar.

Şehidlik'den dem vuranlar söylesinler , Şehadet kelimesinin ağzından dökülerek ve yiğitçe ölüme gittiğini ,düşmanlarına bile seslenerek ERKEK OLUN! DİYEREK şerefli ce ölüme gittiğini ,tüm dünya gibi kameralardan biz de gördük ve Şehadetine şahit olduk... Siz ne amaçla emperyalistlerin ağzıyla hadiseyi yorumlamaktasınız?...YAZIYI İYİ OKUYUN...

artık sana bişey söylemek bile istemiyorum çünkü sözün bittiği yerdeyim.

görüyorum ki tek kelimeyle "Sapıtmışsın"..

Allah sana hidayet nasip eylesin..

yoksa işin çok zor..

vesselam...
 

osman gazi

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
28 Ara 2008
Mesajlar
716
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
ONUN zâlim bir diktatör olduğunu kabul ediyorum, bu hususu tartışmayalım. Zâlim de olsa Müslümandı ve Kurban bayramının ilk günü şehit edilmiştir. Zalimler zulümleri dolayısıyla elbette Mahkeme-i Kübra’da hesap verecektir. Şehadet kul hakkını kaldırmaz. Zalimler de, günahkârlar da şehit olabilir, şehit edilebilir.

Dinimizde hüsn-i hâtime (iyi son) kavramı vardır. Bir insanın ömrü ölümüne iman ile bitişirse onun için “hüsn-i hâtime ile gitti” denilir.

Saddam Kelime-i Şehadet okuyarak can vermiştir.

Yakınları, aile fertleri, hemşehrileri Saddam rejimi esnasında katl edilen kardeşlerimizin duygularını yabana atmıyorum. Tekrar ediyorum: O bir zalimdi.

Onun zalim olması, kendisini adalet dışı bir şekilde muhakeme edip asanları haklı çıkartmaz.

Bu idam cinayetinden ABD, İsrail ve onların Irak’taki işbirlikçileri sorumludur.

Onların Irak halkına yaptıkları zulümler, Saddam’ınkilere taş çıkartmıştır.

Saddam onların yanında Zemzemle yıkanmış kadar ehvendi. Irak’ı işgal ettiler. Irak halkını vahşi ve barbar bir şekilde kırıyorlar. Şimdiye kadar 700 bin Müslümanı katl etmişlerdir.

Ülkeyi yaktılar, yıktılar.

Müzeleri bile soyup yağmaladılar.

En iğrenç ve çirkin işkenceler yaptılar, yapıyorlar.

Kur’ân-ı Kerîm’i yerlere attılar, yırtıp parçaladılar, mukaddes âyetleri helâya süpürdüler.

Hitler ve Stalin bile bunların yaptığı seks işkencelerini yapmamıştır. Ay halindeki Amerikalı karıların pis kanlarını Müslüman esirlerin üzerlerine, yüzlerine döktüler.

Vahşi, barbar ve vandalca hareket ettiler, Müslüman esirlere Uluslararası Cenevre Konvansiyonu’nun sağladığı hakları sağlamadılar.

Camilerdeki ağır yaralıları kurşunladılar.

Ülkeyi cehenneme çevirdiler.

Onlar ellerine fırsat geçerse ülkemizde de aynı şeyleri yapacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.

İster dindar olsun, isterse dinsiz, bütün haysiyetli ve medenî vatandaşlar zulmü lânetlemekle mükelleftir (yükümlüdür.)

Zâlimleri alkışlayanlar, onlar kadar menfur ve mel’undur.

Kardeş Irak’ı parçaladılar. Sünnîlerle Şiîleri birbirine düşürüp kardeş kavgası çıkarttılar.Irak parçalanırsa Türkiye ve İran da parçalanacaktır.

Ülkemizde Türklerle Kürtleri, Sünnîlerle Alevîleri, dindarlarla çağdaşları birbirlerine düşman edip çatıştırmak için yıllardan beri bin türlü fitne fesat, entrika, hile, düzen yapıyorlar. Bunların oyunlarına gelmeyelim.

Irak’a demokrasi götürmüşlermiş... Hürriyet götürmüşlermiş...İnsan hakları götürmüşlermiş... Iraklıları zâlim bir diktatörün pençesinden kurtarmışlarmış... Bu yalanlara hâlâ inanan ve kanan varsa o gerçekten çok ahmak, çok geri zekâlı, çok alçak ve vicdansız bir kişidir.

Saddam bir kısım Kürtlere gerçekten çok zulm etmişti. Lakin, Kürtler ABD’ye ve İsrail’e kesinlikle güvenmesinler.

İleride en büyük silleyi ABD’ye ve İsrail’e güvenen Kürtler yiyecek, kurunun yanında yaş da yanacaktır.



Mehmet Şevket Eygi
 

osman gazi

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
28 Ara 2008
Mesajlar
716
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Bush'a yine ayakkabı
Bush gider ayak öyle bir imaj bıraktı ki artık bundan böyle Nemrud'un sinekle anıldığı gibi Bush'da ayakkabıyla özdeşleşti...
19 Ocak 2009 / 23:47
Başkent Washington'da toplanan yaklaşık 500 kişi, Beyaz Saray'a doğru yürüdü ve Beyaz Saray'ın bahçe duvarına yaklaşık 40 çift ayakkabı fırlattı.

Washington Barış Merkezi (Washington Peace Center) tarafından düzenlenen gösteriye katılanlar, aralık ayında Bağdat'taki bir basın toplantısında Bush'a ayakkabılarını fırlatan gazeteci Muntazır el Zeydi'ye destek amacıyla toplandıklarını söylediler
 

osman gazi

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
28 Ara 2008
Mesajlar
716
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Saddam'ın sağ kolundan Iraklılara çağrı
ABD tarafından devrilen ve Duceyl davasındaki kararla asılarak idam edilen Irak'ın eski Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in...
ABD tarafından devrilen ve Duceyl davasındaki kararla asılarak idam edilen Irak'ın eski Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in Amerikalılar tarafından aranan eski sağ kolu İzzet İbrahim El Duri, Iraklıları "düşmanı her yerde vurmaya" çağırdı.

Doğruluğu henüz kesinlik kazanmayan ses kaydında El Duri, El Arabiye televizyon kanalından yayımlanan ses bandında, Iraklıları "bu yılın Amerikan kuvvetlerine karşı zafer yılı olması için düşmanı her yerde vurmaya" çağırıyor ve ABD Başkanı George Bush'a, "5 yıldan fazla bir zamandır süren bir deneyime son vermesini ve Irak'ın işgal edildiği Mart 2003'ten beri verilen Amerikan kayıplarını ve ölü sayısını açıklıkla ilan etmesini" tavsiye ediyor.
 

alisay

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eyl 2008
Mesajlar
277
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
osman gazi abi, saddam ile ilgili ilk yazdıklarını bende tam anlayamamıştım. çünkü tüm söylemler saddamın zalim bir lider olduğu hakkındaydı.bizde ayrıntıları bilmediğimizden mevzuyu bu şekilde kabullenmiştik. ancak düşünüyorum da şuan ırak halkına sorsalar hangi durumu (yönetimi) tercih ederdiniz diye eminim işbirlikçiler dışında herkes saddamı tercih ederdi. ama kafama takılan birşey var, bazıları saddamın asılmadığını asılanın dublörü oldunu ve şuan amerikada yüz estetiği yaptırıp oradada hayata devam ettiğini söylüyorlar. bu konuda bilgin varmı?
 

osman gazi

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
28 Ara 2008
Mesajlar
716
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
osman gazi abi, saddam ile ilgili ilk yazdıklarını bende tam anlayamamıştım. çünkü tüm söylemler saddamın zalim bir lider olduğu hakkındaydı.bizde ayrıntıları bilmediğimizden mevzuyu bu şekilde kabullenmiştik. ancak düşünüyorum da şuan ırak halkına sorsalar hangi durumu (yönetimi) tercih ederdiniz diye eminim işbirlikçiler dışında herkes saddamı tercih ederdi. ama kafama takılan birşey var, bazıları saddamın asılmadığını asılanın dublörü oldunu ve şuan amerikada yüz estetiği yaptırıp oradada hayata devam ettiğini söylüyorlar. bu konuda bilgin varmı?

Allahcc yar ve yardımcın olsun gönüldaşım..SADDAM ın dubleri asıldı diyenler...USAME BİN LADEN ajan diyenler..İKİZ KULELERİ..MÜSLÜMANLAR UÇURMADI DİYENLER...IRAK MÜCAHİDLERİ savaşmadı diyenler...ılımlılaşıp HAÇLI VE SİYONİSLERLE DİNLERARASI DİOLOG yapanlara iyi müslüman diyenler...DANIŞTAYI MÜSLÜMANLAR BASMADI diyenler...İNCİRLİĞİ ABD KAFİRİNE KULLANDIRIP iyi müslüman olumlu müslüman geçinenler...abd BAŞKONSOLOSLUĞUNU MÜSLÜMANLAR BASAMAZ diyenler...BAŞÖRTÜSÜ DİRENİŞİ YAPANLARA AJAN diyenler..YAHUDİYE KONYA SEMALARINDA TATBİKAT YAPTIRANLARAiyi müslüman diyenler..MÜSLÜMAN KÜFRE BAŞKALDIRMAZ..BAŞKALDIRANLAR TERÖRİSTTİR diyenler...ALLAHA KİTABA KÜFREDEREK sıvas halkının galayana gelmesine MÜSLÜMAN SES ÇIKARMAZ diyenler..İYİ İŞLERİ MÜSLÜMANA YAKIŞTIRAMAYANLAR...YİĞİTLİK MÜSLÜMANA YAKIŞIR..SADECE MÜSLÜMANA..Allahcc e emanet ol....
 

osman gazi

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
28 Ara 2008
Mesajlar
716
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
bizzat kendi hatıram...ANKARA..YIL 92...BAŞÖRTÜSÜ YASAK..ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİYİM...SINIFTAKİ BAŞÖRTÜLÜ ARKADAŞLARI HOCALAR KOVALIYOR...NE YAPMALI..İNANÇ BENİMDE İNANCIM..VE ONLAR BAYAN BİZ ERKEĞİZ..MÜCADELEYİ ONLARIN SIRTINA YIKMAK ERKEKLİĞE YAKIŞMAZ..KOCATEPE CAMİİNDE BAŞÖRTÜSÜ ZULMÜNÜ PRETESTO ETTİK..YAKALADILAR..VE İŞKENCEYE ALDILAR..ZAMANE-zaman GAZETESİNDEN BİR YAZAR..İSMİNİ VEREBİLİRİM..DİRENİŞİMİZE KARA ÇALIYOR..SES ÇIKARMAYIN..BAŞINIZI AÇIN..UYUN SİSTEME DİYOR..MÜSLÜMAN İSYAN ETMEZ BUNLAR GİBİ DİYOR..BİZ İŞKENCEDEYKEN O KÖŞESİNDE BUNLARI YAZIYOR..KARETECİ İKİ ARKADAŞ AĞZINI BURNUNU KIRIYORLAR...O ZAMANLAR ÖYLE DİYORLARDI...ŞİMDİ BÖYLE DİYORLAR...O ZAMAN BAŞÖRTÜSÜ ZULMÜNE DİRENENLERE KARA ÇALANLAR ŞİMDİLERDE MÜSLÜMANLARA TERORİT DİYORLAR..SADDAM ASILMADI DİYORLAR..ERKEKLİĞİ MÜSLÜMANA YAKIŞTIRAMIYORLAR..Allahcc e emanet ol..
 

alisay

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eyl 2008
Mesajlar
277
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
49
ALLAH AZZE VE CELLE seninde yar ve yardımcın olsun.

Anladım.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Amerikan emperyalizmine ve İsrail siyonizmine boyun eğmeyen, bağımsızlık ve özgürlük için oğullarının, torununun ve bizzat kendisinin ölümünü göze alan, Irak, Filistin ve bölge halklarının birliğini savunan Saddam Hüseyin, Arap, İslam ve dünya halklarının gönlünde onurlu bir kahraman olarak yaşayacaktır. Onun eskiden halklara karşı işlediği suçlar olduğunu iddia edenler onun emperyalizme karşı sonraki direnişini ve bağımsızlık savaşçısı kimliğini görmezlikten gelenler, dahası emperyalizm borazanlarının ağzıyla onu karalayanlar, diyalektikten ve siyasi deneyimin dönüştürücü gücünden habersiz olduklarını gösteriyorlar.

Şehidlik'den dem vuranlar söylesinler , Şehadet kelimesinin ağzından dökülerek ve yiğitçe ölüme gittiğini ,düşmanlarına bile seslenerek ERKEK OLUN! DİYEREK şerefli ce ölüme gittiğini ,tüm dünya gibi kameralardan biz de gördük ve Şehadetine şahit olduk...
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Amerikan emperyalizmine ve İsrail siyonizmine boyun eğmeyen, bağımsızlık ve özgürlük için oğullarının, torununun ve bizzat kendisinin ölümünü göze alan, Irak, Filistin ve bölge halklarının birliğini savunan Saddam Hüseyin, Arap, İslam ve dünya halklarının gönlünde onurlu bir kahraman olarak yaşayacaktır. Onun eskiden halklara karşı işlediği suçlar olduğunu iddia edenler onun emperyalizme karşı sonraki direnişini ve bağımsızlık savaşçısı kimliğini görmezlikten gelenler, dahası emperyalizm borazanlarının ağzıyla onu karalayanlar, diyalektikten ve siyasi deneyimin dönüştürücü gücünden habersiz olduklarını gösteriyorlar.

Şehidlik'den dem vuranlar söylesinler , Şehadet kelimesinin ağzından dökülerek ve yiğitçe ölüme gittiğini ,düşmanlarına bile seslenerek ERKEK OLUN! DİYEREK şerefli ce ölüme gittiğini ,tüm dünya gibi kameralardan biz de gördük ve Şehadetine şahit olduk...
__________________
_____________________________
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
YİĞİTLİK
Arda KILIÇ
İspanya topraklarına ayak basan İslâm ordularının kumandanı Tarık bin Ziyad, alnı yaktığı gemilerin aleviyle aydınlanırken, ordusuna şöyle sesleniyordu:
“Yiğitlerim! Nereye kaçacaksınız? Arkanız deniz, önünüz düşman. Tek ümidiniz cesaretiniz, tek teminatınız muradınızdır!”
Muratları insanca yaşamak ve yaşatmaktı. Yaşatma derdi duymayan, yaşatamıyordur da veya tersi. İlginçtir; kortizol denen stres hormonuyla testesteron denen erkeklik hormonunun hammaddesi aynı. Bu yüzdendir ki, hayatla kavgası olmayan insanlar, yiğitte derin bir tiksinti uyandırır. Çünkü yiğit bilir ki, emniyet içinde yaşamak tehlikeli bir şeydir ve yaşamak bir mecburiyettir. Yiğit kavgaya doğduğunu bilir; ve yine farkına varmıştır ki, yorgunluk, üzüntü, hatta açlık, kendisini kişiye zorunlu olarak dayatan kaskatı bir gerçeklik değil, bir alışkanlıktır, öğrenilir, bozulur, yeniden düzenlenebilir.
Bir İngiliz atasözü “Bir centilmen yetiştirmek için en az üç nesil gerekir” der. Bir yiğit yetiştirmek için kaç nesil gerekir? Yiğit bir sürecin neticesidir. O süreç, “Savaş beynin düzenini bozar, savaş beynin düzenini değiştirir, savaş beynin düzenini yükseltir” sürecidir. Yanlış anlaşılmasın, bu süreç, “şişirme” bir “psikopatlık” süreci değildir; izah edeceğim. Kumandan Salih MİRZABEYOĞLU “boynu büküklüğü” “olgun başaklık” olarak yutturmak isteyenleri ikaz ediyor. Şöyle de denilebilir: Yiğit, ağlayıp döğünmeyi çocuklara, yas tutmayı kadınlara, el açıp dua etmeyi ihtiyarlara bırakıp gitmiştir. Yiğidin gözyaşı, yası ve duası, düşmanının evinden göklere süzülen dumanlar olacaktır.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Peki, yiğitlik nedir? Erkeklik ruhunun billurlaşmış haline yiğitlik denir. En kestirme tarifle yiğitlik, rahat yaşamaya, huzur içinde olmaya karşı duyulan nefrettir. Denilebilir ki, hayatın gayesi huzuru bulmak ve rahat yaşamaktır. Belki de hakikaten öyledir. Ama yiğit, dediğimiz gibi, kavgaya doğduğunu bilir ve ancak kahramanlar farklılaşırlar. Yiğit, kalabalıkların anlamsız uğultusuna kulaklarını tıkar. Yiğit, her tavrı ve haliyle, kendisinde gördüğü muradı ilan eder, tasdik eder, beyan eder. Yiğit aşırı ferdiyetçidir, gururludur, vakurdur. Bu haliyle de incitir hesaplı-kitaplı düşünce sahiplerini, “çelebileşmiş” entelektüelleri. Muhatabında uyandırdığı da korkulu bir saygıdır, attığı hiçbir adım “sorgulanmaya cesaret edilemez”dir. Çünkü çoktan sorgulanmış olandır yiğit, hesabı görülmüştür. Yiğit, varoluşunun derinliklerindeki o köklü sese kulak vermiştir bir. Aklın terazisine vurmaz fiillerini, sadece yapar. Zannedilmesin ki dengesiz bir zihindir. Dangalak inadıyla ve cahil kibriyle değil, büyüklüğe mahsus bir yalnızlıkla yürür. Çünkü yiğitlik, yiğidin kendisinden başka kimseye fazilet olarak gözükmez.
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Yiğit yalnızdır çoğunlukla, ama dosttur. Dostunu (dilerseniz eşini, çocuğunu, ana-babasını) eğlendirerek kazanmaz. Dostluk, dostun yanında sesli düşünebilmektir. Yiğidin en mükemmel fiili düşünmek, en yüksek düşünmesi yapmaktır. Cesaret, hakikatin emrettiği yolda inatla yürümektir. Cesaret, hak’la birlikte gidiyorsa fazilettir. Savaşmak gerekiyorsa savaşmak, ölmek gerekiyorsa ölmek... Yiğidi yönlendiren yegane ölçü, sevdiği ve itaat ettiği “kaderi”dir.
Yiğidin “felaket algı eşiği” fevkalade yüksektir. En zor durumları bile rahatlıkla kabullenebilir bir tarafı vardır, facialara bile tebessüm eder. Çünkü yiğit, en kıyamet depremlerde bile dağların titrediğini, ama devrilmediğini görmüştür. Zira dağ, yiğidin vatanıdır. Yeryüzüne yeni bir soluk getirecek olanlar hep dağlara çıkmıştır. Dünya kuruldu kurulalı yiğitler hep dağlara çıkmıştır.
Yiğit, Âkif’in “O rükû olmasa dünyada eğilmez başlar” dediği kişidir. Çünkü yiğit, bir şeye hem itaat edip hem de onu dönüştürmenin mümkün olduğunu zannetmenin dünyanın en büyük salaklığı olduğunu peşinen kabullenmiştir. Bir Habeş atasözü “Akıllı köle, efendisine secde ederken sessizce yellenendir” der. Yiğit şunun farkındadır ki, bu darb-ı meseldeki köle köle olarak, efendi de efendi olarak kalmayı sürdürür. Hatta yiğit, teemmüllerinin neticesinde şunu da kavramıştır ki, akıllı efendi, kölesine sessiz bir yellenme payı bırakan efendidir.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt