İnsanlar sevgi kıvılcımlarından fazlaca taşısalardı dünyanın bu karamsar yüzü kesinlikle değişirdi.. Çünkü insan güzeli ancak sevgi ile bulur ve seven insan mutludur.. insan sevdiği sürece yaşar ve sediği sürece tad alır..
Sevginin ALLAH tarafından kula verilen en güzel nimetlerden biri olduğu elbet kaçınılmaz bir gerçektir.. Ama sevgiyi yaşamak ve yaşatmak da maharet işidir..
Sevgidir RESULULLAHA " habibim" dedirten, Haticeye " göz nurum" , Aişeye " Kördüğüm " dedirten...
Sevgidir Mecnunun ALLAH!I bulmasını sağlayan sebep.. Ve yine sevgidir Ashabin yıldız olmasını sağlayan..
Eğer sevgi gerçek olmasaydı ve ALLAH TEALA EFENDİMİZİ sevmeseydi hiç habibim dermiydi.. Yahut RESULULLAH (s.a.s) hiç Aişe (ra) "kördüğüm" benzetmesini yaparmıydı.. Eğer sevgi olmasaydı ve Ashap EFENDİMZİ sevmeseydi hiç ona " EMİN " derler ve Ona itaat ederlermiydi..
İşte kulu doğruya götüren sevgidir.. Ancak gerçek ve baki olan sevgidir.. Aksi takdirde ters tepki yapar ve kulu bırakın doğruya götürmeyi hayatı zindan eder.. karanlıklar içersinde ışıksız bırakır..
Sevgi sahibi için olunca değer kazanır.. Nasıl Firavun saltanatı sevdiği için helak olduysa, nasıl Nemrut tanrılığı sevdiği için yok olduysa işte kullarda baki olmayana duyacakları baki taklidi yapan sevdalarla yok olur ve karanlıklar içinde çürüyüp giderler..
Sevgi asıl sahibi için olunca tad verir.. Ancak o zaman baki olur.. Ve sevgi asıl sahibi adına duyulunca bakiliğe erer... Mecnun Leylayı nefsi için sevseydi ne bugüne dek adı gelirdi nede sevgilisine kavuşabilirdi.. Amma Mecnun Leylayı ALLAH İÇİN sevdi ve hem sevdası bugün dillere destan oldu hemde Asıl SEVGİLİYE erdi..
MEVLANA niçin ölümünün adına şebi arus diyor.. Çünkü SEVİYOR... SEVGİLİSİNİ SEVİYOR...
İşte tüm bu gerçekler hasebince "Dünyadaki en büyük kıtlık sevgi kıtlığıdır.." bu kıtlık aşıldığı zaman barışda peşinden gelecektir..
İnsan sevgisi baki değildir.. Çünkü sevgiler bir temel üzerine kurulur ve o temel yıkıldığı an sevgi de yok olur..
Ademoğlunun isimlendirdiği 3 tür sevgi vardır..
1. EĞER sevgisi
2. ÇÜNKÜ sevgisi
3. RAĞMEN sevgisi
"Eğer" sevgisi belli beklentiler sonucunda gerçekleşir.. Mesela EĞER öğrenci dersini yaparsa öğretmen öğrenciyi sever.. EĞER uslu durursa anne kızını sever .. EĞER söz dinlerse eş karısını sever v.s...
Ama bu beklentiler karşılanmadığı takdirde sevgi oluşamayacağı için yahut karşı taraf sevgiyi bu beklentiler sonucunda beklediği için asla sevginin sıcaklığı gönüllere işlenmez ve karanlık kuytulardan sevginin ışığı dışarıyı aydınlatamaz..
"Çünkü" sevgisi de bazı sebeplere dayalı sevgidir.. Mesela x şahsını seviyorum ÇÜNKÜ çok güzel...
Ama bu sebepler de yok olduğu takdirde sevgi sona erecektir.. mesela x şahsı yaşlanıp güzelliği kaybettiği an sevgide temel olarak görülen "güzel" kavramı silineceği için sevgde sona erecektir.. Tabi dolayısıyla sevgi yine aydınlığa çıkamamış olacaktır..
"Rağmen" sevgisi ise baki sevginin adıdır.. Ne bir temel, ne de bir şart konulmamıştır.. Yani kişi bişey olduğu için değil bişey olmasına rağmen sevlir.. Mesela çirkin olmasına rağmen, söz dinlememesine rağmen yahut sinir bozucu olmasına rağmen v.s....
İşte bu sevgi bakidir.. Çünkü ne temel sarsılacaktır ne de sevgiye şart konulmadığı için şart ortadan kalkacaktır.. Bu sevgi aslında ALLAH rızası için olan sevginin diğer adıdır.. Mesela
Hazreti Peygamber :
Hz. Bilali siyah olmasına rağmen sevmiş ve dost olmuştur..
Hz. Zeydi köle olmasına rağmen sevmiş ve evlat almıştır..
Hz. Vahşiyi katil olmasına rağmen sevmiş ve ashabına katmıştır..
Hz Ömeri iman etmemesine rağmen sevmiş ve " YA RABB ashabıma Ömer gibi bi yiğid nasip et" diye dua etmiştir..
Ve işte tüm bunları aslında ALLAH rızası için sevmiş ve bu rıza için olan sevgi asırlardır süre gelmiş ve biz ümmete örnek olmuştur...
Gönlümüz alabildiğince geniş olmalı RAĞMEN türü sevgiye ve ALLAH rızası için olmalı sevgimizin adı..
" Yüce ALLAHIN bazı kulları vardır.. Kıyamet günü bunlar için minberler kurulacaktır. Onlarda bu minberler üzerine oturacaklardır.. Bunlar öyle bir topluluktur ki giysileri nur, yüzleri nurdur.. Bunlar ne peygamberdir ne de şehid.. Fakat peygamberlerde şehitlerde bunlara imrenirler.. Bunlar ALLAH rızası için birbirini sevenlerdir.." ne güzel anlatıyor hadisi şerif. ne güzel müjdeliyor birbirini ALLAH için seven kulları...
ALLAH TEALA h.z. Musa ( as. )' a sorar..
Ya Musa benim için ne yaptın.. hz. Musa namaz kıldığını oruç tuttuğunu sadaka verrdiğini söylerr... HAK TEALA
" Ya Musa bunlar zaten borçların.. Sen benim rızam için birini sevdin ve dost oldun mu " der.. ve Hz. Musa anlar ki HAK ALLAH katında en güzel olan ALLAH için birbirini sevmek...
Sevgi yar için olursa kişiye " ben Leylayım" dedirtir.. ama ALLAH için olursa " ENEL HAK " dedirtir..
İşte dostlar dünyayı kurtaracak ve sevginin ışığı ile insanları mutluluk yağmurunda ıslandıracak olan baki sevgi RAĞMEN türü sevgidir ve bu sevginin tek nedeni ALLAH rızasıdır.. ve dünyadaki en büyük kıtlıkta "RAĞMEN" türü sevginin kıtlığıdır..
alıntı
Sevginin ALLAH tarafından kula verilen en güzel nimetlerden biri olduğu elbet kaçınılmaz bir gerçektir.. Ama sevgiyi yaşamak ve yaşatmak da maharet işidir..
Sevgidir RESULULLAHA " habibim" dedirten, Haticeye " göz nurum" , Aişeye " Kördüğüm " dedirten...
Sevgidir Mecnunun ALLAH!I bulmasını sağlayan sebep.. Ve yine sevgidir Ashabin yıldız olmasını sağlayan..
Eğer sevgi gerçek olmasaydı ve ALLAH TEALA EFENDİMİZİ sevmeseydi hiç habibim dermiydi.. Yahut RESULULLAH (s.a.s) hiç Aişe (ra) "kördüğüm" benzetmesini yaparmıydı.. Eğer sevgi olmasaydı ve Ashap EFENDİMZİ sevmeseydi hiç ona " EMİN " derler ve Ona itaat ederlermiydi..
İşte kulu doğruya götüren sevgidir.. Ancak gerçek ve baki olan sevgidir.. Aksi takdirde ters tepki yapar ve kulu bırakın doğruya götürmeyi hayatı zindan eder.. karanlıklar içersinde ışıksız bırakır..
Sevgi sahibi için olunca değer kazanır.. Nasıl Firavun saltanatı sevdiği için helak olduysa, nasıl Nemrut tanrılığı sevdiği için yok olduysa işte kullarda baki olmayana duyacakları baki taklidi yapan sevdalarla yok olur ve karanlıklar içinde çürüyüp giderler..
Sevgi asıl sahibi için olunca tad verir.. Ancak o zaman baki olur.. Ve sevgi asıl sahibi adına duyulunca bakiliğe erer... Mecnun Leylayı nefsi için sevseydi ne bugüne dek adı gelirdi nede sevgilisine kavuşabilirdi.. Amma Mecnun Leylayı ALLAH İÇİN sevdi ve hem sevdası bugün dillere destan oldu hemde Asıl SEVGİLİYE erdi..
MEVLANA niçin ölümünün adına şebi arus diyor.. Çünkü SEVİYOR... SEVGİLİSİNİ SEVİYOR...
İşte tüm bu gerçekler hasebince "Dünyadaki en büyük kıtlık sevgi kıtlığıdır.." bu kıtlık aşıldığı zaman barışda peşinden gelecektir..
İnsan sevgisi baki değildir.. Çünkü sevgiler bir temel üzerine kurulur ve o temel yıkıldığı an sevgi de yok olur..
Ademoğlunun isimlendirdiği 3 tür sevgi vardır..
1. EĞER sevgisi
2. ÇÜNKÜ sevgisi
3. RAĞMEN sevgisi
"Eğer" sevgisi belli beklentiler sonucunda gerçekleşir.. Mesela EĞER öğrenci dersini yaparsa öğretmen öğrenciyi sever.. EĞER uslu durursa anne kızını sever .. EĞER söz dinlerse eş karısını sever v.s...
Ama bu beklentiler karşılanmadığı takdirde sevgi oluşamayacağı için yahut karşı taraf sevgiyi bu beklentiler sonucunda beklediği için asla sevginin sıcaklığı gönüllere işlenmez ve karanlık kuytulardan sevginin ışığı dışarıyı aydınlatamaz..
"Çünkü" sevgisi de bazı sebeplere dayalı sevgidir.. Mesela x şahsını seviyorum ÇÜNKÜ çok güzel...
Ama bu sebepler de yok olduğu takdirde sevgi sona erecektir.. mesela x şahsı yaşlanıp güzelliği kaybettiği an sevgide temel olarak görülen "güzel" kavramı silineceği için sevgde sona erecektir.. Tabi dolayısıyla sevgi yine aydınlığa çıkamamış olacaktır..
"Rağmen" sevgisi ise baki sevginin adıdır.. Ne bir temel, ne de bir şart konulmamıştır.. Yani kişi bişey olduğu için değil bişey olmasına rağmen sevlir.. Mesela çirkin olmasına rağmen, söz dinlememesine rağmen yahut sinir bozucu olmasına rağmen v.s....
İşte bu sevgi bakidir.. Çünkü ne temel sarsılacaktır ne de sevgiye şart konulmadığı için şart ortadan kalkacaktır.. Bu sevgi aslında ALLAH rızası için olan sevginin diğer adıdır.. Mesela
Hazreti Peygamber :
Hz. Bilali siyah olmasına rağmen sevmiş ve dost olmuştur..
Hz. Zeydi köle olmasına rağmen sevmiş ve evlat almıştır..
Hz. Vahşiyi katil olmasına rağmen sevmiş ve ashabına katmıştır..
Hz Ömeri iman etmemesine rağmen sevmiş ve " YA RABB ashabıma Ömer gibi bi yiğid nasip et" diye dua etmiştir..
Ve işte tüm bunları aslında ALLAH rızası için sevmiş ve bu rıza için olan sevgi asırlardır süre gelmiş ve biz ümmete örnek olmuştur...
Gönlümüz alabildiğince geniş olmalı RAĞMEN türü sevgiye ve ALLAH rızası için olmalı sevgimizin adı..
" Yüce ALLAHIN bazı kulları vardır.. Kıyamet günü bunlar için minberler kurulacaktır. Onlarda bu minberler üzerine oturacaklardır.. Bunlar öyle bir topluluktur ki giysileri nur, yüzleri nurdur.. Bunlar ne peygamberdir ne de şehid.. Fakat peygamberlerde şehitlerde bunlara imrenirler.. Bunlar ALLAH rızası için birbirini sevenlerdir.." ne güzel anlatıyor hadisi şerif. ne güzel müjdeliyor birbirini ALLAH için seven kulları...
ALLAH TEALA h.z. Musa ( as. )' a sorar..
Ya Musa benim için ne yaptın.. hz. Musa namaz kıldığını oruç tuttuğunu sadaka verrdiğini söylerr... HAK TEALA
" Ya Musa bunlar zaten borçların.. Sen benim rızam için birini sevdin ve dost oldun mu " der.. ve Hz. Musa anlar ki HAK ALLAH katında en güzel olan ALLAH için birbirini sevmek...
Sevgi yar için olursa kişiye " ben Leylayım" dedirtir.. ama ALLAH için olursa " ENEL HAK " dedirtir..
İşte dostlar dünyayı kurtaracak ve sevginin ışığı ile insanları mutluluk yağmurunda ıslandıracak olan baki sevgi RAĞMEN türü sevgidir ve bu sevginin tek nedeni ALLAH rızasıdır.. ve dünyadaki en büyük kıtlıkta "RAĞMEN" türü sevginin kıtlığıdır..
alıntı