Muhtazaf
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 30 Mar 2008
- Mesajlar
- 9,599
- Tepki puanı
- 965
- Puanları
- 113
- Yaş
- 66
- Web Sitesi
- www.aydin-aydin.com
Sevmek ve Adamak
Sevmek vermektir, sahip olduğunuz en değerli varlığı, yüreğinizi vermek... Vermek denilince, öyle çıkarıp sunmak değil; paylaşmak anlamında vermek. Kişi, başkasına veremediğinin, “diğeri”yle paylaşamadığının sahibi değildir. Ya da kişinin sahip olduğu şey başkasına verebildiği şeydir. Bundan dolayı yüreğine sahip olamayanlar sevemezler. Yüreği işgale uğramış bir insanın sevebilmesi düşünülemez. Çünkü orası işgal edilmiştir, yüreğinin iktidarı kendi ellerinde değildir, onu bir başkasıyla paylaşamaz. Böylesine işgale uğramış bir yüreğin sahibi sevmekten söz ediyor, “sevdim” diyorsa, sevdiğine sahte adresli dâvetiye çıkartıyor demektir.
Vereceğiniz şey ne kadar değerliyse, onu vereceğiniz yer de o kadar yüce olmalı. Daha doğru bir deyişle, verdiğinizin kıymetini bildiğiniz ölçüde seçersiniz verilecek yeri. Sevginin adanabileceği en büyük kapı Allah’ın kapısıdır. Sevgiyi o kapıya adamak, ona en yüksek değeri biçmektir. Sizden olan bir şeyi ölümsüzleştirmektir. Çünkü bir adağın sorumluluğu, adandığı andan itibaren, adandığı kapıya geçer.
Sevmek adamaktır. Adağın tasarrufu, adandığı kapıya aittir. Eğer sevginizi bir ölümsüze adamışsanız onu da ölümsüzleştirmişsiniz demektir. Allah’ı sevmek, sevgiyi ölümsüzleştirmektir. İlleti ölümlü olan sevginin kendisi de ölümlüdür. İlleti ölümsüz olanın kendisi de ölümsüzdür.