nakşibendi
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 12 Mar 2006
- Mesajlar
- 1,946
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
“Siz birbirinizi Allah Teâla için severseniz, gayret’u-llah zuhur eder. Allah Teâla hepinizi sever. Muhabbeti olan hata görmez, görse de göz yumar. Her işte beraberlikten Allah Teâla razı olur. İdare ilmini öğrenin, insan kızınca şeytanın malı olur.
İdare müdâra ve dubâra.
Nefis çok mübarektir. Ruha âşık olmuştur. Aşkın kıymeti çok büyüktür. Âşık olmayan insan, insan değildir. Asıl mesele nefsi, ruha tâbi kılmaktır. Nefsin dediğine gitmemektir. Ne ararsan insanda mevcuttur. Bir şeyh (Şeyh Sena ) Rum papazının kızına âşık olmuş. Ruh şeyhtir, Nefiste Rum papazının kızıdır. Hepinizi Allah Teâla’ya emanet ettik. Biz de zaten Allah Teâla’ya emanetiz. Cenâb-ı Allah Teâla, hepinize mazhar-ı tevfik buyursun. Tarîkatta bir şey varsa, o da insanın gözü ayağının ucuna bakmasıdır. “
Efendi Hazretleri bir sohbetinde sevmek hakkında Musa aleyhisselâmın kıssasını anlatırlar.
“Allah Teâlâ, Tur-i Sina’da, Musa aleyhisselâma buyurmuşlar ki,
“Ya Musa benim için sen ne yaptın” Hz. Musa aleyhisselâm,
“Ya Rabbi namaz kıldım, oruç tuttum, zekât verdim” Buyurunca, Allah Teâlâ buyurur ki;
“Onlar senin için Ya Musa, karşılığını elbette vereceğim, benim için sen ne yaptın” sualine Hz. Musa aleyhisselâm,
“Yarabbi sen bilirsin” demesi üzerine Allah Teâlâ,
“Ya Musa, benim için bir kul sevdin mi? buyurmuşlardır.
“Onun için kul, Allah Teâlâ’yı sevmeli, her şeyi de Allah için sevmelidir. Gardaşlarım biz hepinizi Allah için seviyoruz,” yerde giden karıncayı göstererek,
“Şu karıncayı da, Allah için seviyoruz”[1]
[1]—Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimiz, Allah Teâlâ’dan naklen anlatıyor:
“Allah Teâlâ şöyle buyurdu:
‘Ey Âdemoğlu hasta oldum, ziyaretime gelmedin.’Âdemoğlu sordu;
‘Ya Rabbi sen âlemlerin Rabbisin... Seni nasıl ziyaret edeyim?’ Allah Teâlâ buyurdu ki;
‘Bilmiyor musun? Falan kulum hasta oldu... Ama sen onu ziyaret etmedin. Eğer onu ziyaret etseydin Beni yanında bulacaktın’... Allah Teâlâ devamla buyurdu ki;
‘Ey Âdemoğlu, senden yemekle doyurulmamı istedim, ama sen Beni doyurmadın’. Âdemoğlu sordu;
‘Yarabbi, seni yemekle nasıl doyurayım? Sen âlemlerin Rabbisin’. Allah Teâlâ anlattı;
‘Falan kulum senden yemek istedi. Ama ona yedirmedin. Bilemedin mi? Ona yedirseydin, Beni yanında bulacaktın’. Allah Teâlâ devamla buyurdu ki;
‘Ey Âdemoğlu, senden su istedim, ama vermedin’. Âdemoğlu sordu;
‘Ya Rabbi sana nasıl su vereyim? Sen Âlemlerin Rabbisin’. Allah Teâlâ anlattı;
‘Falan kulum senden su istedi, vermedin. Ona su verseydin Beni yanında bulacaktın... Bunu da mı anlayamadın?”(Müslim)
İdare müdâra ve dubâra.
Nefis çok mübarektir. Ruha âşık olmuştur. Aşkın kıymeti çok büyüktür. Âşık olmayan insan, insan değildir. Asıl mesele nefsi, ruha tâbi kılmaktır. Nefsin dediğine gitmemektir. Ne ararsan insanda mevcuttur. Bir şeyh (Şeyh Sena ) Rum papazının kızına âşık olmuş. Ruh şeyhtir, Nefiste Rum papazının kızıdır. Hepinizi Allah Teâla’ya emanet ettik. Biz de zaten Allah Teâla’ya emanetiz. Cenâb-ı Allah Teâla, hepinize mazhar-ı tevfik buyursun. Tarîkatta bir şey varsa, o da insanın gözü ayağının ucuna bakmasıdır. “
Efendi Hazretleri bir sohbetinde sevmek hakkında Musa aleyhisselâmın kıssasını anlatırlar.
“Allah Teâlâ, Tur-i Sina’da, Musa aleyhisselâma buyurmuşlar ki,
“Ya Musa benim için sen ne yaptın” Hz. Musa aleyhisselâm,
“Ya Rabbi namaz kıldım, oruç tuttum, zekât verdim” Buyurunca, Allah Teâlâ buyurur ki;
“Onlar senin için Ya Musa, karşılığını elbette vereceğim, benim için sen ne yaptın” sualine Hz. Musa aleyhisselâm,
“Yarabbi sen bilirsin” demesi üzerine Allah Teâlâ,
“Ya Musa, benim için bir kul sevdin mi? buyurmuşlardır.
“Onun için kul, Allah Teâlâ’yı sevmeli, her şeyi de Allah için sevmelidir. Gardaşlarım biz hepinizi Allah için seviyoruz,” yerde giden karıncayı göstererek,
“Şu karıncayı da, Allah için seviyoruz”[1]
[1]—Rasûlüllah sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimiz, Allah Teâlâ’dan naklen anlatıyor:
“Allah Teâlâ şöyle buyurdu:
‘Ey Âdemoğlu hasta oldum, ziyaretime gelmedin.’Âdemoğlu sordu;
‘Ya Rabbi sen âlemlerin Rabbisin... Seni nasıl ziyaret edeyim?’ Allah Teâlâ buyurdu ki;
‘Bilmiyor musun? Falan kulum hasta oldu... Ama sen onu ziyaret etmedin. Eğer onu ziyaret etseydin Beni yanında bulacaktın’... Allah Teâlâ devamla buyurdu ki;
‘Ey Âdemoğlu, senden yemekle doyurulmamı istedim, ama sen Beni doyurmadın’. Âdemoğlu sordu;
‘Yarabbi, seni yemekle nasıl doyurayım? Sen âlemlerin Rabbisin’. Allah Teâlâ anlattı;
‘Falan kulum senden yemek istedi. Ama ona yedirmedin. Bilemedin mi? Ona yedirseydin, Beni yanında bulacaktın’. Allah Teâlâ devamla buyurdu ki;
‘Ey Âdemoğlu, senden su istedim, ama vermedin’. Âdemoğlu sordu;
‘Ya Rabbi sana nasıl su vereyim? Sen Âlemlerin Rabbisin’. Allah Teâlâ anlattı;
‘Falan kulum senden su istedi, vermedin. Ona su verseydin Beni yanında bulacaktın... Bunu da mı anlayamadın?”(Müslim)