Sevgi, sevmek, ilerisi aşk olan ilahi kavram;
Aslında sevginin ne olduğunu fark eden, neyi sevdiğini bilendir. Zira sevginin kaynağı tekdir. Fıtrat’ın sebebi de sevgi değil midir?
Fıtratullah’ın (İslamiyet) doğuşunda amaç; yaratılmışların sevgi ile buluşması sevgi ile hemhâl olup yüce yaratan Allah (c.c.) ile vuslata ermeleridir.
İslamiyet’in anayasası olan Kur’an-ı Kerim’ de genel hükümler incelediği vakit görülen; emirlerin salih amele dönüşebilmesi için her amelde sevginin var olmasıdır. Sevginin olmadığı bir amelde, ihlâs ve vuslat düşünülemez, zira yapılan amel, nefsin güdümünde, menfaat peşinde koşmaktan öteye geçmeyecektir.
Yaratan’dan ötürü yaratılanı sevmek; özde olan sevginin gönül gözüne düşen yansımasıdır.
Sevgi ile tanışan aradığını bulandır, gerçekte bulunan sevgiye sebep olan, eşyada ki Allah’ın nurudur… O’nun güzelliği… O’nun ışığı… Örtüden bihaber gönül’e Hakk’ın tecelli etmesidir.
Sevgiye kul olmak; sevgiliden gelen her ne olursa olsun razı olmak şikâyet etmeden teslim olmaktır. Fiziki görünümün zahiri gözden silinip, gönül gözüne nakşedilmesi, sevgi kavramının aşka dönüşmesidir. Bundan sonra âşık maşuk’unu bulmuştur. Aşığın gözünde, her yönden en mükemmel olan ve en fazla sevilmeye hakkı olan O'dur. Onda hata yoktur, eksiklik yoktur, ruh O'nunladır, kalp O'nunladır, akıl'ın ve gönlün güdümüne giren beden de dahi, dahi diyorum çünkü beden nefstir, nefste dahi hizmet sadece O'nadır.
Sevgiliye baktığında aşığın gördüğü; aynadır. Aynada yansıyan, düşüncede şekillenen sevgilinin batini görüntüsüdür. Düşüncede masivayı terk edip sadece yaratanın kendisine rahmeti olarak görmesi, aşkın doyumsuzluğuna ulaşmasına sağlar. Dil sevgilinin adını anarken, gönül rahmetten dolayı Hakk’ı zikretmektedir.
Şirin’in Ferhat’a, Mecnun’un Leyla’ya, Züleyha’nın Yusuf’a Bülbül'ün Gül'e aşkı; aslında âşık oldukları neydi? Neyi sevdiler? Kimi sevdiler? Sevme nedenleri neydi?
Onlar aşkın kaynağını buldular, sevginin ne olduğunu, uğruna âlemlerin yaratıldığı Ulu Güneş’in yansıttığı sevgiden, sevmenin emir olduğunu, sevgiliden gelinip tekrar sevgiliye dönüleceğini buldular, dünya yaşamında Hakk ile vuslatın yolunu sevgide buldular. Salik kulun seyri sûlukta ulaşması gereken bu sevgidir. Allah’ım cümlemizi nasip eylesin! AMİN.
ALLAH YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN
ALINTIDIR
Aslında sevginin ne olduğunu fark eden, neyi sevdiğini bilendir. Zira sevginin kaynağı tekdir. Fıtrat’ın sebebi de sevgi değil midir?
Fıtratullah’ın (İslamiyet) doğuşunda amaç; yaratılmışların sevgi ile buluşması sevgi ile hemhâl olup yüce yaratan Allah (c.c.) ile vuslata ermeleridir.
İslamiyet’in anayasası olan Kur’an-ı Kerim’ de genel hükümler incelediği vakit görülen; emirlerin salih amele dönüşebilmesi için her amelde sevginin var olmasıdır. Sevginin olmadığı bir amelde, ihlâs ve vuslat düşünülemez, zira yapılan amel, nefsin güdümünde, menfaat peşinde koşmaktan öteye geçmeyecektir.
Yaratan’dan ötürü yaratılanı sevmek; özde olan sevginin gönül gözüne düşen yansımasıdır.
Sevgi ile tanışan aradığını bulandır, gerçekte bulunan sevgiye sebep olan, eşyada ki Allah’ın nurudur… O’nun güzelliği… O’nun ışığı… Örtüden bihaber gönül’e Hakk’ın tecelli etmesidir.
Sevgiye kul olmak; sevgiliden gelen her ne olursa olsun razı olmak şikâyet etmeden teslim olmaktır. Fiziki görünümün zahiri gözden silinip, gönül gözüne nakşedilmesi, sevgi kavramının aşka dönüşmesidir. Bundan sonra âşık maşuk’unu bulmuştur. Aşığın gözünde, her yönden en mükemmel olan ve en fazla sevilmeye hakkı olan O'dur. Onda hata yoktur, eksiklik yoktur, ruh O'nunladır, kalp O'nunladır, akıl'ın ve gönlün güdümüne giren beden de dahi, dahi diyorum çünkü beden nefstir, nefste dahi hizmet sadece O'nadır.
Sevgiliye baktığında aşığın gördüğü; aynadır. Aynada yansıyan, düşüncede şekillenen sevgilinin batini görüntüsüdür. Düşüncede masivayı terk edip sadece yaratanın kendisine rahmeti olarak görmesi, aşkın doyumsuzluğuna ulaşmasına sağlar. Dil sevgilinin adını anarken, gönül rahmetten dolayı Hakk’ı zikretmektedir.
Şirin’in Ferhat’a, Mecnun’un Leyla’ya, Züleyha’nın Yusuf’a Bülbül'ün Gül'e aşkı; aslında âşık oldukları neydi? Neyi sevdiler? Kimi sevdiler? Sevme nedenleri neydi?
Onlar aşkın kaynağını buldular, sevginin ne olduğunu, uğruna âlemlerin yaratıldığı Ulu Güneş’in yansıttığı sevgiden, sevmenin emir olduğunu, sevgiliden gelinip tekrar sevgiliye dönüleceğini buldular, dünya yaşamında Hakk ile vuslatın yolunu sevgide buldular. Salik kulun seyri sûlukta ulaşması gereken bu sevgidir. Allah’ım cümlemizi nasip eylesin! AMİN.
ALLAH YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN
ALINTIDIR