Tayfun_Dokgoz
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 5 May 2006
- Mesajlar
- 853
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
Bir gün sormuşlar ermişlerden birine:'' Ey bilge insan! sevginin sadece sözünü
edenlerle,onu yaşayanlar arasında ne gibi fark vardır.''diye. <
'' Bakın göstereyim.''demiş,ermiş.
Önce sevgiyi dillerinden gönüllerine indirememiş olanları çağırarak onlara bir
sofra hazırlamış.Hepsi oturmuş yerlerine.Derken,derviş tabaklar içine sıcak
çorbalar ve arkasından da kaşıkları getirmiş.Fakat kaşıkların boyu 1 m imiş...
Ermiş,''Bu kaşıkların ucundan tutup öyle içeceksiniz çorbanızı.''diye bir şart
koymuş.
Peki demişler ve içmeye teşebbüs etmişler.Fakat o da ne?Kaşıklar uzun
geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına.En sonunda
bakmışlar beceremiyorlar,öylece aç kalkmışlar sofradan.
Bunun üzerine ''Şimdi demiş ermiş;''sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım
yemeğe.''Yüzleri aydınlık,gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar
gelmişler,onlar oturmuş sofraya bu defa.''Buyurun''deyince,herbiri uzun bylu
kaşığını çorbaya daldırıp,sonra karşısındaki kardeşine uzatarak içirmiş.Böylece
herbiri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan.
''İşte''demiş ermiş;''Kim bu hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı
düşünürse,o aç kalacaktır.Ve kim kardeşini düşnürde doyurursa,o da kardeşi
tarafından doyurulacaktır.Kesinlikle şunu da unutmayın!Hayat pazarında alan
değil,veren kazançtadır daima.''
edenlerle,onu yaşayanlar arasında ne gibi fark vardır.''diye. <
'' Bakın göstereyim.''demiş,ermiş.
Önce sevgiyi dillerinden gönüllerine indirememiş olanları çağırarak onlara bir
sofra hazırlamış.Hepsi oturmuş yerlerine.Derken,derviş tabaklar içine sıcak
çorbalar ve arkasından da kaşıkları getirmiş.Fakat kaşıkların boyu 1 m imiş...
Ermiş,''Bu kaşıkların ucundan tutup öyle içeceksiniz çorbanızı.''diye bir şart
koymuş.
Peki demişler ve içmeye teşebbüs etmişler.Fakat o da ne?Kaşıklar uzun
geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlar ağızlarına.En sonunda
bakmışlar beceremiyorlar,öylece aç kalkmışlar sofradan.
Bunun üzerine ''Şimdi demiş ermiş;''sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım
yemeğe.''Yüzleri aydınlık,gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar
gelmişler,onlar oturmuş sofraya bu defa.''Buyurun''deyince,herbiri uzun bylu
kaşığını çorbaya daldırıp,sonra karşısındaki kardeşine uzatarak içirmiş.Böylece
herbiri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan.
''İşte''demiş ermiş;''Kim bu hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı
düşünürse,o aç kalacaktır.Ve kim kardeşini düşnürde doyurursa,o da kardeşi
tarafından doyurulacaktır.Kesinlikle şunu da unutmayın!Hayat pazarında alan
değil,veren kazançtadır daima.''