Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sevenler Neden Karı-Koca Olamıyorlar?.. (1 Kullanıcı)

#fani_dünya#

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Kas 2008
Mesajlar
419
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
36
Sevenler Neden Evlenemiyorlar

Hepimiz bir insan olarak çok büyük umutlarla severiz, evlenmek ve mutlu bir yuva kurmak isteriz. Kimi insanlar bunu başarabilir, bazıları da büyük hayal kırıklıklarına uğrar. Bu konuda büyük acılar yaşar. Moral Dünyası dergisi evlilik konusunda en merak edilen soruların cevabını araştırdı. İşte haber:
Son dönemlerde umduğu gibi hayat kuranların sayısı maalesef azalıyor. Sevgilerinde, aşklarında veya evliliklerinde sorun yaşayanların sayısı ise giderek artıyor. Türkiye'nin son on beş-yirmi yıllık döneminde, yanlış evlilikler, boşanmalar, aile içi şiddet olayları başlı başına gündem oluşturacak kadar çok.
Öyle ki, televizyon haberlerinde, gazetelerde gün geçmesin ki bu konularda felâket haberleri çıkmasın. Hem de üst üste. tekrar tekrar verildiği için, gençler bu tablodan ürker hale geldi.

Toplum nasıl bu hale geldi, neden evliliklerin çoğu sorunlu, neden boşanmalar arttı? Niye bu kadar çok yanlış evlilik var? Gençlerimiz niçin evlilik gibi kutsal bir müesseseye endişe ve korkuyla bakıyorlar? Onca güzel, bakımlı, okumuş kızlar neden yaşları 30'lara dayandığı halde evlenmiyor ve neden fidan gibi gençler evlilikten kaçıyor?
Çok değil bir kuşak öncesinde mutlu aileler, sorunsuz yuvalar büyük bir çoğunlukta iken, şimdi ne oldu da on beş-yirmi yıl içinde her şey tersine dönmeye başladı?
Yanlış ilişkiler, yanlış evlilikler, ayrılmalar, boşanmalar, ortada kalan çocuklar, evlenemeyen gençler, evde kalmış kızlar, evlenmeyen erkekler...
Bu katmerli yangın her tarafı sarmış durumda. Mutlaka yakınımıza, etrafımıza da geliyor alevler. Diyelim ki bizim ailemiz sorunsuz ama etrafımızda, akrabalarımızda veya komşularımızda olabiliyor.
Sözgelimi kardeşiniz, ağabeyiniz, ablanız, dayınız, halanız bu dertle mustarip olunca, onların dertleriyle meşgul olmak durumunda kalıyorsunuz. Ya da çok sevdiğiniz bir dostunuz, arkadaşınız böyle bir olayı yaşıyorsa, siz de huzursuz oluyorsunuz.
Daha da kötüsü, "Benim oğlum, benim kızım da böyle kötü bir evlilik yapar mı?" diye düşünmekten kendinizi alamıyorsunuz. Hatta belki, "Ya kızım evlenemezse, oğlum hep ömür boyu bekâr kalırsa?" diye endişe edip korkuyorsunuz. Belki de, başınızda böyle bir olay var, uykularınız kaçıyor çocuklarınızın geleceğini düşündükçe…
Bu endişeler, korkular salgın bir hastalık gibi yaygın toplumumuzda. Çünkü bunlar hep yaşanıyor artık. Bu yaşananlar gerçekten ülkemizde şiddeti daha da artan ve günden güne de yayılan sosyal bir olay. Bu konuda, birey ve toplum olarak etkilendiğimize göre, mutlaka bizlere ve devlete büyük görevler düşüyor.
Bu yangın mutlaka söndürülmeli, mutlaka herkes elinden gelen çabayı göstermeli. Yoksa bu dehşetli ateş hepimizi yakıp kavurmak üzere. Daha da önemlisi, yarınlarımızı, çocuklarımızı yok etmek üzere.

Sevenler, neden karı koca olamıyorlar?

Günümüzde bütün kolaylıklara ve yakınlaşmalara rağmen, olması gereken evlilikler gerçekleşmiyor, ilişkiler arkadaşlıktan öteye, yani evliliğe bir türlü gidemiyor.
Başka bir tabirle, sevenler karı koca olamıyorlar. Günümüzde sevgililer çoğalırken, karı kocalar azalıyor.
Evlenemeyen kızlar, eskiden olduğu gibi kısmeti olmadığı, fiziksel kusuru bulunduğu veya yoksul olduğu için değil, genelde kısmetlerini evlenmeye ikna edemediği için ya da görüştüğü konuştuğu erkek, evlenmeye yanaşmadığı için evlenemiyorlar.
Bu durumda olan kızların yaşadığı duygusal psikoloji gerçekten içler acısı. Kimi kızlar travma geçiriyor, hayata küsüyor, kimisi psikolojik tedavi görüyor. Hemen hepsi, geleceğinden kaygı duyuyor, yarınından endişe ediyor. Hele '30 yaş' paniğine kapılanlar için hayat kâbus gibi. Ümitsizlik duygusu pranga gibi yapışıyor. Bunalımlar, stresler, kâbuslar peşlerini bırakmıyor.
Üniversiteyi başarıyla bitirmiş, iki dil bilen bir kız şunları söylüyor: "İyi eğitim aldık diye, farklı kriterlere sahip olduk. Okuma sürecinde farklı davranış biçimiyle şekillendiğimiz için hiçbir şeyi beğenmez ve seçim yapamaz olduk. Şimdi iyi eğitim alan ama 29 yaşında evde kalmış bir kızım."
Bu kızın söylediklerine benzer sözleri erkekler de söylüyor. Bir genç dostum, "Eğitim diye hayatımızı adadık. Eğitimi tamamladığımızda evlenme yaşımız geçiyor. Ben otuz yaşından sonra, ne zaman iş bulacağım da yuva kuracağım?" demişti.
Elbette her okuyan böyle düşünmüyor. Okuyan insanların hepsi suçu eğitime bağlamıyor. Ama bunun bir sebep olduğu da göz ardı edilmemeli.

Evlenme yaşı değişti

Günümüzde evliliğe hazır olmanın yaşı ve şartları değişti. Geçmişte 17-18 yaşını bulan kızlarla, askerliğini bitiren erkekler fazla zaman kaybetmeden evlendirilirdi. Ancak gerek ekonomik şartlardan, gerekse eğitim sürecinin uzunluğundan evlenme yaşının erkeklerde 30'a, kadınlarda 25'e kadar çıktığını görmekteyiz. Genel ortalama aşağı yukarı budur ama kimi yerlerde, özellikle büyük şehirlerde bu oranın da üstüne çıkıldığı görülür.
Bir erkeğin evlenmesi için gerekli olan şartların başında 'ekmeğini eline almak' gelir. Yani bir meslek sahibi olması, evini geçindirmek için işe girip düzenli bir gelir getirmesi gereklidir.
Günümüzde eğitim daha önem kazandığı için, bir gencin okuması, üniversiteyi bitirmesi öncelik kazanmıştır. Bu süreçte, normal bir okul dönemi yaşayan kişilerin, hiç sınıf kaybı yaşamadan, üniversite sınavlarını hemen kazanıp yüksek öğrenimini bitirmesi, doktora yapması vs. yaşı 25-26'ya çıkarıyor. Ardından eğitim nedeniyle tecil edilen askerlik görevinin yapılması, iş bulunması gibi süreçler eklenince, bir erkeğin evlenmesinin önündeki engeller ancak 28-30 yaşlarında kalkmış oluyor.
Kızlarda ise bu süreç sadece birkaç yıl eksikle tamamlanabiliyor. Onların da yaşları üniversiteyi bitirdiklerinde ortalama 25-26'yı buluyor. Bu nedenle Türkiye'de son yıllarda evlenme yaşı erkeklerde 30, kızlarda 25 oluyor.
Bu gerçeklerden yola çıkarak aslında gençlerin evlenmesinin önündeki en büyük engeller, başta eğitim, askerlik ve iş bulma diyebiliriz.
 

eY sEvGiLi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Kas 2008
Mesajlar
240
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
ben belki şuan evliydim sevdiğim insan ölmemiş olsaydı ama hersey nasip bunlarıda göreceğim varmıs gördum:(bundan sonra olurmu bilmem ama böyle giderse olmaz..
 

Eftalyasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Kas 2008
Mesajlar
539
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
canım kardeşim. Sevdiğin insanın vefatına çok üzüldüm.
İnşallah karşına hayırlı biri çıkar.
 

eY sEvGiLi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Kas 2008
Mesajlar
240
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
canım kardeşim. Sevdiğin insanın vefatına çok üzüldüm.
İnşallah karşına hayırlı biri çıkar.

onun için sana hayırlısını iste diyorumya kardeş ben belki niyetsizlik ettim ALLAH tümüyle elimden aldı:(bundan sonrası yok be kardeş artık olmaz...
 

cakdoc

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Eki 2008
Mesajlar
1,507
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
evet bu zamanda cok zor... sadece bunlar degil yanlis yetismelere bir yuvayi ayakta tutamiyor.. cogumuz benciliz cunki.. :(
 

Eftalyasun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Kas 2008
Mesajlar
539
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
onun için sana hayırlısını iste diyorumya kardeş ben belki niyetsizlik ettim ALLAH tümüyle elimden aldı:(bundan sonrası yok be kardeş artık olmaz...

Malesef bende eğer nişanlımla barışamazsam, çok büyük konuşmakda istemiyorum ama benimde sanki bundan sonrası olmazmış gibi geliyor.
Böyle ümitsiz konuşmak çok da doğru değil ama. Günümüz koşullarında
bir yuva kurmak için biraraya gelmek çok zor gerçekten.
 

inam_9

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Nis 2008
Mesajlar
271
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Allah razı olsun sizden inşallah.
Yerine göre önemli, hoş, mizahi, ders alınası yorumlarınızın tamamını okudum.
Her insan hata yapabilir. Temelde insanız. Kadını ile erkeği ile temel sorumlulukların farkında olduktan sonra sorunlar sorun olmaktan çıkar aksine yaşama sevincine dönüşür evliliklerde diye düşünüyorum.
Önce insan mutsuz olur sonra iki kat mutlu olur.
İki gönül biribirini severse sorunlarınıda sever
Rabbim hepinizden razı olsun
 

eY sEvGiLi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Kas 2008
Mesajlar
240
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Malesef bende eğer nişanlımla barışamazsam, çok büyük konuşmakda istemiyorum ama benimde sanki bundan sonrası olmazmış gibi geliyor.
Böyle ümitsiz konuşmak çok da doğru değil ama. Günümüz koşullarında
bir yuva kurmak için biraraya gelmek çok zor gerçekten.


sen yıne öyle deme kardeş yarının ne getireceği bellı olmaz banada bakma sen canım cok acıdı dıye dıyorum gun gelır belkı bende unuturum bellımı olur..yasadıkca büyüyorum dıyordum hep ama bu ağır geldi neyse yinede hayırlısı olsun
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt