Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

ŞER’Î HÜKÜM----2-Vaz’ın Hitabı (1 Kullanıcı)

HUSEYIN SASMAZ

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eyl 2009
Mesajlar
1,204
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
ŞER’Î HÜKÜM


--------------------------------------------------------------------------------


2-Vaz’ın Hitabı

Varlık âleminde meydana gelen fiiller hakkında Şâri’nin hitabı gelip iktiza ve tahyir bakımından fiillerin hükümlerini açıklamıştır. Ve yine gelen Şâri’nin hitabı, bu hükümlerin gerçekleşmesi veya tamamlanmasının kendisine bağlı olduğu hususlardan gerekli olanları da belirlemiştir. Yani Şer’î hükmün gerektirdiği hususu ortaya koymuştur. Şâri’nin hitabı iktiza ve tahyir ile geldiği gibi iktiza ve tahyirin gerektirdiği şeyle de gelmiştir. O da şöyle olmaktadır: Bir hususu sebep veya şart veya mani veya sahih-batıl veya azimet-ruhsat kılmasıdır. İktiza ve tahyir hitabı hükümler olarak insanın fiilini çözüme kavuşturduğuna göre, vaz’în hitabı da bu hükümleri ve bunlarla ilgili hususları çözüme kavuşturmaktadır. Şu halde iktiza ve tahyir hitabı insanın fiiline ait hükümlerdir. Vaz’i hitabı ise, bu hükümlere ait hükümler olup onlara belirli vasıflar kazandırır. Vaz’în hitabının bu konumda olması onu insan fiilleri ile alakalı olmaktan çıkartmaz. Çünkü bir şeyle ilişkili olanla ilişkilendirilen, o şeyle de ilişkilidir.

Buna göre; ızdırrar/zorunluluk hali ölü eti yemenin mubahlığına sebeptir, günaha düşme korkusu cariye ile nikâhlanmanın mubahlığına sebeptir, idrarı tutamamak abdestli iken idrarın çıkması halinde her namaz için abdest yenileme farziyetinin düşmesine sebeptir, güneşin zevali/tam tepede olması veya batması veya fecrin doğması bu namazların edası farziyeti için bir sebeptir. V.b. Bütün bunlar, hükümle ilgili olarak Şâri’nin hitabından hususlardır. Yani ölü eti yemenin mubahlığı, cariyeyi nikâhlamanın mubahlığı, idrarın çıkması halinde her namaz için abdest alma farziyetinin düşmesi namazın edası farziyeti hükümleriyle ilgili Şâri’nin hitabıdır. Bundan dolayı sebep, vaz’ın hitabındandır.

Bir tam yılın geçmesi zekâtın farziyetinde şart olması, buluğa ermek teklifte mutlak bir şart olması, Rasullerin gönderilmesi sevap ve ikapta şart olması, teslime kudretli olmanın alış-verişin sıhhatinde şart olması, rüşte ermenin yetimin malının kendisine teslim edilmesinde şart olması; bütün bunlar Şâri’nin hükümle ilgili hitabındandır. Bundan dolayı şart, vaz’ın hitabındandır.

Hayzın; cinsi münasebete, Kabe’yi tavaf etmeye, namazların farziyetine ve oruç tutmaya engel olması, deliliğin ibadetleri yapmaya ve tasarruflarda bulunmaya engel olması v.b. nin her biri hükümle ilgili Şâri’nin hitabındandır. Bundan dolayı mani vaz’ın hitabındandır.

Ayakta durmaktan aciz hastaya oturarak namaz kılma ruhsatının/izninin verilmesi, yolcunun Ramazanda orucunu yemesinin caiz olması, ikra-ı mulci ile zorlanan kimseye küfür sözlerini söylemesinin caiz olması gibi hususların her birisi de hükümle ilgili Şâri’nin hitabındandır. Bu hükümler, oturarak namaz kılmak, Ramazanda oruç tutmamak ve küfür sözlerini söylemektir. Bundan dolayı ruhsatlar vaz’ın hitabındandır.

Bu dört husustan da kolayca anlaşılıyor ki; Şâri’nin hitabı hükmü getirdiği gibi bu hükümle ilgili hususları da getirmiştir.

Namaz sıfatıyla namaz, oruç sıfatı ile oruç, cihad sıfatı ile cihad gibi genel olarak konulmuş hükümlerden gelen ise; kullar onunla amel etmeye zorlanırlar. Bu hükümler hakkındaki vaz’in hitabı, bunların genel olarak konulmuş hükümler olması bakımından ve kulların onunla amel etmeye zorlanmaları bakımından vasıflandırılmalarıdır. Bu genel konuluş ve kendisine zorunlu kılınış “azimet” olarak isimlendirilir. Onun için azimetler vaz’ın hükümlerindendir. Azimetler ve ruhsatlar aynı guruptan sayılırlar. Çünkü azimetler asıldır, ruhsatlar ise azimetlerden bir parçadır. Dolayısıyla azimetler ve ruhsatlar vaz’ın hitabındandırlar.

Dünyada amelin neticeleri ile alakalı olan hususa gelince; vaz’ın hitabı bu neticeler bakımından ortaya çıkmaktadır. Örneğin; rükünlerinin tamamı oluştuğunda namaz sahihtir deriz, tüm şartları oluştuğunda alış-veriş sahihtir deriz, Şer’î şartları tamamlandığı zaman şirket sahihtir deriz. Bu, hükmün konulması bakımından değil, hükmün edası bakımından hüküm için bir vasıftır. Şâri’ bunu böylece getirmiştir. Ondan dolayı alış-veriş sahih ve namaz sahih sayılmıştır. Aynı şekilde alış-veriş “icabtan” yoksun ise veya namazın “rükusu” yoksa veya şirkette “kabul” yoksa bunlar o zaman batıl sayılırlar. Bunların batıllığı hükmün teşriisi bakımından değil edası bakımından hüküm için bir vasıftır. Şâri’ bunu böyle getirmiş ve onları batıl sayılmıştır. Bu nedenledir ki sıhat ve butlan/batıllık ikisi birlikte bir guruptur. Çünkü her ikisi hakkında Şâri’nin hitabı tek bir hükümle ilgilidir, ya sahihtir, ya batıldır. Çünkü sıhat asıldır, butlan ise sıhat hükümlerinin neticeleridir. Bu nedenle de sıhat ve batıllık tek bir guruptur.

İşte vaz’ın hitabı budur. Vaz’ın hitabı hükmün gerektirdiği bir hususla alakalı olup beş kısma ayrılır: 1-Sebep, 2-Şart, 3-Mani, 4-Sıhat-butlan-fesad, 5-Azimetler-Ruhsatlar.



1. Sebep:

Sebep, usulcülerin ıstılahında; -hükmün teşrii için değil- hükmün varlığı için belirleyici olmak üzere semi delilin delâlet ettiği her açıkça belirlenmiş sıfattır. Güneşin zevalinin namazın varlığını bildiren bir işaret kılınması gibi. أَقِمْ الصَّلاةَ لِدُلُوكِ الشَّمْسِ “Güneşin batıya dönmesinden ... namaz kıl.”[1] ayeti ile Rasulullah SallAllah’u Aleyhi VeSSellem’in; إِذَا زَالَتِ الشَّمْسُ وَيُصَلِّي “Güneş tam tepeden batıya doğru kaymaya başladığında namaz kılın.”[2] hadisi gibi.

Bu ayet ve hadiste geçen “güneşin zevali” o vakit namazının farziyetine işaret değildir.

Aynı şekilde; فَمَنْ شَهِدَ مِنْكُمْ الشَّهْرَ فَلْيَصُمْهُ “İçinizden kim (Ramazan) ayına şahit olursa oruç tutsun.”[3] Ayeti ile Rasulullah SallAllah’u Aleyhi VeSSellem’inصُومُوا لِرُؤْيَتِهِ “Hilali görünce oruç tutun.”[4] hadisi gibi.

Bu ayet ve hadisde “hilalin” görülmesinin Ramazan orucunun varlığını belirleyici bir işaret kılınması gibi.

SLM AHSYET / ER HKM
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt