ferahhfeza
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 18 Ağu 2007
- Mesajlar
- 10,922
- Tepki puanı
- 8
- Puanları
- 0
- Yaş
- 47
- Web Sitesi
- ferahhfeza.blogcu.com
Sen'im...
Sevmek...
"Sevmek" dedim.
"Yoluna ölmek" dedi.
"Yoluna ölmek" dedi.
"Yol" dedim.
"Alıp başını gitmek" dedi.
"Alıp başını gitmek" dedi.
"Gitmek" dedim.
Bir "Ahh" çekip, "Dostlardan ayrılmak" dedi.
Bir "Ahh" çekip, "Dostlardan ayrılmak" dedi.
"Dost" dedim.
Durdu. Bana baktı. "Dost" diye mırıldandı.
"Yüreğime nasıl koysam bilemediğim" dedi.
Durdu. Bana baktı. "Dost" diye mırıldandı.
"Yüreğime nasıl koysam bilemediğim" dedi.
"Yürek" dedim.
"Dünyaları içine sığdıramadığım" dedi.
"Dünyaları içine sığdıramadığım" dedi.
"Dünya" dedim.
"Hayatın bir yüzü" dedi.
"Hayatın bir yüzü" dedi.
"Yüz" dedim.
"Ardında ne gizli bilemediğim" dedi.
"Ardında ne gizli bilemediğim" dedi.
"Giz" dedim.
"Hep çözmeye çalıştığım" dedi.
"Hep çözmeye çalıştığım" dedi.
"Çalışmak" dedim.
"Bitmeyecek öykü" dedi.
"Bitmeyecek öykü" dedi.
"Öykü" dedim.
"Binlercesini içimde gizliyorum" dedi.
"Binlercesini içimde gizliyorum" dedi.
"Gizlemek" dedim.
"İşte, her şeyin bitimi" dedi.
"İşte, her şeyin bitimi" dedi.
"Şey" dedim.
"Sevda" dedi.
"Sevda" dedi.
"Sevda" dedim.
"Peşinden koştuğum" dedi.
"Peşinden koştuğum" dedi.
"Koşmak" dedim.
"Hayat, bir maraton" dedi.
"Hayat, bir maraton" dedi.
"Hayat" dedim.
"Öyle kısa ki!" dedi.
"Öyle kısa ki!" dedi.
"Niçin kısa?" diye sordum.
"Yaşanacak çok şey var, zaman yok" dedi.
"Yaşanacak çok şey var, zaman yok" dedi.
"Yaşanması gereken ne var? " diye sordum.
"Aşk" dedi.
"Aşk" dedi.
"Kaç kere?" diye sordum.
"Bin kere" dedi, "Milyon kere"
"Bin kere" dedi, "Milyon kere"
"Neden bir kere değil?" diye sordum.
"Bütün aşkların toplamı, en yüce ve tek aşk" dedi.
"Bütün aşkların toplamı, en yüce ve tek aşk" dedi.
"Önce ona varsan olmaz mı?" diye sordum.
"Keşke olsa" dedi, "Ama önce yoğrulmak gerek"
"Keşke olsa" dedi, "Ama önce yoğrulmak gerek"
"Acı çekmek mi?" diye sordum.
"Evet, aşk acısında yok olmak" dedi.
"Evet, aşk acısında yok olmak" dedi.
"Yok olunca!" dedim.
"İşte gerçek aşkta o zaman yaşamaya başlarsın" dedi.
"İşte gerçek aşkta o zaman yaşamaya başlarsın" dedi.
"Gerçek aşk!" dedim.
"Büyük o!" dedi.
"Büyük o!" dedi.
Durdum. Durdum. Ve sustum!
"Neden sustun?" diye sordu.
"Yüreğim titredi sanki" dedim.
"Yüreğim titredi sanki" dedim.
"Neden?" diye sordu.
"Bilmiyorum" dedim. "Büyük O!"
"Bilmiyorum" dedim. "Büyük O!"
"Evet" dedi, "Büyük O!"
"Nerede?" diye sordum.
"Nerede?" diye sordum.
"Her yerde" dedi.
"Nasıl?" diye sordum.
"Yüreğini aç" dedi.
"Yüreğini aç" dedi.
"Yüreğimi açmak!" dedim.
"Bir tebessümle bak her şeye" dedi.
"Bir tebessümle bak her şeye" dedi.
"Tebessüm" dedim.
"Her kapının anahtarı" dedi.
"Her kapının anahtarı" dedi.
"Kapı" dedim.
"Girmeden bilemezsin" dedi.
"Girmeden bilemezsin" dedi.
"Ya korku!" dedim.
"Bilinmeyenden korkar insan" dedi.
"Bilinmeyenden korkar insan" dedi.
"Ben bilmiyorum" dedim.
"Neyi?" diye sordu.
"Neyi?" diye sordu.
"Ben'i" dedim.
"Sen kimsin?" diye sordu.
"Sen kimsin?" diye sordu.
"Ben kimim?" diye sordum.
"Sevgiyle beslenensin" dedi.
"Sevgiyle beslenensin" dedi.
"Kimin sevgisiyle?" diye sordum.
"Büyük O'nun" dedi.
"Büyük O'nun" dedi.
Durdum. Durdum. Yine sustum.
"Kimsin?" diye sordum.
"SEN'im" dedi