--------------------------------------------------------------------------------
Demek ne kolay aslında, söylersiniz olur. Ama ya yapmazsanız ne olur? Soylemekle yapmak arasındaki farkta yatmıyor mu bütün hikaye. Kelimelerin büyüsünde, ağzımızdan çıkanların gerçekliğinde.. Onları ne kadar duyarak söylediğimizde değilmi işin sırrı... Seviyorum seni, seni seviyorum.. İnsanlık varolduğundan beri ağzımızda dolanıp duruyor. Sevmek için yaşıyor, varlığını duymak için çırpınıp duruyoruz bir ömür. Kimilerine nasip oluyor, kimileri bir çiçeği bile sevemeden tükenip gidiyor. Sevmek, karşımızdaki insanda kendimizi görme isteği aslında. Ve bütün işte bizde yatıyor bu noktada. Sevgiyi bulmak için önce kendimizi bulmalıyız. Kendini ve sevgiyi yakalayamayanların arayışları bitmiyor, eksik kalıyor bir yanları. Hırçınlaşanlar, içine dönenler, hayata küsenler, eksikliğinin ne olduğunun farkına varmadan huzursuzluk içinde kıvrananlar.. Gece gezmeleri, alışverişle yapılan tatminler, işler, güçler. Arkadaşlarla takılmalar, güzelleşmek için verilen çabalar... Nafiledir bunlar, gönül eşini bekler. Günler geceler paylaşmanın özlemiyle dolar. Dokunacak bir el, temas edecek bir çift göz arar. Bitmez arayışlar.. Sonra yine aynı girdap başlar. Seni seviyorum diyebilmek için çırpınır durursunuz birisine. Karşınızdakinde kendinizi görmek için bakarsınız sağa sola... Peki, gerçekten kendinizi görmüşmüsünüzdür. Ya da çözmüş olabilir misiniz ne istediğinizi? Aşk mı, para mı, başarı mı, çocuk mu, aile, güvence, sosyal statü mü; nedir aradığınız tam olarak? Hepsi birarada olmaz çünkü. Ve vermek için hazır mısınız sevginizi, kendinizi. Farkında mısınız, acılarınızı sever hepsinden bir hikaye çıkarır mısınız? Böyledir, vardır bir hikmeti der, şikayet etmeden ne olduğunu anlamaya çalışırmısınız hayatta? Allah istemeden tek yaprağın kıpırdamadığını bilir misiniz? İmtihanlardan geçtiğimizi.. Ve bütün gerçeğin samimiyette yatıp, iyilikle yürüdüğünü. Güvenip, bütün sırrımızı açacağımız tek gerçeğin Allah olduğunu. Onun yarattığı herşeyin kıymetini bilip, güzelliklerinin farkına varır mısınız? Ve konuşurmusunuz onunla. Gerçekten sevmeyi ve birine seni seviyorum demeyi istediğinizi söylermisiniz yürekten yaradana. Paylaşmanın tadı duruyorsa hala içinizde, birinin gözlerinin bilinçaltına erişmişseniz, öyle sıradan bir kelime gibi durmuyorsa hayatınızda sevgi sözcüğü, gider zaten mesaj gereken yere. Beklemek lazım sadece. Bir düşünün bakalım sevgiye dair ne örnekleriniz var, neler biriktirmişsiniz. En son, içten duyarak, neye ya da kime seni seviyorum dediniz. Var mı örneğiniz
Demek ne kolay aslında, söylersiniz olur. Ama ya yapmazsanız ne olur? Soylemekle yapmak arasındaki farkta yatmıyor mu bütün hikaye. Kelimelerin büyüsünde, ağzımızdan çıkanların gerçekliğinde.. Onları ne kadar duyarak söylediğimizde değilmi işin sırrı... Seviyorum seni, seni seviyorum.. İnsanlık varolduğundan beri ağzımızda dolanıp duruyor. Sevmek için yaşıyor, varlığını duymak için çırpınıp duruyoruz bir ömür. Kimilerine nasip oluyor, kimileri bir çiçeği bile sevemeden tükenip gidiyor. Sevmek, karşımızdaki insanda kendimizi görme isteği aslında. Ve bütün işte bizde yatıyor bu noktada. Sevgiyi bulmak için önce kendimizi bulmalıyız. Kendini ve sevgiyi yakalayamayanların arayışları bitmiyor, eksik kalıyor bir yanları. Hırçınlaşanlar, içine dönenler, hayata küsenler, eksikliğinin ne olduğunun farkına varmadan huzursuzluk içinde kıvrananlar.. Gece gezmeleri, alışverişle yapılan tatminler, işler, güçler. Arkadaşlarla takılmalar, güzelleşmek için verilen çabalar... Nafiledir bunlar, gönül eşini bekler. Günler geceler paylaşmanın özlemiyle dolar. Dokunacak bir el, temas edecek bir çift göz arar. Bitmez arayışlar.. Sonra yine aynı girdap başlar. Seni seviyorum diyebilmek için çırpınır durursunuz birisine. Karşınızdakinde kendinizi görmek için bakarsınız sağa sola... Peki, gerçekten kendinizi görmüşmüsünüzdür. Ya da çözmüş olabilir misiniz ne istediğinizi? Aşk mı, para mı, başarı mı, çocuk mu, aile, güvence, sosyal statü mü; nedir aradığınız tam olarak? Hepsi birarada olmaz çünkü. Ve vermek için hazır mısınız sevginizi, kendinizi. Farkında mısınız, acılarınızı sever hepsinden bir hikaye çıkarır mısınız? Böyledir, vardır bir hikmeti der, şikayet etmeden ne olduğunu anlamaya çalışırmısınız hayatta? Allah istemeden tek yaprağın kıpırdamadığını bilir misiniz? İmtihanlardan geçtiğimizi.. Ve bütün gerçeğin samimiyette yatıp, iyilikle yürüdüğünü. Güvenip, bütün sırrımızı açacağımız tek gerçeğin Allah olduğunu. Onun yarattığı herşeyin kıymetini bilip, güzelliklerinin farkına varır mısınız? Ve konuşurmusunuz onunla. Gerçekten sevmeyi ve birine seni seviyorum demeyi istediğinizi söylermisiniz yürekten yaradana. Paylaşmanın tadı duruyorsa hala içinizde, birinin gözlerinin bilinçaltına erişmişseniz, öyle sıradan bir kelime gibi durmuyorsa hayatınızda sevgi sözcüğü, gider zaten mesaj gereken yere. Beklemek lazım sadece. Bir düşünün bakalım sevgiye dair ne örnekleriniz var, neler biriktirmişsiniz. En son, içten duyarak, neye ya da kime seni seviyorum dediniz. Var mı örneğiniz