Çeşm-i Bülbül
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 11 Mar 2009
- Mesajlar
- 13,384
- Tepki puanı
- 6
- Puanları
- 0
Ben üşüyorum, Sen, Dost'un gözleriyle ısıt beni.
Ben kanıyorum, Sen, dokunuşu merhamet olanlarla sar beni.
ben korkuyorum, Sen, kalbime verdiğin imanla koru beni.
Ben ağlıyorum, Sen, ülfetinle avut beni.
Ben savruluyorum, bilimmezlere hazan yaprağı gibi
Sen tut beni.
Ben kayıyorum sırattan, Sen bırakma beni.
Bende kimsenin uğramadığı izbe köşeler var, karanlığın bile girmekten ürktüğü
Bende açılıp kapanmayan yaralar, ruhumu döven hırçın dalgalar var sonra
Dönüşü olmayan yollar uzaklığım kadar uzayan; dinmeyen gözyaşları var içimde kanayan
Küçük bir kız çocuğu var, yetim bayramlar yaşayan
Ahlar var, geceleri uyku tutturmayan... Soğuk kışlar var, bir bakış olup gözümde donan
Yakan ateşler var, öfkem olup çarpan
Bende, derin bir muhabbetin yok; ulvi kılan, mümin yapan, arıtan, çoğaltan, merhamet olup yetim başlar okşayan, şefkat olup matemlerin civarında dolaşan, fakir sofralarda zengin kılan, cömertlik olup mahrumlara dağıtılan, cesaret olup İslama engelleri yıkan.
Bende, derin bir muhabbetin yok; beni unutturup bana, sadece Seni hatırlatan, gündüz olup yüzler aydınlatan, gece olup hataları örten, kilit olup hayırlara açılan, merhamet olup hasta ruhuma dokunan
Bende, derin bir muhabbetin; uzaklığıma rağmen, bana şah damarımdan daha yakın olan
Bende derin bir muhabbetin yok; edep edip başkalarını özlemekten, Seni özlettiren
Vefa olup; hatırladıklarımı Seninle rabıtalı kılan
Bende, derin bir muhabbetin yok; rüzgar olup çöllerde iz iz Nebiyi arayan, payk olup bir kutbun etrafında dönen...
Bir derin muhabbetin yok bende; beni Senden kılan.
Sen varsan, neyim yoktur ki
Sen yoksan gönlümde, neyim vardır ki...
:a12:B)selam ve dua ileB):a12: