Gözlerim yoktu, gözlerimin olmadığını bir Sen gördün.
Sen bana gözlerimi verdin. Görmek istediklerimi de Sen verdin.
Elim yoktu, Sen elimden tuttun.
Ne avucumda avunacak bir şeyim, ne elde tutmak istediğim.Yok.
Bana Sen kulak verdin. Kulaklarım oldu. Dalgaların sesini işiten, mahrem fısıltılardan haberli kulaklarım oldu.
Kuru yaprağın dalından düşüşünü duyan, rüzgârın ıslığına ritim veren, yağmurun yağışına ahenk katan, her notada ruhuma yeniden üfleyen Sen’sin.
Bana kulak verdin. Herşeyi, her an işiten Sen.
Ben kulak sahibi değilken, işitmek istediklerini işittin.
Beni işittin, işitmek istediklerime Sen ses verdin.
Beni işitir eyledin.
Dilim dönmüyordu, Sen bana söz verdin.
Ve Sen bana damak verdin. Dudak verdin. Dil verdin. Söz verdin. Ve söz verdin ağzıma.
Kur’ân’la Konuşan Sen.
Taşları, dağları, denizleri konuşur eyleyen
Sen dilime kelam verdin.
Söz verdin ağzıma.
Sözden anlayan dostlar verdin.
Gülücükler verdin.
Güller verdin.
Ayaklarım yoktu, beni varlığa Sen yürüttün.Ayaklar verdin. Yokluktan varlığa yürüttün bedenimi. Hiç yoktan ayağa kaldırdın beni. Yol verdin.
Ve çiçekli çoraplar ve güzel ayakkabılar verdin. Ayaklarımı verdiğin gibi, yürünesi yolları, dağları, denizleri ve vadileri ayaklarımın altına serdin.
Gelmeye yüzüm yoktu, Sen bana yüz verdin.
Beni tanımıyordu annem babam bile.
Varlığımdan bile haberli değillerdi.
Yüzüme bir Sen baktın. Bana Sen yüz verdin.
Bilmezdiler oysa varlığımı.
Tanımazdılar beni.
Sen yüz vermesen, yüzümü kalplerine âşina eylemesen, yüz süremezdim annemin yüzüne.
Hayatı yitirdiğimde de, bana yeniden hayat verecek Sensin.
Bir gün toprağa yüz sürdüğümde de, tanımayacaklar yine. Yüzüme bakamayacaklar.
Varlığımı belki hesaba katmayacaklar.
Taşlara kazıyacaklar adımı en fazla.
Unutmamak için.
Ama beni hiç unutmayacaksın Sen.
Beni bilecek, beni tanıyacak, benim hatırımı Sen soracaksın.
Verir de yine Sen verirsin elbet.
Yine, yeni, yeniden diriltirsin beni.
Ey Hayatı Veren ve Ey Hayatın Sahibi.
ALINTILANMIŞTIR