mustafa_xtar
Kayıtlı Kullanıcı
Hz. Ali(r.a) birgün minbere çıkarak cemaate,
'' Arş-ı ala'nın aşağısından yeryüzüne kadar ne varsa herşeyi
bana sorabilirsiniz. Benim şu göğsümde (kalbimde) derya gibi
ilimler var.Resulullah(s.a.v) benim ağzıma şerefli tükürüğünden
tükürdü, o tükürük hala ağzımda duruyor( O'nun bereketi ile
dilimden hikmetler akmaktadır). Canım kudret elinde bulunan
Allah'a yemin ederim ki, eğer bana izin verilseydi Tevrat ve
İncildeki bütün ilimleri insanlara anlatırdım ve herkes beni
tasdik ederdi.''
Hz. Ali'nin (r.a) bu konuşmasını yaptığı mecliste Yemenli bir adam vardı. Bu adam kendi kendine;
''Bu çok büyük laflar ediyor. şunu bir rezil edeyimde görsün gününü!''dedi. Hz.Ali'ye (r.a) yönelerek,
'' Sana bir sorum var!'' dedi.
Hz. Ali(ra),
'' Beni zora düşürmek ve imtihan etmek için değil,
bir şeyler öğrenmek için sor''dedi.
Adam
'' Beni buna sen zorladın, Ey Ali! sen hiç rabbini gördün mü?''
diye sordu.
Hz.Ali (ra)
'' Ben görmediğim bir rabbe ibadet etmem!'' dedi.
Adam
'' O'nu nasıl gördün?''diye sordu.
Hz.Ali (ra)
'' O'nu baş gözü göremez; fakat kalpler O'nu imanın hakikatı ile
(Allah'ın verdiği bir nurla) görür. Rabbim birdir ve tektir, ortağ
yoktur. O birdir,ikincisi yoktur. Tektir,benzeri yotur. O, zaman
ve mekanla sınırlanmaz. Duyu organları ile hissedilemez ve
Hiç bir ölçü ile ölçülemez!''
Hz Ali'nin (ra) bu cevabı üzerine Yemenli adam bayılıp yere yığıldı.
Ayılıp kendisine geldiğinde,
'' Vallahi bundan sonra imtihan ve utandırmak için kimseye soru sormayacağım'' dedi.
Dilaver SELVİ-Ateşin Yakmadığı Aşık
'' Arş-ı ala'nın aşağısından yeryüzüne kadar ne varsa herşeyi
bana sorabilirsiniz. Benim şu göğsümde (kalbimde) derya gibi
ilimler var.Resulullah(s.a.v) benim ağzıma şerefli tükürüğünden
tükürdü, o tükürük hala ağzımda duruyor( O'nun bereketi ile
dilimden hikmetler akmaktadır). Canım kudret elinde bulunan
Allah'a yemin ederim ki, eğer bana izin verilseydi Tevrat ve
İncildeki bütün ilimleri insanlara anlatırdım ve herkes beni
tasdik ederdi.''
Hz. Ali'nin (r.a) bu konuşmasını yaptığı mecliste Yemenli bir adam vardı. Bu adam kendi kendine;
''Bu çok büyük laflar ediyor. şunu bir rezil edeyimde görsün gününü!''dedi. Hz.Ali'ye (r.a) yönelerek,
'' Sana bir sorum var!'' dedi.
Hz. Ali(ra),
'' Beni zora düşürmek ve imtihan etmek için değil,
bir şeyler öğrenmek için sor''dedi.
Adam
'' Beni buna sen zorladın, Ey Ali! sen hiç rabbini gördün mü?''
diye sordu.
Hz.Ali (ra)
'' Ben görmediğim bir rabbe ibadet etmem!'' dedi.
Adam
'' O'nu nasıl gördün?''diye sordu.
Hz.Ali (ra)
'' O'nu baş gözü göremez; fakat kalpler O'nu imanın hakikatı ile
(Allah'ın verdiği bir nurla) görür. Rabbim birdir ve tektir, ortağ
yoktur. O birdir,ikincisi yoktur. Tektir,benzeri yotur. O, zaman
ve mekanla sınırlanmaz. Duyu organları ile hissedilemez ve
Hiç bir ölçü ile ölçülemez!''
Hz Ali'nin (ra) bu cevabı üzerine Yemenli adam bayılıp yere yığıldı.
Ayılıp kendisine geldiğinde,
'' Vallahi bundan sonra imtihan ve utandırmak için kimseye soru sormayacağım'' dedi.
Dilaver SELVİ-Ateşin Yakmadığı Aşık