Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sen haklısın diyebilmek (1 Kullanıcı)

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Doğru sözü kabul edebilmek, karşısındakine sen haklısın diyebilmek, kolay değildir çünkü nefs, buna mani olmaktadır. Nefs, kötülükler deposudur, kibirlidir, inatçıdır. İnat; direnmek, muhâlefette ısrar etmek, kendini büyük görüp, hakkı, doğruyu kabul etmemek demektir. Hadis-i şerifte; (Allahü teâlânın en sevmediği kimse, hakkı kabul etmemekte inat edendir) buyurulmuştur.

İnat, riyâdan, kin tutmaktan, haset etmekten veya hırstan doğar. Ebu Cehil ve Ebu Leheb gibiler, inatlarından dolayı Muhammed aleyhisselamın peygamber olduğuna inanmadılar.

Nefsten kaynaklanan kötülükler giderilmedikçe ve kalb, kötü düşüncelerden temizlenmedikçe, insanın olgunlaşması, hakkı, doğruyu kabul etmesi, itiraz ve münakaşadan uzaklaşması çok zor olur. Hakkı kabul etmek, mürüvvettir ve de olgulaşmanın alametidir. Ebu Bekir Tamistâni hazretleri, bir sohbetinde; "İnsanların en hayırlısı, haklı olsa bile, karşısındakine sen haklısın diyebilendir" buyurmuştur.

Yusuf bin Esbat hazretleri buyuruyor ki:
“Güzel ahlakın alametleri; arkadaşının söylediğine itiraz etmeyip, kabul etmek. Kendine ve herkese ve hatta her mahluka karşı merhametli ve insaflı olmak. Kimsenin ayıbını araştırmamak. Başkasında bir kusur görünce, dalgınlıkla olmuştur istemeyerek yapmıştır diyerek iyiye yormak. Kendisinden özür dileyenlerin özürlerini kabul etmek. Başkalarından gelen sıkıntı ve eziyetlere sabır ve tahammül etmek. Başkalarının kusurlarını araştırmak yerine, kendi kusur ve kabahatlerini düşünüp araştırmak, düzeltmeye çalışmak. Büyük-küçük herkese karşı edepli, tatlı dilli, güler yüzlü olmaktır.”

Mahmud Sâmini hazretleri, talebesi Osman Bedreddin hazretlerine hitaben; "Hâfız, ne söylersen kitaptan söyle. Bunda iki fayda vardır: 1-Sen aradan çıkarsın, sana gurur gelmez. Zirâ söylediğin söz, senin değil, başkasınındır. 2-Birisi itiraz ederse, başkasının sözü olduğu için yine senin nefsin araya girmez. Bu surette insana hiddet ve can sıkıntısı da gelmez. Söylediğin söz, doğru ise de, yanlış ise de, kitabın sahibine aittir" buyurmuştur.

Ne şekilde olursa olsun itiraz etmek, münakaşaya sebep olur. Bunun için hiç kimse ile münâkaşa etmemelidir. Münâkaşa etmek, dostluğu giderir. Düşmanların çoğalmasına sebep olur. Peygamber efendimiz; (Haklı olduğu halde dahi, münâkaşa etmeyen kimseye, Cennetin kenârında bir köşk verilecektir. Latife, şaka olarak dahi, yalan söylemeyene, Cennetin ortasında bir köşk verilecektir. Güzel huylu olana, Cennetin en yüksek yerinde bir köşk verilecektir) buyurmuşlardır.
Akrabâsının ve çocuklarının muhtaç oldukları şeyleri temin etmemek ve doğru sözü kabul etmeyip münâkaşa etmek, kusurunu, kabâhatini bildirenlere teşekkür etmemek, herkesin yanında olursa riyâ olur. Münâkaşa etmek, başkalarından üstün görünmek ve övünmek için ilim öğrenmek de, riyâ olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Suizan etmeyiniz. Suizan, yanlış karar vermeye sebep olur. İnsanların gizli şeylerini araştırmayınız, kusurlarını görmeyiniz, münâkaşa etmeyiniz, haset etmeyiniz, birbirinize düşmanlık etmeyiniz, birbirinizi çekiştirmeyiniz, kardeş gibi sevişiniz. Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, yardım eder. Onu, kendinden aşağı görmez.)

Ebü'l-Abbâs Seyyâri hazretleri; "Bir kimse, mutlakâ haklı olduğu halde, kendisini suçlu kabul edip, karşısındakine; "Sen haklısın, ben kabahatliyim" derse, ahirette bütün sıkıntı ve meşakkatlerden emin olur" buyurmuştur.

Fahreddin-i Razi hazretleri buyuruyor ki:
“Biliniz ki ben, ilim âşığıydım, doğru olsun yanlış olsun, bir şeyin ne olup olmadığını öğrenmek için pek çok şey öğrendim. Vallahi kelam, akâid ilmi ile ilgili, doğru yanlış bütün itikâtları, filozofların görüşlerini çok tetkik ettim. Ancak Kur'an-ı kerimde bulduğum faydaya eşit olanını hiçbirisinde görmedim. Çünkü Kur'an-ı kerim, Allahü teâlânın yüce kudretini ve azametini teslim ve kabul etmeye teşvik ediyor, itiraz ve karşı çıkmaktan, derin mücâdele ve münâzaradan men ediyor. Çünkü beşer aklı, derin ve anlaşılması zor meseleler arasında boğulup gitmektedir. Bu sebeple dinimizin bildirdiklerini aynen kabul edip, üzerinde konuşmamak en sâlim yoldur.”

Bunun için dost, düşman, herkesi güler yüz ve tatlı dil ile karşılamalı, hiç kimse ile münâkaşa etmemelidir. Herkesin özrünü kabul etmeli, kabâhatlerini affetmeli, zararlarına karşılık yapmamalıdır.

Abdullah Belyâni hazretleri; “Dervişlik, yalnız namaz kılmak, oruç tutmak ve geceleri ibadet yapmak değildir. Bunlar, herkesin yapacağı kulluk vazifeleridir. Dervişlik, kalb kırmamaktır” buyurmaktadır.

Muhammed Sâlim hazretlerine, “Bir kimsenin Veli olduğu nasıl anlaşılır?” dediklerinde cevaben; “Tatlı dili, güzel ahlakı, güler yüzü, cömertliği, münâkaşa etmemesi, özürleri kabul etmesi ve herkese merhamet etmesi ile anlaşılır” buyurmuştur.

Abdülhâlık-ı Goncdüvâni hazretleri de; “Herkese, şefkat ve merhamet et! Kimseyi hakir görme! Kimse ile münâkaşa, mücâdele etme!” buyurmuştur.
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Ne kadar okunsa az.
Allahü teala iyi ahlakı kalbimize nakşetsin. Peki demesini bilenlerden eylesin. Çok güzel bir yazı ama garib kalmış.

Kıymetli dualarınızı istirham ederim efendim.
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Ne kadar okunsa az.
Allahü teala iyi ahlakı kalbimize nakşetsin. Peki demesini bilenlerden eylesin. Çok güzel bir yazı ama garib kalmış.

Kıymetli dualarınızı istirham ederim efendim.


Evet uzun yazıların akibeti :) ama sizin de daha belirttiğiniz gibi biraz da "nasib" meselesi galiba..Güzel bir yazı çünkü "sözlerin büyüğü büyüklerin sözü" Yalnız bu derlemeyi yapan, bizlere ulaştıranların güzelliğini de unutmamak lazım. Allahü teala onlardan razı olsun, hayırlı mükafatlar versin.

Size de ayrıca teşekkür ederim, Allahü teala razı olsun. Belki birkaç kişinin bile olsa okuyup, istifade etmesine vesile oldunuz.

Biz dua ediyoruz, sizlerinde dualarında hatırlanmayı diliyoruz efendim.
 

Huyela

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Eki 2006
Mesajlar
2,345
Tepki puanı
1
Puanları
36
Yaş
41
Konum
İstanbul
Evet uzun yazıların akibeti :) ama sizin de daha belirttiğiniz gibi biraz da "nasib" meselesi galiba..Güzel bir yazı çünkü "sözlerin büyüğü büyüklerin sözü" Yalnız bu derlemeyi yapan, bizlere ulaştıranların güzelliğini de unutmamak lazım. Allahü teala onlardan razı olsun, hayırlı mükafatlar versin.

Size de ayrıca teşekkür ederim, Allahü teala razı olsun. Belki birkaç kişinin bile olsa okuyup, istifade etmesine vesile oldunuz.

Biz dua ediyoruz, sizlerinde dualarında hatırlanmayı diliyoruz efendim.

Estağfirullah. Biz teşekkür ederiz.

Evet Allahü teala bu bilgileri hal haline getirip yaşayan ve bizlerinde yaşaması için tavsiye eden büyüklerimizden razı olsun. Böyle bir nimetin şükrünü yapamayız. Cenabı Hak şefaatlerine nail eylesin.

Biz sizi hatırlıyoruz, tarafınızdan hatırlandığımızıda hüsnü zan ediyor.

Allahü teala ilm, amel ve ihlasınızı arttırsın. İnşaallahü teala.
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Estağfirullah. Biz teşekkür ederiz.

Evet Allahü teala bu bilgileri hal haline getirip yaşayan ve bizlerinde yaşaması için tavsiye eden büyüklerimizden razı olsun. Böyle bir nimetin şükrünü yapamayız. Cenabı Hak şefaatlerine nail eylesin.

Biz sizi hatırlıyoruz, tarafınızdan hatırlandığımızıda hüsnü zan ediyor.

Allahü teala ilm, amel ve ihlasınızı arttırsın. İnşaallahü teala.


Amiiin cümlemizin...


Birisi çeşmede yüzünü yıkarken, su ile birlikte biraz çamur gelmiş, bakmış ki bu çamur çok güzel kokuyor. Çamura sormuş, sendeki bu koku nedir diye. çamur demiş ki; ben bir gül ağacının yanında kaldım, gülün yaprakları benim üzerime düştükce, o yapraklarla bir müddet hemhal oldum, onların kokusu bana da bulaştı diyor. Demek ki, nerede ve kimlerle beraber isek muhakkak onlardan etkileniriz, onlardan bize bir koku geçer, o halde kim olduğumuz değil kiminle olduğumuz önemlidir.
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Hadis-i şerifte; (Allahü teâlânın en sevmediği kimse, hakkı kabul etmemekte inat edendir) buyurulmuştur.
 

mübin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Şub 2008
Mesajlar
219
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
57
Sayın smmmtuba Konu var konu var ama din konusunda haklı olduğunu bildiği halde karşısındakine haklısın demek ne kadar doğru bu tartışılır mesela ben böyle bir günahı çekemem.
 

_YUSUF_

Yönetici
Katılım
26 Haz 2008
Mesajlar
4,070
Tepki puanı
1,043
Puanları
113
Yaş
43
Sayın smmmtuba Konu var konu var ama din konusunda haklı olduğunu bildiği halde karşısındakine haklısın demek ne kadar doğru bu tartışılır mesela ben böyle bir günahı çekemem.

Haklı olanlara haksızsın demenin günahını bakalım nasıl çekeceksin
 

mübin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Şub 2008
Mesajlar
219
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
57
Yusuf kardeşim haklı olan kim mesela kuran yetmez diyen mi yeter diyen mi? Buna cevap ver yeter .
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt