[Sen de bunu hapset
Muhammed Kaşâşî hazretleri "rahmetullahi aleyh", Yemen'deki büyük alimlerdendir. Şöhreti her yere yayılınca San'a vâlisi, onu çekemeyip hapsettirdi. O zat da: "Yâ Rabbi! Beni haksız yere hapsettiği gibi, sen de bunu hapset" diye ağzından çıkıverdi. O gün vâli ihtiyâç için helâya gittiğinde dışarı çıkmak istedi. Fakat çıkamadı. Helâ kapısı kililenmişti ve bir türlü açılmadı. Helâya hapsolmuştu. Aklı başından gitti. Ne yaptıysa kapıyı açamadı. Ona yardıma gelenler de bir türlü kapıyı açamadılar. Üstelik heladan içeriye fena bir lağım kokusu da yayılmaya başlamıştı. Penceresi de olmadığı için vali çok zor durumdaydı. Düşündü, bunun haksız olarak hapsettirdiği Kaşâşî hazretleri sebebiyle olduğunu anladı. Serbest bırakılmasını emretti. O zaman helânın kapısı açıldı ve dışarı çıktı.
Muhammed Kaşâşî hazretleri "rahmetullahi aleyh", Yemen'deki büyük alimlerdendir. Şöhreti her yere yayılınca San'a vâlisi, onu çekemeyip hapsettirdi. O zat da: "Yâ Rabbi! Beni haksız yere hapsettiği gibi, sen de bunu hapset" diye ağzından çıkıverdi. O gün vâli ihtiyâç için helâya gittiğinde dışarı çıkmak istedi. Fakat çıkamadı. Helâ kapısı kililenmişti ve bir türlü açılmadı. Helâya hapsolmuştu. Aklı başından gitti. Ne yaptıysa kapıyı açamadı. Ona yardıma gelenler de bir türlü kapıyı açamadılar. Üstelik heladan içeriye fena bir lağım kokusu da yayılmaya başlamıştı. Penceresi de olmadığı için vali çok zor durumdaydı. Düşündü, bunun haksız olarak hapsettirdiği Kaşâşî hazretleri sebebiyle olduğunu anladı. Serbest bırakılmasını emretti. O zaman helânın kapısı açıldı ve dışarı çıktı.