Efendim!
Yiyip-içsin,gezip-tozsun diye yaratılmadım ben.Beni yaratan,bir kutlu yolculuğu yürüyeyim diye yarattı.Bana verdiği özellikler,hep bir yolcuda olması gereken özellikler.Ama ben, unuttum yolu ve yolculuğu.Vahalarda eğlenmeye durdum.Ahu gözlü güzeller,soğuk sulu pınarlar,serin gölgeli ağaçlar,dünya hayatının meyvesi evlad-ü ıyal...Bukağılar vurdular ayaklarıma,bir bir.Yürüyemez oldum,nicedir...
Efendim!
Ameller ve sözler yetmiyor.İçi boş ibadetlerden,tatsız-tuzsuz amellerden usandı bu gönül.
Tut ellerimden,dua niyetine. Al götür beni, istediğin yere. İster arşa çıkar,gonca gül eyle;ister vur yerlere,hazan kül eyle. Kuşat beni dört bir yanımdan,ta hiç bir şeyim senin dışında kalmasın.Yeter ki,yanımda ol. Yeter ki, O'na doğru giden bir yol üzerine olayım her daim.Elinde asa-yı Musa olsanda koyunun olayım.Keskin bıçak altında İsmail'in...
Merhamet dersinin üstadı!
Şefkat ve merhametine muhtaç biri kapına geldi.Senin eşiğine layık değil,ama sen kapına geleni kovmazsın.Himmetini esirgeme benden.İhmallerimi hoş gör. Hatalarımı bağışla.Haddimi aştığımda,silme defterden. Gaflete düşüp unuttuğumda,sen de beni unutma; hatırlat yeniden.Yoldan ayrıldığımda,yola çevir. Kaybolup gitmeme müsaade etme. Bırakma zincirimi elinden.Yıkılıp düşersem bir gün yolculuğa dayanamayıp,bırakma beni oralarda.İyilikle ya da zorla,götür beni gitmem gereken yerlere.Sevinerek gelmezsem,dövünerek geleyim,ama illa geleyim.
Efendim!
Bilirim,bu yol söz ve iddia yolu değildir.Amel ve hal yoludur.Konuşmak ve öğrenmek ne kadar kolay,yapmak ve hal edinmek ne kadar zor! Bu zor yolda beni kendi başıma yalnız bırakma. Beni hak etmesem de,sen beni al götür,gidilmesi gereken yere.....
Yiyip-içsin,gezip-tozsun diye yaratılmadım ben.Beni yaratan,bir kutlu yolculuğu yürüyeyim diye yarattı.Bana verdiği özellikler,hep bir yolcuda olması gereken özellikler.Ama ben, unuttum yolu ve yolculuğu.Vahalarda eğlenmeye durdum.Ahu gözlü güzeller,soğuk sulu pınarlar,serin gölgeli ağaçlar,dünya hayatının meyvesi evlad-ü ıyal...Bukağılar vurdular ayaklarıma,bir bir.Yürüyemez oldum,nicedir...
Efendim!
Ameller ve sözler yetmiyor.İçi boş ibadetlerden,tatsız-tuzsuz amellerden usandı bu gönül.
Tut ellerimden,dua niyetine. Al götür beni, istediğin yere. İster arşa çıkar,gonca gül eyle;ister vur yerlere,hazan kül eyle. Kuşat beni dört bir yanımdan,ta hiç bir şeyim senin dışında kalmasın.Yeter ki,yanımda ol. Yeter ki, O'na doğru giden bir yol üzerine olayım her daim.Elinde asa-yı Musa olsanda koyunun olayım.Keskin bıçak altında İsmail'in...
Merhamet dersinin üstadı!
Şefkat ve merhametine muhtaç biri kapına geldi.Senin eşiğine layık değil,ama sen kapına geleni kovmazsın.Himmetini esirgeme benden.İhmallerimi hoş gör. Hatalarımı bağışla.Haddimi aştığımda,silme defterden. Gaflete düşüp unuttuğumda,sen de beni unutma; hatırlat yeniden.Yoldan ayrıldığımda,yola çevir. Kaybolup gitmeme müsaade etme. Bırakma zincirimi elinden.Yıkılıp düşersem bir gün yolculuğa dayanamayıp,bırakma beni oralarda.İyilikle ya da zorla,götür beni gitmem gereken yerlere.Sevinerek gelmezsem,dövünerek geleyim,ama illa geleyim.
Efendim!
Bilirim,bu yol söz ve iddia yolu değildir.Amel ve hal yoludur.Konuşmak ve öğrenmek ne kadar kolay,yapmak ve hal edinmek ne kadar zor! Bu zor yolda beni kendi başıma yalnız bırakma. Beni hak etmesem de,sen beni al götür,gidilmesi gereken yere.....