Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sen Anne... (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Bana ilk öğüt verdiğin günü,
Hatırlıyor musun anne?
Ne kadar telaşlıydın o gün
El değmemiş bir hamurdan
O gün en güzel heykeli yapmıştın sen,anne.

Bana ilk kızdığın günü,
Hatırlıyor musun anne?
Ne kadar üzülmüştün o gün
Yıllar sonra yad ettiğimizde,
Benim yerime sen ağlamıştın,anne.

Bana ilk yemek yapmayı öğrettiğin günü,
Hatırlıyor musun anne?
Ortalığı mahvetmiştik o gün
Senin kadar olmasa da,
O gün muhteşem bir aşçı yetiştirmiştin,anne.

Sana ilk aşkımı anlattığım günü,
Hatırlıyor musun anne?
Ne büyük acılar içindeydim o gün
Yaramı sardığın sözlerinle,
O gün dayanıklı ama duygulu bir kız
yetiştirmiştin,anne.

Bana ilk sarıldığın günü,
Hatırlıyor musun anne?
Ilık bir bahar sabahıydı o gün.
Ufacık,minicik de olsa
O gün sana değer bir melek doğurmuştun,anne.

Bana ilk aldığın hediyeyi,
Hatırlıyor musun anne?
Çok fakirdin o gün,
Ucuz ve küçük de olsa
O gün hediyeni kocaman sevginle paketlemiştin,anne.

Bana ilk defa "Artık yaşlandım" dediğin günü,
Hatırlıyor musun anne?
İçim bir tuhaf olmuştu o gün.
İmkansız da olsa;
O gün seni içime sokup gençleştirmek istemiştim,anne.

Bana ilk defa öleceğini söylediğin günü,
Hatırlıyor musun anne?
İnanamamış,kabullenememiştim o gün.
İlk defa taa içimden
O gün seninle beraber ölmek istemiştim,anne.

Mezarının başına ilk geldiğim günü,
Hatırlıyor musun anne?
Ne kadar yalnızdım o gün
Göz yaşlarım hiç durmadan akmış;
O gün sana bir demet çiçek alamayacak kadar
fakirdim,anne.

Ya bugün anne,bugünü görebiliyor musun?
Akan göz yaşlarımı ilk defa silmiyorum anne.
İlk defa mutluluktan akıyor o yaşlar.
Çektiğimiz acılar,göğüslediğimiz zorluklar
Bugün her damlayı bir-bir siliyor,anne.

Yetiştirdiğin bu kızı,bu anneyi,
Cennetinden görebiliyor musun anne?
Hiçbir şeye ihtiyacı yok bugün.
Senin verdiğin değerler sayesinde;
Bugün sen hariç, her şeye sahip o anne.


Bu siirden Sonra bir kezde buradan söylemek istedim.. "Anne Seni Seviyorummm" ..

Kaybedince bazi seylerin degerini anliyoruz ama umarim biz o insanlardan olmayiz hicbir zaman o vicdan azabini cekmeyiz. Ve sevdigimizi kaybettikten sonra maddiatinda hiic bir önemi yok...
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
hayırlı akşamlar selamünaleyküm
 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
esselamun aleykum hafize anne

haklısın katılıyorum sana ..bişeyleri kaybetmeden önce degerini bilmeliyiz bence dua ile..
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
esselamun aleykum hafize anne

haklısın katılıyorum sana ..bişeyleri kaybetmeden önce degerini bilmeliyiz bence dua ile..

VE ALEYKÜMSELAM MUAZ ANNELERİN YERİ ÇOK ÇOK BAŞKA ONLARSIZ YAŞAM DÜŞÜNEMİYORDUM AMA MAALESEF :AARTIK HATIRALARINLA YAŞIYORUM :gulegule
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Sen Anne'sin

Senden ayrı kaldığım süre içinde, kendimi kötü hissediyor muyum, bunu bile anlayamadım henüz; bırakın iyi hissetmeyi. Bazı zamanlar, nasıl yaşadığımı bile tam olarak bilemiyorum. Kaç öğün yemek yiyorum, saat kaçta uyuyorum; kaçta uyanıp işe gidiyorum hiçbir şey aklımda değil, kalmıyor...

Tramvay’ın bu durağında, benim işe gittiğim saatlerde genellikle anneler çocuklarıyla el ele tutuşmuş olur.
Tramvayda, karşımda oturan annenin kucağındaki yavrunun mutluluktan kıvrım kıvrım haline bakarak, onun yerinde kendimin olmasını istediğim, şu yazıyı yazana kadar kim bilir kaç defa olmuştur.
Anne, ancak bazı zamanlar hep çocuğu değil, anneyi de seninle yer değiştirdiğim de olmuyor değildi. Böyle düğününce ikimiz de güzeldik; ikimiz de bu dünyanın en mutlu insanları arasında olabilirdik.

Anne, senin boşluğunu hiç kimsenin dolduramayacağını bildiğim halde, bunu bazen denemeye çalışmıştım; tabii ki başarısız olduğumu tahmin edersin.
Bu dünyayı, daha doğrusu yaşamış olduğum yıllarımı bir seninle, bir de sensiz düşündüğümde aradaki uçurumlardan nasıl da korkuyorum, dehşete kapılıyorum bilebilir misin?

Elbette bilirsin; sen anne’sin çünkü.
Hiçbir insan dünyada her şeyi bilmeye muktedir değildir ama, anneler dünyadaki en değerli duyguları anlayabilerek, diğer insanlardan bir kalem öne geçmişlerdir. Ben ise, senin mezarına toprak atılırken, adımı bile bilemeyecek kadar saf ve meraklı bakışlarla olup bitene bakıyordum. Seni tanımıyorum ki, acı olan bu zaten; seni hiç tanımadım. Ama, bazen seni herkesten daha yakın, daha çok tanıyormuşum gibi olmuyor mu... Dünyada kim benim yerimde olursa olsun, bu duyguyu hissedince mutlaka ölecekmiş gibi olacaktır...

Memnunum, veya değilim önemli değil de; bu hayatı seninle yasamış olsaydım çok daha farklı olabilir miydi, hep bunu düşünüyorum. Her derdin bir tecrübe ve Allah’tan geldiğini bilerek isyan noktasına çok şükür gelmedim de, hep şunu düşünüyorum: Senin yetiştirmiş olduğun bir insan daha güzel gülerdi, daha güzel konuşurdu; içine kapanık ve sevdiğine bile ‘seni seviyorum’ diyemeyen bir insan en azından olmazdı, ben sadece bunu biliyorum...
Şu anda, belki de benim üzülmemi istemediğin için “aĞlama, beni düşünme, kendine dikkat et” veya buna benzer kelimeleri söylüyorsundur bir şekilde.

Ama Anne, gittiğim her yer, her şey yine bir şekilde bana seni nasıl da anlatmasın? Evvelki gün, bir ziyarette; beni bir tek oğlundan ayırmayan annenin kocasıyla kavgasını görünce nasıl da sen geliverdin aklıma. O anda neden aklıma geldiğini bilemem ama, geldin işte... Sen, elbette sanmıyorum ki öyle sinirli, pireyi deve yapan bir insan değilsindir. Evet, değilsindir... Aslında, ben tutup bu akam sabahlara kadar ağlasam, şu yazıyı yazmakla atacağım stresi daha iyi bir şekilde atabilirim. Ama, seni bu şekilde kendime anlatmam, adeta dokumam da hoşuma gidiyor.
.
..Hâlâ o kavga içimi yiyor, parçalıyor adeta... O evin yaşıtım ve arkadaşım olan biricik oğlu, annesiyle babasının tartışması ve benim olaya kısa kısa, korkarak müdahalelerimi önce sessiz sakin dinleyişini, sonra bir anda bunalıma nasıl girip.....
Hepsini bir anda düşünüyorum ve bu beni mahvediyor...
Ellerine kolonya döktüm, yüzünü ıslattım, alnını sildim ama, o sakinlenmek bilmiyordu. İçindeki organları dışına çıkacakmışcasına ağlıyor ve ben bu duyguyu yıllardan beri yaşıyormuşum gibi, anlayabiliyordum. Bu nasıl oluyor bilemiyorum.

Onunla o gece sabaha değin konuştuk. Bana her şeyini anlattı... Belki bizi sen de duymuş olabilirsin anne, bilemiyorum. Diyor ki; ‘annem-babam yakında ayrılacaklar ve ben yirmi gün sonra askere gideceğim, ama nasıl gideceğim?’
Arkadaşım konuştukça sakinleşti ama, benim içimde kazanlar kaynamaya devam ediyor. Ona nasıl destek olabileceğimi bilemiyorum ki, anne...

Ben de, yıllar yılı hep korku ve kendi kendime kuruntu, istim üstünde yaşadığım için, onun annesi veya babasından ayrı bir şekilde ne hallere geleceğini bilebiliyorum. Annesiz bir insanın nasıl yarim bir insan olduğunu bildiğimden, ona nasıl destek olabileceğimi bilemiyorum.
Beni anlayabiliyor musun anne?

Elbette bilirsin; sen Anne’sin çünkü.:gulegule

 

gülnisa

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2008
Mesajlar
11,851
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
50
Allah Razi Olsun
Allah Bizleri Annelerin Kiymetini Bilen Kullardan Eylesin
Amin
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt