Selefiyecilerin gerçek yüzü
[Mezhepsizler isimli kitaptan]
S. Uludağ – F. Kavukçu
İkisinin müşterek yazdığı (Kelam Dersleri) kitabında deniyor ki:
(Hanefi, Maliki ve Şafiilerinin eski mensupları da selefiye mezhebinden idiler. Fakat daha sonra Eşariyye ve Matüridiyye mezhepleri teessüs edince bahis konusu mezhep mensuplarının büyük ekseriyeti Matüridiyye ve Eşariyye mezheplerini benimsediler.) (s. 201)
Hiçbir Ehl-i sünnet kitabında selefiye mezhebi diye bir şey yoktur. Selefin mezhebi vardır, selef-i salihinden olan Eshab-ı kiramın tamamı müctehid idi, herbirinin kendi mezhebi idi. Selefiye mezhebi diye bir mezhep yoktu.
Selefiye ne imiş bakalım:
(Kur’an metoduna uygun olarak eshabın dini inancını aynen muhafaza etmek ve sonradan ortaya çıkan fikir ve bid’atlere iltifat etmemek vazgeçilmez bir prensiptir.) (s. 202)
Eşariyye ve Matüridiyye Kur'an metodu değil midir? Bunlar Eshab-ı kiramın inancını muhafaza etmiyorlar mı? Bunlar sonradan çıkan fikir ve bid’atlere iltifat mı ettiler?
- Selefiye, İbni Teymiye’nin yoludur
Sahabe ve Tabiine Selef veya selef-i salihin denir. İmam-ı Eşari ve imam-ı Matüridi hazretleri bir mezhep kurmamışlar, Selefin bildirdikleri iman ve itikad bilgilerini şerh etmişler, kısımlara ayırmışlar, kısacası bu bilgileri sistemleştirmişlerdir. İmam-ı Eşari, hocası imam-ı şafi hazretlerinin yolundan, imam-ı Matüridi de imam-ı a’zam Ebu Hanife hazretlerinin yolundan dışarı çıkmamıştır, hocalarının koyduğu usulleri sistemleştirmişlerdir. Gerek imam-ı Eşari, gerek imam-ı Matüridi, gerek dört hak mezhebin imamları ve gerekse bu imamlara tâbi olan bütün müctehidler, selef itikadında idi. Yani, Ehl-i sünnet vel-cemaat mezhebinde idi. Selefin mezhebi, mezhep-i selef veya selef mezhebi, selefiye mezhebi değil, Ehl-i sünnet vel-cemaat mezhebidir. Selefin mezhebini yani Ehl-i sünneti müdafaa için imam-ı a’zam hazretleri, Fıkh'ul ekberi, imam-ı Gazali hazretleri İlcam-ül avamı yazmıştır. İlcam, mücessime, müşebbihe ve onların yolunda olan bugünkü vehhabiler yani selefiyeciler için yazılmıştır. İmam-ı Gazali hazretleri bu eseriyle kendisinden sonra gelen vehhabilerin kamufle adı olan selefiyecilerin bid’at yolunu çürüterek tek hak ve doğru olan Ehl-i sünnet vel-cemaatin prensiplerini anlatmaktadır.
yazının devamı : Selefiyecilerin gerçek yüzü .:.: www.dinimizislam.com :.:.
[Mezhepsizler isimli kitaptan]
S. Uludağ – F. Kavukçu
İkisinin müşterek yazdığı (Kelam Dersleri) kitabında deniyor ki:
(Hanefi, Maliki ve Şafiilerinin eski mensupları da selefiye mezhebinden idiler. Fakat daha sonra Eşariyye ve Matüridiyye mezhepleri teessüs edince bahis konusu mezhep mensuplarının büyük ekseriyeti Matüridiyye ve Eşariyye mezheplerini benimsediler.) (s. 201)
Hiçbir Ehl-i sünnet kitabında selefiye mezhebi diye bir şey yoktur. Selefin mezhebi vardır, selef-i salihinden olan Eshab-ı kiramın tamamı müctehid idi, herbirinin kendi mezhebi idi. Selefiye mezhebi diye bir mezhep yoktu.
Selefiye ne imiş bakalım:
(Kur’an metoduna uygun olarak eshabın dini inancını aynen muhafaza etmek ve sonradan ortaya çıkan fikir ve bid’atlere iltifat etmemek vazgeçilmez bir prensiptir.) (s. 202)
Eşariyye ve Matüridiyye Kur'an metodu değil midir? Bunlar Eshab-ı kiramın inancını muhafaza etmiyorlar mı? Bunlar sonradan çıkan fikir ve bid’atlere iltifat mı ettiler?
- Selefiye, İbni Teymiye’nin yoludur
Sahabe ve Tabiine Selef veya selef-i salihin denir. İmam-ı Eşari ve imam-ı Matüridi hazretleri bir mezhep kurmamışlar, Selefin bildirdikleri iman ve itikad bilgilerini şerh etmişler, kısımlara ayırmışlar, kısacası bu bilgileri sistemleştirmişlerdir. İmam-ı Eşari, hocası imam-ı şafi hazretlerinin yolundan, imam-ı Matüridi de imam-ı a’zam Ebu Hanife hazretlerinin yolundan dışarı çıkmamıştır, hocalarının koyduğu usulleri sistemleştirmişlerdir. Gerek imam-ı Eşari, gerek imam-ı Matüridi, gerek dört hak mezhebin imamları ve gerekse bu imamlara tâbi olan bütün müctehidler, selef itikadında idi. Yani, Ehl-i sünnet vel-cemaat mezhebinde idi. Selefin mezhebi, mezhep-i selef veya selef mezhebi, selefiye mezhebi değil, Ehl-i sünnet vel-cemaat mezhebidir. Selefin mezhebini yani Ehl-i sünneti müdafaa için imam-ı a’zam hazretleri, Fıkh'ul ekberi, imam-ı Gazali hazretleri İlcam-ül avamı yazmıştır. İlcam, mücessime, müşebbihe ve onların yolunda olan bugünkü vehhabiler yani selefiyeciler için yazılmıştır. İmam-ı Gazali hazretleri bu eseriyle kendisinden sonra gelen vehhabilerin kamufle adı olan selefiyecilerin bid’at yolunu çürüterek tek hak ve doğru olan Ehl-i sünnet vel-cemaatin prensiplerini anlatmaktadır.
yazının devamı : Selefiyecilerin gerçek yüzü .:.: www.dinimizislam.com :.:.