Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

şehit (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Ülke amansiz bir isgale maruz kalmisti. Düsman askerleri dört bir yandan ülkeyi ele geçirmeye çalisiyor, girdikleri her köyde katliamlar gerçeklestiriyor, adeta ülkede tas üstünde tas birakmiyorlardi. Önlerine çikan herkesi yasli, kadin, çocuk demeden öldürüyorlar, kadinlarin namusunu hiçe sayiyorlar, camilerde toplu katliamlar gerçeklestiriyorlardi. Köylerdeki gençlerin cephede olmasi islerini daha da kolaylastiriyordu.



Yasli kadin, üç oglunu cepheye göndermisti. Geriye ise bir kendisi bir de henüz onalti yasindaki küçük oglu kalmisti. Cepheye giden ogullarini belki de bir daha göremeyecekti. Ama yine de içinde en ufak bir pismanlik dahi hissetmiyor, hatta yetistirdigi üç oglunu degerleri ugruna feda edebildigi için kendisiyle gurur duyuyordu. “Keske binlerce oglum daha olsaydi da hepsini cepheye gönderebilseydim” diyordu.
Ilerleyen günlerde savasin siddeti birazda olsa hafiflemisti. Cepheye gidenlerin paramparça, kanlar içindeki cesetleri, geriye kalan hafif yaralilar tarafindan köylerine getiriliyordu. Bazilari taninmayacak haldeydi. Gelenler arasinda, yasli kadinin kanlar içinde acimasizca öldürüldükleri belli olan iki ogluda vardi. Kadin, iki oglunun öldürülmesinden çok vatanin hala isgal altinda olmasina yaniyordu. Bütün ümitlerini cephedeki diger ogluna baglamisti. Ne yazik ki çok geçmeden diger oglunun da esir düstügü haberi geldi. Yasli kadin, bu son haber karsisinda daha fazla göz yaslarini tutamadi. Kadin, bir yandan agliyor, bir yandan da avuçlarini semaya kaldirmis: “ Ya Rab! Bin tane oglum, bin tane canim olsa hepsi sana feda olsun...” diyordu. Yasli kadinin göz yaslari avucuna düsüyordu. Derken dizlerinin dibine kisilmis küçük ogluna dönerek:
-Sira sende! Eger vatana sahip çikacak büyük oglum kalmadiysa....sira sende! Hem abilerinin, hem de zulmü asla hak etmeyen bu milletin öcünü almak sana düser!”
Kadin, oglunun kolundan sürükler gibi çekerek eve girdi. Ve alelacele hazirliklara basladi. Yere koydugu epeyce büyük bir bezin üzerine, biraz ekmek ve birkaç yiyecek birakti. Daha sonra elindeki seccade ve tesbihi de oglunun gözlerine bakarak bezin üzerine koydu. Aslinda yasli kadin, oglunun belki de hiç secdeye gidemeden kahbe kursunlara hedef olacagini biliyordu. Ama her yola çikanin aziginin yanina seccade ve tesbih koymak oralarda adet olmustu. Kadin daha yüzünden tek bir tüy bile çikmamis ogluna elindeki azigi uzatarak: “Haydi oglum” dedi. Oglunu belki bir daha göremeyecek belki de cesedini görecekti. Ona son kez doya doya sarildiktan sonra:
-Oglum, bu vatan kurtulurda geri dönersen ne mutlu sana; olurya dönemezsen, Allah, bana üç, belki de dört oglumu kendisine adamis olmayi nasip edecek. Vatanin üzerindeki kara bulutlari kaldir ki Allahda mahser günü yüzümüzdeki karaligi, mahcuplugu kaldirsin...”
-Küçük çocuk neredeyse kendisi kadar olan tüfegini omuzuna alarak cepheye dogru yol almaya basladi. Fakat köyden biraz uzaklasmisti ki küçük bedeni düsmanin kahbe kursunlarina hedef oldu. Çocugun küçük bedeni omuzundaki tüfegi ve vücuduna saplanan kursunlari tasiyamayarak oldugu yere kanlar içinde yigildi. Daha tek bir kursun bile saplayamamisti düsmanin alçak bedenine...
Ilerleyen günlerde yoldan geçen bir asker küçük çocugun cesediyle karsilasti. Çocugun azigina söyle bir bakti. Birkaç kuru ekmek, biraz yiyecek ve bir de seccadesiyle tesbihi vardi. Küçük çocugu orada birakip gitmek içine sinmedi. Ve bir çukur kazip seccadesine sararak oracikta gömdü...
Savas birkaç yil daha sürdü. Düsmanin hiç hesap etmedigi bir durum vardi. Bu vatan için böyle analar ve ogullari hiçbir zaman tükenmeyecekti... sonunda bu vatanin analari ve evlatlari, vatanin hiçbir zaman isgal edilemeyecegini bütün dünyaya duyurdular. Savas büyük kayiplardan sonra kazanilmisti.



Aradan çok uzun yillar geçmisti. Sehirin biraz disinda bir eglence merkezinin insaati baslamisti. Temelde çalisan isçilerden bir tanesi sigarasini tüttürerek isçileri seyreden güzel giyimli adama:
-Abi biraz gelirmisin?
Güzel giyimli adam, sigarasindan derin bir nefes daha çektikten sonra isçilerin yanina gitti. Temelde çalisan isçi isaret parmagiyla kazilan yeri gösterdi. Gösterdigi çukurda bir ceset vardi. Ceset seccadeye sarilmis, onalti yaslarinda küçük bir çocuga aitti. Güzel giyimli adam hayretle ve birazda korkuyla bakiyordu. Daha sonra kazdigi yerden çikan isçi:
-Abi yeni öldürülmüs herhalde toprakta kan izleri var
:A
 

tevhiteri

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eki 2007
Mesajlar
364
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
65
s.a ellerine saglık.bayragı bayrak yapan üzerindeki kandır.vatan eger ugrunda ölen varsa vatandır.demişler.islamiyetin ilk doğuş yılların da ilk karşı cıkanlar ,ebu süfyan,ebu leheb,ebu cehil,neden inandıkları putlardan degil onlar hiç inanmazdı.ekonomik ve sosyal durumlarını kaybetmekten korkuyorlardı.şimdi zaman degişti hille mesafe kat etti.12 evladımız şehit oldu.açın bakın tapuya üzerlerine kayıtlı bir karış vatan topragı yoktur.bu nasıl vatan için ölmek.bu vatanın bir yerinde yangın varsa önce KOÇ ailesi ,sonra SABANCI ailesi,ZORLU ailesi,ECZACIBAŞI ailesi sonra KARA MEHMET ailesi VS gidip söndürecek en son gariban köylü gidecek.ama bize böyle damardan hikayelerle çoşturup önce bizim gitmemizi saglıyorlar.benim peygamberim uhut savaşında en önde idi.hatta bir kafirin darbesiyle dişleri kırıldı.bu memleketin ileri gelenleri en önde giderse sende arkasından git.hikaye lerle seni doldurmasınlar sana verilen en kutsal emanet canındır.o canı allahtan başka kimseye kullandırtma.
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
s.a ellerine saglık.bayragı bayrak yapan üzerindeki kandır.vatan eger ugrunda ölen varsa vatandır.demişler.islamiyetin ilk doğuş yılların da ilk karşı cıkanlar ,ebu süfyan,ebu leheb,ebu cehil,neden inandıkları putlardan degil onlar hiç inanmazdı.ekonomik ve sosyal durumlarını kaybetmekten korkuyorlardı.şimdi zaman degişti hille mesafe kat etti.12 evladımız şehit oldu.açın bakın tapuya üzerlerine kayıtlı bir karış vatan topragı yoktur.bu nasıl vatan için ölmek.bu vatanın bir yerinde yangın varsa önce KOÇ ailesi ,sonra SABANCI ailesi,ZORLU ailesi,ECZACIBAŞI ailesi sonra KARA MEHMET ailesi VS gidip söndürecek en son gariban köylü gidecek.ama bize böyle damardan hikayelerle çoşturup önce bizim gitmemizi saglıyorlar.benim peygamberim uhut savaşında en önde idi.hatta bir kafirin darbesiyle dişleri kırıldı.bu memleketin ileri gelenleri en önde giderse sende arkasından git.hikaye lerle seni doldurmasınlar sana verilen en kutsal emanet canındır.o canı allahtan başka kimseye kullandırtma.

Aleykümselam
Ya Gazi Ol Ya Şehit
Hadi yavrum ben senmi bugün için doğurdum
Hamurumu yiğitlik duygusuyla yoğurdum
Türk evladı odurki yurdu olan toprağı
Ana ırzı bilerek yad ayağı bastırtmaz
Bir yabancı bayrağı ezan sesi duyulan
Hiçbir yere astırtmaz

Git evladım yıllarca ben oğulsuz kalayım
Şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım
Hadi yavrum hadi git ya gazi ol ya şehit

Hadi yavrum köyüne, nişanlına veda et
Sabanını tarlanı herşeyini feda et
O silaha sarıl ki böyle günde bir erkek
Bir dualı demirden başka birşey kullanmaz
Bunu tutan bir bilek köleliğin
Uğursuz zincirine uzanmaz

Git evladım yıllarca ben oğulsuz kalayım
Şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım
Hadi yavrum hadi git ya gazi ol ya şehit

Hadi yavrum kendine sende yiğit er dedir
Büyüdüğün gaziler ocağına can getir
O cenkleri kazan ki senin büyük Türk adın
Yedi iklim dört bucak içersine ün salsın
Beş yüz yıllık ecdadın kabirlerde titreyen
Kemikleri öç alsın

Git evladım yıllarca ben oğulsuz kalayım
Şu yaralı bağrıma kara taşlar çalayım
Hadi yavrum hadi git ya gazi ol ya şehit

Hadi yavrum bugünde dertli ninen ağlasın
Ayrılığın oduyla yüreğini dağlasın
O yaşları saçsın ki senin aslan göğsünde
Benim kanlı gözyaşım düşman için kin olsun
Kara yerin yüzünde ayağının bastığı
Dağlar beller leş olsun
Mehmet Emin Yurdakul
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Selamünaleyküm hayırlı sabahlar
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt