Essellamün Aleyküm diyerek başlıyorum kelama.
İstanbul da olduğum için arada bunaldığım zamanlarda Fatih Sulatan Mehmet camisine gider , oradaki manevi huzuru teneffüs ederek biraz rahatlarım, yine bu mübarek cuma gününün ikindi vaktinde cami bahçesinde oturuyordum, bir an dalmış bulutların sonsuzluğunu izlerken birden caminin kuzey kapısından yaşlı ve ağır adımlarla bir ninenin geldiğini farkkettim ama ninenin etrafında , arkasında nineyi çepe çevre sarmış onlarca kedi birer kuzu edasıyla nineyi takip ediyor.
Kedilerde ne bir korku ne bir tuhaflık nede onlarca insanin varlığından habersiz nineyi takip etmeye devam ediyordu tıpkı bir koyun sürüsü misali ninede bir çoban edasında cami avlusunun orta yerine kadar geldiler, tabi oraya gelene kadar etraftan bir o kadar kedi daha sağdan soldan bir yerlerden kedi sürüsüne katıldı.
Nine elindeki poşetlerden usulce et ve bilemediğim bazı şeyleri usulce kedilere vermeye başladı bazı kediler yiyiyor bazı kediler etrafında dolanıyor bazı kediler yuvarlanıp minnettarlığını sergiliyordu adeta,nineye yaklaşıp çok ilginç bir manzara dedim, ninenin bana söylemiş olduğu cevap ise bir o kadar ilginç oğlum herkes ben hayvanları severim der ve herkes sevebilir ama sevgi yetmiyor önemli olan şefkat ile yaklaşıp merhamet edebilmektir.
Çok haklıydı nine, düşündüm yarı evcil olan kedilerin o denli uysal olmaları ve minnettarlığını sunmaları ancak merhamet ve şefkat ile olabilirdi hoşgörünün açamayacağı kapı olmadığı gibi merhametin en katı kalpleri yumuşatacağı gerçeğini unutmayıp bir daha düşünelim din kardeşlerim düşündükçe kendimizi bulalım unutmayalım ki merhametlilerin en merhametlisi O’dur bol bol dua edelim af-î mağfiret dileyelim, sonsuz denizinde hala nefes alabiliyorsak acizliğimizi bilip Hamd-u Senalarda bulunup ‘’ÇOK ŞÜKÜR’’diyelim hep beraber.
ALLAH ( CC ) Merhametine mahzar olmak temennisiyle …
GÜLE KOKUSUNU VEREN RABİME EMANETSİNİZ.
Wessellam.
İstanbul da olduğum için arada bunaldığım zamanlarda Fatih Sulatan Mehmet camisine gider , oradaki manevi huzuru teneffüs ederek biraz rahatlarım, yine bu mübarek cuma gününün ikindi vaktinde cami bahçesinde oturuyordum, bir an dalmış bulutların sonsuzluğunu izlerken birden caminin kuzey kapısından yaşlı ve ağır adımlarla bir ninenin geldiğini farkkettim ama ninenin etrafında , arkasında nineyi çepe çevre sarmış onlarca kedi birer kuzu edasıyla nineyi takip ediyor.
Kedilerde ne bir korku ne bir tuhaflık nede onlarca insanin varlığından habersiz nineyi takip etmeye devam ediyordu tıpkı bir koyun sürüsü misali ninede bir çoban edasında cami avlusunun orta yerine kadar geldiler, tabi oraya gelene kadar etraftan bir o kadar kedi daha sağdan soldan bir yerlerden kedi sürüsüne katıldı.
Nine elindeki poşetlerden usulce et ve bilemediğim bazı şeyleri usulce kedilere vermeye başladı bazı kediler yiyiyor bazı kediler etrafında dolanıyor bazı kediler yuvarlanıp minnettarlığını sergiliyordu adeta,nineye yaklaşıp çok ilginç bir manzara dedim, ninenin bana söylemiş olduğu cevap ise bir o kadar ilginç oğlum herkes ben hayvanları severim der ve herkes sevebilir ama sevgi yetmiyor önemli olan şefkat ile yaklaşıp merhamet edebilmektir.
Çok haklıydı nine, düşündüm yarı evcil olan kedilerin o denli uysal olmaları ve minnettarlığını sunmaları ancak merhamet ve şefkat ile olabilirdi hoşgörünün açamayacağı kapı olmadığı gibi merhametin en katı kalpleri yumuşatacağı gerçeğini unutmayıp bir daha düşünelim din kardeşlerim düşündükçe kendimizi bulalım unutmayalım ki merhametlilerin en merhametlisi O’dur bol bol dua edelim af-î mağfiret dileyelim, sonsuz denizinde hala nefes alabiliyorsak acizliğimizi bilip Hamd-u Senalarda bulunup ‘’ÇOK ŞÜKÜR’’diyelim hep beraber.
ALLAH ( CC ) Merhametine mahzar olmak temennisiyle …
GÜLE KOKUSUNU VEREN RABİME EMANETSİNİZ.
Wessellam.