Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Saygının adabı da bir başkadır (1 Kullanıcı)

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
Enes b. Malik (r.a.) anlatıyor: Peygamber'i (s.a.v.) görmek isteyen yaşlı bir adam gelmişti. Ahali ona yol açmakta ağır davranmıştı. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.): "Küçüğümüze merhamet etmeyen ve büyüğümüze hürmet etmeyen kimse bizden değildir" buyurmuştur. (Tirmizi, Birr, 15. Ahmed ve Taberâni'nin de İbn Abbas'tan rivayet ettiği hadis sahihtir. Bkz. Sahîhul Câmi', Hadis No: 5445.)

Ebu Mûsâ'dan (r.a.) rivayet edildiğine göre Rasûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Saçı ağarmış yaşlı Müslüman’a, hükümlerini çiğnemeyen ve okumayı bırakmayan Kur'an hâfızı ve okuyucusuna, âdil sultana ikram etmek Allah'a saygıdandır." (Ebu Dâvud, Edeb, 20.)

Büyük olana ver!
İbn Ömer'den (r.a.) rivayet edildiğine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Kendimi rüyada bir misvakla misvaklanırken gördüm. Derken bana biri ötekine göre daha büyük iki adam geldi. Ben misvakı küçük olana verdim. Bunun üzerine bana "Büyüğe ver" denildi. Ben de onu büyük olana verdim." (Buhâri, Vude, 74; Müslim, Zehd, 70.)

Söz büyüğün!
Ebu Yahyâ el-Ensâri anlatıyor: Abdullah b. Sehl ile Muhayyısa b. Mes'ud, Hayber'e gittiler. O zaman Hayber sulh halinde idi. Orada işlerini görmek için birbirlerinden ayrıldılar. Derken Muhayyısa, Abdullah'ın yanına geldiğinde onu kanlar içinde ölü olarak buldu. Sonra Medine'ye geldi ve Mea'ud'un çocukları Abdurrahman b. Sehl ile Huveyyisa, Peygamber'in (s.a.v.) huzuruna gittiler. Orada Abdurrahman konuşmak isteyince Resulullah (s.a.v.) "Yaşça büyük olan konuşsun" buyurdu. Abdurrahman en küçükleri idi. (Buhârî, Cizye, 12, Diyet, 22; Nesai, Kasâme, 4.)

Böylece büyüklere ve âlimlere saygı âdâbının ve konuşmada onlara öncelik hakkı verilmesinin önemini görmüş oluyoruz. Ancak küçüğün konuşması arzu edildiğinde veya kendisi sual sorma ve sorulma konumunda ise o zaman önce konuşur.

Ana-babaya hitap şekli
Ebu Beddâh et-Tücibi der ki: Said b. el-Müseyyeb'e:
- "Ana babaya iyilik etmeye dair bütün ayetleri öğrendim.
Fakat "Onlara güzel ve tatlı söz söyle" (İsra, 17/23) ayetini bilmiyorum, bu ne demektir? dedim.
İbnu'l-Müseyyeb şu cevabı verdi:
- "Bu, suçlu kölenin, efendisine sert ve kaba konuşmasıdır." (Râzî, Tefsir, XX, 190; Kurtubi, Tefsir, X, 243.) Hz. Ömer sözkonusu ayeti, ana babasına çocuğun "babacığım, anacağım demesi şeklinde açıklamıştır. (Râzî, a.g.e., aynı yer.)
Tâcuddin es-Sübki der ki: Evimizin girişinde oturuyordum. Bir köpek geliverdi. Hemen ben:
- "Köpek oğlu köpek defol!" dedim. Bunun üzerine içerden babam bana serzenişte bulundu. Ben "O köpek oğlu köpek değil mi? deyince, bana şu cevabı verdi:
- "Öyle diyebilmenin şartı hor görmemektir." Ben de: - "Bu faydalı bilgidir" dedim. (Muhâsibi, a.g.e., s. 125. (Ebu Gudde'nin notu).)
Buna göre çocuklar, ana babalarından bir şey öğrendiklerinde "Gerçekten bu faydalı bilgidir (veya baş üstüne)" diyerek onların gönüllerini hoş tutmak ve kendilerini de tevâzua alıştırmak durumundadır.

Ana - babaya öf bile demeyin!
Ebu Hüreyre'den (r.a.) rivayet edildiğine göre Peygamber (s.a.v.) yanında bir oğlu olan adam gördü. Rasûlüllah (s.a.v.) çocuğa:
- Bu kimdir? dedi.
Çocuk:
- Babamdır, cevabını verdi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.):
- O halde onun önünde yürüme, onun hoşlanmayacağı ve karşı çıkacağı bir şey yapma, ondan önce oturma ve onu adıyla çağırma" (Nevevî, Ezkâr, s. 257-258 (İbnu's-Sünni'den naklen)
Ebu Ğassân ed-Dabbi anlatıyor: Babamla birlikte yürüyordum. Derken Ebu Hüreyre (r.a.) ile karşılaştık. Ebu Hureyre:
- Bu kimdir? dedi. Ben:
- Babamdır, dedim. Bunun üzerine o şöyle dedi:
- Babanın önünde yürüme, onun arkasından veya yanıbaşından yürü. Seninle onun arasına birisini alma, babanın bulunduğu yerin çatısında dolaşma onu korkutursun, baban sana bakarken önünde eti sıyrılmış kemik yeme, belki onu canı ister." (Heysemî, Mecmau'z-Zevaid, VIII, 137.)
Ana-babaya bakma adabı
İbn Abbas'dan (r.a.) rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Baba çocuğuna bakar da çocuk onu sevindirirse, çocuğa bir köleyi azat etme sevabı verilir." Denildi ki "Ya Resulullah! üçyüz altmış defa bakarsa ne olur7" Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.): "Allahu Ekber (Allah her şeyden daha büyüktür)" buyurdu.
İbn Abbas'ın da (r.a.): "Ana babasının yüzüne rahmet nazarıyla bakan kimseye Allah makbul bir hac sevabı yazar" dediği rivayet edilmiştir.
 

Nur_u Secde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
5,252
Tepki puanı
3,615
Puanları
163
Yaş
46
GENÇLERİMİZİN HALİNİ DÜŞÜNDÜKÇE ÜZÜLÜYORUM.ONLARA İSLAM AHLAKINI ANLATSAK ,ÇOCUKLARIMIZ BU ŞEKİLDE BÜYÜSE İNANINKİ BU GENÇLER YOLA GELİR.AMA MALESEF ÇOCUKLAR ANNE BABA,ANNE BABALAR ÇOCUK OLMUŞ ARTIK.YANİ AYAKLAR BAŞ OLMUŞ.ALLAH RAZI OLSUN.
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
GENÇLERİMİZİN HALİNİ DÜŞÜNDÜKÇE ÜZÜLÜYORUM.ONLARA İSLAM AHLAKINI ANLATSAK ,ÇOCUKLARIMIZ BU ŞEKİLDE BÜYÜSE İNANINKİ BU GENÇLER YOLA GELİR.AMA MALESEF ÇOCUKLAR ANNE BABA,ANNE BABALAR ÇOCUK OLMUŞ ARTIK.YANİ AYAKLAR BAŞ OLMUŞ.ALLAH RAZI OLSUN.
Kardeşim bu konuda toplumu oluşturan bizler suçluyuz eğitim eksikliği manevi eksiklik gençliğimizi duyarsız hale getirdi.Azda olsa gerçek anlamda saygılı imanlı gençlerimizde var çok şükür bizler bilinçli birer anne baba olabilirsek evlatlarımız dolayısı ile gençliğimizde imanlı saygılı sevgi dolu olacaktır.Temennimiz bu yönde SELAM VE DUA İLE
 

mabet_bekcisi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Mar 2007
Mesajlar
1,027
Tepki puanı
0
Puanları
0
Ana - babaya öf bile demeyin!
Ebu Hüreyre'den (r.a.) rivayet edildiğine göre Peygamber (s.a.v.) yanında bir oğlu olan adam gördü. Rasûlüllah (s.a.v.) çocuğa:
- Bu kimdir? dedi.
Çocuk:
- Babamdır, cevabını verdi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.):
- O halde onun önünde yürüme, onun hoşlanmayacağı ve karşı çıkacağı bir şey yapma, ondan önce oturma ve onu adıyla çağırma" (Nevevî, Ezkâr, s. 257-258 (İbnu's-Sünni'den naklen)
Ebu Ğassân ed-Dabbi anlatıyor: Babamla birlikte yürüyordum. Derken Ebu Hüreyre (r.a.) ile karşılaştık. Ebu Hureyre:
- Bu kimdir? dedi. Ben:
- Babamdır, dedim. Bunun üzerine o şöyle dedi:
- Babanın önünde yürüme, onun arkasından veya yanıbaşından yürü. Seninle onun arasına birisini alma, babanın bulunduğu yerin çatısında dolaşma onu korkutursun, baban sana bakarken önünde eti sıyrılmış kemik yeme, belki onu canı ister." (Heysemî, Mecmau'z-Zevaid, VIII, 137.)
Ana-babaya bakma adabı
İbn Abbas'dan (r.a.) rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Baba çocuğuna bakar da çocuk onu sevindirirse, çocuğa bir köleyi azat etme sevabı verilir." Denildi ki "Ya Resulullah! üçyüz altmış defa bakarsa ne olur7" Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.): "Allahu Ekber (Allah her şeyden daha büyüktür)" buyurdu.
İbn Abbas'ın da (r.a.): "Ana babasının yüzüne rahmet nazarıyla bakan kimseye Allah makbul bir hac sevabı yazar" dediği rivayet edilmiştir


selamün aleyküm Ravza abla çok güzel bir paylaşım olmuş yine eline emeğine sağlık.
saygıda kusur etmeyen insanlardan olmak duası ile inşALLAH.
anne-baba ya saygıbenim en dikkat ettiğim önemsediğim konu.onlar bize emekte kusur etmezken biz onlara nasıl saygıda kusur edebiliriz ki.RABBİM bizleri hayırlı evlalardan eylesin inşALLAH
selam ve dua ileB)B)B)B)
 

m_muaz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
7,359
Tepki puanı
0
Puanları
0
esselamun aleykum abla

Rahman razı olsun hoşgeldin aramızda görmek güzel seni selam ve dua ile...
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
Ana - babaya öf bile demeyin!

Ebu Hüreyre'den (r.a.) rivayet edildiğine göre Peygamber (s.a.v.) yanında bir oğlu olan adam gördü. Rasûlüllah (s.a.v.) çocuğa:
- Bu kimdir? dedi.
Çocuk:
- Babamdır, cevabını verdi. Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.):
- O halde onun önünde yürüme, onun hoşlanmayacağı ve karşı çıkacağı bir şey yapma, ondan önce oturma ve onu adıyla çağırma" (Nevevî, Ezkâr, s. 257-258 (İbnu's-Sünni'den naklen)
Ebu Ğassân ed-Dabbi anlatıyor: Babamla birlikte yürüyordum. Derken Ebu Hüreyre (r.a.) ile karşılaştık. Ebu Hureyre:
- Bu kimdir? dedi. Ben:
- Babamdır, dedim. Bunun üzerine o şöyle dedi:
- Babanın önünde yürüme, onun arkasından veya yanıbaşından yürü. Seninle onun arasına birisini alma, babanın bulunduğu yerin çatısında dolaşma onu korkutursun, baban sana bakarken önünde eti sıyrılmış kemik yeme, belki onu canı ister." (Heysemî, Mecmau'z-Zevaid, VIII, 137.)
Ana-babaya bakma adabı
İbn Abbas'dan (r.a.) rivayet edildiğine göre Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Baba çocuğuna bakar da çocuk onu sevindirirse, çocuğa bir köleyi azat etme sevabı verilir." Denildi ki "Ya Resulullah! üçyüz altmış defa bakarsa ne olur7" Bunun üzerine Peygamber (s.a.v.): "Allahu Ekber (Allah her şeyden daha büyüktür)" buyurdu.
İbn Abbas'ın da (r.a.): "Ana babasının yüzüne rahmet nazarıyla bakan kimseye Allah makbul bir hac sevabı yazar" dediği rivayet edilmiştir

selamün aleyküm Ravza abla çok güzel bir paylaşım olmuş yine eline emeğine sağlık.
saygıda kusur etmeyen insanlardan olmak duası ile inşALLAH.
anne-baba ya saygıbenim en dikkat ettiğim önemsediğim şe.onlar ieemekte kusur etmezkn bi onlra nasıl saygıda kusur edebiliriz ki.RABBİM bizleri hayırlı evlalardan elesin inşALLAH

selam ve dua ileB)B)B)B)
Aleyküm Selam kardeşim sizler gibi değerli ve biliçli kardeşlerimizin var olduğunu bilmek ne güzel Rabbim sayılarınızı arttırsın.Rabbim kamil manada ahlak güzelliği nasip eylesin.DUA İLE
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
esselamun aleykum abla

Rahman razı olsun hoşgeldin aramızda görmek güzel seni selam ve dua ile...
Aaleyküm Selam kardeşim Rahman cümlemizden razı olsun.Çok sağol tşk ederim.Acizane eskisi kadar olmasa elimizden geleni yapmaya gayret edeceğiz inş.Rabbime emanet olun.SELAM VE DUA İLE
 

mabet_bekcisi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Mar 2007
Mesajlar
1,027
Tepki puanı
0
Puanları
0
Aleyküm Selam kardeşim sizler gibi değerli ve biliçli kardeşlerimizin var olduğunu bilmek ne güzel Rabbim sayılarınızı arttırsın.Rabbim kamil manada ahlak güzelliği nasip eylesin.DUA İLE
ALLAH razı olsun ablam sizzden böyle cümleler okumak çok gurulandırıcı.amin inşALLAH onlara laik olabiliyor isek ne mutlu bize.
selametleB)B)B)B)
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
İSLAMDA ANA-BABA HAKKI


Bir çok ulema ana-babaya iyiliğin Allah yolunda cihat gibi diğer pek çok salih amelden üstün ve öncelikli olduğunu söylemişlerdir. Bu mevzuda rivayet edilen pek çok hadis-i şerif de buna işaret etmektedir. Örneğin Abdullah ibn-i Mes'ûd'dan rivayet edildiğine göre şöyle demiştir: Nebi (s.a.v)'e "hangi amel Allah'a daha çok sevimlidir?" Diye sordum. Rasûlullah (s.a.v.) cevaben: "Vaktinde kılınan namazdır" buyurdu. Ben: "Sonra hangisi?" Dedim. "Ana-babaya iyilik etmektir" buyurdular. Ben: "Sonra hangisi" diye sordum. "Allah yolunda cihat etmektir" buyurdular.3 Bu hadis-i şerifte de açıkça görüldüğü gibi, ebeveyne iyilik İslam rükünlerinin en büyüğü olan namazdan hemen sonra ve cihattan önce zikredilmiştir. Hatta Ebû Sâid'den nakledildiğine göre, Yemen ahalisinden bir adam Hz. Peygamber'e hicret ederek gelmişti. Rasûlullah (s.a.v.) ona: "Yemen'de bir kimsen var mı?" Diye sordu. Adam: "Anam-babam var" deyince: "Peki onlar sana cihat etmen için izin verdiler mi?" diye tekrar sordu. "Hayır" cevabı üzerine: "Öyleyse onlara geri dön. Onlardan izin iste. Şayet izin verirlerse cihada katıl. Vermezlerse geri dön, onlara hizmet et" buyurdular.4
Peki Allah (c.c.) katında bu kadar sevimli bir amel olan ebeveyne iyilik nedir? Nasıl olmalıdır? Bize bunca ihsanları dokunan ebeveynimize karşı yapmamız gereken vazifeler nelerdir?
Şurası bir gerçek ki onlar için ne kadar iyilikte bulunursak bulunalım onların üzerimizde olan haklarını ifadan aciz kalırız. Ne kadar çabalasak da onlara karşı vazifelerimizi hakkıyla eda etmiş olmayız. Ebû Hureyre (r.a.)'den rivayet edilen bir hadiste Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: "Hiç bir evlat babasının hakkını ödeyemez. Bundan bir durum müstesnadır. O durum da şöyledir: Babasını köle olarak bulur, onu satın alır ve azad eder."5 Bu durum babaya karşı böyledir. Ya annemizin üzerimizde olan hakları?
Rivayet olunduğuna göre: Bir adam tavaf esnasında yaşlı anasını sırtına almış tavaf yaptırıyor olduğu halde geçerken Rasûlullah (s.a.v.)'e hitaben: "Ben bu davranışımla anamın hakkını ödemiş oldum mu?" Diye sordu. Rasûlullah Efendimiz ona cevaben: "Hayır, bu halin annenin seni karnında taşırken bir defa inlemesine bile mukabil değildir" buyurdular.6 selam ve dua ile
 

Ravza_Nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2006
Mesajlar
8,116
Tepki puanı
3
Puanları
0
Hafize Annem konuya katkınızdan dolayı çok tşk ediyorum.Anne baba hakkı dünya üzerinde üzerimizden en büyük haklardan ilkleridir.Hani derlerya bir evlat bir olsada anneye muhtaç imiş,onlara hayatlarında saygıda sevgide kusur etmemek bizlerin görevleridir.Vefatlarından sonra ise asıl evlatlık o zaman başlamaktadır.Onlar için hayırlı işler yapmak onların kabirlerinde huzurlu olmalarını sağlamak bizlerin evlatlık görevlerinin başında gelmektedir.Rabbim cümlemizi bu şuurda eylesin dua ile
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt