Bu şiir Guantanamo’da 2002 yılından beri tutuklu olarak bulunan El-Cezire muhabiri Sami El-Hajj’a ait.
Prangalar Altında Aşağılanmak
Ağaçlardan gelen güvercin seslerini duyduğumda
Yüzümü sıcak gözyaşları kapladı
Tarlakuşu şakıdığında düşüncelerim bir araya geldi
Oğluma bir mesaj.
Muhammed, Ben ıstırap içindeyim
Istırap içinde, Allahtan başka sığınabileceğim hiçbir şey yok.
Zalimler benimle oynuyor
Dünyanın her yerinde özgürce dolaşırken
Benden ülkemin vatandaşları hakkında casusluk yapmamı istiyorlar
Bunun iyi bir görev olduğunu iddia ediyorlar
Bana para ve toprak vaat ediyorlar
Ve de nereye istersem gidebileceğim bir özgürlük.
Onların teklifleri dikkatimi gökyüzündeki
Şimşek gibi çekiyor
Fakat onların hediyesi açık bir yılan gibi
Ağzında zehir olan ikiyüzlü
Onların bağımsızlık anıtları var
Ve de düşünce özgürlüğü, bu güzel
Ama onlara şunu söyledim
Mimari adalet değildir
Amerika, sen yetimlerin sırtında koşuyorsun
Ve onları her gün terörize ediyorsun
Bush, dikkat et
Dünya küstah bir yalancıyı ayırt eder
Ben hüznümü ve gözyaşlarımı sadece Allah’a yöneltiyorum
Evimi özledim ve baskı altındayım
Muhammed, lütfen beni unutma
Allah’tan korkan babanı destekle
Ben prangalar altında aşağılandım
Nasıl mısralar oluşturabilirim? Nasıl yazabilirim?
Prangalardan, gecelerden, çileden ve gözyaşlarından sonra
Nasıl şiir yazabilirim?
Ruhum ıstırapla çalkanan dalgalı bir deniz gibi
Tutkuyla şiddetlenmiş.
Ben bir tutsağım, ancak beni tutsak eden suçlar aslında beni esir edenlerin.
Artık bu endişeyi taşıyamıyorum
Rabbim, beni oğlum Muhammed’e kavuştur
Rabbim, doğru olanlara başarı nasip et.
345. mahkûm Sami Ali-Hajj Ocak ayından itibaren girdiği açlık grevinde sona yaklaşıyor. İngiliz gazete Independent’in verdiği habere göre, doktorlar Sami Al-Hajj’ın durumunun iyi olmadığını belirtti.
38 yaşındaki Sudan asıllı Al-Hajj El-Cezire tarafından 2001’de Amerika’nın Afganistan’a girmesiyle başlayan savaşı izlemek için Afganistan’a muhabir olarak gönderildi. Kabil düştükten sonra Hajj televizyon ekibiyle beraber Pakistan’a gitti. İki ay sonra yeni hükümetin vize vermesiyle beraber Afganistan’a geri dönen Hajj, sınırda Amerikalıların isteğiyle Pakistan otoriteleri tarafından tutuklandı. Haziran 2002’de ise hiçbir suç isnat edilmeden Guantanamo’ya yollandı. Hajj bütün Guantanamo tutukluları gibi yargılanmadan, savunma hakkı verilmeden 5 senedir Guantanamo’da tutuluyor.
Baskılara ve işkenceye dayanamayan Hajj Ocak ayında açlık grevine başladı. Bu süre içinde gardiyanlar tarafında zor kullanılarak yemek yedirildi, ancak doktorların yaptığı son kontrollerde sağlık durumunun iyi olmadığı ortaya çıktı.
Hajj’ın hayatını kaybetmesi halinde, Guantanamo’da şimdiye kadar intihar eden mahkûmların sayısı beşe çıkacak. Bu durum Amerikalı yetkilileri korkutuyor.
Sami All-Hajj için internette bir kampanya yürütülüyor. Prisoner345 adlı websitesinde Sami’nin yazdığı mektuplar, ve daha fazla bilgi ve de serbest bırakılması için imza kampanyası bulunuyor.
Sami kardeşim kimsin nesin bilmiyorum ama uykularımı kaçırmaya huzurumu bozmaya ne hakkın var(!) müslümanlığa yakışıyormu bu yaptığın öleceksen sessizce öl(!) böyle mektuplarla kendini acındırmalar yakışıyormu sana(!)bizim şimdi işimiz sen değilsin. başörtüsü var. imam hatipler var. yeni araba aldım kardeşim daha binmeden senle mi uğraşacağım. daha toki'ye başvurup 120 ay vadeli konut kredisiyle ev alacağım. hadi sonra gel. internet ağlama duvarımı git başka kapıya. ayrıca ben yıllardır gözümün önünde ölen masum kimsesiz günahsız kimselere yardım etmemişim bombalanırken boğazlanırken. sen kimsin Allah aşkına. ne işin vardı afganitanda rahatlık mı battı. gitmeseydin. bak ben gitmedim ne afganistana ne de ırak'a birşey olmadı(!)
bu araplara da kıcık oluyorum başlarını derde sokup sokup sonrada her yerde ağlıyorlar. bizden örnek alın biraz araplar. bakın hiç bir şeye karışmıyoruz. Allah'ta bizi sizden daha fazla seviyor. hiçbir bela müsibet vermiyor. bir şey söyleyeyim mi bizim namaz kılmadan kalbi temiz olanlarımız bile sizin şehlerinizden temizdir. siz bu işi bilmiyorsunuz. biz çözdük işi namaz kılmasak ta oruç tutmasakta hiç bir ibadet yapmasakta Allah bize torpil geçiyor. biz doğuştan torpilliyiz.
mesela bizi başörtülüyüz diye üniversiteye almıyorlar diyelim. biz başımızı açıp girsek bunu dinimiz için islam için yaptığımızdan takdir ediliriz. fedekarlık gösterdiğimizin milletimiz için çalıştığımızın kanıtıdır bu. açmasak üniversiteye gitmesek kahramnlığımızı göstermektedir.
mesela bizim birimiz Allah'ı inkar etsek ibadetlerin hiçbirini yapmasak yönümüzü kıbleye dönmesekte ölsek şehit oluruz. sizin çocuklarınız düşmanların bombasıyla ölse terörist olarak ölür.
mesala aleni haram yesek rabbimiz vucudumuza girerken onu helale çevirir.hiç haram yememiş gibi oluruz.
mesela halktan kur'an kursları için Allah rızası için para toplayıp bir lirasını öğrenciye versek geri kalan doksan dokuzunu deriden koltuklara makam araçlarına olmadık süs eşyalarına harcasak yeryüzündeki en büyük hizmeti biz yapmışızdır.
bak size verdiği sıkıntıların hiç birini bize vermiyor. her gün başınıza bomba yağıyor. hakkettiğiniz için geliyor bunlar başınıza ha. osmanlıyı kovmasaydınız tabii ki böyle olmazdı. siz kendiniz istediniz bunu. oh oluyor bizi arkadan mı vurursunuz(!)
Allah bizi okadar seviyor ki bir kaçgüne kalmaz bütün dünya bizim yaptıklarımıza hayran olup önce türk sonra müslüman olacak .türk islam medeniyeti(*). rabbim bu amellerimizle bize dünya hakimiyetini tekrar verecek. çünkü yeniden bir halk yaratmaya gerek yok. geçmişiyle devlet geleneğiyle islama yaptıklarıyla bunu dünyada başka hiçbir halk hakketmemektedir.
eeee sami kardeşim bende ozaman Guantanamo cezaevinin müdürü olup interneti yasaklayacağım. haberin olsun.huzurumu uykumu kaçırmak neymiş görürsün ozaman.
ha son bir hatırlatma gel türk ol. türk doğmamışsın bu kadar şeyi kaçırmışsın ama türk olursan belki cenneti garantilersin.
Not: bu mektubu okuduğumda aklıma ilk bunlar geldi sami kardeşime ulaşırmı bilmiyorum ama bu mektubu internete koyanlar ulaştırırsa sevinirim.
bu yazının baştan sona parantez içinde ünlem işareti vardır(!) . türkçe yazım kurallarına bakılması rica olunur. ( fu zuli)
Prangalar Altında Aşağılanmak
Ağaçlardan gelen güvercin seslerini duyduğumda
Yüzümü sıcak gözyaşları kapladı
Tarlakuşu şakıdığında düşüncelerim bir araya geldi
Oğluma bir mesaj.
Muhammed, Ben ıstırap içindeyim
Istırap içinde, Allahtan başka sığınabileceğim hiçbir şey yok.
Zalimler benimle oynuyor
Dünyanın her yerinde özgürce dolaşırken
Benden ülkemin vatandaşları hakkında casusluk yapmamı istiyorlar
Bunun iyi bir görev olduğunu iddia ediyorlar
Bana para ve toprak vaat ediyorlar
Ve de nereye istersem gidebileceğim bir özgürlük.
Onların teklifleri dikkatimi gökyüzündeki
Şimşek gibi çekiyor
Fakat onların hediyesi açık bir yılan gibi
Ağzında zehir olan ikiyüzlü
Onların bağımsızlık anıtları var
Ve de düşünce özgürlüğü, bu güzel
Ama onlara şunu söyledim
Mimari adalet değildir
Amerika, sen yetimlerin sırtında koşuyorsun
Ve onları her gün terörize ediyorsun
Bush, dikkat et
Dünya küstah bir yalancıyı ayırt eder
Ben hüznümü ve gözyaşlarımı sadece Allah’a yöneltiyorum
Evimi özledim ve baskı altındayım
Muhammed, lütfen beni unutma
Allah’tan korkan babanı destekle
Ben prangalar altında aşağılandım
Nasıl mısralar oluşturabilirim? Nasıl yazabilirim?
Prangalardan, gecelerden, çileden ve gözyaşlarından sonra
Nasıl şiir yazabilirim?
Ruhum ıstırapla çalkanan dalgalı bir deniz gibi
Tutkuyla şiddetlenmiş.
Ben bir tutsağım, ancak beni tutsak eden suçlar aslında beni esir edenlerin.
Artık bu endişeyi taşıyamıyorum
Rabbim, beni oğlum Muhammed’e kavuştur
Rabbim, doğru olanlara başarı nasip et.
345. mahkûm Sami Ali-Hajj Ocak ayından itibaren girdiği açlık grevinde sona yaklaşıyor. İngiliz gazete Independent’in verdiği habere göre, doktorlar Sami Al-Hajj’ın durumunun iyi olmadığını belirtti.
38 yaşındaki Sudan asıllı Al-Hajj El-Cezire tarafından 2001’de Amerika’nın Afganistan’a girmesiyle başlayan savaşı izlemek için Afganistan’a muhabir olarak gönderildi. Kabil düştükten sonra Hajj televizyon ekibiyle beraber Pakistan’a gitti. İki ay sonra yeni hükümetin vize vermesiyle beraber Afganistan’a geri dönen Hajj, sınırda Amerikalıların isteğiyle Pakistan otoriteleri tarafından tutuklandı. Haziran 2002’de ise hiçbir suç isnat edilmeden Guantanamo’ya yollandı. Hajj bütün Guantanamo tutukluları gibi yargılanmadan, savunma hakkı verilmeden 5 senedir Guantanamo’da tutuluyor.
Baskılara ve işkenceye dayanamayan Hajj Ocak ayında açlık grevine başladı. Bu süre içinde gardiyanlar tarafında zor kullanılarak yemek yedirildi, ancak doktorların yaptığı son kontrollerde sağlık durumunun iyi olmadığı ortaya çıktı.
Hajj’ın hayatını kaybetmesi halinde, Guantanamo’da şimdiye kadar intihar eden mahkûmların sayısı beşe çıkacak. Bu durum Amerikalı yetkilileri korkutuyor.
Sami All-Hajj için internette bir kampanya yürütülüyor. Prisoner345 adlı websitesinde Sami’nin yazdığı mektuplar, ve daha fazla bilgi ve de serbest bırakılması için imza kampanyası bulunuyor.
Sami kardeşim kimsin nesin bilmiyorum ama uykularımı kaçırmaya huzurumu bozmaya ne hakkın var(!) müslümanlığa yakışıyormu bu yaptığın öleceksen sessizce öl(!) böyle mektuplarla kendini acındırmalar yakışıyormu sana(!)bizim şimdi işimiz sen değilsin. başörtüsü var. imam hatipler var. yeni araba aldım kardeşim daha binmeden senle mi uğraşacağım. daha toki'ye başvurup 120 ay vadeli konut kredisiyle ev alacağım. hadi sonra gel. internet ağlama duvarımı git başka kapıya. ayrıca ben yıllardır gözümün önünde ölen masum kimsesiz günahsız kimselere yardım etmemişim bombalanırken boğazlanırken. sen kimsin Allah aşkına. ne işin vardı afganitanda rahatlık mı battı. gitmeseydin. bak ben gitmedim ne afganistana ne de ırak'a birşey olmadı(!)
bu araplara da kıcık oluyorum başlarını derde sokup sokup sonrada her yerde ağlıyorlar. bizden örnek alın biraz araplar. bakın hiç bir şeye karışmıyoruz. Allah'ta bizi sizden daha fazla seviyor. hiçbir bela müsibet vermiyor. bir şey söyleyeyim mi bizim namaz kılmadan kalbi temiz olanlarımız bile sizin şehlerinizden temizdir. siz bu işi bilmiyorsunuz. biz çözdük işi namaz kılmasak ta oruç tutmasakta hiç bir ibadet yapmasakta Allah bize torpil geçiyor. biz doğuştan torpilliyiz.
mesela bizi başörtülüyüz diye üniversiteye almıyorlar diyelim. biz başımızı açıp girsek bunu dinimiz için islam için yaptığımızdan takdir ediliriz. fedekarlık gösterdiğimizin milletimiz için çalıştığımızın kanıtıdır bu. açmasak üniversiteye gitmesek kahramnlığımızı göstermektedir.
mesela bizim birimiz Allah'ı inkar etsek ibadetlerin hiçbirini yapmasak yönümüzü kıbleye dönmesekte ölsek şehit oluruz. sizin çocuklarınız düşmanların bombasıyla ölse terörist olarak ölür.
mesala aleni haram yesek rabbimiz vucudumuza girerken onu helale çevirir.hiç haram yememiş gibi oluruz.
mesela halktan kur'an kursları için Allah rızası için para toplayıp bir lirasını öğrenciye versek geri kalan doksan dokuzunu deriden koltuklara makam araçlarına olmadık süs eşyalarına harcasak yeryüzündeki en büyük hizmeti biz yapmışızdır.
bak size verdiği sıkıntıların hiç birini bize vermiyor. her gün başınıza bomba yağıyor. hakkettiğiniz için geliyor bunlar başınıza ha. osmanlıyı kovmasaydınız tabii ki böyle olmazdı. siz kendiniz istediniz bunu. oh oluyor bizi arkadan mı vurursunuz(!)
Allah bizi okadar seviyor ki bir kaçgüne kalmaz bütün dünya bizim yaptıklarımıza hayran olup önce türk sonra müslüman olacak .türk islam medeniyeti(*). rabbim bu amellerimizle bize dünya hakimiyetini tekrar verecek. çünkü yeniden bir halk yaratmaya gerek yok. geçmişiyle devlet geleneğiyle islama yaptıklarıyla bunu dünyada başka hiçbir halk hakketmemektedir.
eeee sami kardeşim bende ozaman Guantanamo cezaevinin müdürü olup interneti yasaklayacağım. haberin olsun.huzurumu uykumu kaçırmak neymiş görürsün ozaman.
ha son bir hatırlatma gel türk ol. türk doğmamışsın bu kadar şeyi kaçırmışsın ama türk olursan belki cenneti garantilersin.
Not: bu mektubu okuduğumda aklıma ilk bunlar geldi sami kardeşime ulaşırmı bilmiyorum ama bu mektubu internete koyanlar ulaştırırsa sevinirim.
bu yazının baştan sona parantez içinde ünlem işareti vardır(!) . türkçe yazım kurallarına bakılması rica olunur. ( fu zuli)
*çarpıklığa bakarmısınız medeniyetin ismi kibirin ürünü. kendini islamdan bile önde görme medeniyeti. saygı duyulacak bir durum bu.