Vaktiyle Musul şehrinde Hafız Osman isminde iki gözleri âmâ bir hafız, her gün sabah namazından önce minareye çıkar, Peygamber Efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" ve bütün âline salâ okurdu. Bir gece rüyasında nehir kenarında çamaşır yıkayan bir hanım görüp yanına yaklaşarak:
“Bu yıkadığınız çamaşırlar kimindir?” diye sordu.
Nur yüzlü o mübarek hanım:
“Bunlar her sabah babama ve ailesine salat-ü selâm okuyan zatındır” buyurdu.
Bu sefer Hafız Osman:
“Sizin babanız ve aileniz kimdir?” dedi.
O:
“Benim babam, Peygamber Efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" ve oğullarım Hasan ve Hüseyin'dir” deyince karşısındakinin sallallahü aleyhi ve sellem Efendimizin kızı Fâtıma "radıyallahü anhâ" olduğunu anlayıp ellerine sarıldı:
“Şefaat ya Resûlullahın kızı!” diyerek ondan yardım diledi.
Hazreti Fâtıma "radıyallahü anhâ" onun gözlerini mübarek parmakları ile sıvazladı. Bu heyecan ile uykudan uyanan Hafız Osman, iki gözlerinin de görmeye başladığını anlayıp çok sevindi. Hemen abdest aldı, iki rek'at namaz kıldı ve doğru minareye çıkarak Musul halkına, şöyle seslendi:
“Ey ahalî! Gelin görün. Resûllallah Efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" ve onun âline okuduğum salâ'dan dolayı Allahü teâlâ bana gözlerimi ihsan etti. İnşallah ahirette de onların şefaatini nasip eder. Hâceti olanlar da benim gibi salevâta devam etsinler, onların da her müşkilini hallederler” dedi ve salasını okumaya devam etti.
“Bu yıkadığınız çamaşırlar kimindir?” diye sordu.
Nur yüzlü o mübarek hanım:
“Bunlar her sabah babama ve ailesine salat-ü selâm okuyan zatındır” buyurdu.
Bu sefer Hafız Osman:
“Sizin babanız ve aileniz kimdir?” dedi.
O:
“Benim babam, Peygamber Efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" ve oğullarım Hasan ve Hüseyin'dir” deyince karşısındakinin sallallahü aleyhi ve sellem Efendimizin kızı Fâtıma "radıyallahü anhâ" olduğunu anlayıp ellerine sarıldı:
“Şefaat ya Resûlullahın kızı!” diyerek ondan yardım diledi.
Hazreti Fâtıma "radıyallahü anhâ" onun gözlerini mübarek parmakları ile sıvazladı. Bu heyecan ile uykudan uyanan Hafız Osman, iki gözlerinin de görmeye başladığını anlayıp çok sevindi. Hemen abdest aldı, iki rek'at namaz kıldı ve doğru minareye çıkarak Musul halkına, şöyle seslendi:
“Ey ahalî! Gelin görün. Resûllallah Efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" ve onun âline okuduğum salâ'dan dolayı Allahü teâlâ bana gözlerimi ihsan etti. İnşallah ahirette de onların şefaatini nasip eder. Hâceti olanlar da benim gibi salevâta devam etsinler, onların da her müşkilini hallederler” dedi ve salasını okumaya devam etti.