“Allahümme salli ala men ruhuhu mihrabül ervahi vel meleiketi vel kevni;Allahumme salli ala men huve imamül enbiyai vel mürseliyn;Allahümme salli ala men huve imamu ehlil cenneti ibadillahil mü’miniyn”
Anlamı: "Bütün ruhların, melaikenin ve varolanların mihrabı olan o yüce ruha salat eyle Allahım.; bütün Nebilerin ve Rasullerin imamı olan o zata salat eyle Allahım; Allahın kulu olan bütün cennet ehli nin önderi olan zata salat eyle Allahım.."
-------------
Seyyid Abdülaziz Ed Debbağ ; manevi görevi dolayısıyla Divan toplantılarına katılırdı. İşte bu toplantılardan birinde , Rasulullah Salla’llahu Aleyhi vessellem kızı olan Hazret-i Fatıma Radıyallahu Anha ile arasında cereyan eden olayı anlatıyor.
-Divan toplantılarından birindeydik.. Ben Rasullulah Efendimizin sagında oturuyordum, diğer arkadaşlarla beraber ..Karşı taraftada bazı kadın Evliyalar ile diğer mana büyükleri oturuyordu..
Derken Hz.Fatıma geldi ve onların önünde oturarak , cennet lisanı ile şu salavatı okudu. .Cennet lisanından her bir kelime veya cümle bir harf ile fade edilir.. Kur’an-ı Kerim ‘in bazı sure başlarında yer alan ; Elif , lam , mim , nun, ayn , ra, ta, ha , gibi harfler dahi bu cennet lisanındandır. Bu şekilde okunan salavatı dinledikten sonra , yanına gidip sordum Hz. Fatıma’ya :
-Nedir bu salavatın eciri ya Fatıma?...Cevap verdi:
-her kim bu salavata devam ederse onun hakkını ödemeye yeryüzündeki bütün agaclar , yapraklar, taşlar , molozlar mücevher olsa genede yetmez!
Bu kadar büyük ecri olacağına inanamadım ..Hemen Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in yanına gittim ve sordum, buyurdu ki:
-Fatıma söylemiş ya , daha ne istiyorsun. Aynen O’nun dediği gibi!..
kaynak : Ahmet Hulusi Dua ve Zikir/ sayfa183
Anlamı: "Bütün ruhların, melaikenin ve varolanların mihrabı olan o yüce ruha salat eyle Allahım.; bütün Nebilerin ve Rasullerin imamı olan o zata salat eyle Allahım; Allahın kulu olan bütün cennet ehli nin önderi olan zata salat eyle Allahım.."
-------------
Seyyid Abdülaziz Ed Debbağ ; manevi görevi dolayısıyla Divan toplantılarına katılırdı. İşte bu toplantılardan birinde , Rasulullah Salla’llahu Aleyhi vessellem kızı olan Hazret-i Fatıma Radıyallahu Anha ile arasında cereyan eden olayı anlatıyor.
-Divan toplantılarından birindeydik.. Ben Rasullulah Efendimizin sagında oturuyordum, diğer arkadaşlarla beraber ..Karşı taraftada bazı kadın Evliyalar ile diğer mana büyükleri oturuyordu..
Derken Hz.Fatıma geldi ve onların önünde oturarak , cennet lisanı ile şu salavatı okudu. .Cennet lisanından her bir kelime veya cümle bir harf ile fade edilir.. Kur’an-ı Kerim ‘in bazı sure başlarında yer alan ; Elif , lam , mim , nun, ayn , ra, ta, ha , gibi harfler dahi bu cennet lisanındandır. Bu şekilde okunan salavatı dinledikten sonra , yanına gidip sordum Hz. Fatıma’ya :
-Nedir bu salavatın eciri ya Fatıma?...Cevap verdi:
-her kim bu salavata devam ederse onun hakkını ödemeye yeryüzündeki bütün agaclar , yapraklar, taşlar , molozlar mücevher olsa genede yetmez!
Bu kadar büyük ecri olacağına inanamadım ..Hemen Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in yanına gittim ve sordum, buyurdu ki:
-Fatıma söylemiş ya , daha ne istiyorsun. Aynen O’nun dediği gibi!..
kaynak : Ahmet Hulusi Dua ve Zikir/ sayfa183