Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

SAHABEYİ düşünüyorum. (1 Kullanıcı)

syk

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Mar 2007
Mesajlar
140
Tepki puanı
0
Puanları
0
Rahman ve Rahim Allahın adıyla,

Sahabeyi düşünüyorum...

Onlardaki iman esaslarının sadeliğini... Onların, ilk kaynakta bulanık suya rastlamadan kana kana içtiklerini... Onların, Hayır, senin içtiğin gerçek su değil sözünü hiç duymadan yaşadıklarını... Onların, birbirlerini sadece Kuran ve sünnetten sorumlu tuttuklarını... Onların, insanları sadece Allaha davet ettiklerini... Onların, birbirlerini kardeş ilan etmelerinde sadece Kuran ve sünnete dayandıklarını... Onların, birbirlerini kardeş görmeleri için, Kuran ve sünnete iman etmiş olmalarının yeterli oluşunu...


Şimdi bizi düşünüyorum.

Sadece Kuran ve sünnete iman etmemiz ve bu vesile ile birbirimizi kardeş görmemiz yetmiyor. Kuran ve sünnete ilaveten o kadar çok detaylara inanmamız gerekiyor ki, bir ömrü o sonradan çıkan detayları öğrenmeye versek, yine de yetişemeyiz.

Bizdeki iman esasları, onlarla kıyasladığımızda, öylesine zorlaştırılmış ki, her gruba, her rejime göre farklı din anlayışları beklenmiş bizden; ve onların iman modelleri, bizi darboğaza getirmiş. Biz, ilk kaynaktan kana kana içmeye eğiliyoruz, bakıyoruz ki, ensemizde binlerce el var. sen, ilk kaynaktan içemezsin, öyle kolayına gitmek var mı? diyorlar. Hayır! beni engellemeyin, ben Allahın gönderdiği dinden yudumlamak istiyorum dediğimizde Senin ayağın kaymış, sen sapıtmışsın diyorlar.

Sahabeyi düşünüyorum, imreniyorum onların iman edişlerine katışıksız Kardeşlik ilanlarını Allahtan aldıklarının bilincindeler.

Bizi düşünüyorum, Kuran ve sünnete iman ediyoruz, yetmiyor. Sahabeye imanımız isteniyor. İnandığımızı, ama sahabeden hiçbirini peygamber gibi görmediğimizi, bu bilinçle sahabeyi sevdiğimizi söylüyoruz, yetmiyor. Tabiine imanımız isteniyor. Tabiinden ehl-i takvaya inandığımızı, ama onları sahabe gibi göremeyeceğimizi söylüyoruz, yetmiyor. Mezheplere iman etmemiz isteniyor. Mezheplere inandığımızı, ama mezhepleri din ile aynı görmediğimizi, dinin hatasız olduğunu, ama mezheplerin hata yapabileceğini, biz bu bilinçle mezheplerin İslama uygun olan yönlerini aldığımızı söylüyoruz, yetmiyor. Bu defa tarikata iman etmemiz isteniyor. Biz de, İslama uygun olmayan sahte veya hatalar içinde olan tarikatlara değil İslama göre giden tarikatlara duacı olduğumuzu -ama Allahı sever gibi, hiç kimseyi sevmemek şartıyla duacı olduğumuzu- söylüyoruz, yetmiyor. O tarikatın kurucusunun ve o kurucudan el alanın, o el alandan da el alanının böylece 15-20 tabakanın ismini zikrederek onların ölüyken bile dirilere yardımcı olabileceğine imanımız isteniyor. Yetmiyor, eğer bulunduğunuz yerde beş tarikat varsa, siz de birine bağlıysanız, diğer dört tarikat mensupları indinde yine kardeş olamıyorsunuz. Hatta aynı tarikatın, on kolundan birine bağlı olmanız halinde, diğer dokuz koldan yine geçer not alamıyorsunuz, onlara kardeş olamıyorsunuz.

Eğer, İstanbulda oturuyorsanız, İstanbulda bir şeyhe bağlıysanız, başka şehre gittiğinizde, orada ne kadar müslüman olursa olsun, yalnız kalıyorsunuz.

Meclislerde, herkes -Şuurlu olanları kastetmiyorum - balık avına çıkar gibi, kendi kapısına av peşine düşüyor. Kendi tarikatına davet etmekten zevk aldığı kadar İslama davet etmekten zevk almıyor; İslamdan çok, bağlı olduğu tarikatın Allahtan çok, bağlı olduğu şeyhin, peygamberden çok, şeyhin etrafındaki babaları veya anaları anıyor Ayetlerin dediğinden farklı, uydurma kerametler anlatıyor. (Keramet haktır; ancak bazılarınca, keramet sakız haline dönüştürülüyor.) Aynı insan yurt dışına çıktığında hepten şok oluyor, sudan çıkan balığın şaşkınlığını yaşıyor.

Sahabe ne kadar rahatmış öyle; gittiği her yerde yalnızca inanmak zorunda olduğu Kuran ve sünnete uyarmış. ne güzel, ne dinlendirici yöntemle baş başa imişler.

Eskiden- ve günümüzde de- bazı şeyhler Ashab yolundan gitmişler. Kendilerini ilah gibi göstermemişler.

Allah, peygamberine Ben, gaybı bilmem de.. derken, onlar, gaybı biliyor havasına girmemişler. Öğrencilerini, ayet ve hadislerle yetiştirmişler. kim hangi tarikattan olursa olsun, Eğer tarikatlarında şirk yoksa- onlar sizin kardeşlerinizdir, iki insanın kardeş olduğunu şeyhler, mezhepler, partiler değil, ayet bildirmiştir demişler.

Özetlersek;

Günümüz insanı, bilinçsiz ellere düşerse, yorucu bir dini anlayışla karşılaştırılıyor. Ve bir türlü, sahabe hayatındaki gibi, Kuran ve sünnetin takdim ettiği kardeşlik ile karşılaşamıyor.

Burnumda tütüyor o kardeşlik, ayetlerin ışığı ile birbirine bağlılık. Birinin ayağına diken batarsa Geçtik bunları, ayağımıza diken değil, kalbimize hançer batıyor, ama onlar gibi inanmamışsak, Kuran ve sünnet kaynaklıysa inancımız, tarafımıza bile bakmıyorlar.

Ey Rabbimiz!

Bize, Kuran ve sünnet ışığında gidecek, sevdiklerini senin için sevecek, sevmediklerini de senin için sevmeyecek kardeşler ver. Verdiklerinin de kıymetini bildir ve sayılarını artır. Biz de, o kardeşliği kana kana tadalım Allahım!
Amin
Amin
....

Emine ŞENLİKOĞLU
 

Alikan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2007
Mesajlar
57
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
53
Allah raziolsun kardeş paylaşım için..
 

ESİLA NUR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Nis 2008
Mesajlar
159
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
ALLAH RAZI OLSUN mükemmel br paylaşım .....
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
38,581
Tepki puanı
5,395
Puanları
163
Yaş
50
Amin Amin Amin
Allah razı olsun kardeşim çok güzel anlamlı bir konuydu emeğinize sağlık.
Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun bu dünyada ve ahirette sevdiği razı olduğu kullar olmak nasip etsin Rabbim.
Selam ve dua ile Allah'a emanet olun.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt