Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sahabelerden Örnek davranışlar... (1 Kullanıcı)

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
her birisini okuyunca insan çok farklı şeyler düşünüyor...

Allah rızası için tum kardeşlerin okumasını dilerim...


Belki de sen Sa’d bin Muaz’ın kalbini dolduran Allah yolundaki şiddetli şehadet isteğini hissediyorsundur. Sa’d, Beni Kurayza hakkında hüküm verdikten sonra dedi ki: “Allahım! Senin yolunda, elçini yalanlayan ve onu ülkesinden çıkaran kimselerle cihad etmekten başka bir şeyin bana sevimli gelmediğini biliyorsun. Allahım! Bizimle onlar arasında bir savaşa hükmettiğini
düşünüyorum. Eğer Kureyş’ten savaşan birileri kalırsa, senin yolunda onlarla savaşmam için bana izin ver. Eğer savaş bırakılırsa, savaşın bitmesine önem vermeden bu yolda ölmemi sağla.” Sa’d Radıyallahu Anhu, Hendek Savaşı’nda yaralıydı. Bu duayı yaptı. Göğsünün üst kısmı yarıldı. Mescidde bulunan insanlar, Sa’d’ın çadırından akan kandan ürktüler. Rasulullah Sallallahu
Aleyhi ve Sellem, onu bir çadıra koymuş ve mescidde tedavi ettiriyordu. İnsanlar dediler ki: “Ey çadır halkı! Sizden bize doğru akan bu şey nedir?!” Bunun üzerine baktılar ki, Sa’d’ın kanı akıyor.
Sa’d Radıyallahu Anhu bu çadırda öldü. (Buhari (7/411), Müslim (12/95) ve Ahmed Müsned’inde uzun bir şekilde (6/142) Aişe’den Radıyallahu Anha rivayet etmişlerdir.)
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Uhud Savaşı’ndan önce Abdullah bin Cahş, Sa’d bin Ebi Vakkas ile birlikte bir kenara çekilmiş, dua etmeleri ve her birinin dua edenin duasının kabul olması için Rabbinden dilekte bulunması
üzerinde ittifak etmişlerdi. Abdullah bin Cahş’ın duası şuydu:“Allahım, beni öfkesi şiddetli, cesareti fazla olan biriyle rızıklandır. Senin için onunla savaşayım ve o da benimle savaşsın.
Sonra beni ele geçirsin, burnumu ve kulaklarımı kesip koparsın. Yarın seninle buluştuğumda sen diyeceksin ki: Ey Abdullah, burnun ve kulakların neden kesildi? Ben de diyeceğim ki: Senin ve Rasulün için. Bunun üzerine sen: Doğru söyledin, diyeceksin.


kaynak: Hakim (2/76) müsned olarak rivayet etmiştir. Beğavi aynı şekilde (el-İsabe’de geçtiği gibi (2/287)) İshak bin Sa’d bin Ebi Vakkas’tan, o da babasından rivayet eder. Hakim der ki: Müslim’in şartına göre sahihtir, ancak hadisi tahric etmemiştir. Zehebi, onu onaylamıştır. İbnu’l-Mübarek, Cihad’da s. 74, mürsel olarak başka bir yoldan rivayet etmiştir. Hakim Müstedrek’te (3/200) ve Ebu Nuaym Hilye’de (1/109) Said bin el-Müseyyeb’den rivayet etmişlerdir. Hadisin başı şu
şekildedir: “Allahım sana yemin ediyorum ki…” İbnu’l-Müseyyeb der ki: “Allah’ın
yemininin başını geçerli kıldığı gibi, sonunu da geçerli kılmasını dilerim.”
Hakim der ki: Bu hadis, kendisinde irsal olmasaydı, Şeyhayn’ın şartlarına göre
sahih olurdu. Zehebi, bu hadisin mürsel ve sahih olduğu yönünde yorumda bulunmuştur.
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Sa’d bin Ebi Vakkas’ın küçük kardeşi Umeyr bin Ebi Vakkas, Bedir günü henüz onaltı yaşını aşmamıştı. Savaşa gitmiş, kendisini geri çevirmesinden korktuğundan dolayı Rasulullah’tan Sallallahu Aleyhi ve Sellem saklanmıştı. Rasulullah Sallallahu Aleyhive Sellem savaş konusundaki isteğini ve ısrarını öğrenince, onu ödüllendirdi. O da savaştı ve Allah yolunda öldürüldü.

kaynak: Hakim (3/188), İbn-i Sa’d Tabakat’ında (3/149) Sa’d bin Ebi Vakkas’tan
Radıyallahu Anhu tahric etmişlerdir. Hakim der ki: “Hadisin isnadı sahihtir.”
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Umeyr bin el-Hammam Radıyallahu Anhu, Bedir Savaşı’nda Rasulullah’ın Sallallahu Aleyhi ve Sellem; “Allah yolunda şehid olan kimse için cennet vacip olmuştur” sözünü işittiğinde, ayağa kalktı ve: “Ey Allah’ın Rasulü! Genişliği göklerle yer kadar olan cennet ha!?” dedi. Rasulullah: “Evet” dedi. Umeyr: “Çok iyi, çok iyi” dedi. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: “Seni çok iyi demeye iten nedir?” buyurdu. Umeyr: “Vallahi ey Allah’ın Rasulü, cennet ehlinden olmayı ümit etmekten başka bir şey
değil” dedi. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: “Sen cennet ehlindensin” buyurdu. Bunun üzerine Umeyr, torbasından birkaç hurma çıkardı, yemeye başladı. Sonra: “Ben bu hurmaları yiyinceye
kadar yaşarsam, gerçekten bu uzun bir hayat olur” dedi, elindeki hurmaları attı ve öldürülünceye kadar savaştı.

kaynak:Müslim (13/45), Enes bin Malik’ten Radıyallahu Anhu rivayet etmiştir. İmam Malik, Muvatta’da (1005) mürsel olarak Yahya bin Said’den rivayet etmiş, Umeyr’i anmamıştır. Buhari (7/354) ve Nesai (6/23) benzerlerini kısa bir şekilde Cabir bin Abdullah’tan Radıyallahu Anhu rivayet etmişlerdir. Ancak Umeyr’i anmamışlar ve olayın Uhud günü gerçekleştiğini belirtmişlerdir. Hafız, el-Feth’de der ki: “Bundan anlaşılıyor ki, her iki olay da farklı iki kişiye ait birer kıssadır.”
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Halid bin Velid’in Radıyallahu Anhu şu sözünü işitmedin mi: “Benim onu sevdiğim ya da kendisinden çocuk müjdesi aldığım bir gelinin getirildiği hiçbir gece, bana soğuğu şiddetli,
buzu çok, sabahında düşmanla karşılaştığım bir seriyyeden daha sevimli değildir.”


kaynak: İbnu’l-Mübarek, Kitabu’l-Cihad’da, Halid’in aile dostundan rivayet etmiştir, s.
91. Ebu Ya’la, Kays bin Ebi Hazim’den tahric etmiştir. Heysemi, Mecmuu’z-
Zevaid’de (9/350) der ki: Hadisin ricali, sahih kimselerdir.
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Buhari (6/18), Müslim (13/47), Ahmed (3/137) ve Abdullah bin Mübarek Kitabu’l-Cihad’da, s. 71 rivayet etmiştir. Enes bin Malik’ten Radıyallahu Anhu rivayet edilmiştir.

Lafız Buhari’ye aittir ve şöyledir: “Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Benî Süleym'den bir grubu Benî Âmir'e gönderdi. -Bir rivayette: (annem) Ümmü Süleym'in kardeşi dayım Harâm'ı yetmiş süvari içerisinde gönderdi.- (Bi'r-i Mâuna'ya) vardıkları zaman dayım onlara: “Ben sizden önce gideyim. Eğer bana Rasulullah’tan tebliğde bulunmam için emân verilirse (tebliğde bulunurum). Eman vermezlerse, sizler bana yakın bir yerde bulunmuş olursunuz” dedi. Böylece ilerledi, gerçekten de ona emân verdiler. O, kendilerine Rasulullah’dan Sallallahu Aleyhi ve Sellem bahsederken, kendilerinden bir adama kaş-göz ile işaret ettiler. O da dayıma ansızın mızrak sapladı. Haram bin Mihran: “Allahu Ekber! Ka’benin Rabbine yemin olsun, kazandım!” dedi. Sonra Haram’ın diğer arkadaşlarına yönelip (dağa kaçan iki kişi hariç) hepsini öldürdüler.”
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Tirmizi (3010) rivayet etmiş, hadisi hasen saymıştır. İbn-i Mace (190) rivayet etmiştir, lafız ona aittir. Ahmed (361), Beyhaki Delailu’n-Nübüvve’de (3/129)

Cabir bin Abdullah’tan Radıyallahu Anhu rivayet etmiştir. Cabir’den şöyle rivayet edilir: Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana: "Allah'ın babana hazırladığı nimeti sana müjde edeyim mi?" dedi. Ben: "Evet!" deyince: "
Allah, hiç kimse ile yüz yüze konuşmuş değildir, daima perde gerisinde konuşur. Ancak, babanı ihya etti, perdesiz konuştu ve: "Ey kulum, ne dilersen benden iste vereyim!" dedi. O: “Ey Rabbim, beni dirilt, senin yolunda bir daha öldürüleyim!" dedi.
Allahu Teâla: “Ben daha önce şu hükmü koydum: "Ölenler artık geri dönmeyecekler!" buyurdu. Abdullah dedi ki: “Ya Rabbi, arkamdakilere haberimi ulaştır.”
Bunun üzerine şu âyet nazil oldu: “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler; Allah’ın lütuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar.”
(3 Al-i İmrân/169)


Şeyh El-Bani, hadisi hasen saymıştır. Hakim, benzerini
(3/203) rivayet etmiştir. Beyhaki, Delailu’n-Nübüvve’de, Aişe’den Radıyallahu Anha rivayet eder. Hakim der ki: Hadisin isnadı sahihtir, ancak Buhari ve Müslim onu tahric etmemişlerdir.
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Uhud Savaşı’nda Enes bin Nadr parça parça kesilmeseydi, “Allah’ın öyle kulları vardır ki, (bir iş için) Allah’a yemin etse, Allah onu boş çevirmeyip dilediğini yerine getirir” şerefine ulaşabilir miydi? “Rübeyyi’nin dişi kırılır mı ey Allah’ın Rasulü?! Hayır! Seni hak ile gönderene yemin olsun ki, onun dişi kırılmaz!” diye ettiği yemin gerçekleşirmiydi?

Buhari (5/306), Ebu Davud (4595), Nesai (8/26), İbn-i Mace (2649), Ahmed Müsned’de (3/128) Enes bin Malik’ten Radıyallahu Anhu rivayet etmişlerdir. Lafız Buhari’ye aittir. “Rübeyyi’ -Nadr’ın kızıydı-, bir genç kızın ön dişini kırmıştı. Diyet vermesini ve affetmesini istediler, onlar kabul etmediler. Nebi’ye Sallallahu Aleyhi ve Sellem gittiler. Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem onlara kısas
emretti. Enes ibnu’n-Nadr dedi ki: “Rübeyyi’nin dişi kırılır mı ey Allah’ın Rasulü?! Hayır! Seni hak ile gönderene yemin olsun ki, onun dişi kırılmaz!” dedi.
Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem: “Ey Enes! Kısas Allah’ın kitabıdır (emridir)” buyurdu. Bunun üzerine kız tarafı razı olup, affettiler. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem buyurdu ki: “Allahu Teala’nın öyle kulları vardır ki, (bir iş için) Allah’a yemin etse, Allah onu boş çevirmeyip dilediğini yerine getirir.” Müslim (11/162),
 

_YUSUF_

Yönetici
Katılım
26 Haz 2008
Mesajlar
4,070
Tepki puanı
1,043
Puanları
113
Yaş
42
Esselamü Aleyküm
Allah razı olsun paylaşım için
 

Emanet

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Nis 2008
Mesajlar
3,573
Tepki puanı
32
Puanları
48
Yaş
38
ALLAH razı olsun..

teşekkürler kıymetli paylaşımınızdan dolayı..
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
ALLAH razı olsun..

teşekkürler kıymetli paylaşımınızdan dolayı..

amin karedeşim Allah cülemizden razı olsun....

Biz, Ukbe bin Nafi’nin Atlas Okyanusu’nun kıyılarına kadar süvarileriyle gelip; “Vallahi, bu denizin arkasında toprak parçası olduğunu bilsem, Allah yolunda onun için cihad ederdim” dediği güne benzer bir gün ile sevinmek için büyük bir özlem içindeyiz. O gökyüzüne bakarken şöyle diyordu: “Ya Rabbi! Bu deniz olmasaydı, senin yolunda bu ülkelerde cihad etmeye devam ederdim. (İbnu’l-Esir, el-Kamil fi’t-Tarih, 3/42.)
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Ümmet, Ömer bin Abdulaziz’in azmi gibi bir azme ne kadar da muhtaç! Bir gün memurlarından biri ona şöyle yazmıştı: “Halifenin başlattığı ekonomik ıslahatlar ve Berberilerin Müslüman olması, cizye ve vergi gelirlerini azalttı.” Bunun üzerine Ömer bin Abdulaziz ona şöyle yazdı: “Allah’a yemin ederim ki bütün insanların Müslüman olmasını ve böylece benim ve sizin, ellerimizin kazandığı ile geçinmemizi dilerim.” (İbnu’l-Cevzi, bunu Sirat-u Ömer bin Abdulaziz’de, Cabir bin Hanzala ed- Dabi’den rivayet ederek (s. 99) zikretmiştir. Ömer bin Abdulaziz’e mektup yazan, Adiyy bin Erta idi)
Başka bir sözünde ise şöyle geçer: “Şüphesiz Allahu Teala, Muhammed’i Sallallahu Aleyhi ve Sellem yol gösterici olarak gönderdi, vergi memuru olarak değil.” ( Ebu Yusuf, Kitabu’l-Harac’da, Kufe alimlerinin birinden (s. 142) tahric etmiştir. Ancak onun lafzı şöyledir: “Şüphesiz Allah övgüsünü yüceltti ve Muhammed’i İslam’a davetçi olarak gönderdi, onu vergi memuru olarak göndermedi.” )
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Ebu Bekir es-Sıddık’ın, Riddet günündeki azmi gibi bir azim olmadığı sürece İslam nasıl ayağa kalkar ve geçmişteki onuruna ve izzetine kavuşur? Çok ağlayan ve kalbi ince olan Ebu Bekir Radıyallahu Anhu aldığı karar için şöyle diyordu: “Allah’a yemin olsun ki namaz ile zekatın arasını ayıranla savaşacağım. Kuşkusuz zekat, malın hakkıdır. Allah’a yemin olsun ki Rasulullah’a Sallallahu Aleyhi ve Sellem ödüyor oldukları bir oğlağı bile bana vermeyi reddederlerse; ben de bunun üzerine onlarla savaşırım.”

kaynak: Buhari Sahih’inde(13/14) ve Ahmed Müsned’inde (3/11) Ebu Hureyre’den Radıyallahu Anhu rivayet etmişlerdir.
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Ebu Bekir es-Sıddık (ra) şöyle demişti: “Kendisinden başka ilah olmayan Allah’a yemin ederim ki eğer köpekler Rasulullah’ın Sallallahu Aleyhi ve Sellem eşlerinin ayaklarına dolaşsa, Rasulullah’ın çıkardığı orduyu durdurmam ve Rasulullah’ın Sallallahu Aleyhi ve Sellem düğümlediği sancağı çözmem.”

kaynak: Beyhaki -İbn-i Kesir’in el-Bidaye ve’n-Nihaye’sinde (6/305) geçtiği gibi-rivayet etmiştir. Kenzu’l-Ummal’de der ki: Hadisin senedi hasendir (3/129)
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
İbn-i Ravaha’nın şöyle diyor: “İnsanlarla, sayımız, gücümüz ve çokluğumuz ile savaşmıyorduk. Sadece Allahu Teala’nın bizi şereflendirdiği bu din ile savaşıyorduk”

kaynak: İbn-i Hişam’ın Siretu’n-Nebeviyye’de (İkinci bölüm: s. 375. Mustafa Halebi baskısı, hicri 1375) belirttiği gibi, İbn-i İshak tahric etmiştir.
 

Azerbaycan_li

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2010
Mesajlar
1,201
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
… Ebu’d-Derda der ki: “Şüphesiz kul, Allahu Teala’ya karşı günah işlemekle boşta kalır. Bunun üzerine Allahu Teala hissetmedikleri bir yerden mü’minlerin kalplerine ona karşı öfke bırakır…”
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
Es-selamu aleyküm kardeşim...
Rabbim razı olsun paylaşım için...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt