ŞAH-MAT
Bilmiyorum sizinde dikkatinizi çekiyormu; bazı insanlar hayatları boyunca bir konuya odaklanıyorlar. Hayatlarını sadece bir konuya bağlı olarak yaşadıkları içinde genelde o konuda başarılı ve uzman oluyorlar. Bu kişiler o konuyla ilgili bilgisine başvurulan insanlar oluyorlar (siz bakmayın t. v. de saçmalayan din ulemalarına), etraflarında saygı ve itibar görüyorlar. Bir çok insan onları takdir ediyor, hatta kendilerine idol ediniyorlar. Kendileri olmazsa çocuklarının onların yolundan gitmesini istiyorlar. Bunlar kimler mi oluyor; halkın en çok ilgi duyduğu alanlarda başarılı olanlar. Sporcular, yazarlar, sanatçılar, akademisyenler, doktorlar, zengin iş adamları halkın örnek aldığı ve kendi olmasa bile sonraki neslini onlar gibi yapmaya, yaşamaya özendiği kimseler. Bu örnek alınan insanlarında içlerinde çok inanan olabilir ama kimse onları inançları yüzünden taklit etmiyor. Madalyonun bir de öteki yüzü var; örnek alınan insanlardan, örneğin satrançta dünya şampiyonlukları yaşamış biri yada bırakın şampiyonluğu hergün kendini bu işe adayarak yaşayan bir insanı ele alalım; adam her gün karşısındaki rakipleri nasıl yeni taktiklerle yenebilirim diye gecesini gündüzüne katıyor. Hayatının bu işe adıyor, başka hiçbir şeyle ilgilenmiyor, Allah, ahiret konuları aklının ucundan bile geçmiyor. İşi gücü, at nereye gider, kale nasıl onu korur, karşısındakini nasıl şah -mat eder. Hayatı buna endekslenmiş oluyor. Yatıp kalkıp şah-matı düşünüyor. Bu adam hayatın bir gün biteceğini ve karşısında da şah-mat diyeceği kimse kalmayacağını bilmiyor mu?Kimsede yanlış anlamasın ben satranca karşı değilim (Allah-Kuran karşı olmadığına göre). Ben, hayatı sadece bu hayatmış gibi yaşayanlara ve Allah, din hiç yokmuş gibi davrananlara karşıyım. Bu tip insanları örnek insanlarmış gibi gösteren zihniyete karşıyım, yoksa bende arasıra satranç oynuyorum ama hayata geliş sebebiminde bu oyun olmadığını biliyorum. Ahirette mat olmamamız dileğiyle...
Bilmiyorum sizinde dikkatinizi çekiyormu; bazı insanlar hayatları boyunca bir konuya odaklanıyorlar. Hayatlarını sadece bir konuya bağlı olarak yaşadıkları içinde genelde o konuda başarılı ve uzman oluyorlar. Bu kişiler o konuyla ilgili bilgisine başvurulan insanlar oluyorlar (siz bakmayın t. v. de saçmalayan din ulemalarına), etraflarında saygı ve itibar görüyorlar. Bir çok insan onları takdir ediyor, hatta kendilerine idol ediniyorlar. Kendileri olmazsa çocuklarının onların yolundan gitmesini istiyorlar. Bunlar kimler mi oluyor; halkın en çok ilgi duyduğu alanlarda başarılı olanlar. Sporcular, yazarlar, sanatçılar, akademisyenler, doktorlar, zengin iş adamları halkın örnek aldığı ve kendi olmasa bile sonraki neslini onlar gibi yapmaya, yaşamaya özendiği kimseler. Bu örnek alınan insanlarında içlerinde çok inanan olabilir ama kimse onları inançları yüzünden taklit etmiyor. Madalyonun bir de öteki yüzü var; örnek alınan insanlardan, örneğin satrançta dünya şampiyonlukları yaşamış biri yada bırakın şampiyonluğu hergün kendini bu işe adayarak yaşayan bir insanı ele alalım; adam her gün karşısındaki rakipleri nasıl yeni taktiklerle yenebilirim diye gecesini gündüzüne katıyor. Hayatının bu işe adıyor, başka hiçbir şeyle ilgilenmiyor, Allah, ahiret konuları aklının ucundan bile geçmiyor. İşi gücü, at nereye gider, kale nasıl onu korur, karşısındakini nasıl şah -mat eder. Hayatı buna endekslenmiş oluyor. Yatıp kalkıp şah-matı düşünüyor. Bu adam hayatın bir gün biteceğini ve karşısında da şah-mat diyeceği kimse kalmayacağını bilmiyor mu?Kimsede yanlış anlamasın ben satranca karşı değilim (Allah-Kuran karşı olmadığına göre). Ben, hayatı sadece bu hayatmış gibi yaşayanlara ve Allah, din hiç yokmuş gibi davrananlara karşıyım. Bu tip insanları örnek insanlarmış gibi gösteren zihniyete karşıyım, yoksa bende arasıra satranç oynuyorum ama hayata geliş sebebiminde bu oyun olmadığını biliyorum. Ahirette mat olmamamız dileğiyle...