Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sadece İki Yol (1 Kullanıcı)

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Bütün varlıkların en şereflisi olarak yaratılan, akıl ve irade gücü ile teçhiz edilen insanın kâinatta görevi nedir? sualine İslâm dininin verdiği cevabı gözden geçirelim. «O, sizi yeryüzünde halifeler yapandır» (5) âyet-i kerimesinden anlaşılacağı üzere, insan yaratıl¬mışların en şereflisidir. Hiçbir canlıya verilmeyen maddî ve manevî güçlerle teçhiz edilmiş, ahsen-i takvim bir surette yaratılmıştır. (6) Bütün bunların sonucunda, insana belirli görevler yüklenilmiş, başıboş olmadığı ve mutlaka geri döndürülüp hesaba çekileceği hatırlatılmıştır. (7) Hesap gününde «Zerre miktarı iyiliğin de, zerre miktarı kötülüğün de kar¬şılığını göreceği» (8), Allah'ı (CC) bırakıp, tağutlara ve putlara îman ve itaat edenlerin ebediyyen cehennemde kalacağı muhkem ayetlerle belirtilmiştir. (9)

Ayrıca insanın, ya Allah’a (CC) iman edip, onun yolunda cihad edeceği, ya da küfredip TAĞUT yolunda savaşacağı (10) bu iki yolun dışında üçüncü bir yolun bulunmadığı izah edilmiştir.


Evet, Sadece İki Yol :



«Dinde zorlama yoktur. Hakikat îman ile küfür apaçık meydana çıkmıştır. Artık kim TAĞUT'u tanımayıp da, Allah'a (CC) îman ederse o muhakkak kopması mümkün olmayan en sağlam kulpa yapışmıştır. Allah (CC) hakkıyla işitici, her şeyi kemâliyle bilicidir.» (11)

Bir kimse, Allah'a (CC), âhiret gününe, peygamberlerine, meleklerine ve kitaplarına inandığını ikrar etse, inanılması zaruri olan diğer hususları da kabul ettiğini açıklasa, buna mukabil TAĞUT’i rejimleri (Demokratik, lâik, hümanist, kapitalist, sosyalist vs.) «ÇAĞDAŞ DEVLET MODELLERİ» adı altında benimsese, doğruluklarına itikad etse, irtidat etmiş olur, yani dinden çıkar.

Nitekim müslümanlar bu hususta uyarılmışlardır:

«Sana indirilen Kur'an'a ve senden önce indirilen kitaplara (Zebur'a, Tevrat'a, încile ve Suhuflara) îman ettik diye boş iddialarda bulunanlara bakmaz mısın? Onlar TAĞUT’un huzurunda muhakeme olmak (Hükümlerine boyun eğmek) istiyorlar. Halbuki onlar TAGUT’ları inkâr etmekle (tekfir etmekle, lânetlemekle) emrolunmuşlardı.» (12)

«Allah ve Resulü bir işe hüküm verdiği zaman mü'min bir erkekle, mü'min bir kadın için kendi işlerinden dolayı Allah'ın ve Peygamberin hükmüne aykırı olanı seçmek hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resulüne isyan ederse, muhakkak açık bir sapıklık et¬miş olur.» (13)

Kur'an-ı Kerim ve mütevâtir sünnetle sabit olan, Hz. Adem'den (AS) bu yana tevhid mücadelesinin devam ettiği ve bu mücadelenin kıyamete kadar süreceğidir. Kim, insanların maslahat ve iyiliklerini Allah'tan (CC) daha iyi bildiğini iddia ederek, insanlar üzerinde hükümler koymaya ve bunları tatbik etme¬ye gayret ederse «îlâhlık» iddiasına girişmiş olur. Her kim de, bunların bu iddialarını doğrulayarak onlarla işbirliği yaparsa, tevhid akidesini parçalamış, ilâhlara îman etmiş, kâfirler zümresine dahil olmuş demektir.

Bu açıdan «ÇAĞDAŞ DEVLET MODELLERİ» iyi değerlendirilmeli, isimleri Milliyetçi - Mukaddesatçı dahi olsa, Allah'ın (CC) indirdiği hükümlere mukabil olmak ve onların yerine geçmek üzere doktrinler imâl eden, bu doktrinleri insanların hayatına tatbik edeceğini ilân eden insanların «TAĞUT» olduğu gerçeği unutulmamalıdır.

Bugün dünyada, beşikten mezara kadar insanların hayatlarını düzenlemek iddiası ile varlıklarını sürdüren, meclisler, konsüller, krallar ve kavimlerarası kuruluşlar, insanları silâhlı güçleri ile teslim almış görünmektedirler. Allah'ın (CC) mülkünde, Allah'ın tasarruf hakkını kabul etmeyen bu müşrikler, insanların, can, mal ve nesil emniyetini ortadan kaldırmışlardır.



(5) En'am Sûresi-165.
(6) Et-Tiyn Sûresi-4.
(7) Bkn - El Müminûn Sûresi-115, El Kıyamet Sûresi-36, El-
Ankebût Sûresi-57.
(8) Bkn - Ez-Zilzal Sûresi-7, 8.
(9) Bkn - En Nisa Sûresi-14. Bakara Sûresi: 80. 81. Alû İm-ran Sûresi-24, El Ahzab Sûresi-64, 65, Fussilet Süresi-28, Zuhruf Sûresi-74. 75 (Kâfirlerin ebedi olarak cehennem¬de kalacağı bu âyetlerde açıkça belirtilmiştir.)
(10) En Nisa Sûresi-76.
(11) El Bakara Sûresi-256.
(12) Nisa Sûresl-60.
(13) El-Ahzab Sûresi-36.


Kaynak Kitabım
Hüsnü Aktaş - Medeni Vahşet
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamün Aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü kardeşim.
Allah c.c razı olsun, sevabınızı yazsın inşallah..Değerli ve uyarıcı bir paylaşımdı.. İnsanoğlu asırlardır, Hak olan yükümlülükten kaçmak için batıl yolları seçmiş, beşeri kanunlar oluşturarak bunları Allah'ın hükümlerinden üstün görme gafletine düşmüş, nefis ve hevasına göre bir yaşam biçimi oluşturmaya yönelmiştir. Allah c.c, sadece kendi nizamının ve şeriatının yaşanmasından razıdır ve böylesi bir hayat onun katında makbuldür.. ''Hak geldi, Batıl Zail oldu.'' ayet-i kerimesi de insanlığın ezelden ebede hep iki yol tercihinin önünde duracağını bizlere en güzel şekilde gösteriyor.

Elzem olan, Hakk'ı bilip, Hakk'ı seçip Hak ile amel ve irşat etmektir..Gerisi beşerin nefsine olan hizmetidir ve sadece kendisini aldatmasıdır. Allah c.c bizleri her daim Hak ile meşgul ve muhatap kılsın, sırat-ı mküstakıyminden ayırmasın inşallah..Emeğinize sağlık kardeşim. Rabbimiz c.c tesirli eylesin inşallah.. Tağutları reddedip Bir'e yönelmek duasıyla Rabbimize emanet olunuz.
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Selamün Aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü kardeşim.

Allah c.c razı olsun, sevabınızı yazsın inşallah..Değerli ve uyarıcı bir paylaşımdı.. İnsanoğlu asırlardır, Hak olan yükümlülükten kaçmak için batıl yolları seçmiş, beşeri kanunlar oluşturarak bunları Allah'ın hükümlerinden üstün görme gafletine düşmüş, nefis ve hevasına göre bir yaşam biçimi oluşturmaya yönelmiştir. Allah c.c, sadece kendi nizamının ve şeriatının yaşanmasından razıdır ve böylesi bir hayat onun katında makbuldür.. ''Hak geldi, Batıl Zail oldu.'' ayet-i kerimesi de insanlığın ezelden ebede hep iki yol tercihinin önünde duracağını bizlere en güzel şekilde gösteriyor.


Elzem olan, Hakk'ı bilip, Hakk'ı seçip Hak ile amel ve irşat etmektir..Gerisi beşerin nefsine olan hizmetidir ve sadece kendisini aldatmasıdır. Allah c.c bizleri her daim Hak ile meşgul ve muhatap kılsın, sırat-ı mküstakıyminden ayırmasın inşallah..Emeğinize sağlık kardeşim. Rabbimiz c.c tesirli eylesin inşallah.. Tağutları reddedip Bir'e yönelmek duasıyla Rabbimize emanet olunuz.




Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü.

Amin kardeşim,
Çok güzel yorumlamışsınız,
Allah razı olsun. Selam ve baki dua ile kalın
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
İslâm Dini insanları, kapitalist, komünist, milliyetçi, vatanperver, mukaddesatçı, muhafazakâr ve hümanist gibi sınıflara ayırmamış, onları «Mü'min» ve «Kâfir» ayırımına tâbi tutmuştur. İsimleri ne olursa olsun kâfirlerin tek bir millet olduğu, aralarında bir mahiyet farkının bulunmadığını belirtmiştir. Kur'an-ı Kerim ve mütevâtir sünnetle sabit olan diğer bir husus da siyasî otoritenin durumudur. Bir siyasi otorite, Allah'ın indirdiği hükümleri kabul eder ve insanlar arasındaki bütün ilişkileri bu hükümlere göre düzenlerse «İslâmi devlet», olarak isimlendirilir. Bunun dışındaki her türlü siyasî otorite küfrü temsil eder.


Hüsnü Aktaş - Medeni Vahşet
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
...................
 

kjviespe

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Tem 2008
Mesajlar
68
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
56
Bütün varlıkların en şereflisi olarak yaratılan, akıl ve irade gücü ile teçhiz edilen insanın kâinatta görevi nedir? sualine İslâm dininin verdiği cevabı gözden geçirelim. «O, sizi yeryüzünde halifeler yapandır» (5) âyet-i kerimesinden anlaşılacağı üzere, insan yaratıl¬mışların en şereflisidir. Hiçbir canlıya verilmeyen maddî ve manevî güçlerle teçhiz edilmiş, ahsen-i takvim bir surette yaratılmıştır. (6) Bütün bunların sonucunda, insana belirli görevler yüklenilmiş, başıboş olmadığı ve mutlaka geri döndürülüp hesaba çekileceği hatırlatılmıştır. (7) Hesap gününde «Zerre miktarı iyiliğin de, zerre miktarı kötülüğün de kar¬şılığını göreceği» (8), Allah'ı (CC) bırakıp, tağutlara ve putlara îman ve itaat edenlerin ebediyyen cehennemde kalacağı muhkem ayetlerle belirtilmiştir. (9)

Ayrıca insanın, ya Allah’a (CC) iman edip, onun yolunda cihad edeceği, ya da küfredip TAĞUT yolunda savaşacağı (10) bu iki yolun dışında üçüncü bir yolun bulunmadığı izah edilmiştir.


Evet, Sadece İki Yol :



«Dinde zorlama yoktur. Hakikat îman ile küfür apaçık meydana çıkmıştır. Artık kim TAĞUT'u tanımayıp da, Allah'a (CC) îman ederse o muhakkak kopması mümkün olmayan en sağlam kulpa yapışmıştır. Allah (CC) hakkıyla işitici, her şeyi kemâliyle bilicidir.» (11)

Bir kimse, Allah'a (CC), âhiret gününe, peygamberlerine, meleklerine ve kitaplarına inandığını ikrar etse, inanılması zaruri olan diğer hususları da kabul ettiğini açıklasa, buna mukabil TAĞUT’i rejimleri (Demokratik, lâik, hümanist, kapitalist, sosyalist vs.) «ÇAĞDAŞ DEVLET MODELLERİ» adı altında benimsese, doğruluklarına itikad etse, irtidat etmiş olur, yani dinden çıkar.

Nitekim müslümanlar bu hususta uyarılmışlardır:

«Sana indirilen Kur'an'a ve senden önce indirilen kitaplara (Zebur'a, Tevrat'a, încile ve Suhuflara) îman ettik diye boş iddialarda bulunanlara bakmaz mısın? Onlar TAĞUT’un huzurunda muhakeme olmak (Hükümlerine boyun eğmek) istiyorlar. Halbuki onlar TAGUT’ları inkâr etmekle (tekfir etmekle, lânetlemekle) emrolunmuşlardı.» (12)

«Allah ve Resulü bir işe hüküm verdiği zaman mü'min bir erkekle, mü'min bir kadın için kendi işlerinden dolayı Allah'ın ve Peygamberin hükmüne aykırı olanı seçmek hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resulüne isyan ederse, muhakkak açık bir sapıklık et¬miş olur.» (13)

Kur'an-ı Kerim ve mütevâtir sünnetle sabit olan, Hz. Adem'den (AS) bu yana tevhid mücadelesinin devam ettiği ve bu mücadelenin kıyamete kadar süreceğidir. Kim, insanların maslahat ve iyiliklerini Allah'tan (CC) daha iyi bildiğini iddia ederek, insanlar üzerinde hükümler koymaya ve bunları tatbik etme¬ye gayret ederse «îlâhlık» iddiasına girişmiş olur. Her kim de, bunların bu iddialarını doğrulayarak onlarla işbirliği yaparsa, tevhid akidesini parçalamış, ilâhlara îman etmiş, kâfirler zümresine dahil olmuş demektir.

Bu açıdan «ÇAĞDAŞ DEVLET MODELLERİ» iyi değerlendirilmeli, isimleri Milliyetçi - Mukaddesatçı dahi olsa, Allah'ın (CC) indirdiği hükümlere mukabil olmak ve onların yerine geçmek üzere doktrinler imâl eden, bu doktrinleri insanların hayatına tatbik edeceğini ilân eden insanların «TAĞUT» olduğu gerçeği unutulmamalıdır.

Bugün dünyada, beşikten mezara kadar insanların hayatlarını düzenlemek iddiası ile varlıklarını sürdüren, meclisler, konsüller, krallar ve kavimlerarası kuruluşlar, insanları silâhlı güçleri ile teslim almış görünmektedirler. Allah'ın (CC) mülkünde, Allah'ın tasarruf hakkını kabul etmeyen bu müşrikler, insanların, can, mal ve nesil emniyetini ortadan kaldırmışlardır.



(5) En'am Sûresi-165.
(6) Et-Tiyn Sûresi-4.
(7) Bkn - El Müminûn Sûresi-115, El Kıyamet Sûresi-36, El-
Ankebût Sûresi-57.
(8) Bkn - Ez-Zilzal Sûresi-7, 8.
(9) Bkn - En Nisa Sûresi-14. Bakara Sûresi: 80. 81. Alû İm-ran Sûresi-24, El Ahzab Sûresi-64, 65, Fussilet Süresi-28, Zuhruf Sûresi-74. 75 (Kâfirlerin ebedi olarak cehennem¬de kalacağı bu âyetlerde açıkça belirtilmiştir.)
(10) En Nisa Sûresi-76.
(11) El Bakara Sûresi-256.
(12) Nisa Sûresl-60.
(13) El-Ahzab Sûresi-36.


Kaynak Kitabım
Hüsnü Aktaş - Medeni Vahşet

Maşaallah Allah hidayetin yolundan son nefese kafar ayırmasın.Allah için olan Şevkiniz ve muhabbetiniz hiç eksilmesin İnşaallah.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt