Muhtazaf
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 30 Mar 2008
- Mesajlar
- 9,591
- Tepki puanı
- 957
- Puanları
- 113
- Yaş
- 66
- Web Sitesi
- www.aydin-aydin.com
Mahmut Toptaş / 09 MAYIS 2012 ÇAR
Sadakat
Kendinize, eşinize, çocuğunuza, dostunuza, akrabanıza, işçinize, işvereninize, amirinize, memurunuza, hocanıza, öğrencinize verdiğiniz söze sadık kalınız.
En başta Rabbinize verdiğiniz "Evet sensin bizim Rabbimiz" sözüne sadık kalınız ve Ondan başka kimseyi Rab edinmeyiniz.
Rabbimiz, Tevbe süresinin 112 nci ayetinde gerçek müminleri tarif ederken onları "Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, seyahat edenler, (oruç tutan*lar) rukü edenler, secde edenler, iyiliği emr edenler, kötülüğü engelleyenler, Allah'ın sınırlarını koruyanlar, (işte bu) mü'minleri müjdele." Dedikten sonra 113 ncü ayette, kafir olarak ölenler için dua edilmeyeceğini, istiğfar yapılmayacağını haber verirken kafirin ölüsüyle bile ünsiyet edilmemesi gerektiğini bize bildirir ve hemen ardından İbrahim aleyhisselamın babasına istiğfardan vazgeçtiğini haber verir.
O İbrahim aleyhisselam ki, Rabbimiz onun hakkında "Şüp*hesiz İb*rahim yanık yürekli, yumuşak huyludur." Buyurmuştu. (Tevbe süresi ayet 114)
Kimse İbrahim aleyhisselamdan daha merhametli, daha yumuşak huylu olamaz. O bile Rabbin rızası için, babasına olan istiğfarını Rabbin emriyle kesmiştir.
Toprak altında, kabrinde yatan hiçbir kimseye fayda veya zarar veremeyen kafirin ölüsüne bile istiğfarı yasaklayan Rabbimiz, şu anda yaşayan ve başta Müslümanlar olmak üzere her dinden ve her dilden insanlara zarar veren, canlarını ve mallarını alan zalimlere yaltaklık edenlerin, dostluğunu kazanmaya çalışanların, belasından korunmak için mazlumlara zulmetmek gibi aşağılık işlere girişenlerin durumu acaba nasıl olur?
"Ey iman edenler, Allah'tan sakının ve sa*dıklarla beraber olun." (Tevbe 119)
Dost, dostunun sevdiklerini sever, dostunun yerdiklerini yererse sadık olur.
Sadık insanın içiyle dışı ak ve pak olur. Hz. Ali gibi sevdiğinin canını kendi canından aziz bilir. Ve cananı için canından geçer.
Rabbimiz, canlarımızı Allah rasülünün canına tercih etmemizin Müslüman'a yakışmayacağını haber verir.
"Medine halkına da, etraftaki bedevilere de, Allah Rasülünden ge*ride kal*mak ve canlarını onun canına tercih et*mek yakışmaz. Bu böyledir. Çünkü onlar, Allah yolunda isabet eden her susuzluk, yor*gunluk, açlık, kâfirleri kızdıran ayak bas*tıkları her yer ve düşmana karşı kazanılan her ba*şarıda onlar için salih amel yazı*lır. Allah iyilik yapanların ecrini zayi' etmez." (Tevbe 120)
Bu gün ise onun getirdiği Kur'an-ı Kerime sahip olmak ve sünneti seniyyesini korumak için açlığa, yorgunluğa, susuzluğa sabretmek ve kafirleri kızdıracak başarılı adımlar atmak bizim asli görevimizdir.
"Sıddık" diye isimlendirilen Hz. Ebubekir, sevdiği yolunda servetinin tamamını vermiş ve sevdiğinin söylediği her sözü tasdik etmiş de "Sıddık" ismini almış.
Sadık ve Masduk/ doğru ve doğruluğu Rabbimiz tarafından onaylanan olan sevgili peygamberimize ümmet olan herkesin gönlünden doğruluk doğmalı ve bu doğruluğun korunması için sadıklarla birlikte olmaya devam edilmeli. Sadakatsizlerden uzak durmalı.
Sadakat
Kendinize, eşinize, çocuğunuza, dostunuza, akrabanıza, işçinize, işvereninize, amirinize, memurunuza, hocanıza, öğrencinize verdiğiniz söze sadık kalınız.
En başta Rabbinize verdiğiniz "Evet sensin bizim Rabbimiz" sözüne sadık kalınız ve Ondan başka kimseyi Rab edinmeyiniz.
Rabbimiz, Tevbe süresinin 112 nci ayetinde gerçek müminleri tarif ederken onları "Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, seyahat edenler, (oruç tutan*lar) rukü edenler, secde edenler, iyiliği emr edenler, kötülüğü engelleyenler, Allah'ın sınırlarını koruyanlar, (işte bu) mü'minleri müjdele." Dedikten sonra 113 ncü ayette, kafir olarak ölenler için dua edilmeyeceğini, istiğfar yapılmayacağını haber verirken kafirin ölüsüyle bile ünsiyet edilmemesi gerektiğini bize bildirir ve hemen ardından İbrahim aleyhisselamın babasına istiğfardan vazgeçtiğini haber verir.
O İbrahim aleyhisselam ki, Rabbimiz onun hakkında "Şüp*hesiz İb*rahim yanık yürekli, yumuşak huyludur." Buyurmuştu. (Tevbe süresi ayet 114)
Kimse İbrahim aleyhisselamdan daha merhametli, daha yumuşak huylu olamaz. O bile Rabbin rızası için, babasına olan istiğfarını Rabbin emriyle kesmiştir.
Toprak altında, kabrinde yatan hiçbir kimseye fayda veya zarar veremeyen kafirin ölüsüne bile istiğfarı yasaklayan Rabbimiz, şu anda yaşayan ve başta Müslümanlar olmak üzere her dinden ve her dilden insanlara zarar veren, canlarını ve mallarını alan zalimlere yaltaklık edenlerin, dostluğunu kazanmaya çalışanların, belasından korunmak için mazlumlara zulmetmek gibi aşağılık işlere girişenlerin durumu acaba nasıl olur?
"Ey iman edenler, Allah'tan sakının ve sa*dıklarla beraber olun." (Tevbe 119)
Dost, dostunun sevdiklerini sever, dostunun yerdiklerini yererse sadık olur.
Sadık insanın içiyle dışı ak ve pak olur. Hz. Ali gibi sevdiğinin canını kendi canından aziz bilir. Ve cananı için canından geçer.
Rabbimiz, canlarımızı Allah rasülünün canına tercih etmemizin Müslüman'a yakışmayacağını haber verir.
"Medine halkına da, etraftaki bedevilere de, Allah Rasülünden ge*ride kal*mak ve canlarını onun canına tercih et*mek yakışmaz. Bu böyledir. Çünkü onlar, Allah yolunda isabet eden her susuzluk, yor*gunluk, açlık, kâfirleri kızdıran ayak bas*tıkları her yer ve düşmana karşı kazanılan her ba*şarıda onlar için salih amel yazı*lır. Allah iyilik yapanların ecrini zayi' etmez." (Tevbe 120)
Bu gün ise onun getirdiği Kur'an-ı Kerime sahip olmak ve sünneti seniyyesini korumak için açlığa, yorgunluğa, susuzluğa sabretmek ve kafirleri kızdıracak başarılı adımlar atmak bizim asli görevimizdir.
"Sıddık" diye isimlendirilen Hz. Ebubekir, sevdiği yolunda servetinin tamamını vermiş ve sevdiğinin söylediği her sözü tasdik etmiş de "Sıddık" ismini almış.
Sadık ve Masduk/ doğru ve doğruluğu Rabbimiz tarafından onaylanan olan sevgili peygamberimize ümmet olan herkesin gönlünden doğruluk doğmalı ve bu doğruluğun korunması için sadıklarla birlikte olmaya devam edilmeli. Sadakatsizlerden uzak durmalı.