Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

s.a aklına ağır sorular takılan varsa (1 Kullanıcı)

ilm_nur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Ağu 2006
Mesajlar
41
Tepki puanı
0
Puanları
0
aklına ağır sorular takılıyorsa inş bildiğimiz ve büyüklerimize danıştığımız sürece yanıt vereceğiz sormakta çekinmeyin AEO
 

lillahi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Mar 2007
Mesajlar
109
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: s.a aklına ağır sorular takılan varsa

Selamın aleyküm.Allah razı olsun.
Çok tşk.

benim hafif bir soru olabilir mi?
 

ecrinay

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Nis 2008
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
merhaba ben bir şeyi kafama çok takıyorum ve gerçekten öğrenmek istiyorum .cevap verirseniz çok sevineceğim .teşekkürler.Allahımız herşeyimizi biliyor peki neden bizi bu dünyaya tekrar gönderdi ?
 

s.s.s

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Şub 2008
Mesajlar
2,871
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
47
merhaba ben bir şeyi kafama çok takıyorum ve gerçekten öğrenmek istiyorum .cevap verirseniz çok sevineceğim .teşekkürler.Allahımız herşeyimizi biliyor peki neden bizi bu dünyaya tekrar gönderdi ?

s.a sorunuza çok şaşırdım.selametle....
 

''levent''

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2008
Mesajlar
637
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
benım tanısma kosesınde var kımse cvp vermedı eger veren olursa sevınırım selam ve dua ıle.
 

Im_muslim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eki 2007
Mesajlar
3,194
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
merhaba ben bir şeyi kafama çok takıyorum ve gerçekten öğrenmek istiyorum .cevap verirseniz çok sevineceğim .teşekkürler.Allahımız herşeyimizi biliyor peki neden bizi bu dünyaya tekrar gönderdi ?

Selamünaleyküm kardeşim iki yıl önce açılan bir konuyu bulmanıza şaşırdım doğrusu :)

Öncelikle kardeşim biz daha önceden dünyada değildik ki ALLAHu TEALA bizleri tekrar yaratsın değil mi. Bizi yoktan var etti ELHAMDÜLİLLAH.
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
merhaba ben bir şeyi kafama çok takıyorum ve gerçekten öğrenmek istiyorum .cevap verirseniz çok sevineceğim .teşekkürler.Allahımız herşeyimizi biliyor peki neden bizi bu dünyaya tekrar gönderdi ?


Allahü Tealanın bilgisi mutlaktır . imtihan insan içindir. dünyada insana irade verilmiştir. bu irade ile işler yaparak verdiği yemini ıspatlamak için geldi bu dünyaya.
ölüm de hayat da insan içindir. denenmek içindir : "O hanginizin daha güzel iş yapacağınızı denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O üstündür , bağışlayandır." dünya hayatı bezmi elsette verdiğimiz bir yemini ıspatlamak için) bir imtihandır. (Mülk suresi)

"De ki sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacaktır. Sonra görüneni ve görünmeyeni bilen Allaha döndürüleceksiniz, O size (bütün) yaptıklarınızı haber verecektir."

Allahü Teala Kuranı Kerimde Al-A'raf süresinde , ve daha başka sürelerde bundan bahsediyor. "bu yemini ne yer ne gök üstlendi, onu insan üstlendi (..)"
işte o yemini ıspatlamak için burdayız. şurada bunun hakkında yazıyor :

Ruh Neyi Ariyor? - Islamiyet.gen.tr

Allahü Teala her şeyi biliyor. öğrenecek olan biziz, verdiğimiz yemini yerine getirmekle mükellefiz. yaptığımız işler için ceza/ mükafat alacağız.

Allah sadık kullarından olmayı nasib eylesin...günahlarımızı bağışlasın.
 

fidanras

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
126
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
s.a
Siteye yalnizca okuyucu olarak katilmayi ve devam etmek üzere kendime söz vermiş idim.Ama,
Şu soruya cevap vermek için yazacağim.

merhaba ben bir şeyi kafama çok takıyorum ve gerçekten öğrenmek istiyorum .cevap verirseniz çok sevineceğim .teşekkürler.Allahımız herşeyimizi biliyor peki neden bizi bu dünyaya tekrar gönderdi ?

Olaya kendi algı penceremizden bakma alışkanlığımızın ikilemlere neden oldugunu şöyle ortaya koymak istiyorum;

"Allah herşeyimizi biliyor o halde neden bizi dünyaya gönderdi?"
Bu Aristo mantigina göre bir paradoxtur ,çelişkidir.
Neden mi?
Çünkü ,eğer Allah bizi buraya bir simülasyon için göndermişse o halde bu test ortamını hazırlamasının lüzumu varmı?Bizi sınamasının lüzumu varmıydı?

Biz [insanoğlu] bir şeyi sınarız çünkü sonrasını bilmediğimizdendir.
Mesela karpuzu elimize alırız bir kaç defa vururuz tok ses çıkıyorsa karpuz olgundur.Yok değilse olmamıştır.Karpuzun iyisini seçmek için yaptığımız bu test neticesinde karpuza iyi/kötü deriz değil mi?Yani önceden bilmeyiz?Bilmek için sınarız.

Peki Allah neden sınamaktadır?Madem herşeyi bilmektedir o halde neden sınıyor?Cehenneme gidecekse direk cehenneme atıversin.Cennete gidecekse direk cennete göndersin.Niye sınanıyoruz?

Peki o dediğiniz durumu düşünelim;
O halde Dünyayı yaratılmasına da gerekolmazdı.O zaman da cehenneme atılanlar da şöyle söyleyecek de olabilirdi :

-"Bizi yarattın madem neden Yakıp zulmediyorsun?"
Yaradan da şöyle cevap verse : "Sizi Dünya diye bir sınama ortamında sınayacaktım. Ancak sizin Rabbiniz, ezel ve ebediyet de herşeyi bilen de ben olduğum için Dünya'ya göndermeye lüzum görmedim.Günahkar olacaktınız..."

Bu biraz karmaşık gözüküyor..

Fakat şu açıdan bakalım;
Ben soruları sorularla cevaplamaktan çok hoşlanırım :
Yalan söylemek günah ya hani...-Hadi ahirete inanmayan biri için bile- yalan söylemek kötü ise ve kişi bunun kötülüğüne/günahlığına karar vermişse o halde neden hala yalan söylemekteyiz?

Madem günah?
Madem günah ateş o halde neden insan ateşi bile bile tercih eder?

Bir başkası,
Işığı açmak için düğmesine dokunman gerektiğini bilmen artık ışığı yakmanın anlamsız olduğu anlamına gelir mu?
İğne acı veren bir cisimciktir.Eline battığında acı vereceğini bilirsin.Bunu bilincinde olman artık bu acıyı ortadan kaldırıyor anlamına gelir mi?

Bunlar benim algısallığımdan getirdiğim açıklamalarım.

Nasıl?Kendi algısallığımızdan baktığında tuhaf noktalardan çıkmaktayız.Kendimizi bir anda kördüğüm bulmamamız da elde değil...

Gelelim Öncekiler neler söylemişler :

1-Meleklerin de aklına takılmış olmali ki bu soru Allah'a yöneltmişler.
"-Yeryüzünde bozgunculuk çıkaracak birini mi yaratacaksın?"
Allah da şöyle cevap veriyordu "Ben sizin bilmediğinizi bilirim."

2-Hz Muhammed (sav) "O gizli bir hazineydi bilinmek istedi."
Bir yerinde de insanı yaratırken Allah kendi ruhundan üflediğinde bütün meleklere secde etmesini istiyordu.
 

fidanras

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
126
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Madem günah işlediğimizde cehennemde cezalandırılacağımız biliyoruz.O halde neden insan ateşi bile bile tercih eder?

O cc bile bile bizi buraya gönderdi.Biz ise işlediklerimizde gideceğimiz yeri bile bile seçimimizi yapıyoruz.

Bile bile günah işliyoruz.
Bile bile kötü şeyler yapıyoruz.

Sence bu daha büyük paradoks değil mi?
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
s.a
Siteye yalnizca okuyucu olarak katilmayi ve devam etmek üzere kendime söz vermiş idim.Ama,
Şu soruya cevap vermek için yazacağim.



Olaya kendi algı penceremizden bakma alışkanlığımızın ikilemlere neden oldugunu şöyle ortaya koymak istiyorum;

"Allah herşeyimizi biliyor o halde neden bizi dünyaya gönderdi?"
Bu Aristo mantigina göre bir paradoxtur ,çelişkidir.
Neden mi?
Çünkü ,eğer Allah bizi buraya bir simülasyon için göndermişse o halde bu test ortamını hazırlamasının lüzumu varmı?Bizi sınamasının lüzumu varmıydı?

Biz [insanoğlu] bir şeyi sınarız çünkü sonrasını bilmediğimizdendir.
Mesela karpuzu elimize alırız bir kaç defa vururuz tok ses çıkıyorsa karpuz olgundur.Yok değilse olmamıştır.Karpuzun iyisini seçmek için yaptığımız bu test neticesinde karpuza iyi/kötü deriz değil mi?Yani önceden bilmeyiz?Bilmek için sınarız.

Peki Allah neden sınamaktadır?Madem herşeyi bilmektedir o halde neden sınıyor?Cehenneme gidecekse direk cehenneme atıversin.Cennete gidecekse direk cennete göndersin.Niye sınanıyoruz?

Peki o dediğiniz durumu düşünelim;
O halde Dünyayı yaratılmasına da gerekolmazdı.O zaman da cehenneme atılanlar da şöyle söyleyecek de olabilirdi :

-"Bizi yarattın madem neden Yakıp zulmediyorsun?"
Yaradan da şöyle cevap verse : "Sizi Dünya diye bir sınama ortamında sınayacaktım. Ancak sizin Rabbiniz, ezel ve ebediyet de herşeyi bilen de ben olduğum için Dünya'ya göndermeye lüzum görmedim.Günahkar olacaktınız..."

Bu biraz karmaşık gözüküyor..

Fakat şu açıdan bakalım;
Ben soruları sorularla cevaplamaktan çok hoşlanırım :
Yalan söylemek günah ya hani...-Hadi ahirete inanmayan biri için bile- yalan söylemek kötü ise ve kişi bunun kötülüğüne/günahlığına karar vermişse o halde neden hala yalan söylemekteyiz?

Madem günah?
Madem günah ateş o halde neden insan ateşi bile bile tercih eder?

Bir başkası,
Işığı açmak için düğmesine dokunman gerektiğini bilmen artık ışığı yakmanın anlamsız olduğu anlamına gelir mu?
İğne acı veren bir cisimciktir.Eline battığında acı vereceğini bilirsin.Bunu bilincinde olman artık bu acıyı ortadan kaldırıyor anlamına gelir mi?

Bunlar benim algısallığımdan getirdiğim açıklamalarım.

Nasıl?Kendi algısallığımızdan baktığında tuhaf noktalardan çıkmaktayız.Kendimizi bir anda kördüğüm bulmamamız da elde değil...

Gelelim Öncekiler neler söylemişler :

1-Meleklerin de aklına takılmış olmali ki bu soru Allah'a yöneltmişler.
"-Yeryüzünde bozgunculuk çıkaracak birini mi yaratacaksın?"
Allah da şöyle cevap veriyordu "Ben sizin bilmediğinizi bilirim."

2-Hz Muhammed (sav) "O gizli bir hazineydi bilinmek istedi."
Bir yerinde de insanı yaratırken Allah kendi ruhundan üflediğinde bütün meleklere secde etmesini istiyordu.

bir kere sapık arısto mantıgı ile bir sonuca varılmaz. arısto ve onun gibilerin esas aldıkları materyalizmdir. yani materyalizmi esas alarak, ölçü alarak olaylara bakıyorlar...ve hiçte mantığa, akla uygun olmayan seyleri iddia ediyorlar..burada kalmayalım ,konuyla ilgili...

İnsan ilk başta ruh olarak yaratılmıştır (materyalistlerin paradoxu)
simülasyon doğru bir kelime değildir. çünkü simülasyon olmayan şeyleri uydurmak demektir. sınanmamızın sebebi şudur : biz bir ahd/yemin yüklenmişiz ,
her iddia ıspatı gerektirir, öyle değilmi?

Allahü Tealanın hiç bir şeye ihtiyacı yoktur...ihtiyac sahibi biziz, kul biziz kabul etsek de etmesek de öyledir.

her günaha onun misli bi ceza var..çoğunu da bağışlıyor...her sevaba 10 kat mükafat var...Allah Adildir.."hiç bilmeyenle bilen bir olur mu?" "biz mücrimlere müslümanlara gibi mi muamele yapacağız? " kim ne ekerse onu biçer.. "Onun merhameti olmasaydı kimse cennete giremezdi ,Siz de mi Ya Resulallah ? -evet ben de."

yazdım ya öğrenecek olan biziz ,insan ancak kendi yaptıklarının karşılığını görecektir. üstelik ne Kerim Allah ne kadar merhamet sahibi, onca isyana günaha rağmen insana hakkettiğini hemen vermiyor. erteliyor, şans veriyor..
insan kim ki? neden yaratıldığımızı unutmayalım...kokmuş bir sudan

bir keresinde elma yiyiordum aklıma şu geldi : baktım ki bu benim için yaratılmış
ben Kimin kerem sofrasından aldım bunu? Onu ben ne kadar hatırlıyorum..ne kadar şükrediyorum? dilese hiç yaratmazdı beni, dilese bir günlük hayatı yaşayan bir sinek olarak yaratırdı...ama O beni bir insan olarak yarattı...
her nefesim Onun nimetdir. başımı seceden kaldırmasam yine hakkını ödeyemem Güzel Allahım, kuşlar seni seherlerde için için garib garib anarken biz ne yapıyoruz? yazıklar olsun...Affına sığınırız..



cennet nedir ki ? cehennem nedir ki? Senin cemalini görmessek..Allah ..Onun eşi benzeri yoktur..hiç bir şey Ona denk değildir..güneş Onu anarak hamdederek ışık veriyor..herşey Onu anlatıyor..herşey Ona aşık...en güzel şeyler Onun tecellisinin bir gölgesidir...Ya Onun güzelliği nedir?

insan kul olmak için yartıldı ...Benzersiz Allaha kul olmak için...Ona kul olunur, Onun Güzelliği secde ettirir ,kendinden geçirir insanı..asıl hürriyet de budur..
Ya kendilerini Ona ibadet etmekten mahrum edenler ne oluyo? kendi benliğin, kendi kalıbın maddenin esiri oluyo...yazık..


insan nisyan kökünden geliyor ki kendini unutmuş demektir. günahlar gafletten dolayı yapmaktadır insan..
gaflet zikirsizlik demektir. zikrin amacı da unutulanı hatırlamak ve tekrar unutmamak için hatırlamaktır....
zikir hatıra gelmek demek ise de gönülden kaynaklanıyor...iman gönüldedir..
Allah aşkı gönüldedir..insan sevdiğini istese de unutamıyor...

Adem yokluk demektir lafzi anlamda. topraktan ,yok olan fani anlamında geliyor..
Allahü Teala meleklere "Ademe secde edin derken, onda tecelli eden Zatına secde etmeyi emretti.." bu bir imtihandı..Adem sadece kıble idi. secde edilen Hak Teala idi..ama iblis beniliğini sürdü ortaya , herkesten çok biliyorum diye geziyordu, kibirleniyordu...işte bunun için iblis oldu...

tevbe kelimesi dönmek demektir. insan günah işleyipte tövbe eder, hatasız kul olmaz..kusur kulun sıfatdır. kemal ise Rabbinin, tövbe ettikçe kusurlarını gördükçe kul olduğunun şuuruna varıyor....

insan niye bile bile günah işliyor? çünkü gaflete dalıyor, dünyaya ..aslını unutuyor...yanlış anlaşılmasın ..dünyaya dalmak dünyada çalışmak anlamında değildir.. aksine dünayda çalışmak ahireti kazanmaktır müslüman için çünkü her işi Allah rizası için yapar "hiç ölmeyecekmiş gibi dünyada çalış ,birazdan ölecekmiş gibi ibadet et"...İslam itidal, ölçü dinidir.

her organın bir fonksyonu vardır...gönül sevmek içindir. çanak çömlekle doldurulmak için değildir...
elin karda olacak gönül yarda...insanda asıl olan akıl değil gönüldir. işte bu yüzden gönlü eğitilmemiş insan çok akıllı da olsa çok akılsız şeyler yapar bile bile kendini cehenneme sürüklüyo..sonra da "keşke toprak olsaydım" diye bağırıyo...
 

fidanras

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
126
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
نعىمة;650685' Alıntı:
bir kere sapık arısto mantıgı ile bir sonuca varılmaz. arısto ve onun gibilerin esas aldıkları materyalizmdir. yani materyalizmi esas alarak, ölçü alarak olaylara bakıyorlar...ve hiçte mantığa, akla uygun olmayan seyleri iddia ediyorlar..burada kalmayalım ,konuyla ilgili...
Aristo mantigi bir itikad degil."Ben Aristo mantıgına inanıyorum" gibi bir şey söylenemeyeceği gibi "Aristo mantığı sapıktır" gibi bir söylemde bir o kadar saçma olur.

Aslinda tum bu mantiksal cikarimlarin gayesi şu :
Zihni susturmak.Bir ikilem varsa kesinlikle bunu zihin üretmiştir.Zihin ikilemler yaratır.Zihnin varlık amacı bu.İkilem, "o mu bu mu?" sorusu daima üretilir zihinde.
Bildiğimiz salt mantık kurallarıyla işliyor.
Ki zihin çoğu kez sizi yolda bırakmayacak sonuçlar çözümleri ürettiği oluyor.

"Anlamak" denen şey?Nedir?
Bir zihinsel çıkarım sonucu bir şeylere ulaşmışsak deriz ki "anladım.".Bazen de duygu durumuyla ,kendimizi bir başkasının yerine koyarız ve yine "anladım" deriz.Yani iki türlüsü var.İkisi de ne saçmadır ,ne sapık.


İnsan ilk başta ruh olarak yaratılmıştır (materyalistlerin paradoxu)
simülasyon doğru bir kelime değildir. çünkü simülasyon olmayan şeyleri uydurmak demektir. sınanmamızın sebebi şudur : biz bir ahd/yemin yüklenmişiz ,
her iddia ıspatı gerektirir, öyle değilmi?


Eğer karşınızda kişi maddeci taraftan bakan biri olursa muhtemelen buna gülümseyecektir.Çünkü sonrakini de evvel hayatı da tanımaz biri için savınız bu cümleler üzerine kurulursa tepkisi haliyle gülümseme/gülüş olacaktır.
Siz bu noktada ne yapabilirsiniz?Umm Reddedebilirsiniz.
Sadece karşılıklı redleşme yaparsınız.
Tasavvufun amacı red değildir.Hani olurya "bir izm bir diğerini reddeder." ve sırf o red üzere kendini ortaya koyar.Tasavvuf kendini Redlerle var etmez,bina etmez...Kendi içine çağırandır.
Ha sen su musun?Gel ben bir irmağim der.Ha bir irmak misin,gel ben de denizim der.Ha Sen deniz misin?Gel ben de okyanusum der.


Allahü Tealanın hiç bir şeye ihtiyacı yoktur...ihtiyac sahibi biziz, kul biziz kabul etsek de etmesek de öyledir.

her günaha onun misli bi ceza var..çoğunu da bağışlıyor...her sevaba 10 kat mükafat var...Allah Adildir.."hiç bilmeyenle bilen bir olur mu?" "biz mücrimlere müslümanlara gibi mi muamele yapacağız? " kim ne ekerse onu biçer.. "Onun merhameti olmasaydı kimse cennete giremezdi ,Siz de mi Ya Resulallah ? -evet ben de."

yazdım ya öğrenecek olan biziz ,insan ancak kendi yaptıklarının karşılığını görecektir. üstelik ne Kerim Allah ne kadar merhamet sahibi, onca isyana günaha rağmen insana hakkettiğini hemen vermiyor. erteliyor, şans veriyor..
insan kim ki? neden yaratıldığımızı unutmayalım...kokmuş bir sudan

bir keresinde elma yiyiordum aklıma şu geldi : baktım ki bu benim için yaratılmış
ben Kimin kerem sofrasından aldım bunu? Onu ben ne kadar hatırlıyorum..ne kadar şükrediyorum? dilese hiç yaratmazdı beni, dilese bir günlük hayatı yaşayan bir sinek olarak yaratırdı...

Aslinda bir günlük hayat yaşayan sineğe göre kendi hayati hiç de kısa değildir.İzafi zaman.Bazen gördüğümüz rüyanın saatlerce sürdüğünü iddia edebiliriz.Ama ispat edildi ki hiç bir rüya bir kaç saniyeden daha fazla uzun olmuyor.Yani si rüya aleminde yaşadıklarımıza gerçek alemden bakıldığında 1-2 saniye bile sürmüyor olduğu bulunmuştu.İzafi zaman.
"İkizler paradoksu"nu bulabilirsen okur musun?Einstein izafiyet teorisinde geçmekte.


ama O beni bir insan olarak yarattı...
her nefesim Onun nimetdir. başımı seceden kaldırmasam yine hakkını ödeyemem Güzel Allahım, kuşlar seni seherlerde için için garib garib anarken biz ne yapıyoruz? yazıklar olsun...Affına sığınırız..



cennet nedir ki ? cehennem nedir ki? Senin cemalini görmessek..Allah ..Onun eşi benzeri yoktur..hiç bir şey Ona denk değildir..güneş Onu anarak hamdederek ışık veriyor..herşey Onu anlatıyor..herşey Ona aşık...en güzel şeyler Onun tecellisinin bir gölgesidir...Ya Onun güzelliği nedir?

insan kul olmak için yartıldı ...Benzersiz Allaha kul olmak için...Ona kul olunur, Onun Güzelliği secde ettirir ,kendinden geçirir insanı..asıl hürriyet de budur..
Ya kendilerini Ona ibadet etmekten mahrum edenler ne oluyo? kendi benliğin, kendi kalıbın maddenin esiri oluyo...yazık..


insan nisyan kökünden geliyor ki kendini unutmuş demektir. günahlar gafletten dolayı yapmaktadır insan..
gaflet zikirsizlik demektir. zikrin amacı da unutulanı hatırlamak ve tekrar unutmamak için hatırlamaktır....
zikir hatıra gelmek demek ise de gönülden kaynaklanıyor...iman gönüldedir..
Allah aşkı gönüldedir..insan sevdiğini istese de unutamıyor...

Adem yokluk demektir lafzi anlamda. topraktan ,yok olan fani anlamında geliyor..
Allahü Teala meleklere "Ademe secde edin derken, onda tecelli eden Zatına secde etmeyi emretti.." bu bir imtihandı..Adem sadece kıble idi. secde edilen Hak Teala idi..ama iblis beniliğini sürdü ortaya , herkesten çok biliyorum diye geziyordu, kibirleniyordu...işte bunun için iblis oldu...

tevbe kelimesi dönmek demektir. insan günah işleyipte tövbe eder, hatasız kul olmaz..kusur kulun sıfatdır. kemal ise Rabbinin, tövbe ettikçe kusurlarını gördükçe kul olduğunun şuuruna varıyor....

insan niye bile bile günah işliyor? çünkü gaflete dalıyor, dünyaya ..aslını unutuyor...yanlış anlaşılmasın ..dünyaya dalmak dünyada çalışmak anlamında değildir.. aksine dünayda çalışmak ahireti kazanmaktır müslüman için çünkü her işi Allah rizası için yapar "hiç ölmeyecekmiş gibi dünyada çalış ,birazdan ölecekmiş gibi ibadet et"...İslam itidal, ölçü dinidir.

her organın bir fonksyonu vardır...gönül sevmek içindir. çanak çömlekle doldurulmak için değildir...
elin karda olacak gönül yarda...insanda asıl olan akıl değil gönüldir. işte bu yüzden gönlü eğitilmemiş insan çok akıllı da olsa çok akılsız şeyler yapar bile bile kendini cehenneme sürüklüyo..sonra da "keşke toprak olsaydım" diye bağırıyo...

İntihar etmek istiyenlerin durumu değil mi?

Özetle söyleyebilirim ki ;

Mantık zihnimizi razı etmek içindir.Önünde sonunda onu razı etmenin bir yolunu bulmak ile bulamamak arasında farklılık nedir?

Ya da şöyle söyliyeyim, Zihin "o mu, bu mu?" derya hep.(1 mi 0 mı? gibi...)

Her iki durumun sonucunda da ,yani zihnin eriştiği her iki durumda da (o veya bu) eğer davranışlarımız/söylemlerimiz/amelimiz zihnin ürettiği bu sonucuna dayanıyorsa (yani zihnin çıkarımına) o halde eyvahlar olsun bize...Kendi zihnimizin kurbanı olduk.Kendi kendimizin.

Bir başka benzetim daha ,
Hani putperestler için anlatılan şeyler vardı ya;
"Elmayı bıçakla oyarak put yapıp sonra ona tapındıktan sonra da yerlermiş."

Benzer bir durumu çağrıştırıyor mu?

Selametle.
 

fidanras

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
126
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Bu tür sorular aklı/zihni tatmin etmek için sorulduğundan
Her türlü eksikliğimiz/sorumuz için şimdi cevaplayamasak/bilemesek de mutlaka gelecekte bir akli şuura erişipde cevaplayarak Tatmin'e ulaşacağızdır.

Zihnimizde bir cevap bulduk ve tatmine ulaştık diyelim...Eee noldu şimdi?

Ben bu tür soruların cevabini düşünmeye ,cevaplamaya, anlamlandırmaya bir tür zihinsel mastürbasyon gözüyle bakıyorum.

Bir şeyleri anlamlandırdığınızdaki o zihinsel durumunuzdaki kendinize dışarıdan bakın.
Bir sonuca eriştiğimizle ne kadar mutlu görünüyoruz.
Tatmin olmanin mutluluğu.
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
İntihar etmek istiyenlerin durumu değil mi?

Özetle söyleyebilirim ki ;

Mantık zihnimizi razı etmek içindir.Önünde sonunda onu razı etmenin bir yolunu bulmak ile bulamamak arasında farklılık nedir?

Ya da şöyle söyliyeyim, Zihin "o mu, bu mu?" derya hep.(1 mi 0 mı? gibi...)

Her iki durumun sonucunda da ,yani zihnin eriştiği her iki durumda da (o veya bu) eğer davranışlarımız/söylemlerimiz/amelimiz zihnin ürettiği bu sonucuna dayanıyorsa (yani zihnin çıkarımına) o halde eyvahlar olsun bize...Kendi zihnimizin kurbanı olduk.Kendi kendimizin. doğru bir tespit insan kendinin kurbanıdır..eğer nefsi eğitmiyorsa çaresiz
Bir başka benzetim daha ,
Hani putperestler için anlatılan şeyler vardı ya;
"Elmayı bıçakla oyarak put yapıp sonra ona tapındıktan sonra da yerlermiş."

Benzer bir durumu çağrıştırıyor mu?

Selametle.


evet arsitonun ki ittikad değil, nazariyedir, bakış açısıdır...sapık nazariyedir dedim çünkü haktan uzak, gerçeğe dayalı değildir. materyalistler insanı bir madde olarak görür..hiç te akilane olmayan izahlar yapıyorlar mesela :
"Hayat, hayattır ve ölümdür" Materyalist felsefe sözlüğünde ise hayat, "maddenin bir hareket formu; fiziki ve kimyasal tezahürlerinin en yüksek şekli" olarak tanımlanmaktadır ."Hayat, protein cisimlerin varoluş biçimidir..." İşte bilimsellik (!) felsefesinin ilmi, mantıki izahları.. Hayatı hayatla, ölümü ölümle ya da bütün bunları, maddenin fiziki ve kimyevi durumlarıyla izah etmek ne derece ilmi olabilir? Aslında cazibeli kelimeler ardında cahillere yutturulan, asılsız bir hurafeden başkası değildir.
Batının bütün ilmileri müslümanlardan öğrendiğinide unutmayalım. cebir gibi ilimlerin esasını müslümanlar ortaya koymuşlardır.

çıkmazlar sokağına girmiş maddenin ötesini göremeyen akıl şu materyalizm denen bataklığında bocalanmaya mahkümdür. sonra da ruhi hastalıklar, depresyonlar yaşıyorlar..intihar da bundan kaynaklanıyor..
depresyonu yaşayan ruh, herşeyi renksiz görür ,umutsuz çaresiz, içindeki arayıpta sürekli bulamama halidir depresyon..

bolca yaptıkları demagoji arkasına saklanarak ,mantığa ters olan iddialarını saklamaya çalışıyorlar, oysa bilim Kuranı Kerimin 14 asır evvel haber verdiği gerçeklerin bazılarını yeni yeni keşfetmeye başliyor ve bu evrenin yaradıcısına delalet ediyor...hatta bir tek Allaha ait 99 güzel ismiyle beraber...bu kadar net yani.

rasyonalizm "mantığına" bakın : "akla uyan vardır, uymayan yoktur; akla uyan doğrudur, uymayan yanlıştır" der. aklın kapasitesini ve hudutlarını ise izah edemez. ruhu hiçe sayar. basit bir soru sorucam : akıla göre akıl nedir?

Tasavvuf İslamın ahlaki boyutudur. nefsi/ benliği terbiye etme yoludur..
redetmez..ne olursan ol gel der, bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir depresyon durağı değildir der...

"Bu tür sorular aklı/zihni tatmin etmek için sorulduğundan
Her türlü eksikliğimiz/sorumuz için şimdi cevaplayamasak/bilemesek de mutlaka gelecekte bir akli şuura erişipde cevaplayarak Tatmin'e ulaşacağızdır."

siz sorun biz bulmaya çalışalım cevabını..
Hatta ahirette o derece tatmin olur ki akıl ..herşeyi "aynel yakin " canlı canlı görücez ..imtihan sona erer

materyalizmle ilgili : BATI KÜLTÜRÜNÜNMAHİYETİ ve KAYNAKLARI - Islamiyet.gen.tr


selametle
 

fidanras

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
126
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
نعىمة;650848' Alıntı:
evet arsitonun ki ittikad değil, nazariyedir, bakış açısıdır...sapık nazariyedir dedim çünkü haktan uzak, gerçeğe dayalı değildir. materyalistler insanı bir madde olarak görür..hiç te akilane olmayan izahlar yapıyorlar mesela :
"Hayat, hayattır ve ölümdür" Materyalist felsefe sözlüğünde ise hayat, "maddenin bir hareket formu; fiziki ve kimyasal tezahürlerinin en yüksek şekli" olarak tanımlanmaktadır ."Hayat, protein cisimlerin varoluş biçimidir..."*1 İşte bilimsellik (!) felsefesinin ilmi, mantıki izahları.. Hayatı hayatla, ölümü ölümle ya da bütün bunları, maddenin fiziki ve kimyevi durumlarıyla izah etmek ne derece ilmi olabilir? Aslında cazibeli kelimeler ardında cahillere yutturulan, asılsız bir hurafeden başkası değildir.
Batının bütün ilmileri müslümanlardan öğrendiğinide unutmayalım. cebir gibi ilimlerin esasını müslümanlar ortaya koymuşlardır.*2

çıkmazlar sokağına girmiş maddenin ötesini göremeyen akıl şu materyalizm denen bataklığında bocalanmaya mahkümdür. sonra da ruhi hastalıklar, depresyonlar yaşıyorlar..intihar da bundan kaynaklanıyor..
depresyonu yaşayan ruh, herşeyi renksiz görür ,umutsuz çaresiz, içindeki arayıpta sürekli bulamama halidir depresyon..

bolca yaptıkları demagoji arkasına saklanarak ,mantığa ters olan iddialarını saklamaya çalışıyorlar, oysa bilim Kuranı Kerimin 14 asır evvel haber verdiği gerçeklerin bazılarını yeni yeni keşfetmeye başliyor ve bu evrenin yaradıcısına delalet ediyor...hatta bir tek Allaha ait 99 güzel ismiyle beraber...bu kadar net yani.

rasyonalizm "mantığına" bakın : "akla uyan vardır, uymayan yoktur; akla uyan doğrudur, uymayan yanlıştır" der. aklın kapasitesini ve hudutlarını ise izah edemez. ruhu hiçe sayar. basit bir soru sorucam : akıla göre akıl nedir?*3

Tasavvuf İslamın ahlaki boyutudur. nefsi/ benliği terbiye etme yoludur..
redetmez..ne olursan ol gel der, bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir depresyon durağı değildir der...

"Bu tür sorular aklı/zihni tatmin etmek için sorulduğundan
Her türlü eksikliğimiz/sorumuz için şimdi cevaplayamasak/bilemesek de mutlaka gelecekte bir akli şuura erişipde cevaplayarak Tatmin'e ulaşacağızdır."

siz sorun biz bulmaya çalışalım cevabını..
Hatta ahirette o derece tatmin olur ki akıl ..herşeyi "aynel yakin " canlı canlı görücez ..imtihan sona erer*4


materyalizmle ilgili : BATI KÜLTÜRÜNÜNMAHİYETİ ve KAYNAKLARI - Islamiyet.gen.tr


selametle

s.a

1-Söze nasil baslasam?
Bir ön kabul ,bir postula olarak sunulan bu ifadelere eğer farzedin bir baskasi baska bir ifadeyle geldi.Bir baskasi bir baskasiyla...
Hangisi doğru?Hangisi yanlis?Hangisi değerli?

Kavramlara değerleri biz atfediyoruz.
Farkında mısınız biz dairesinde dolanıyoruz.
Yani kendi yaratımımız olan (bizim atfettiğimiz) değerler bütününden yola çıkarak bir yaşam/gelecek (doğru yanliş) belirlemenin vehameti tekrar gözlerimizin önüne serilmiyor mu?

2-Herkes birbirinden almış.Yunanlılar ,Mısır'dan ,Mısırlı'lar Sümerler'den vs.vs.

3- 1. cevabi tekrar okuyunuz."Akla uygun olan vardır uymayan yoktur" ifadesi ne kadar doğru ise,tasavvufun varlık ve yokluk ifadeleri de o kadar doğrudur ,kabul etmelidir bir rasyonalist.

4-Soruyu ben sormuyorum...Cevabi biliyorum.

Rasyonelist miyim? Umm rasyonalism denen mevhum yeryüzünde peydah olmadan önce aklini kullanan kim bunun rasyonalism oldugundan haberi dahi olmadan kullaniyorsa işte o şahıs kadar rasyonalistim ben.

Sizinle yazisiyorum cünkü hosuma gidiyor.

"Şunu bir sınayayım bakayım" gibi bir niyetim yok tabi.Ancak olanlar da "söyledikleriniz beni bana ne kadar aksettirecek" merakiyle olmasinlar.
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
s.a

1-Söze nasil baslasam?
Bir ön kabul ,bir postula olarak sunulan bu ifadelere eğer farzedin bir baskasi baska bir ifadeyle geldi.Bir baskasi bir baskasiyla...
Hangisi doğru?Hangisi yanlis?Hangisi değerli?

Kavramlara değerleri biz atfediyoruz.
Farkında mısınız biz dairesinde dolanıyoruz.
Yani kendi yaratımımız olan (bizim atfettiğimiz) değerler bütününden yola çıkarak bir yaşam/gelecek (doğru yanliş) belirlemenin vehameti tekrar gözlerimizin önüne serilmiyor mu?

2-Herkes birbirinden almış.Yunanlılar ,Mısır'dan ,Mısırlı'lar Sümerler'den vs.vs.

3- 1. cevabi tekrar okuyunuz."Akla uygun olan vardır uymayan yoktur" ifadesi ne kadar doğru ise,tasavvufun varlık ve yokluk ifadeleri de o kadar doğrudur ,kabul etmelidir bir rasyonalist.

4-Soruyu ben sormuyorum...Cevabi biliyorum.

Rasyonelist miyim? Umm rasyonalism denen mevhum yeryüzünde peydah olmadan önce aklini kullanan kim bunun rasyonalism oldugundan haberi dahi olmadan kullaniyorsa işte o şahıs kadar rasyonalistim ben.

Sizinle yazisiyorum cünkü hosuma gidiyor.

"Şunu bir sınayayım bakayım" gibi bir niyetim yok tabi.Ancak olanlar da "söyledikleriniz beni bana ne kadar aksettirecek" merakiyle olmasinlar.
Rasyonalizm olsun diğer felsefi nazariyeler olsun Allahtan kopuk bir düşünce tarzı üzerine bina edilmiş esbabperestliktir.

Mantığa akla uygun değildir. Bunlar kendileri başlı başına paradoxturlar.akıldan mantıktan dem vururlar, akla mantıga ters olan seyleri iddia ederler. İçlerindeki organlar vazifesini görürken onlar vazifesini akledemedi. İnsanı bir havyan olarak değerlendirdi. Hayvani duygularla baş başa kalıp ,hayvani hayat sürdüler. İşte depresyonların, ümitsizliğin sorumsuzluğun kaynağıdır. İnkar küfürdür, küfür ise ye’istir .yani ümitsizliktir. Kafir hakikatı toprakla örten demektir arabcada. Ruhu bedenle, çamurla boğandır.
Akla göre akıl nedir? Akıl 5 duyu organları ile algılar. Algılayamadığı şeylere “bu yok” der. Varlık akla bağlı mıdır . akıl mı varlığa bağlıdır? Akıl yaradılmıştır. Algılama kapasitesi de sınırlıdır. Akıl sınırlıdır. O halde “akla uygun var, uygun olmayan yok” cümlesi ne kadar mantıklı? Evrende akıl almaz şeyler var. Hatta insanın kenidisinde: ...r-u-h

Doğru mutlaktır “de ki hak geldi batıl gitti batıl zaten yok olmaya mahkümdür”.
Kavramları biz değerlendiriyoruz : bazıları gerçekleri kabul ediyor bazıları da etmiyo..ama gerçekler değişmez. Beyaz beyazdır kara da karadır...

İman bir hakikattır.gerçektir..
İslamda iman gerekçesini hakikatten, ilimden alıyor. İman cihanşümüldür. Yani kainat ve olaylar hakikat açısından değerlendirilir. İmanın iki yönü vardır : kalbi –imanın tasdik tarafıdır. İmanın bu yönünde gaybilik vardır. Gaybilik hakikat olan delilleriyle meydanda ama zatı ve hakikatıyla 5 duyu ve akıl şartlarını aşan bir ifadesidir. Oratda olana iman sözkonusu değildir. İman gaybedir. İmanın 2ci yönü ise akla ve ilmlere dayanan bir yönü vardır
İman üç gerçeği izah eder : kainat-hayat-insan , bütün beşeri telakkiler de bu üç kavramı izah etmek zorunda kalmıştır ve izah edememiştir. Bu açıdan iman hakikatler mecmuasıdır..İman Allahü Tealanın birliğine yani tevhide dayanıyor. Tevhid hakikatın, ilmin esasıdır. Tevhidin esası müsebbibul esbab (sebeblerin sebebi) gerçeğidir.. kainattaki .çokluklar hedefte ve gayede birlik oluşturarak sebebler silisileyle birbirine bağlıdırlar.ama bütün bunlar müessirden kaynaklanmaktadırlar. İşte bu müessir, faili mutlak Allahü Tealadır.
Bu gerçeğin muhalifi ise ilmin ve aklın şans tanımadığı tesaddüftür, seraptır, vehimdir vs..
Materyalistler insanı çözemedi. İnsanda ruh denen en büyük şifre ve sır vardır. Ruhu kavramak mümkün değildir. Ancak ruhun ihtiyaçlarını anlayıp yaradılış hikmetini anlayabiliriz. İnsanı tanımak karpuzun olgunluğunu denemek gibi değildir. Deneme-yanılma metoduyla gerçekleşmez. İnsan ötelerden gelir. Bu dünya ruh için gurbettir. İnsanı öğrenmek onu Bilenden öğrenmekle mümkündür ancak. Allahü Teala insanı tarif etmiştir. Varlık hikmetini ortaya koymuştur. İnsan Allahın en güzel eseri olduğu için delildir : “kendini bilen Rabbini bilir” (ruhunu bilen)
Ruh yönüyle insan kainattan büyüktür. Alemin hülesasıdır. İnsanda iki yön vardır : çamur-nefis ve sultanı ruhtur ..
“Kavramlara değerleri biz atfediyoruz”.: tersine değer verdiğimiz şeylere bağlı olarak değer kazanmış oluyoruz..

“Can konağını aramadaysan cansın;
Bir lokma ekmek arıyorsan ekmeksin;
Şu nükteyi biliyorsan işi biliyorsun demektir:
Neyi arıyorsan o`sun sen!”

Hz. Mevlananın (ks) sözleri :
"İnsan gözden ibarettir aslında, geri kalan cesettir. Göz ise ancak gerçek dostu görendir
Kim benliğinden kurtulursa bütün benlikler onun olur. Kendisine dost olmayan herkese dost kesilir. Nakışsız ayna olur, tüm nakışlar onda seyredilir.
Kötü huy kılavuzun oldukça mutlu olacağım sanma! Sen sabaha kadar gaflet uykusundasın, ömür ise kısadır. Korkarım ki,sen bu uykudan uyanınca gündüz olur.

Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir

Filozofların felsefesi, insanoğlunun zan ve şüphesini artırır. İslam’ın hikmeti ise, insanı yücelere ulaştırır.

Gönül nuru olmayan gönül, gönül değildir. Bedende ruh yoksa topraktır.
Hayatının gidişi, Hz.Muhammed’in sünnetinden sapmasın. Onu bırakma! Aklına ve hünerine az güven!

Aklın yoksa yandın, ya kalbin yoksa o zaman sen zaten yoksun ki

Akıl akıl olsaydı gönül olurdu"
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
40,417
Tepki puanı
6,214
Puanları
163
Yaş
51
Allah rahim'dir Rahman'dır Affedicidir Affetmeyi sever Allah herşeye Kadir'dir Rabbim Herşeyi yapar istediğini Affeder istediğini Affetmez istedini doğru yola iletir istediğini hidayete erdirmez onların kalbi kapkaradır hiç gözleri görmez kulakları duymaz Allah isteseydi herkesi günahsız olarak yaratırdı istediği herşeyi yapardı sadece hatasız kusursuz olan Rabbim'dir.
Her kim olursa olsun günah işleyebilir Rabbim öyle olsaydı kimseyi affetmez fırsat vermezdi ama insan sevap iyilik işlediği zaman hemen sevabı yazılıyor ama günah işeldiği zaman akşama kadar bekletiliyor kulum tövbe eder de günahını affederim diye insanaoğlu bir an nefsine şeytana uyup günah işleyebiliyor bu dünyada hiç kimse dört dötlük değildir.
Bu dünyada ve ahirette Allah'ın razı olduğu sevdiği kullar olmak cennetinden hepimize birer köşk nasip etsin Rabbim.
Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun selam ve dua ile Allah'a emanet olun.
 

fidanras

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
126
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
“Kavramlara değerleri biz atfediyoruz”.: tersine değer verdiğimiz şeylere bağlı olarak değer kazanmış oluyoruz..

Aslinda söylediğini kastetmedim.
Ama şimdi cümleyi yanlış kurmamdan çok hiç kurmamış olmayı istedim.

"Kavramlara değeri biz atfediyoruz" demekten kastım;

Aklın insanı düşürebileceği tehlikeleri ve bunun kaynağını uzunca anlatan yazını diğer forumda okudum.Teşkkürler.

Kastetmek istediğim ,akıl bir çıkmaza sürükleyip "Gözümün gördüğü herşey vardır.Gerisi yoktur." 'u hayat düsturu olarak kabul ettiriyorsa,onu kabul eden ve değerli kılan yine bizden başkası değil.Ya da "bu saçmalık" demekte bizden...

Düştüğümüz duruma biz insanlarız müşteri.

Anlamındadır.

s.a
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
“Kavramlara değerleri biz atfediyoruz”.: tersine değer verdiğimiz şeylere bağlı olarak değer kazanmış oluyoruz..

Aslinda söylediğini kastetmedim.
Ama şimdi cümleyi yanlış kurmamdan çok hiç kurmamış olmayı istedim.

"Kavramlara değeri biz atfediyoruz" demekten kastım;

Aklın insanı düşürebileceği tehlikeleri ve bunun kaynağını uzunca anlatan yazını diğer forumda okudum.Teşkkürler.

Kastetmek istediğim ,akıl bir çıkmaza sürükleyip "Gözümün gördüğü herşey vardır.Gerisi yoktur." 'u hayat düsturu olarak kabul ettiriyorsa,onu kabul eden ve değerli kılan yine bizden başkası değil.Ya da "bu saçmalık" demekte bizden...

Düştüğümüz duruma biz insanlarız müşteri.

Anlamındadır.

s.a

aleyküm selam
her insan istediğini bulur sonunda. değer verdiği ,sevdiği ile beraber olacaktır.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt