Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Resulullah'ın yaptığı esprilerden bilen yazsın... (2 Kullanıcı)

cemaldurra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Nis 2008
Mesajlar
1,142
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
66
Selamun Aleyküm,

Allah Resulü (S.A.V.) yanında Hz. Ömer (R.A.)'in de aralarında bulunduğu bir gurup sahabe ile beraber hurma yerlerken, Hz. Ömer (R.A.) yediği hurmaların çekirdeklerini Resulullah (S.A.V) önüne doğru atıyor ve bir süre sonra:

- Ya Resulullah!.. Çok acıkmışsın herhalde ki bu kadar hurma yedin... diyor.

Resulullah (S.A.V.) gülümseyerek O'na dönüyor ve:

- Sen daha çok acıkmışsın ki Ya Ömer, baksana çekirdeklerini de yemişsin diyor...

Allah'a emanet olun...
 

TRHACKER

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2009
Mesajlar
2,454
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Hz. Hasan rivayet ediyor:
Bir Gün Resûlallâha yalı bir kadı geldi ve:

"Ya resulallah, beni cennete koyması için Allah'a dua et" dedi. Peygamberimiz de :

"Ey falanın annesi, yaşlı kadınlar Cennete girmeyecek" buyurunca kadın ağlayarak oradan ayrıldı. Resulullah (a.s.m.) sözündeki inceliği şu açıklamasıyla daha da anlaşılır yaptılar:

"Ona haber verin, yaşlı kadınlar böyle yaşlı olarak Cennete girmeyecek, genç olarak otuz üç yaşında girecekler"

 

cemaldurra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Nis 2008
Mesajlar
1,142
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
66
Selamun Aleyküm,

Allah razı olsun, güzeldi...

Allah Resulünün asık suratlı somurtkan ve bürokrat tipli biri değil, en iyi arkadaş ve dost, en iyi eş, en iyi öğretmen, en iyi devlet adamı ve kısaca her yönüyle en iyi insan olması ne güzel...


Hz. Enes (ra)`dan: Bir adam Resulullah`a: `Ey Allah`ın resulü beni bir deveye bindir` dedi. Resulullah (as) da ona: `Seni bir devenin yavrusuna bindireceğim` dedi.
Adam: `Ey Allah`ın resulü ben deve yavrusunu ve yapayım (ona binilmez ki) deyince.` Resulullah (bütün develerin bir başka devenin yavrusu olduğunu kastederek.): `Yoksa deveyi bir başka şey mi doğurdu` buyurdu

Allah'a emanet olun...
 

sevil1

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eyl 2006
Mesajlar
285
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
48
Konum
izmir
allah razı olsun hepiniz emeğinize sağlık
 

ahde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Mar 2009
Mesajlar
590
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Bir gün resulü ekrem sıkıntılı idi bedevinin biri bir şey sormak üzere
Huzuruna girmek istedi Ashabı kiram bedeviye: bırak bu gün resul-i
Ekremin canı sıkıntılı bir şey sorma dediler. adam:
Beni bırakın , ben onu güldürmeden bırakmam dedi ve resulü ekrem-e:
Ey allah'ın elçisi duydum ki deccal insanlara Tirid yedirecek, yemeyen
İnsanlar acından ölecek . Ne buyurursun ben onunla karşılaşırsam
yemeyerek acımdan mı öleyim yoksa yiyip karnımı doyurduktan sonra
yine onu inkar ve allaha imanım üzerine mi kalayım? dedi Bunu duyan
Resul-i ekrem gülümsedi ve dişleri görüldü, sonra da:
Hayır sen onu yeme allah'ü teala seni acından öldürmez buyurdu.
 

cemaldurra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Nis 2008
Mesajlar
1,142
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
66
Bir gün resulü ekrem sıkıntılı idi bedevinin biri bir şey sormak üzere
Huzuruna girmek istedi Ashabı kiram bedeviye: bırak bu gün resul-i
Ekremin canı sıkıntılı bir şey sorma dediler. adam:
Beni bırakın , ben onu güldürmeden bırakmam dedi ve resulü ekrem-e:
Ey allah'ın elçisi duydum ki deccal insanlara Tirid yedirecek, yemeyen
İnsanlar acından ölecek . Ne buyurursun ben onunla karşılaşırsam
yemeyerek acımdan mı öleyim yoksa yiyip karnımı doyurduktan sonra
yine onu inkar ve allaha imanım üzerine mi kalayım? dedi Bunu duyan
Resul-i ekrem gülümsedi ve dişleri görüldü, sonra da:
Hayır sen onu yeme allah'ü teala seni acından öldürmez buyurdu.

Selamun Aleyküm,

Bak bunu duymamıştım, çok hoş. Öğrenmem iyi oldu, Allah razı olsun...

Allah'a emanet olun...
 

bjk__turkey

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2009
Mesajlar
94
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
ÇoK GüZeL pAyLaŞıMlar aRkADaşlAR....
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
Selamun aleyküm.Allah razı olsun kardeşim.çok güzel bir konu açmışsın.ben de bir tanesini paylaşmak istiyorum..

Peygamberimizin dadısı ve Zeyd bin Hârise'nin hanımı Ümm-ü Eymen , Efendimize gelerek:
"Ya resûl, kocam sizi davet ediyor." dedi. Peygamberimiz:

"Kocanız iki gözünde de beyazlık olan adam mı" diye sordular. Kadın:

"Hayır onun gözünde beyazlık yok" diye cevap verdi.Peygamberimiz tekrar:

"Hayır,hayır, var" dediklerinde kadın yine:

"Hayır, yok" diye cevap verdi. Bunun üzerine Peygamberimiz buyurdular ki :

"Gözünde beyazlık olmayan adam olur mu ?
 

TRHACKER

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2009
Mesajlar
2,454
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Peygamberimiz çocukları çok severdi. Onlarla ilgilenir, sevindirirdi. Çocuklar Peygamberimizden hiç kaçmazlar, nerede görseler hemen yanına gelirler, çevresini sararlardı.

Enes bin Mâlik anlatıyor:

"Peygamber Efendimiz insanların en güzel ahlâklısı idi. Benim Ebû Umeyr adında küçük bir kardeşim vardı. Peygamber Efendimiz bizim eve gelerek onu gördüğünde,

"Ebû Umeyr'i üzgün görüyorum, sebebi nedir?" "Babam, 'Yâ Resulallah, oynadığı nugayr kuşu öldü' dedi.

(Nugayr, serçeye benzeyen kırmızı gagalı bir kuştur.)

"Bundan sonra Peygamber Efendimiz, Ebû Umeyr'i ne zaman görse;

"Ebû Umeyr ne oldu senin nugayr?' diye takılırdı."
 

TRHACKER

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2009
Mesajlar
2,454
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Hazret-i Enes'in kendisi de Peygamberimizin hizmetine on yaşlarında iken girmişti. Bir defasında Efendimiz kendisine:

"Ey iki kulaklı adam" diye takılmıştı
 

TRHACKER

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2009
Mesajlar
2,454
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38

Peygamberimiz aile içinde mükemmel bir eş, şefkatli ve sevimli bir babaydı. Zaman zaman eşleriyle de şaka yapar, onlarla olan samimiyetini geliştirirdi.

Peygamberimizin aile içinde şöyle bir latifesi de olmuştu:

Adamın biri Peygamberimizin amcasıoğlu Abdullah bin Abbas'a sordu:

"Peygamber Efendimiz şaka yapar mıydı?"

"Evet, yapardı."

"Şakalarından bir örnek verir misiniz?"

"Bir gün hanımına bol bir elbise giydirdikten sonra;

"Güle güle giy, Allah'a şükret ve gelinler gibi yerde sürü' diye takıldı."

 

TRHACKER

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2009
Mesajlar
2,454
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38

Peygamberimiz kimsesiz, fakir, yoksul, herkesin yüz vermediği, ilgilenmediği insanlarla küçük şakalar yapar, kalplerini kazanırdı.

Enes bin Mâlik anlatıyor:

"Bir gün adamın biri Peygamber Efendimizin huzuruna geldi ve kendisinden bir binek hayvanı istedi.

"Peygamberimiz ona, 'Peki, sana bir dişi deve yavrusu vereyim mi?' diye takıldı.

"Adamcağız, 'Yâ Resulallah, ben sizden bir binek istiyorum, dişi deve yavrusunu ne yapayım?"

"Peygamber Efendimiz gülerek:

"Bütün develer dişi deve yavrusu değil midir?' buyurdu
 

TRHACKER

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2009
Mesajlar
2,454
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Peygamberimizin bir başka latifesini de Enes bin Mâlik'ten dinleyelim:

"Çöl halkından Zahir adında bir adam vardı. Zahir Peygamberimize her gelişinde kendi yetiştirdiği ürünlerden hediyeler getirirdi. Şehirden çöle döneceği zaman da, Peygamber Efendimiz ihtiyacı olan şeylerle onun heybesini doldururdu. Gelen hediyelere bu şekilde karşılık verdikten sonra da şöyle buyururdu:

"Zahir bizim çölümüz, biz de onun şehriyiz."

"Peygamberimiz Zahir'i çok severdi. Halbuki Zahir hiç de güzel değildi. Fizikî olarak son derece çirkin bir adamdı.

"Bir gün pazarda çölden getirdiği malları satmaya çalıştığı bir sırada Peygamber Efendimiz gitti, sessizce yaklaştı, Zahir'i arkasından kucakladı ve elleriyle gözlerini kapadı.

"Zahir tutanın kim olduğunu göremiyordu. Tutan kimse bıraksın' diye çabalamaya başladı. Bu arada göz ucuyla arkasından tutanın Efendimiz olduğunu anlayınca sırtını Peygamberimizin göğsüne iyice dayamaya başladı.

"Zahir'in bu neşeli hareketinden hoşlanan Peygamber Efendimiz yüksek sesle:

"Bu köleyi satıyorum, var mı alan?' diye seslenmeye başladı.

"Zahir boynu bükük, mahzun bir halde:

"Yâ Resulallah, benim gibi değersiz bir köleye BİR

kuruş veren olmaz' deyince Peygamber Efendimiz: "Hayır, yâ Zahir, sen Allah katında hiç de değersiz

değilsin' buyurdu."
 

TRHACKER

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2009
Mesajlar
2,454
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38



Sahabîlerin içinde Nuayman adında çok şakacı birisi vardı. Yaptığı şakalar bazen aşırıya kaçardı. Fakat yine de Peygamberimiz onu anlayışla karşılardı.

Bir gün çölde yaşayan bedevi Araplardan birisi Peygamberimizi ziyarete gelmişti. Devesini Mescidin avlusuna bağlayıp içeri girmişti.

Sahabîlerden birisi deveyi görünce Nuayman'a:

"Şu deveyi kessen de etini yesek, eti çok özledik. Nasıl olsa Peygamberimiz devenin parasını ödeyecektir."

Nuayman da itiraz etmedi ve deveyi yere yatırdı, kesti ve başladı yüzmeye.

Devenin sahibi Peygamberimizin huzurundan çıkınca bir de ne görsün, devesinin derisi yüzülüyor.

"Eyvah! Devemi kesmişler" diye feryada başladı.

Peygamber Efendimiz dışarı çıktı:

"Bunu kim yaptı?" diye sordu.

"Nuayman yaptı" dediler.

Nuayman kaçmıştı. Peygamber Efendimiz Nuayman'ın peşine düştü, aramaya koyuldu.

Sonunda Duabaa adında bir kadının evinin bahçesinde buldu. Nuayman evin avlusundaki çukura girmiş, üzerini de hurma ağacı yaprağı ile örtmüştü.

Peygamberimiz eve girince birisi bir taraftan yüksek sesle:

"Biz onu görmedik" diyor, bir taraftan da parmağıyla Nuayman'ın saklandığı çukura işaret ediyordu.

Peygamberimiz gitti, onu çukurdan çıkardı. Nuayman'ın yüzü gözü toz toprak içinde kalmıştı. Peygamberimiz sordu:

"Niçin böyle yaptın?"

Nuayman:

"Yâ Resulallah, size burada olduğumu söyleyenler yaptırdılar bana..."

Peygamber Efendimiz bir yandan Nuayman'ın yüzünü gözünü siliyor, diğer yandan da gülüyordu.

Peygamberimiz daha sonra deve sahibine devesinin parasını ödedi ve işi tatlıya bağladı

 

TRHACKER

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2009
Mesajlar
2,454
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Hazret-i Âişe genç ve zeki bir hanım olduğu için Peygamberimiz ona ayrı bir ilgi gösterirdi.

Hazret-i Âişe anlatıyor:

"Ben zayıf, ince belli genç bir hanımdım. Bir seferde Peygamberimizle birlikte bir yolculuğa çıktım. Peygamberimiz bir yerde Sahabîlere:

"Siz ilerleyin" dedi. Onlar gidince ikimiz arkada yalnız başına kaldık. Bana:

"Gel seninle yarışalım" dedi ve koşmaya başladık. Ben kendisini geçtim.

"Aradan birkaç yıl geçmişti. Yine onunla birlikte bir yolculukta iken bir yerde Sahabîlere:

"Siz ilerleyin" dedi ve ikimiz yalnız kaldık.

"Gel yarışalım" dedi. O zamanlar ben kilo almıştım. Önceki yarışmayı da unutmuştum. Koşmaya başladık. Fakat bu sefer de o beni geçti. Gülümseyerek:

"Bu defaki benim seni geçişim, o gün beni geçişine bedel olsun' buyurdu."

 

TRHACKER

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2009
Mesajlar
2,454
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
"Bir gün Hazret-i Ebû Bekir, Peygamber Efendimizin huzuruna girmek için izin istedi. Kızı ve Peygamberimizin hanımı Âişe'nin Efendimize bağırdığını işitti.

"Resulullaha nasıl bağırırsın?' diye elini kaldırarak bir tokat atmaya davrandı. Fakat Peygamberimiz bırakmadı. Ebû Bekir kızgın olarak ayrıldı, çıktı.

"Ebû Bekir çıktıktan sonra Peygamber Efendimiz Âişe' ye:

"Gördün mü, seni nasıl kurtardım adamın elinden...' dedi.

"Aradan birkaç gün geçtikten sonra Ebû Bekir tekrar müsaade isteyerek Peygamberimizin huzuruna girdi. Bu sefer Efendimizle Âişe'yi barışmış görünce sevindi ve Peygamberimize dönerek şöyle dedi:

"Beni nasıl kavganıza kattıysanız, barışınıza da katar mısınız?"

"Peygamberimiz:

"Kattık, kattık' buyurdu
 

ya mucib

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ara 2008
Mesajlar
1,037
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
34
ALLAH hepinizden razı olsun kardeşlerim paylaşımlarınız içinn...
 

cemaldurra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Nis 2008
Mesajlar
1,142
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
66
Selamun Aleyküm,

MaşaALLAH, ne güzel şeyler çıktı ortaya...

Bu arada TRHACKER kardeşimin bahsettiği Nuayman bin Ömer el-Ensari adlı sahabi zaman zaman ileri gitse de Resulullah efendimiz O'na hiç kızmamış ve O'nu her gördüğünde gülermiş.
Nuayman bir seferinde kendini kızdıran bir sahabiyi bile köle diye bir başkasına satmış...

Allah razı olsun, Allah'a emanet olun...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt