Muhtazaf
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 30 Mar 2008
- Mesajlar
- 9,590
- Tepki puanı
- 954
- Puanları
- 113
- Yaş
- 66
- Web Sitesi
- www.aydin-aydin.com
Medine Balcı
Resulullah (sav)'ı sevmek
"Allah (cc), bana iki müvekkil melek tayin buyurdu. Bir müslimin yanında adım zikredildiği zaman, bana salâvat-ı şerife getirirse, melekler o kimseye 'Allah seni mağfiret etsin' derler. Bu iki meleğin dualarına Allah ve melekleri âmin derler." Hadis-i Şerif
5- Onun sevdiklerini, kendi sevdiklerine tercih etmek
Bedir savaşında müminlerin elindeki esirler arasında, henüz Müslüman olmayan Hz. Abbas da vardı. Onu ölümle tehdit ettiler. Resûlûllah (sav) bunu duyunca, ensarın onu öldürmesinden çekindiğini dile getirdi. Hz. Ömer de onu getirmek için izin isteyerek ensarın yanına gitti. Resûlûllah'in amcasını istediğini söyledi. Abbas (ra) serbest kalıp, Hz. Ömer'in yanına gelince, Hz. Ömer:
- Yâ Abbas, haydi Müslüman ol. Ben senin Müslüman olmanı, babamın Müslüman olmasından daha çok isterim. Çünkü Resûlûllah (sav), senin Müslüman olmana çok sevinecek, dedi. (Hadislerle Müslümanlık)
Hz Ömer (ra), Resûlûllah'ın kızı Fâtımâ'nın yanına gitti ve:
- Yâ Fâtımâ! Vallahi, Resûlûllah'ın senden daha çok sevdiği birini görmedim. Yemin ederim ki, ben de babandan sonra en çok seni seviyorum, dedi.
Asr-ı Saadetten...
Sahabeler, alışageldikleri nice yanlış itikat, iş, hareket ve sözleri, kendileri için çok zor olmasına rağmen derhal terk etmişler, içkiyi yasaklayan âyet nazil olunca, asırlık şarap küplerini, Medine sokaklarından seller gibi akıtmışlardı. Miras, evlilik, ticâret gibi her türlü muamelelerini değiştirmiş, hatta bu uğurda, evini, yurdunu-vatanını, eşini, çocuğunu seve seve terk etmişlerdir.
Mekke fethedildiği gün, Hz. Ebûbekir, yaşlı ve âmâ olan babası Ebû Kuhâfe'yi, biat etmesi için Resûlûllah'in (sav) yanına getirdi. Resûlûllah (sav):
- Bu yaşlı insanı evde bıraksaydın da, biz yanına gir seydik, buyurdu. O zaman Hz. Ebûbekir:
- Onun daha çok sevap kazanmasını istedim de onun için getirdim. Ama aslında ben, babamın yerine amcanız Ebû Tâlib'in Müslüman olmasını isterdim. Böylece sen de sevinmiş olurdun, değil mi Yâ Resûlallah? deyince, Resûlûllah (sav):
- Evet, haklısın, buyurdu.
6- Yanında veya gıyabında edebe riâyet edip, hürmet göstermek
* Resûlûllah'ın meclisinde, ashabın başında kuş varmış da, konuşunca uçacakmış gibi kimseden ses çıkmıyordu
* Berâ b. Âzib, Resûlûllah'a bir mesele hakkında bir şey sormak istemiş, fakat heybet ve azametinden çekindiği için iki sene soramamıştı.
* Aralarında Hz. Ebûbekir ve Hz. Ömer'in de bulunduğu topluluğa Resûlûllah (sav) teşrif etmişti. Kimse Resûlûllah'a saygısından başını kaldırıp da bakamıyordu. Sâdece Hz. Ebûbekir ve Ömer (ra), Resûlûllah'a bakıyorlar, Resûlûllah da (sav) onlara bakıyor, tebessüm ediyorlardı.
* Hz. Ömer, bir Cuma günü, yolu üzerinde bulunan ve Hz. Abbas'a âit olan su oluğunu, elbisesini kirlettiği için yerinden çıkarttırdı. Fakat o su oluğunun bizzat Resûlûllah (sav) tarafından yerleştirildiğini öğrenince, Hz. Abbas'ı omuzlarına bastırtıp, oluğu tekrar eski yerine yerleştirdi.
Resûlûllah (sav), Medine'ye hicret ettiğinde Ebû Ey-yâb'un evinde konakladı. Resûlûllah (sav) alt katta yerleşti. Uyuyunca iki tarafa dönüp toz kaldırmaktan ve vahiyle Resûlûllah (sav) arasına girmekten korktuğu için, o gece Ebû Eyyûb uyuyamadı. Sabah olunca da hemen Resûlûllah'in yanına gitti ve:
- Anam-babam sana feda olsun Yâ Resûlâllah! Senin alt katta, benim üst katta oturmamı istemiyorum. Ne olur, sen üst katta kal, dedi. Resûlâllah (sav), bunun üzerine üst kata yerleşti.
7- Adı anılınca, derin bir saygı ile selât-u selâm getirmek.
* Allah (cc), bana iki müvekkil melek tayin buyurdu. Bir müslimin yanında adım zikredildiği zaman, bana salâvat-ı şerife getirirse, melekler o kimseye 'Allah seni mağfiret etsin' derler. Bu iki meleğin dualarına Allah ve melekleri âmin derler. Bir müslimin yanında adım anılır da, o da benim üzerime salâvât-ı şerife getirmezse, bu iki melek ona 'Allah seni mağfiret etmesin' derler. Bu meleklerin beddualarına Allah (cc) ve melekleri âmin derler.
* Cuma günü salâvat getirenin, seksen yıllık günahı affedilir.
* Her kim, kırmızı gül koklar, bana salâvat okumazsa, bana cefâ etmiş olur. (Hadis-i Şerif)
* Salâvat getirmek, köle azâd etmekten; onu sevmek, can bağışlamaktan efdaldir. (Hz. Ebûbekir)
* "Allahümme salli alâ ruhi seyyidinâ fi'l-ervah
Allahümme salli alâ cesedi seyyidinâ fi'l-escad Allahümme salli alâ kabri seyyidinâ fî'1-kubur» Bir kimse, bu salâvatı yetmiş kere okursa, beni rüyasında görür. (Hadis-i şerif) Bütün ibâdetler red olunabilir, yalnız salâvat red olunmaz.
* Kim her vakit namazdan sonra on bir salâvat getirirse Cennete girer. (Hadis-i Şerif)
* Allah (cc), her selâm karşılığında, on belâdan necat kılar.
* Kim, kitabına salâvat yazarsa, ismim kaldığı sürece melekler sahibine salâvat okur.
- Cebrail (as): Sana günde on salâvat getireni, elinden tutup, Sıratı hızla geçiririm.
- Mikâil: Kevser havuzundan su içiririm.
- İsrafil; Bir secde eder, Allah (cc) affedinceye kadar başımı kaldırmam.
- Azrail: O kişinin ruhunu Peygamber ruhu gibi, hiç acı duymadan alırım.
8- Ona muhalefet edenlerden, aslandan kaçar gibi kaçmak.
* Rabbinden en çok korkan, yakınlarına en çok ilgi gösteren, mârufu en çok seven ve kötülükten en ziyâde nehyedendir. (Hadis-i şerif)
* Bir defasında Hz. Ömer, Resulûllah'ın bundan memnun olacağını zannederek ehl-i kitabdan aldığı bilgileri Resûlûllah'a getirir, oysa Resûlûllah bu duruma son derece tepki gösterip men eder.
* Bir gün tırnaklarını keserken gayr-ı müslim bir çocuğun 'Babam da senin gibi kesiyor' demesi üzerine, Resûlûllah derhal tırnak kesme şeklini değiştirir.
Resulullah (sav)'ı sevmek
"Allah (cc), bana iki müvekkil melek tayin buyurdu. Bir müslimin yanında adım zikredildiği zaman, bana salâvat-ı şerife getirirse, melekler o kimseye 'Allah seni mağfiret etsin' derler. Bu iki meleğin dualarına Allah ve melekleri âmin derler." Hadis-i Şerif
5- Onun sevdiklerini, kendi sevdiklerine tercih etmek
Bedir savaşında müminlerin elindeki esirler arasında, henüz Müslüman olmayan Hz. Abbas da vardı. Onu ölümle tehdit ettiler. Resûlûllah (sav) bunu duyunca, ensarın onu öldürmesinden çekindiğini dile getirdi. Hz. Ömer de onu getirmek için izin isteyerek ensarın yanına gitti. Resûlûllah'in amcasını istediğini söyledi. Abbas (ra) serbest kalıp, Hz. Ömer'in yanına gelince, Hz. Ömer:
- Yâ Abbas, haydi Müslüman ol. Ben senin Müslüman olmanı, babamın Müslüman olmasından daha çok isterim. Çünkü Resûlûllah (sav), senin Müslüman olmana çok sevinecek, dedi. (Hadislerle Müslümanlık)
Hz Ömer (ra), Resûlûllah'ın kızı Fâtımâ'nın yanına gitti ve:
- Yâ Fâtımâ! Vallahi, Resûlûllah'ın senden daha çok sevdiği birini görmedim. Yemin ederim ki, ben de babandan sonra en çok seni seviyorum, dedi.
Asr-ı Saadetten...
Sahabeler, alışageldikleri nice yanlış itikat, iş, hareket ve sözleri, kendileri için çok zor olmasına rağmen derhal terk etmişler, içkiyi yasaklayan âyet nazil olunca, asırlık şarap küplerini, Medine sokaklarından seller gibi akıtmışlardı. Miras, evlilik, ticâret gibi her türlü muamelelerini değiştirmiş, hatta bu uğurda, evini, yurdunu-vatanını, eşini, çocuğunu seve seve terk etmişlerdir.
Mekke fethedildiği gün, Hz. Ebûbekir, yaşlı ve âmâ olan babası Ebû Kuhâfe'yi, biat etmesi için Resûlûllah'in (sav) yanına getirdi. Resûlûllah (sav):
- Bu yaşlı insanı evde bıraksaydın da, biz yanına gir seydik, buyurdu. O zaman Hz. Ebûbekir:
- Onun daha çok sevap kazanmasını istedim de onun için getirdim. Ama aslında ben, babamın yerine amcanız Ebû Tâlib'in Müslüman olmasını isterdim. Böylece sen de sevinmiş olurdun, değil mi Yâ Resûlallah? deyince, Resûlûllah (sav):
- Evet, haklısın, buyurdu.
6- Yanında veya gıyabında edebe riâyet edip, hürmet göstermek
* Resûlûllah'ın meclisinde, ashabın başında kuş varmış da, konuşunca uçacakmış gibi kimseden ses çıkmıyordu
* Berâ b. Âzib, Resûlûllah'a bir mesele hakkında bir şey sormak istemiş, fakat heybet ve azametinden çekindiği için iki sene soramamıştı.
* Aralarında Hz. Ebûbekir ve Hz. Ömer'in de bulunduğu topluluğa Resûlûllah (sav) teşrif etmişti. Kimse Resûlûllah'a saygısından başını kaldırıp da bakamıyordu. Sâdece Hz. Ebûbekir ve Ömer (ra), Resûlûllah'a bakıyorlar, Resûlûllah da (sav) onlara bakıyor, tebessüm ediyorlardı.
* Hz. Ömer, bir Cuma günü, yolu üzerinde bulunan ve Hz. Abbas'a âit olan su oluğunu, elbisesini kirlettiği için yerinden çıkarttırdı. Fakat o su oluğunun bizzat Resûlûllah (sav) tarafından yerleştirildiğini öğrenince, Hz. Abbas'ı omuzlarına bastırtıp, oluğu tekrar eski yerine yerleştirdi.
Resûlûllah (sav), Medine'ye hicret ettiğinde Ebû Ey-yâb'un evinde konakladı. Resûlûllah (sav) alt katta yerleşti. Uyuyunca iki tarafa dönüp toz kaldırmaktan ve vahiyle Resûlûllah (sav) arasına girmekten korktuğu için, o gece Ebû Eyyûb uyuyamadı. Sabah olunca da hemen Resûlûllah'in yanına gitti ve:
- Anam-babam sana feda olsun Yâ Resûlâllah! Senin alt katta, benim üst katta oturmamı istemiyorum. Ne olur, sen üst katta kal, dedi. Resûlâllah (sav), bunun üzerine üst kata yerleşti.
7- Adı anılınca, derin bir saygı ile selât-u selâm getirmek.
* Allah (cc), bana iki müvekkil melek tayin buyurdu. Bir müslimin yanında adım zikredildiği zaman, bana salâvat-ı şerife getirirse, melekler o kimseye 'Allah seni mağfiret etsin' derler. Bu iki meleğin dualarına Allah ve melekleri âmin derler. Bir müslimin yanında adım anılır da, o da benim üzerime salâvât-ı şerife getirmezse, bu iki melek ona 'Allah seni mağfiret etmesin' derler. Bu meleklerin beddualarına Allah (cc) ve melekleri âmin derler.
* Cuma günü salâvat getirenin, seksen yıllık günahı affedilir.
* Her kim, kırmızı gül koklar, bana salâvat okumazsa, bana cefâ etmiş olur. (Hadis-i Şerif)
* Salâvat getirmek, köle azâd etmekten; onu sevmek, can bağışlamaktan efdaldir. (Hz. Ebûbekir)
* "Allahümme salli alâ ruhi seyyidinâ fi'l-ervah
Allahümme salli alâ cesedi seyyidinâ fi'l-escad Allahümme salli alâ kabri seyyidinâ fî'1-kubur» Bir kimse, bu salâvatı yetmiş kere okursa, beni rüyasında görür. (Hadis-i şerif) Bütün ibâdetler red olunabilir, yalnız salâvat red olunmaz.
* Kim her vakit namazdan sonra on bir salâvat getirirse Cennete girer. (Hadis-i Şerif)
* Allah (cc), her selâm karşılığında, on belâdan necat kılar.
* Kim, kitabına salâvat yazarsa, ismim kaldığı sürece melekler sahibine salâvat okur.
- Cebrail (as): Sana günde on salâvat getireni, elinden tutup, Sıratı hızla geçiririm.
- Mikâil: Kevser havuzundan su içiririm.
- İsrafil; Bir secde eder, Allah (cc) affedinceye kadar başımı kaldırmam.
- Azrail: O kişinin ruhunu Peygamber ruhu gibi, hiç acı duymadan alırım.
8- Ona muhalefet edenlerden, aslandan kaçar gibi kaçmak.
* Rabbinden en çok korkan, yakınlarına en çok ilgi gösteren, mârufu en çok seven ve kötülükten en ziyâde nehyedendir. (Hadis-i şerif)
* Bir defasında Hz. Ömer, Resulûllah'ın bundan memnun olacağını zannederek ehl-i kitabdan aldığı bilgileri Resûlûllah'a getirir, oysa Resûlûllah bu duruma son derece tepki gösterip men eder.
* Bir gün tırnaklarını keserken gayr-ı müslim bir çocuğun 'Babam da senin gibi kesiyor' demesi üzerine, Resûlûllah derhal tırnak kesme şeklini değiştirir.