ondansonra19
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 5 Şub 2008
- Mesajlar
- 21
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 37
RESULULLAH SAV EFENDİMİZİN RUHANİ YARATILIŞ YÖNÜ
Bu durumu Resulullah sav Efendimiz şöyle anlattı.
_’Allahu Teala, önce nurumu yarattı.’
Cabir b. Abdillah Ansari’nin ra şöyle dediği rivayet edildi:
_Resulullah sav Efendimize şöyle sordum:
_Ya Resulullah, anam babamı sana feda ederim. Bana haber ver: Sübhan olan Yüce Hakk, cümle mahlukatı yaratmadan evvel neyi yarattı?
Resulullah sav Efendimiz şöyle buyurdu:
_Sübhan olan Yüce Allah cümle mahlûkatı yaratmadan evvel peygemberinin nurunu kendi nurundan yarattı.
O nur, Allahın dilediği kadar o hali ile kaldı.
O nurun yaratıldığı zaman, mahlûktan hiçbir şey mevcut değildi. Levhü mahfuz, kalem, cennet, cehennem, melekler, sema, yer, güneş, ay, insan, cin yaratılmışdeğildi.
Hakk Teala, mahlûkunu yaratmayı murad ettiği zaman, o nurun dört bölüme ayırdı.
1.bölümden kalemi yarattı.
2. bölümden levhü yarattı.
3.bölümünden arşı azimi yarattı.’
Bu üç bölüm, Resulullah sav Efendimizin nurundan ayrılan kısımlardır.
Bir haberde şöyle anlatıldı:
_Allahu Teala kalemi yüz boğumlu yarattı. Bir boğumla diğer boğum arası, elli yıllık yoldu. Allahu Teala o kaleme şöyle buyurdu:
_Levhe yazmaya başla.
Kalem:
_Ne yazayım ya RABBİ?
Diye sorunca, Yüce Hakk şöyle buyurdu:
_LA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDEN RESULULLAH cümlesini yaz
Bunun üzerine kalem şöyle dedi:
_Bu MUHAMMED ismi ne kadar güzel ve ne kadar ulu bir isimdir ki; mübarek isminle beraber geldi. Bu, hangi zatı şerifin ismidir?
Allahu Teala kaleme şöyle hitap etti:
_Ey kalem, edeple yaz. O isim, benin habibim ismidir. Arşı, levhi, ey kalem seni de onun nurundan yarattım. O OLMASAYDI; HİÇ BİR MAHLUKU YARATMAZDIM.
Bu hitap karşısında kalem Yüce Allahın heybetinden ikiye ayrıldı. Kalemin o sözü söyleyen kısmı kesildi.
İş bu sırra işaret için; kalem ortadan yarılıp kesilmedikçe yazı yazılmaz.
Bundan sonra kaleme tekrar bir ferman geldi:
_Yaz.
Emri verildi. Kalem:
_Ne yazayım Ya RABBİ?
Diye soruldu; HAKK TEALA şöyle buyurdu:
_Kıyamete kadar olacakları yaz.
Kalem:
_NE ile başlayayım?
Diye sorunca, Allahu Teala şöyle buyurdu:
_BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM CÜMLESİYLE BAŞLA.
Bundan sonra kalem, BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM cümlesini tam tazim ve terkim ile yediyüz yılda yazıp tamamladı.
Besmele tamam olduktan sonra, Yüce Hakk kaleme şöyle buyurdu:
_Ey kalem, sen benim bu üç ismimi kelamı tazim ve terkimle yediyüz yılda yazdın. Ki onların biri ismi celalim, biri rahmaniyetim, biri de rahimiyetimdir. Ben, buları habibim Muhammed’in ümmetine ihsan edeceğim.
Celalime yemin ederim ki; o ümetten erkek veya kadın bir kulum hülus ile.
_BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Dese, onu diyen erkek ve kadın kulumun iyilik defterine yediyüz sevap yazdırırım. Seyyiat defterinden yedi yüz günahını affederiM.
Bu durumu Resulullah sav Efendimiz şöyle anlattı.
_’Allahu Teala, önce nurumu yarattı.’
Cabir b. Abdillah Ansari’nin ra şöyle dediği rivayet edildi:
_Resulullah sav Efendimize şöyle sordum:
_Ya Resulullah, anam babamı sana feda ederim. Bana haber ver: Sübhan olan Yüce Hakk, cümle mahlukatı yaratmadan evvel neyi yarattı?
Resulullah sav Efendimiz şöyle buyurdu:
_Sübhan olan Yüce Allah cümle mahlûkatı yaratmadan evvel peygemberinin nurunu kendi nurundan yarattı.
O nur, Allahın dilediği kadar o hali ile kaldı.
O nurun yaratıldığı zaman, mahlûktan hiçbir şey mevcut değildi. Levhü mahfuz, kalem, cennet, cehennem, melekler, sema, yer, güneş, ay, insan, cin yaratılmışdeğildi.
Hakk Teala, mahlûkunu yaratmayı murad ettiği zaman, o nurun dört bölüme ayırdı.
1.bölümden kalemi yarattı.
2. bölümden levhü yarattı.
3.bölümünden arşı azimi yarattı.’
Bu üç bölüm, Resulullah sav Efendimizin nurundan ayrılan kısımlardır.
Bir haberde şöyle anlatıldı:
_Allahu Teala kalemi yüz boğumlu yarattı. Bir boğumla diğer boğum arası, elli yıllık yoldu. Allahu Teala o kaleme şöyle buyurdu:
_Levhe yazmaya başla.
Kalem:
_Ne yazayım ya RABBİ?
Diye sorunca, Yüce Hakk şöyle buyurdu:
_LA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDEN RESULULLAH cümlesini yaz
Bunun üzerine kalem şöyle dedi:
_Bu MUHAMMED ismi ne kadar güzel ve ne kadar ulu bir isimdir ki; mübarek isminle beraber geldi. Bu, hangi zatı şerifin ismidir?
Allahu Teala kaleme şöyle hitap etti:
_Ey kalem, edeple yaz. O isim, benin habibim ismidir. Arşı, levhi, ey kalem seni de onun nurundan yarattım. O OLMASAYDI; HİÇ BİR MAHLUKU YARATMAZDIM.
Bu hitap karşısında kalem Yüce Allahın heybetinden ikiye ayrıldı. Kalemin o sözü söyleyen kısmı kesildi.
İş bu sırra işaret için; kalem ortadan yarılıp kesilmedikçe yazı yazılmaz.
Bundan sonra kaleme tekrar bir ferman geldi:
_Yaz.
Emri verildi. Kalem:
_Ne yazayım Ya RABBİ?
Diye soruldu; HAKK TEALA şöyle buyurdu:
_Kıyamete kadar olacakları yaz.
Kalem:
_NE ile başlayayım?
Diye sorunca, Allahu Teala şöyle buyurdu:
_BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM CÜMLESİYLE BAŞLA.
Bundan sonra kalem, BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM cümlesini tam tazim ve terkim ile yediyüz yılda yazıp tamamladı.
Besmele tamam olduktan sonra, Yüce Hakk kaleme şöyle buyurdu:
_Ey kalem, sen benim bu üç ismimi kelamı tazim ve terkimle yediyüz yılda yazdın. Ki onların biri ismi celalim, biri rahmaniyetim, biri de rahimiyetimdir. Ben, buları habibim Muhammed’in ümmetine ihsan edeceğim.
Celalime yemin ederim ki; o ümetten erkek veya kadın bir kulum hülus ile.
_BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Dese, onu diyen erkek ve kadın kulumun iyilik defterine yediyüz sevap yazdırırım. Seyyiat defterinden yedi yüz günahını affederiM.