Rivayet edilir ki;
Ashab-ı Kiram'DAN birgün biri Resullallah 'a gider.ey Allah 'ın resulü:
benim yetişkin bir kızım var.kızımı kime vereceğimi bilmiyorum.şayet bu konuda bana yardımcı olursanız size minnettar olurum der.ve yanından ayrılır.bir müddet sonra Allah Resülünün selamı ile kızı istemeye bir genç gelir.o selamın üzerine kelam olmadığı için kızı alıp gider. aradan iki yıl geçer.baba kızını özlemiştir.tekrar Allah Resulüne gider.kızımı iki yıldır hiç görmedim.sizin selamınızla verdim sizin selamınızla gidip görmek istiyorum.ve adresi alır gider.
hazırlığını yapar yola çıkar.iki günlük yolu vardır.ilk günü bir müddet yürüdükten sonra yürüdüğü yolun istikametinde tuhaf olaylarla karşılaşır.bu tuhaflığı yorgunluğuna bağlar.dinlenir,tekrar yol almaya kalkar lakin hadise büyüktür çünkü yoldaki çakıl taşları her adım attıkça büyük taşların üstüne çıkmaktadır.yani büyük taşlar alta çakıl taşları üste çıkmaktadırbundada bir hikmet vardır deyip o günkü yolculuğunu tamamlar ve o geceyi orada beklemekle geçirir.sabahı tekrar yola koyulur. bir müddet yürüdükten sonra güzel kur'an okuyan bir sesle kendine gelir sese doğru yönelir.ses yükseklerden gelmektedir.yukarılara bakar bir karga kuşunun kur'an okumasını hayreter içinde dinler.şaşkınlığı geçtikten sonra kur'an-ı zevkle dinlemeye başlar. okunan süre bittikten sonra karganın aşağı inip necaset(pislik)yemesiyle tekrar şaşkına döner.bundada bir hikmet vardır deyip yoluna devam eder
Resulallah'ın verdiği adrese gider damadını ve kızını görür.hal hatır sorar dönerken damadı ona:babacım der ALLAH Resulü'nün yanına gidiyorsunuz ona canım feda olsun lakin şu hediyemi kabul etmesini dilerim Allah'tan der ve beze sarılı hediyesini kayın babasına emanet eder.sahabe-i kiram Allah Resulü'nün yanına döner bir müddet muhabbetten sonra başından geçenleri anlatmaya başlar
Ya Allah Resulü:canım sana feda olsun.kızımı gördüm.damadımı gördüm . ama onları görmeye giderken daha önemli şeyler yolda gördüm ilk gün gittiğim yol istikametinde attığım her adımda büyük taşların üstüne çakıl taşlar çıkarken büyük taşlar altta kalıyordu.ikinci gün çok güzel Kur'an okuyan bir karga gördüm lakin yaptıkları ile şaşkına döndüm bunu hikmeti nedir diye sorar.Allah Resulü ona,
Çakıl taşları ahir zamandaki ümmetimin başından gecçecek hadiseleri anlatır yani ahir zamanda söz hakkı büyüklerden alınıp gençlere verilecektir. yani gençler konuşacak yaşlılar susacaktır.karganın yaptığı ise yine ahir zamandaki insanların dindar gözüküp zina ile içki ile pisliğe bulaşanların halini anlatır der ve durur. bunun üzerine sahabe peki ya ey NEBİ bunların sonu ne olacak?
Allah Resulü bana getirdiğin hediyeyi ver sana sonunu gösterim der hediyeyi alır açar içinde bir avuç toprağı gösterir.onları ancak bu toprak doyurur der ve damadına söyleseydin oda bunları cevaplardı der.
ALLAH bizi affetsin.ALLAH bizi merhameti ile yargılasın.ALLAH bizi karga ruhlu insanlardan eylemesin.Allah bizi saygısız kullarından etmesin AMİN AMİN AMİN ...
Eksiklerden dolayı hakkınızı helal edin ...
Ashab-ı Kiram'DAN birgün biri Resullallah 'a gider.ey Allah 'ın resulü:
benim yetişkin bir kızım var.kızımı kime vereceğimi bilmiyorum.şayet bu konuda bana yardımcı olursanız size minnettar olurum der.ve yanından ayrılır.bir müddet sonra Allah Resülünün selamı ile kızı istemeye bir genç gelir.o selamın üzerine kelam olmadığı için kızı alıp gider. aradan iki yıl geçer.baba kızını özlemiştir.tekrar Allah Resulüne gider.kızımı iki yıldır hiç görmedim.sizin selamınızla verdim sizin selamınızla gidip görmek istiyorum.ve adresi alır gider.
hazırlığını yapar yola çıkar.iki günlük yolu vardır.ilk günü bir müddet yürüdükten sonra yürüdüğü yolun istikametinde tuhaf olaylarla karşılaşır.bu tuhaflığı yorgunluğuna bağlar.dinlenir,tekrar yol almaya kalkar lakin hadise büyüktür çünkü yoldaki çakıl taşları her adım attıkça büyük taşların üstüne çıkmaktadır.yani büyük taşlar alta çakıl taşları üste çıkmaktadırbundada bir hikmet vardır deyip o günkü yolculuğunu tamamlar ve o geceyi orada beklemekle geçirir.sabahı tekrar yola koyulur. bir müddet yürüdükten sonra güzel kur'an okuyan bir sesle kendine gelir sese doğru yönelir.ses yükseklerden gelmektedir.yukarılara bakar bir karga kuşunun kur'an okumasını hayreter içinde dinler.şaşkınlığı geçtikten sonra kur'an-ı zevkle dinlemeye başlar. okunan süre bittikten sonra karganın aşağı inip necaset(pislik)yemesiyle tekrar şaşkına döner.bundada bir hikmet vardır deyip yoluna devam eder
Resulallah'ın verdiği adrese gider damadını ve kızını görür.hal hatır sorar dönerken damadı ona:babacım der ALLAH Resulü'nün yanına gidiyorsunuz ona canım feda olsun lakin şu hediyemi kabul etmesini dilerim Allah'tan der ve beze sarılı hediyesini kayın babasına emanet eder.sahabe-i kiram Allah Resulü'nün yanına döner bir müddet muhabbetten sonra başından geçenleri anlatmaya başlar
Ya Allah Resulü:canım sana feda olsun.kızımı gördüm.damadımı gördüm . ama onları görmeye giderken daha önemli şeyler yolda gördüm ilk gün gittiğim yol istikametinde attığım her adımda büyük taşların üstüne çakıl taşlar çıkarken büyük taşlar altta kalıyordu.ikinci gün çok güzel Kur'an okuyan bir karga gördüm lakin yaptıkları ile şaşkına döndüm bunu hikmeti nedir diye sorar.Allah Resulü ona,
Çakıl taşları ahir zamandaki ümmetimin başından gecçecek hadiseleri anlatır yani ahir zamanda söz hakkı büyüklerden alınıp gençlere verilecektir. yani gençler konuşacak yaşlılar susacaktır.karganın yaptığı ise yine ahir zamandaki insanların dindar gözüküp zina ile içki ile pisliğe bulaşanların halini anlatır der ve durur. bunun üzerine sahabe peki ya ey NEBİ bunların sonu ne olacak?
Allah Resulü bana getirdiğin hediyeyi ver sana sonunu gösterim der hediyeyi alır açar içinde bir avuç toprağı gösterir.onları ancak bu toprak doyurur der ve damadına söyleseydin oda bunları cevaplardı der.
ALLAH bizi affetsin.ALLAH bizi merhameti ile yargılasın.ALLAH bizi karga ruhlu insanlardan eylemesin.Allah bizi saygısız kullarından etmesin AMİN AMİN AMİN ...
Eksiklerden dolayı hakkınızı helal edin ...
