Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Resimlerle 18 Mart Çanakkale Zaferi‏ (1 Kullanıcı)

TakeOne

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Eki 2008
Mesajlar
6,064
Tepki puanı
38
Puanları
48
Konum
Ankara
Çanakkale Savaşları, yüzyılımızın en büyük savaşlarından birisidir. Birinci Dünya Savaşı’nı galip bitirmek isteyen düşman devletler, gemileriyle Çanakkale Boğazı’nı geçip İstanbul’u almak istiyorlardı.

Osmanlı ordusu, İngiliz ve Fransız donanmalarına karşı Çanakkale Boğazı’nda aylar süren bir dizi deniz ve kara savaşı yapmıştır.

300.000 askerimizin şehit olduğu bu savaşlar sonucunda, düşman donanmaları ağır kayıplar vererek geri çekilmişlerdir. Çanakkale Savaşlarının denizle ilgili bölümü, 18 Mart 1915 tarihinde, düşman gemilerinin geri çekilmeleriyle sonuçlanmıştır. Bu nedenle, her 18 Mart gününde Çanakkale Savaşlarını anmaktayız.

Çanakkale Boğazını geçmek isteyen İngiliz ve Fransız gemileri, 3 Kasım 1914’de boğazın iki yakasındaki birliklerimize ateş açtılar. Birliklerimizin karşı ateşi ile geri çekilmek zorunda kaldılar. 19 Şubat 1915’de düşman donanması kesin hücuma başladı. Osmanlı ordusunun karşı ateşi ile tekrar geri çekildiler. 18 Mart 1915’de İngiliz ve Fransızlar 16 harp gemisi ile büyük bir hücum daha başlattı. Üç gemisi sulara gömülen düşman donanması, tekrar geri çekilmek zorunda kaldı.

Çanakkale Boğazını gemilerle geçemeyeceklerini anlayan düşmanlarımız, topraklarımıza karadan girmeyi denediler. İngiliz, Fransız, Avustralya, Yeni Zelanda ve diğer bazı sömürge ülkelere ait askerler 25 Nisan 1915 günü karadan çıkarma yapmaya başladılar. Kara savaşları, 9 Ocak 1916 tarihinde son düşman birlikleri de geri çekilene kadar devam etmiştir. 6-7 Ağustos 1915 gecesi Anafartalara yapılan çıkarma harekatını Mustafa Kemal komutasındaki birliğimiz durdurmuştur. 25 Nisan 1915 ve 9 Ocak 1916 tarihleri arasında , yaklaşık sekiz ay boyunca şiddetli kara savaşları olmuştur.

Mehmed Akif'in çanakkale savaşındaki şehitlere yazdığı şiirde geçen sözdür. şiirin her bir mısrası insanın içini acıtır, neydik ne olduk misali....

Şüheda gövdesi, bir baksana dağlar taşlar...
O, rüku olmasa, dünyada eğilmez başlar,

Yaralanmış temiz alnından uzanmış yatıyor;
Bir hilal uğruna ya rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhid'i...
Bedr'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi...

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe!" desem, sığmazsın.

Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab...
Seni ancak ebediyyetler eder istiab.

"Bu, taşındır" diyerek kabe'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;

Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namıyle,
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramıyle;

Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;
Yedi kandilli süreyya’yı uzatsam oradan;

Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken gece mehtabı getirsem yanına,

Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;

Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.

Sen ki, son ehl i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultanı salahaddin'i,

Kılıç arslan gibi iclaline ettin hayran...
Sen ki islam’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,

O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;

Sen ki; asara gömülsen taşacaksın... heyhat,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat...

Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor peygamber.


w922q9rsm.jpg


ccugh67mk0.jpg


fnnlj06zoe.jpg


avahqmjeor.jpg


hfa2gb11vk.jpg


5yx3p1ez.jpg


haujx13oef.jpg


tncjo1b5i.jpg


tnrztoo5p0.jpg


0fb787mm.jpg


86gdxdnlh.jpg


h8o0llibo.jpg


kab12rp4j7.jpg


4g3dzgi8bd.jpg


1d9no86dlm.jpg


ofwxiswcng.jpg


f4dvfiqyjc.jpg


2iryc1i4zj.jpg


14gvz1ot71.jpg


9ufj6lzw32.jpg


y762u4fbq.jpg


1kdmfcq1s0.jpg


0zm5pgyf0x.jpg


23ku5y7bmq.jpg


0k7f1knxt.jpg


onokwemkfv.jpg


6mcfi9f5.jpg


xiayz34nk.jpg


4l7qymxnj3.jpg
 

Kur'ana sevdalı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Ara 2008
Mesajlar
2,706
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
48
Allah cc sizlerden razı olsun kardeşim.Rabbım bu Millete birdaha yaşatmasın böyle bir harbi.
Aziz şehitlerimizi minnet ve şükranla anıyor,Ruhlarına fatihalar yolluyorum inşaallah.
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
18 MART Çanakkale Zaferi ve Şehitlerimizi Anma Günü
20pk5.jpg


wol_error.gif
21ti9.jpg



ruhları sad olsun .....
asker vurulunca değil unutulunca ölür...unutmadık unutmayacağız...!
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Hatıralar / Baban gelirse beni hemen çağır ha..!

Hatıralar / Baban gelirse beni hemen çağır ha..!

Hatıralar / Baban gelirse beni hemen çağır ha..!


beklenen.jpg
Balıkesir’de Ali Sururi İlkokulu karşısındaki boşlukta, eski ayakkabı tamircisi, kır, pala bıyıklı bir ihtiyar olan Cevdet (Alkalp) dede vardı.
Bir akşamüstü konu Çanakkale’ye gelince ağlamaya başladı. Ve devam etti…
Rahmetli babam, Hafız Ali Çanakkale’de kaldığında, anamın karnında yedi aylıkmışım. Onu hiç tanımadım. Bir fotoğrafı bile yoktu.
O günler çok zor günlerdi. Seferberliğin sıkıntıları, kuvayi milliye zamanı, işgal yılları, kurtuluş, yokluk, sıkıntı... Çocukluğumuz hep ekmek peşinde, sıkıntıyla geçti.
Ama anam, benim çocukluğumdan itibaren her sokağa çıkışta, her nereye giderse yanıma gelir ve:
- Oğlum ben pazara gidiyorum. Baban gelirse beni hemen çağır ha..!
- Ben teyzenlere gidiyorum. Baban gelirse beni hemen çağır ha..!
- Ben komşulara gidiyorum. Baban gelirse beni hemen çağır ha..!
derdi.
Anam babamı bekledi durdu.
Büyüdüm, dükkân açtım.
Annem yine her bir yere gidişte dükkâna gelir, gideceği yeri söyler ve
"baban gelirse beni çağır ha..!" diye eklerdi.

Aradan yıllar geçti. Anacığım ihtiyarladı.
Gene hep değneğini kaparak bana gelir ve "baban gelirse beni çağır ha..!" diye tembihlerdi.
Günü geldi ağırlaştı.
Ölüm döşeğinde bizimle helalleşti.
"Bana iyi baktınız, hakkınızı helal edin" dedi.
Bana döndü yavaşça:
"Baban gelirse ona: annem hep seni bekledi de!" dedi.
Birden irkilerek doğruldu ve kapıya doğru gülümseyerek:
"Hoş geldin bey, Hoş geldin!"
diyerek ruhunu teslim etti.
 

kalemgenç

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ocak 2009
Mesajlar
499
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
45
s.a. ÇANAKKALE ZAFERİMİZİN 94. yılında bu vatan için canlarını feda eden kahraman atalarımızı rahmetle ve minnetle anıyorum.RUHUNUZ ŞAD OLSUN EY KAHRAMAN TÜRK ERLERİ!
selam ve dua ile......
 

abı_hayat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eyl 2008
Mesajlar
5,186
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
41
Hatıralar / Baban gelirse beni hemen çağır ha..!


beklenen.jpg
Balıkesir’de Ali Sururi İlkokulu karşısındaki boşlukta, eski ayakkabı tamircisi, kır, pala bıyıklı bir ihtiyar olan Cevdet (Alkalp) dede vardı.
Bir akşamüstü konu Çanakkale’ye gelince ağlamaya başladı. Ve devam etti…
Rahmetli babam, Hafız Ali Çanakkale’de kaldığında, anamın karnında yedi aylıkmışım. Onu hiç tanımadım. Bir fotoğrafı bile yoktu.
O günler çok zor günlerdi. Seferberliğin sıkıntıları, kuvayi milliye zamanı, işgal yılları, kurtuluş, yokluk, sıkıntı... Çocukluğumuz hep ekmek peşinde, sıkıntıyla geçti.
Ama anam, benim çocukluğumdan itibaren her sokağa çıkışta, her nereye giderse yanıma gelir ve:
- Oğlum ben pazara gidiyorum. Baban gelirse beni hemen çağır ha..!
- Ben teyzenlere gidiyorum. Baban gelirse beni hemen çağır ha..!
- Ben komşulara gidiyorum. Baban gelirse beni hemen çağır ha..!
derdi.
Anam babamı bekledi durdu.
Büyüdüm, dükkân açtım.
Annem yine her bir yere gidişte dükkâna gelir, gideceği yeri söyler ve
"baban gelirse beni çağır ha..!" diye eklerdi.

Aradan yıllar geçti. Anacığım ihtiyarladı.
Gene hep değneğini kaparak bana gelir ve "baban gelirse beni çağır ha..!" diye tembihlerdi.
Günü geldi ağırlaştı.
Ölüm döşeğinde bizimle helalleşti.
"Bana iyi baktınız, hakkınızı helal edin" dedi.
Bana döndü yavaşça:
"Baban gelirse ona: annem hep seni bekledi de!" dedi.
Birden irkilerek doğruldu ve kapıya doğru gülümseyerek:
"Hoş geldin bey, Hoş geldin!"
diyerek ruhunu teslim etti.






Canım benim kıyamam, yaşamı boyunca eşini beklemiş.

Biliyorum niceleri var onun gibi tarimizde, ama her okuyuşumda sanki ilk okuyuşum gibi gözyaşlarımı yutamıyorum.

Rabbim onlardan razı olsun.

Şu an refah içinde ülkemizde yaşıyabiliyorsak Allahın izniyle onların sayesinde.

Emeğinize saĞLIK.......
 

TakeOne

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Eki 2008
Mesajlar
6,064
Tepki puanı
38
Puanları
48
Konum
Ankara
Ruhları şad olsun. Mekanları cennet olsun. EFendimize komşu olsunlar...
 

bir_umut

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Şub 2009
Mesajlar
2,564
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
41
hikaye çok güzel...ayrıca resimler için de çok tşk.bugün onlar sayesinde hürriyetimizi yaşıyoruz.ruhları şaad mekanları cennet olsun inş
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt