RE: RECEB-İ KAMER--Ehlen ve Sehlen--
Efendimiz (A.S) Şöyle buyurmuştur:
"Recep ayı Allah'ın, Şab'ban ayı benim, Ramazan ayı ise ümmetimin ayıdır"
Alimlerden birisi şöyle der:
Recep bedeni, Şaban Kalbi, Ramazan ise ruhu temizler.Eğer Recep'te beden, Şaban'da kalb temizlenmezse, Ramazan'da Ruh nasıl temizlenebilir?
İbni Ömer (r.a) tarafından rivayet olunan bir hadisi Şerif'te Efendimiz(s.a.v)şöyle buyurdu:
"Dört gece vardır ki Onlar da dua reddedilmez:
-Recep ayının ilk gecesi
-Şa'ban ayının 15. gecesi
-Kadir Gecesi
-İki bayram Gecesi
Abdullah b.Mes'ud(r.a) anlatıyor:
"Allah Resulü (s.a.v) 'in yanında oturuyorduk. O güne kadar mislini görmediğimiz yakışıklı bir adam geldi ve Peygamber (s.a.v) 'e selam verdi. Onun dilini bilmiyorduk. Allah Resulü (s.a.v) onun diliyle selamını aldı. Sonra ona sordu:"Nerelisin ve niçin geldin?"
"Ben İsa (a.s) 'ın kavmindenim. Hz. Meryem'e ve İsa Aleyhisselam'a hizmet ettim, Onun yanında Tevrat okudum."
Efendimiz (S.A.V) sordu:
"Seni bu kadar uzun yaşatan nedir? Zira benimle İsa kardeşim arasında, tam altı yüz sene vardır."
O adam cevap verdi:
"Ben Allah tarafından gönderilen semavi kitaplarda, Senin şan ve şerefini gördüm, ümmetinin üstünlüğüne şahit oldum. Bu yüzden, Sana ve ümmetine erişmem için, Allah'a niyaz ettim. İsa Aleyhisselam gönderilince ona da beni, Sana ve ümmetine eriştirmesi için duada bulunmasını rica ettim."
Daha sonra o adam, Peygamber (s.a.v) 'e acayip şeyler anlatmağa başladı. Şöyle anlatı:
"Ey Allah Nebisi, bir gün İsa(a.s) ile birlikte yürüyordum. Bir ara büyük bir dağa vardık. Dağ, içindeki cevherlerden yükselen nur ile apaydınlık olmuştu. İsa(a.s):
"Allah'ım bana öyle kuvvet ver ki, şu dağa tırmanayım, içindekileri rahatlıkla görebileyim." diye niyazda bulundu. Bu dua ağzından çıkar çıkmaz, kendimizi dağın tepesinde buluverdik. Sonra İsa(a.s), dağın kendisi ile konuşması için Allah'a dua etti. Allah'ü Teâlâ da dağa bir dil ihsan etti ve dağ konuşmaya başladı:
"Ey Allah'ın ruhu, benden ne istiyorsun?"
İsa (a.s):
"Bana bazı haberler vermeni senden istiyorum."
Dağ şöyle cevap verdi:
-"İçimde, Hazreti Muhammed (s.a.v)'i ve ümmetini pek seven Musa(s.a.v)'ın kavminden bir adam bulunmaktadır."İşte onun yüzü suyu hürmetine, ben bu şerefe nail oldum."
Bunun üzerine İsa(a.s) şöyle dua etti:
"Ya Rabbi! Bu adamı, şu dağın içinden bir çıkar da göreyim ve onunla konuşayım."
Bu dua üzerine dağ hemen ayrıldı, içinden pek yakışıklı bir ihtiyar çıkıverdi.İsa (a.s) ona sordu:
"Sen hangi kavimdensin? Bu kadar yaşamanın sırrı nedir?"
"Ben Musa (a.s) kavmindenim. Muhammed (s.a.v) iel kavminin ne zaman adı geçmişse, Allah'a, onlarla beni buluşturması için duada bulundum. Şöyle deim:
"Ya Rabbi! Muhammed (s.av) ile aramda çok uzun zaman var. Ne olur beni bu dağa göm de, O'na kavuşuncaya kadar bu dağda yaşayayım.
Bunun üzerine İsa(a.s) sordu:
"Bu dağda kaç yıldır Allah'a ibadet ediyorsun?
"Altıyüzsenedir ibadet ediyorum."
İsa(a.s) şöyle demekten kendini alamadı:
"Ya Rabbi! Yeryüzünde bu adamdan daha değerli bir adam yoktur."
Allah Azze ve Celle ona hitaben şöyle buyurdu:
"Ey İsa! Muhammed ümmetinden herhangi bir adam, Receb ayında bir gün oruç tutarsa, benim katımda bundan daha değerli olur."