Gülüşü Yaralı
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 6 Şub 2008
- Mesajlar
- 5,741
- Tepki puanı
- 3
- Puanları
- 0
- Yaş
- 39
- Konum
- ha bura :)
- Web Sitesi
- www.facebook.com
Rasulullah SallALLAHu Aleyhi ve Sellem’e İtaat İle İlgili Ayetler
قُلْ إِنْ كُنْتُمْ تُحِبُّونَ اللَّهَ فَاتَّبِعُونِي يُحْبِبْكُم اللَّهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَاللهُ غَفُورٌ رَحِيمٌ
(1) “De ki: Eğer siz ALLAH’ı seviyorsanız bana uyun ki, ALLAH da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. ALLAH bağışlayandır, esirgeyendir.”
Âl-i İmran 31
قُلْ أَطِيعُوا اللَّهَ وَالرَّسُولَ فَإِنْ تَوَلَّوْا فَإِنَّ اللهَ لاَ يُحِبُّ الْكَافِرِينَ
(2) “De ki: ALLAH’a ve Rasulüne itaat edin. Eğer yüz çevirirlerse şüphesiz ALLAH kâfirleri sevmez.”
Âl-i İmran 32
أَطِيعُوا اللهَ وَالرَّسُولَ لَعَلَّكُمْ تُرْحَمُونَ
(3) “ALLAH’a ve Rasulüne itaat edin; umulur ki merhamet olunursunuz.”
Âl-i İmran 132
وَمَنْ يُطِع اللَّهَ وَرَسُولَهُ يُدْخِلْهُ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الاَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَذَلِكَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ
(4) “...Kim ALLAH’a ve Rasulüne itaat ederse, onu altından ırmaklar akan içinde ebedi kalacakları cennetlere sokar. İşte büyük kurtuluş budur.”
Nisâ 13
وَمَنْ يَعْصِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَيَتَعَدَّ حُدُودَهُ يُدْخِلْهُ نَارًا خَالِدًا فِيهَا وَلَهُ عَذَابٌ مُهِينٌ
(5) “Kim ALLAH’a ve Rasulüne isyan eder ve onun sınırlarını aşarsa onu da içinde ebedi kalacağı ateşe sokar. Onun için alçaltıcı bir azap vardır.”
Nisâ 14
يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَطِيعُوا اللَّهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ وَأُولِي الأَمْرِ مِنْكُمْ فَإِنْ تَنَازَعْتُمْ فِي شَيْءٍ فَرُدُّوهُ إِلَى اللَّهِ وَالرَّسُولِ إِنْ كُنتُمْ تُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ ذَلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلاً
(6) “Ey iman edenler! ALLAH’a itaat edin, Rasule itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu ALLAH’a ve Rasulüne döndürün. Şayet ALLAH’a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, bu daha hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir.”
Nisâ 59
وَمَا أَرْسَلْنَا مِنْ رَسُولٍ إلا لِيُطَاعَ بِإِذْنِ اللَّهِ
(7) “Biz, Rasullerimizden hiç birini, ancak ALLAH’ın izniyle kendisine itaat edilmesinden başka bir şeyle göndermedik.”
Nisâ 64
فَلاَ وَرَبِّكَ لا يُؤْمِنُونَ حَتَّى يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ ثُمَّ لا يَجِدُوا فِي أَنفُسِهِمْ حَرَجًا مِمَّا قَضَيْتَ وَيُسَلِّمُوا تَسْلِيمًا
[8) “Hayır, Rabbine and olsun ki, onlar aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem yapıp sonra da verdiğin hükümden nefislerinde hiçbir darlık duymadan tam bir teslimiyetle boyun eğmedikçe iman etmiş olmazlar.”
Nisâ 65
وَمَنْ يُطِع اللَّهَ وَالرَّسُولَ فَأُولَئِكَ مَعَ الَّذِينَ أَنْعَمَ اللَّهُ عَلَيْهِمْ مِنْ النَّبِيِّينَ وَالصِّدِّيقِينَ وَالشُّهَدَاءِ وَالصَّالِحِينَ وَحَسُنَ أُولَئِكَ رَفِيقًا
(9) “Kim ALLAH’a ve Rasulüne itaat ederse, işte onlar ALLAH’ın nimet verdiği Nebiler, sıddıklar, şehitler ve salihlerle beraberdir. Onlar ne iyi arkadaştırlar.”
Nisâ 69
مَنْ يُطِعْ الرَّسُولَ فَقَدْ أَطَاعَ اللَّهَ وَمَنْ تَوَلَّى فَمَا أَرْسَلْنَاكَ عَلَيْهِمْ حَفِيظًا
(10) “Kim Rasule itaat ederse ALLAH’a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse, biz seni onlara koruyucu olarak göndermedik.”
Nisâ 80
أَطِيعُوا اللَّهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ وَاحْذَرُوا فَإِنْ تَوَلَّيْتُمْ فَاعْلَمُوا أَنَّمَا عَلَى رَسُولِنَا الْبَلاغُ الْمُبِينُ
(11) “ALLAH’a itaat edin, Rasule itaat edin ve sakının. Eğer yüz çevirirseniz bilin ki, Rasulümüze düşen apaçık bir tebliğdir.”
Mâide 92
فَاتَّقُوا اللَّهَ وَأَصْلِحُوا ذَاتَ بَيْنِكُمْ وَأَطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ إِنْ كُنتُمْ مُؤْمِنِينَ
(12) “...Eğer mümin iseniz ALLAH’tan korkun, aranızı düzeltin, ALLAH’a ve Rasulüne itaat edin.”
Enfâl 1
يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا أَطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَلاَ تَوَلَّوْا عَنْهُ وَأَنْتُمْ تَسْمَعُونَ
(13) “Ey iman edenler! ALLAH’a ve Rasulüne itaat edin ve siz işitiyorken ondan yüz çevirmeyin.”
Enfâl 20
وَأَطِيعُوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَلا تَنَازَعُوا فَتَفْشَلُوا وَتَذْهَبَ رِيحُكُمْ وَاصْبِرُوا إِنَّ اللَّهَ مَعَ الصَّابِرِينَ
(14) “ALLAH’a ve Rasulüne itaat edin ve çekişip birbirinize düşmeyin; (yoksa) çözülüp ayrılığa düşersiniz ve gücünüz gider. Sabredin, şüphesiz ALLAH sabredenlerle beraberdir.”
Enfâl 46
يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَجِيبُوا لِلَّهِ وَلِلرَّسُولِ إِذَا دَعَاكُمْ لِمَا يُحْيِيكُمْ وَاعْلَمُوا أَنَّ اللَّهَ يَحُولُ بَيْنَ الْمَرْءِ وَقَلْبِهِ وَأَنَّهُ إِلَيْهِ تُحْشَرُونَ
(15) “Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere sizi davet ettiği zaman ALLAH’a ve Rasulüne icabet edin. Bilin ki, ALLAH kişi ile kalbi arasına girer ve siz hakikaten yalnız Ona dönüp toplanacaksınız.”
Enfâl 24
وَاللَّهُ وَرَسُولُهُ أَحَقُّ أَنْ يُرْضُوهُ إِنْ كَانُوا مُؤْمِنِينَ
(16) “…Eğer mümin iseler, ALLAH ve Rasulü razı edilmeye daha hak sahibidir.”
Tevbe 62
وَالْمُؤْمِنُونَ وَالْمُؤْمِنَاتُ بَعْضُهُمْ أَوْلِيَاءُ بَعْضٍ يَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَيَنْهَوْنَ عَنْ الْمُنكَرِ وَيُقِيمُونَ الصَّلاةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكَاةَ وَيُطِيعُونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ أُولَئِكَ سَيَرْحَمُهُم اللَّهُ إِنَّ اللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
(17) “Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velileridirler. İyiliği emreder kötülükten sakındırırlar, namazı kılarlar, zekâtı verirler, ALLAH’a ve Rasulüne itaat ederler. İşte ALLAH’ın kendilerine rahmet edeceği kimseler bunlardır. ALLAH Aziz’dir, Hakîm’dir.”
Tevbe 71
إِنَّمَا كَانَ قَوْلَ الْمُؤْمِنِينَ إِذَا دُعُوا إِلَى اللَّهِ وَرَسُولِهِ لِيَحْكُمَ بَيْنَهُمْ أَنْ يَقُولُوا سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا وَأُولَئِكَ هُم الْمُفْلِحُونَ
(18) “Aralarında hükmetmesi için ALLAH’a ve Rasulüne çağrıldıkları vakit müminlerin sözü ‘işittik ve itaat ettik’ demeleridir. İşte felaha erenler bunlardır.”
Nûr 51
وَمَنْ يُطِع اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَيَخْشَ اللَّهَ وَيَتَّقْهِ فَأُولَئِكَ هُمْ الْفَائِزُونَ
(19) “Kim ALLAH’a ve Rasulüne itaat eder ve ALLAH’tan korkup sakınırsa, işte kurtuluşa erenler bunlardır.”
Nûr 52
وَأَنذِرْ النَّاسَ يَوْمَ يَأْتِيهِمْ الْعَذَابُ فَيَقُولُ الَّذِينَ ظَلَمُوا رَبَّنَا أَخِّرْنَا إِلَى أَجَلٍ قَرِيبٍ نُجِبْ دَعْوَتَكَ وَنَتَّبِع الرُّسُلَ
(20) “İnsanları, kendilerine azabın geleceği günden uyar.(O gün) zalimler: ‘Rabbimiz bizi yakın bir süreye kadar ertele de senin davetine icabet edelim ve Rasullere uyalım’ derler...”
İbrahîm 44
ياقَوْمَنَا أَجِيبُوا دَاعِىَ اللَّهِ وَآمِنُوا بِهِ يَغْفِرْ لَكُمْ مِنْ ذُنُوبِكُمْ وَيُجِرْكُمْ مِنْ عَذَابٍ أَلِيمٍ
(21) “Ey kavmimiz! ALLAH’ın davetçisine uyun ve ona iman edin ki (ALLAH) günahlarınızı bağışlasın ve sizi elim azaptan korusun.”
Ahkâf 31
وَمَنْ لا يُجِبْ دَاِعىَ اللَّهِ فَلَيْسَ بِمُعْجِزٍ فِي الأرْضِ وَلَيْسَ لَهُ مِنْ دُونِهِ أَولِيَاءُ أُولَئِكَ فِي ضَلالٍ مُبِينٍ
(22) “Kim ALLAH’ın davetçisine uymazsa, yeryüzünde (başına inecek belaya) engel olamaz. Kendisinin Ondan başka velileri de yoktur. Onlar apaçık bir sapıklık içindedirler.”
Ahkâf 32
إِنَّ الَّذِينَ يُحَادُّونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ أُولَئِكَ فِي الأَذَلِّينَ
(23) “ALLAH’a ve Rasulüne düşman olanlar en alçak olanlardır.”
Mücâdele 20
ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ شَاقُّوا اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَمَنْ يُشَاقِقِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَإِنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ
(24) “Böyle, çünkü onlar ALLAH’a ve Rasulüne karşı geldiler. Kim ALLAH’a ve Rasulüne karşı gelirse muhakkak ki ALLAH cezası çetin olandır.”
Enfâl 13
قُلْ أَطِيعوُا الله َوَأَطِيعوُا الرَّسُولَ فَإِنْ تَوَلَّوْ فَإِنَّمَا عَلَيْهِ مَا حُمِّلَ وَعَلَيْكُمْ مَاحُمِّلْتُمْ وَ إِنْ تُطِيعُوهُ تَهْتَدُوا وَمَا عَلَى الرَّسُولِ إِلاَّ الْبَلاَغُ الْمُبِينُ
(25) “De ki: ALLAH’a itaat edin, Rasule itaat edin. Eğer yüz çevirirseniz, artık Rasulün sorumluluğu kendisine yüklenen, sizin sorumluluğunuz da size yüklenendir. Eğer ona itaat ederseniz, hidayet bulmuş olursunuz. Rasule düşen, apaçık bir tebliğden başkası değildir.”
Nûr 54
وَمَا آتَاكُم الرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَمَا نَهَاكُمْ عَنْهُ فَانْتَهُوا وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ شَدِيدُ الْعِقَابِ
(26) “...Rasul size neyi verdiyse onu alın, sizi neden sakındırdıysa artık ondan sakının ve ALLAH’tan korkun. Şüphesiz ALLAH cezası pek şiddetli olandır.”
Haşr 7
وَأَطِيعُوا اللَّهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ فَإِنْ تَوَلَّيْتُمْ فَإِنَّمَا عَلَى رَسُولِنَا الْبَلاغُ الْمُبِينُ
(27) “ALLAH’a itaat edin ve Rasule itaat edin. Eğer yüz çevirecek olursanız artık Rasulümüze düşen apaçık bir tebliğdir.”
Teğabün 12
الَّذِينَ اسْتَجَابُوا لِلَّهِ وَالرَّسُولِ مِنْ بَعْدِ مَا أَصَابَهُمُ الْقَرْحُ لِلَّذِينَ أَحْسَنُوا مِنْهُمْ وَاتَّقَوْا أَجْرٌ عَظِيمٌ
(28) “Yara aldıktan sonra yine ALLAH’ın ve Rasulünün çağrısına uyanlar, bunların içlerinden iyilik yapanlar ve takva sahibi olanlar için pek büyük bir mükâfat vardır.”
Âl-i İmran 172