Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Rasûlullah (s.a.v) Hangimizi Daha Çok Sever? (1 Kullanıcı)

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35



Rasûlullah (s.a.v) Hangimizi Daha Çok Sever?

kirmizi-gul.jpg


Hazret-i Fâtıma -radıyallâhu anhâ- annemizin hayatı, kıyâmete kadar gelecek İslâm hanımefendilerinin örnek alacağı ibretlerle, ahlâkî meziyetlerle doludur.

Onun evliliği, çeyizi, ev işlerindeki becerisi, mahâreti, beyine karşı samîmi, sevgi dolu hizmetleri, komşuluk münâsebetleri, ilmi, irfânı ve infâkı günümüz insanına ne güzel ibret dersleri vermekte ve onun hayatına ışık tutmaktadır.

O, Cennet kadınlarının seyyidesi (hanımefendisi) olarak eşyanın kölesi, hizmetçisi olmadı. Allâh ve Rasûlü'nün(SallAllahu Aleyhi Vesellem) sevdiği yolda samîmî kul olabilmek için gayret etti. Hayatını bu hedef ve gâye içerisinde geçirdi. Bu sebepten Fahr-i Kâinat -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz kızı Fâtıma-i Zehrâ'yı ve torunlarını çok severdi. Onları görmek için sık sık damadının evine giderdi.


Bir defasında kapıya vardı ve içeri girmeden geri döndü. Hazret-i Fâtıma -radıyallâhu anhâ- buna çok üzüldü. Hazret-i Ali eve geldiğinde hanımını üzüntülü gördü. Sebebini sordu. O da:


"-Ya Ali! Rasûlullâh(SallAllahu Aleyhi Vesellem)geldi kapıdan içeri girmeden geri döndü, gitti." dedi.

Bu duruma Hazret-i Ali -radıyallâhu anh- da çok üzüldü. Derhal sebebini öğrenmek üzere Rasûlullâh -sallallâhu aleyhi ve sellem-'e koştu ve Hazret-i Fâtıma'nın üzüntüsünü arz etti. Eve niçin girmediğini sordu. İki Cihân Güneşi Efendimiz birazcık sitemle:

"-Benim dünya ile ne işim var? Benim işlemeli perde ile ne işim var?" buyurdu.

Hazret-i Ali -radıyallâhu anh- meseleyi anladı ve hemen ailesine döndü ve Efendimiz'in hoşnutsuzluğunu haber verdi. Hazret-i Fâtıma -radıyallâhu anhâ-:

"-O perdeyi ne yapmayı emrediyor." dedi.


Hazret-i Ali -radıyallâhu anh- tekrar Allâh Rasûlü'ne(SallAllahu Aleyhi Vesellem) mürâcaat etti. Fahr-i kâinât -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz sevgili dâmadına:

"-Hazret-i Fâtıma'ya söyle; O perdeyi filan oğullarına göndersin." buyurdu.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v)'den bu cevabı alan Hazret-i Ali ve Fâtıma -radıyallâhu anhümâ- o perdeyi yerinden indirip ihtiyâç sâhiplerine gönderdiler. Rasûlullâh'ın(s.a.v) istemediği bir şeyi onlar hiç istemezlerdi. Allah Rasûlü (s.a.v) babacığını memnun etmek onların en büyük arzusuydu. Bunun için sevgide kusur etmemeğe, hizmette edep göstermeğe son derece dikkat ederlerdi. İki Cihân Güneşi Efendimiz de dâmadı ve kızını çok sever, fırsat buldukça onları ziyâret ederdi.

* * *

Bir defasında Hazret-i Ali ve Hazret-i Fâtıma -radıyallâhu anhümâ- karşılıklı sohbet ediyorlardı. Birbirlerine iltifatlarda bulunuyor ve:

"-Hangimiz Allâh'ın Rasûlü'ne(SallAllahu Aleyhi Vesellem) daha sevgilidir, Kızı mı yoksa Damadı mı?" diye konuşuyorlar ve tatlı tatlı gülüyorlardı.

Tam bu sırada Rasûl-i Ekrem -sallallâhu aleyhi ve sellem- yanlarına çıkageldi. Onları neşeli görünce pek sevindi. Babacığına çok düşkün olan Hazret-i Fâtıma -radıyallâhu anhâ- gülümseyerek:


"-Babacığım. Ali ile sizin yanınızda hangimizin daha sevimli olduğumuz üzerine konuşuyorduk." dedi.


Bunun üzerine Rahmet Peygamberi Efendimiz (s.a.v)hem kızına hem de damadına beslediği derin sevgiyi şöyle ifade etti:


"-Kızım sen, babanın evlâdına olan tabii sevgisi ve fitrî şefkati icâbı bana Ali'den daha çok sevgilisin. Fakat Ali de benim nazarımda senden daha kıymetli ve daha çok izzet sahibidir." buyurdu.


Her ikisini de değişik yönlerden sevdiğini söyledi. Küçük büyük her şeyi fırsat bilerek çok sevdiği kızı ve dâmadının aralarındaki muhabbetin artmasına gayret etti.

* * *

Hazret-i Ali ve Hazret-i Fâtıma -radıyallâhu anhümâ- arasında kurulan evlilik ümmete ibretler dolu örnek bir yuva oldu. Karı ile koca arasındaki sevgi, saygı, samîmiyet, hizmet ve güzel geçime en iyi örnek bir yuva.


Bu yuvanın fertlerinden birisi üzgün olsa diğeri onun üzüntüsünü gidermek için gayret eder ve evdeki eksikleri görmezden gelerek müsâmaha ile karşılardı.


Müşterek hizmet ve sohbet zeminleri oluşturularak birbirlerini dinler ve dertleşirlerdi. Fakat beşer olarak küçük kırgınlıklar da olmaz değildi.


Bir gün Rasûl-i Ekrem -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, kızını ziyârete gitmişti. Damadını evde göremeyince kızına:

"-Amcam oğlu Ali nerede?" diye sordu.

Hazret-i Fâtıma da:


"-Aramızda ufak bir şey geçti. O sebepten küstü ve çıkıp gitti." dedi.
Bunun üzerine İki Cihân Güneşi Efendimiz SallAllahu Aleyhi Vesellem dışarı çıktı ve Sehl İbn-i Sa'd -radıyallâhu anh-'a:

"-Ya Sehl git, bak Ali nerdedir? Nerede bulursan gel, bana haber ver." buyurdu.


Sehl doğru mescide koştu. Hazret-i Ali'nin orada uyumakta olduğunu gördü. Dönüp geldi ve mescide yattığı haberini verince Efendimiz kalktı mescide geldi.

Hazret-i Ali toprak üzerine uzanmış uyuyakalmıştı. Rahmet Peygamberi Efendimiz dâmadını bu vaziyette görünce mübârek elleriyle yüzündeki tozları sildi. Üstü başı toprak olduğu için;

"-Kalk ya Ebâ Türâb, kalk ya Ebâ Türâb." diye seslendi.


Hazret-i Ali -radıyallâhu anh-, İki Cihân Güneşi Efendimiz SallAllahu Aleyhi Vesellem'in sesini duyunca hemen yerinden fırlayıp ayağa kalktı.


Üstü başı toz toprak içinde kalmıştı. Fahr-i Kâinât -sallallâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, elbisesini temizlemeğe yardım etti ve elinden tutarak evine götürdü. Hazret-i Fâtıma -radıyallâhu anhâ- ile aralarını düzeltti. Dışarı çıkarken sevinci yüzünden okunuyordu. Etrâfındaki ashâba:


"-En çok sevdiğim iki kişinin aralarını bulmayı başardım." diyerek Cenâb-ı Hakk'a hamdediyor ve memnûniyetini gösteriyordu.



Ne engin merhamet!.. Ne derin şefkat!.. Ne yüce muhabbet!.. Allâh'ım bizlere de bu üstün ahlâktan hisseler nasip et!.. Amin
 

Umut Kilic

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
10 May 2009
Mesajlar
68
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Allah razı olsun sağolasın bilgiler için...
 

cakdoc

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Eki 2008
Mesajlar
1,507
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Ne engin merhamet!.. Ne derin şefkat!.. Ne yüce muhabbet!.. Allâh'ım bizlere de bu üstün ahlâktan hisseler nasip et!.. Amin


aminnn amin amin Allah razi olsun kardesim paylasim icin..
 

FIRAT SÖNÜK

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 May 2009
Mesajlar
57
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Paylaşımın için sağol Allah razı olsun.


بِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم
 

bedavih

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 May 2009
Mesajlar
299
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Ne engin merhamet!.. Ne derin şefkat!.. Ne yüce muhabbet!.. Allâh'ım bizlere de bu üstün ahlâktan hisseler nasip et!.. Amin


aminnn amin amin Allah razi olsun kardesim paylasim icin..


Allah razı olsun...Peygamber Efendimiz (s.a.s) ' in şefaatine nail olmamız duası ile....
 

Gök Kubbe

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ara 2008
Mesajlar
3,422
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
selamun aleyküm paylaşım çook güzeldi allah razı olsun..
selametle inşallah hayırlı günler...:)
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Allahcc razı olsun gönüldaş...
Allahcc yar ve yardımcınız olsun kardeşimiz...
BESMELE...SELAM..DUA...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt