Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ramazan gitti dinî hayat bitti mi? (1 Kullanıcı)

Gülüşü Yaralı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2008
Mesajlar
5,741
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
39
Konum
ha bura :)
Web Sitesi
www.facebook.com
Ramazan gitti dinî hayat bitti mi?



Ramazan-ı Şerif'te dinî şuur kazanmış bir insan, Müslümanlığını elbette Ramazan ayı ile sınırlamaz,
Ramazan'dan sonra gömlek çıkarır gibi dinî hayatı çıkarıp da eski gaflet gömleğini giymeye yönelemez. Belki Ramazan'da kazandığı ibadet alışkanlıklarını iyice benimser, Ramazan sonrasında da aynen devam ettirme sadakati gösterir, bir ihmal ve ilgisizlik yanlışına düşmez. Zira Rabb'imizin emrettiği Müslümanlık günlük aylık değil ömür boyu devam eden Müslümanlıktır. Nitekim ibadetin son nefese kadar sürmesi gerektiğini emreden Rabb'imiz, Hıcır Sûresi'nin son ayetinde böyle buyurmaktadır:

"Sana ölüm gelinceye kadar ibadetine devam et!"


Onun için Müslüman 'Ramazan gitti, dinî hayat bitti' demez. Ramazan gider; ama dinî hayat ömür boyu sürer, son nefese kadar devam eder. Kimse Ramazan Müslüman'ı durumuna düşmek istemez.

Diyelim ki, bir insan Ramazan boyu beş vaktine beş daha ilâve etmiş, sabahlara kadar namaz kılmış, akşamlara kadar da oruç tutmuş. Elinden tesbihini, başından takkesini düşürmeyen bir sofu insan hâline gelmiş, ama bu titizlik ve dikkat, sadece Ramazan ayına mahsus kalmış, Ramazan'dan sonra tesbihler, takkeler sandığa, dinî görevler gelecek Ramazan'a bırakılmış.

İşte bu, ALLAH yanında makbul olan hal değildir. ALLAH'ın insanlara ihsan ettiği el, ayak, göz, kulak gibi eşsiz nimetleri nasıl sadece Ramazan ayına mahsus kalmıyor, ömür boyu kullanıyorsak, O'nun emirlerine olan itaatimiz de Ramazan ayına mahsus kalmamalı, ömür boyu devam ettirmeli, son nefese kadar sürdürmeliyiz.
O kadar ki, nasıl havasız, susuz yaşayamazsak, ibadetlerimizi de yerine getirmeden yaşayamaz hâle gelmeliyiz.
Ramazan ayı bize bu aşkı şevki vermeli, bu alışkanlığı kazandırmış olmalıdır.
Bu sebeple, bayramda bu konuyu kendi vicdanımızda değerlendirmeli, Ramazan'da kazandığımız iyilik ve ibadet alışkanlıklarımızı Ramazan'dan sonra da devam ettirme kararı almış olmalıyız.
Bu karar bize, Ramazan'ı tam değerlendirenlerden olduğumuzu da ifade etmiş olur.
Çünkü aldığımız bu karar, dinî hayatımızı firesiz devam ettirme kararıdır. Hayatımızı değerlendirme adına bundan daha mühim bir karar olamaz bayramlarda.

Ramazan Müslümanlığı konusunda, 1960'larda görev yaptığım Süleymaniye Camii'nin baş imamı Sadık efendinin bir sohbetini hep hatırlarım. Bayram namazından sonra kendisinden helallik isteyen cemaatten biri şöyle der:

- Hocam, Ramazan boyunca bize vaaz ettin, namaz kıldırdın hakkın geçti, helal et, gelecek Ramazan'da yine görüşmek üzere haydi ALLAH'a ısmarladık, kalın sağlıcakla!.

Merhum şöyle devam ettirirdi bu sohbetini:

- Bayram namazında camiden böyle helalleşerek ayrılan bu Ramazan Müslüman'ı başında takkesi, elinde tesbihiyle evinin yolunu tutar. Kapıya gelince hanıma seslenir:

-Hanım aç kapıyı da al şu takkeyi, tesbihi sandığın en emin yerine sakla. Gelecek Ramazan'da yine lazım olacak. O zaman tekrar isteyeceğim bunları senden..

İşte bu tip aylık Müslümanlık ALLAH'ın ve Resul'ünün istediği Müslümanlık değildir. Hadis bu yanlış anlayışı şöyle tashih etmektedir:

-"Efdal'ül amali edvemü-ha!"
Amellerin efdali, devamlı olanıdır. Ramazan'dan sonra bırakılanı değil..

Bu itibarla, gönlümüzün istediği, Ramazan'da kazandığımız ibadet aşk ve şevkimizi Ramazan'dan sonra da sürdürüp ömür boyu devam ettirmektir. Rabb'imiz muvaffak kılsın cümlemizi, ibadetlerimizi ara vermeden devam ettirme aşk ve azmimizi de!.




Ahmet ŞAHİN
 

Erzurumli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Ağu 2007
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
1
Puanları
0
Esselamu aleykum,

Kıymetli kardeşim Allah Rasulunun s.a.v bir mübarek sözleri vardır '' Ramazan da şeytanlar zincirlenir '' diye bu olan bitenler bu söz gereğidir aslında,ben bu fikre bu ramazan daha sıkı sarıldım,çünkü her cuma namazında camimizin yarısı ancak dolarken ramazan cumalarında içi ve üst katları tamamen doluyordu , aynı şekilde vakit namazlarında misal ; öğlen namazı vakti 2 saf normal günde cemaat oluyordu ise ramazan günü öğlen namazı normal bir gün cuma namazı gibi caminin yarısı doluyordu.
Eğer ALLAH TEALA rahmetini bol tutmasa ve Rasulullahın s.a.v in sözünü yerine getirmese bunca insan yine Ramazanı şerif günlerinde olduğu gibi aynı namaz kılma aşkı ile camileri dolduruyor olmazmıydılar,birde şu var çok gülünç iki rekat sabah namazı kılmazlar FARZ olduğu halde, 20 rekat TERAVİH namazı kılarlar Efendimiz s.a.v sağlığında çok az kıldığı hatta kılınmasını emretmediği halde,dinimizi öğrenme adına sarfetmediğimiz gayretlerimizden de sorulacağız amma müslümanlığı sadece önemli günler ve gecelerle sınırlamayada çalışmayacağız yazında söylenen gibi,ALLAH-U TEALA yardımcımız olsun kardeşim paylaşım için teşekkürler...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt