Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

RAHIP BAHIRA HZ.MUHAMMED(SAV) (1 Kullanıcı)

gurbetten

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Tem 2006
Mesajlar
1,474
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
Konum
ALMANYA/MANISA
Rahip Bahîra nın müşahede ve tesbiti

Busra panayırına yakın küçük bir manastırda o sıra bir râhip yaşıyordu: Bahîra.1 Bu râhip, Hıristiyanların o zaman hatırı sayılır bir âlimi idi. Çünkü, manastırda bir kitap vardı ki, orada ibâdete kapanan her râhip, o kitaptan okuyarak Hıristiyanların en bilgili kimsesi olurdu. O güne kadar gelmiş geçmiş bütün râhipler de o kitaptan istifade etmişlerdi.2

Kureyş in ticaret kafilesi, her sene olduğu gibi bu sene de râhibin bu manastırına yakın bir yerde konakladı. Gariptir ki, daha önceki senelerde oraya gelen Kureyş kervanının hiçbiriyle ilgilenmeyen, konuşmayan Bahîra, bu sefer kafileye beklenmedik bir sürpriz ile yakın alâka gösterdi, hatta kendileri için bir ziyafet tertipledi.

Bu ilgi, bu ziyafet nedendi? Kafiledekileri düşündüren soru bu idi.

Bilgin Râhip, kafilede o âna kadar rastlamadığı bazı garipliklere şâhid olmuştu. Manastırda, Kureyş kafilesini seyrederken, bir bulutun Efendiler Efendisini gölgelediğini görmüştü. Kafile gelip bir ağacın altına konunca, aynı bulutun ağacı da gölgelediğini; ağacın dallarının ise, nur çocuğun üstüne âdeta eğilip gölge ettiğini müşâhede etmişti.

Bu garipliği gören râhib Bahîra onları yemeğe çağırmak istedi. Mekkelilere şu haberi gönderdi:

Ey Kureyşliler! Size yemek hazırladım, Bu ziyafetime, büyüğünüz, küçüğünüz, hürünüz, köleniz dahil hepinizin gelmesini istiyorum.

Bahîra´nın bu garip tavrı yemeğe gelen Kureyşli tüccarların dikkatinden kaçmadı. Sebebini merak ettiler ve sordular:

Ey Bahîra! Vallahi, bugün sende bam başka bir hal var. Biz sana her gelişimizde uğrarız. Şimdiye kadar bize böyle birşey yaptığın vâki değil. Sendeki bu hal nedir
Bahîra, sırrını açıklamadı ve şu cevapla yetindi:

Evet, gerçekten doğru söylediniz, ama ne de olsa sizler misafirimsiniz. Bunun için sizi misafir etmek, yemek yedirmek istedim. Buyurun yiyiniz!

Dâvete icabet edildi ve sofraya oturuldu. Ancak, kafileden sofrada bir tek kişi eksikti: Bahîra nın aradığı Kâinatın Efendisi. Nur Çocuk yaş itibariyle en küçükleri olduğundan kafilenin eşyalarını beklemekle vazifeli olarak ağacın altında oturuyordu.

Bahîra, bütün dikkati ile sofradakileri süzmekle meşguldü. Ancak, aradığı nurlu sîmâ yoktu aralarında. Sordu:

İçinizde yemeğe gelmeyen, geride kalan kimse var mı

Cevap verdiler:

Hayır, ey Bahîra, senin dâvetine icabet edip gelmeyen kimse yok. Sadece bir çocuk var. Eşyalarımızı beklemek üzere bırakılmış bir çocuk.

Mukaddes kitapları dikkatle incelemiş olan ve onlardan son peygamberin özellik ve alâmetlerini öğrenmiş bulunan Bahîra, onun da gelmesini ısrarla istedi.

Kureyşli tüccarlar Bahîra nın bu ısrarlı isteğini reddetmediler ve Kâinatın Efendisi Nur Çocuğu da alıp getirdiler. Efendiler Efendisi sofrada yemek yemekle meşgul iken, Bahîra nın gözleri bütün dikkat ve hayretleriyle onun üzerinde dolaşıyordu. Her halini, her hareketini dikkatli bakışlarla süzmekteydi.

Bahîra, aradığını bulmuştu. Maksadına erişmişti. Zira, bütün dikkatiyle süzmekte olduğu Nur Çocuğun her hali ve her hareketi yanındaki kitapta yazılı sıfatlara tıpa tıp uyuyordu.

Yemek yendi ve sofradakiler dağılırken Bahîra, Kâinatın Efendisi Peygamberimizin kulağına eğildi ve Bak delikanlı, Lât ve Uzza hakkı için sana soracağım şeylere cevap ver.

Nur gözlerde bir rahatsızlık, bir nefret belirtisi. Lât ve Uzza adına benden bir şey isteme. Vallahi onlardan nefret ettiğim kadar, hiçbir şeyden nefret etmem.

Bahîra, önceki teklifinden vazgeçti. O halde Allah hakkı için, sana soracaklarıma cevap ver.

Peygamber Efendimiz, İstediğini sor buyurdu.

Sorduğu her soruya aldığı cevap Bahîra yı hayretler içinde bırakıyordu. Çünkü onun son peygamber hakkında bildiklerine aynen uyuyordu. Son olarak Kâinatın Efendisinin sırtına baktı ve Peygamberlik Mührünü gördü.

Artık Bahîra da, şeksiz şüphesiz kesin kanaat hasıl olmuştu: Bu genç, beklenen Son Peygamberdi.

Rahib Bahîra ile Ebû Tâlip başbaşa

Rahib Bahîra, bu teşhisinden sonra, Efendimizin amcası Ebû Tâlib in yanına vardı. Aralarında şu konuşma geçti:

Bu çocuk senin neyin olur

Oğlumdur.

Hayır, o senin oğlun değil. Bu çocuğun babasının hayatta olmaması lâzım.

Evet, doğru söyledin, o benim öz oğlum değil, yeğenimdir.

Peki, babasına ne oldu

Annesi bu çocuğa hamile iken vefat etti.

Evet, doğru konuştun.

Artık her şey ap açık ve kesindi.

Sonunda, Peygamberimizin amcasına şu tavsiyede bulunarak hakperestliğini gösterdi:

Yeğenini hemen memleketine geri götür. Onu hasetçi Yahudilerden koru. Vallahi, Yahudiler çocuğu görüp de, benim fark ettiklerimi onlar da fark ederlerse ona kötülükte bulunurlar. Çünkü, senin bu yeğenin ileride büyük şân ve nâm kazanacaktır. Durma, onu hemen geri götür.

Bu tavsiye üzerine Ebû Tâlip, mallarını orada satarak aziz yeğeni ile Mekke�ye geri döndü.

Rahib Bahîra gibi, bir çok Hıristiyan ve Yahudî âlimi, Resûl-i Ekrem Efendimizin sıfatlarını kitaplarında görmüşler ve Evet, kitaplarımızda Muhammed-i Arabî nin (a.s.m.) sıfatları yazılıdır diyerek, doğru bir itirafta bulunmuşlardır. Bu itirafa rağmen, yine de birçoğu İslâmın şerefiyle şereflenmekten mahrum kalmışlardır.

Bu eşsiz bahtiyarlığa erenler arasında ise şunları sayabiliriz: Abdullah bin Selâm, Vehb bin Münebbih, Ebû Yâsir, Şamûl, Esid ve Sa-lebe bin Sâye, İbni Bünyamin, Muhayrık, Kâbü-l-Ahbâr, Dağatır, İbni Nafûr ve Carûd.3

Kur-an-ı Kerim, ehl-i kitabın bu hakperest âlimlerinden şu âyetiyle bahseder:

Îmân edenlere düşmanlıkta insanların en şiddetlisi olarak sen, elbette Yahudîleri ve Allah´a ortak koşanları bulacaksın. Îmân edenlere muhabbette en yakın kimseler olarak da, elbette Biz Hıristiyanlarız diyenleri bulacaksın. Çünkü onların içinde ilim sahibi keşişler ve kendilerini ibadete vermiş râhipler vardır; onlar büyüklük de taslamazlar.

Peygambere indirileni dinledikleri zaman, âşina oldukları hakikatlerden duygulanarak gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. Onlar, Ey Rabbimiz, îmân ettik derler. Sen de bizi, hakka şâhitlik eden mü�minlerle beraber yaz derler.

* * *
 

gurbetten

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Tem 2006
Mesajlar
1,474
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
Konum
ALMANYA/MANISA
RE: RAHIP BAHIRA HZ.MUHAMMED(SAV)

Hz Muhammed(sav) Çocukluğu ve Gençliği

Dr. Casim Avcı

Hz. Muhammed (sav) doğumunun ardından bir süre annesi Âmine nin yanında kalmış, daha sonra âdet olduğu üzere süt annesine verilmiştir. Çocukların süt annesine verilmesinde temel sebep çocukların şehir yerine daha sağlıklı olan çöl havasında büyümelerini sağlamak, ayrıca konuşma çağında fasih Arapça öğrenmelerine imkân vermekti. Hz. Peygamber de bu geleneğe uyularak Hevâzin kabilesinin Sa-d b. Bekir koluna mensup Halîme bint Ebû Züeyb e verildi. Halîme, sütanneliği yaparak geçimini sağlayan diğer bedevî kadınlarla ve kocası ile birlikte bir kıtlık yılında Mekke´ye gitmiş, ancak genellikle tercih edildiği üzere zengin bir aile çocuğu bulamamıştı. Hz. Muhammed (sav)´in yetim olduğunu öğrenince de onu almakta tereddüt göstermiş, bununla birlikte Mekke’den boş dönmemek için sütanneliği yapmak üzere yanında götürmeye razı olmuştu. Hz. Muhammed (sav) iki yıl sonra sütannesi Halîme tarafından Mekke ye getirilmiş, ancak Âmine, çöl havasının çocuğuna yaradığını gördüğü, bazı rivayetlere göre ise o sıralarda Mekke’de veba salgını bulunduğu için onun bir müddet daha Halîme´nin yanında kalmasını istemişti. Hz. Muhammed (sav) dört veya beş yaşına kadar sütannesinin yanında kaldıktan sonra Mekke ye getirilerek annesine teslim edildi. Hz. Peygamber´in sütbabası Hâris b. Abdüluzza, sütkardeşleri de Abdullah, Üneyse ve Şeymâ idi. Rivâyete göre Halîme ve Hâris, Muhammed (sav)´i yanlarına aldıktan sonra bolluk ve berekete kavuştular; deve ve koyunları eskisinden çok daha fazla süt vermeye başladı. Ayrıca sütannesinin yanında bulunduğu dönemde şakk-ı sadr adı verilen hadisenin vukû bulduğu kaynaklarda zikredilmektedir. Buna göre iki melek gelip Hz. Muhammed (sav)´in göğsünü yarmış, kalbini çıkararak kötülüklerden arındırmış, semâvî bir suyla yıkadıktan sonra yerine yerleştirmiştir. Bu olaydan haberdar olan Halîme ve Hâris´in baştan beri birçok olağanüstü yönüne şahid oldukları Hz. Muhammed (sav) hakkında, olup biteni izah edememekten kaynaklanan bir endişe yaşadıkları ve çocuğu ailesine iade etmenin daha doğru olacağını düşünmeye başladıkları nakledilmektedir.
 

gurbetten

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Tem 2006
Mesajlar
1,474
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
Konum
ALMANYA/MANISA
RE: RAHIP BAHIRA HZ.MUHAMMED(SAV)

Hz. Peygamber altı yaşına geldiğinde annesi Âmine O´nu da câriyesi Ümmü Eymen´le birlikte yanına alarak Yesrib´e (Medine) götürdü. Burada hem Abdullah´ın mezarını hem de Abdülmuttalib´in annesi dolayısıyla ailenin dayıları sayılan Benî Neccâr mensuplarını ziyaret ettiler. Âmine, Yesrib´de bir ay kadar kaldıktan sonra Mekke´ye dönerken Medine´ye yaklaşık 190 km. mesafede bulunan Ebvâ´da hastalandı ve genç yaşta vefat etti. Âmine´nin ölümünden önce küçükEbvâ´ya uğrayıp annesinin mezarını ziyaret etmiştir. Kabri eliyle düzelten, Hz. Peygamber bu arada annesi yavrusuna bakarak şöyle söylediği anlatılır: Her yaşayan ölür. Her yeni eskir. Her çok azalır. Her büyük yok olur. Şüphesiz ben de öleceğim, ama devamlı anılacağım. Çünkü dünyaya oğlumu hayırlı bir gelecek olarak bırakıyorum. Annesinin ölümüyle öksüz kalan Hz. Peygamber Ümmü Eymen tarafından Mekke´ye getirilip dedesi Abdülmuttalib´e teslim edildi. Hz. Peygamber daha sonra hicretin altıncı yılında (milâdî 628) nin şefkat ve merhametini hatırlayarak göz yaşı dökmüştür. Onun bu tutumundan etkilenen sahabîler de göz yaşlarını tutamayıp onunla birlikte ağlamışlardır.:(:(:(:(:(:(:(:(:(:(:(:(:(:(:(:(:(
 

gurbetten

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Tem 2006
Mesajlar
1,474
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
Konum
ALMANYA/MANISA
RE: RAHIP BAHIRA HZ.MUHAMMED(SAV)

gulyildiz.gif

scarletrose238lm8vmzj4.jpg
 

desertrose

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Eki 2006
Mesajlar
3,480
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Konum
İstanbul
RE: RAHIP BAHIRA HZ.MUHAMMED(SAV)

Selamun aleykum ablam emeğine sağlık .. Allah c.c. razı olsun.. B)B)B)

Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed
 

gurbetten

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Tem 2006
Mesajlar
1,474
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
Konum
ALMANYA/MANISA
RE: RAHIP BAHIRA HZ.MUHAMMED(SAV)

desertrose yazdı:
Selamun aleykum ablam emeğine sağlık .. Allah c.c. razı olsun.. B)B)B)

Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed


VE ALEYKÜMSELAM CANIM ALLAH SENDENDE RAZI OLSUN!
 

leyla-1

Altın Üye
Katılım
4 May 2007
Mesajlar
38,980
Tepki puanı
5,628
Puanları
163
Yaş
50
RE: RAHIP BAHIRA HZ.MUHAMMED(SAV)

Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed
Emeğinize sağlık Allah sizden razı olsun. Rabbim yar ve yardımcımız olsun inşallah peygamberimizin şefaatine nail olmak nasip etsin Rabbim cümlemize bizlerede inşallah. AMİN..B)B)
 

CADDYCADDY

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Ağu 2007
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: RAHIP BAHIRA HZ.MUHAMMED(SAV)

islam alemini güçlendirme konsun daki çalışmalarınızı tebrik ediyorum
 

gurbetten

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Tem 2006
Mesajlar
1,474
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
Konum
ALMANYA/MANISA
RE: RAHIP BAHIRA HZ.MUHAMMED(SAV)

leyla Belgin yazdı:
Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed
Emeğinize sağlık Allah sizden razı olsun. Rabbim yar ve yardımcımız olsun inşallah peygamberimizin şefaatine nail olmak nasip etsin Rabbim cümlemize bizlerede inşallah. AMİN..B)B)


ALLAH RAZI OLSUN KARDESIM! NE GÜZEL DUADA BULUNMUSSUNUZ!AMIN DIYORUM DUA YERINE INSALLAH CÜMLEMIZLE BIRLIKTE! AMIN AMIN AMIN
 

~Elçi~

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Haz 2007
Mesajlar
2,893
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
44
RE: RAHIP BAHIRA HZ.MUHAMMED(SAV)

Esselamun aleyküm

Bu önemli konuyu bizinle paylaştığınız için Rahman razı olsun sevabınıza yazsın inşaallah selam ve dua ile...
 

gurbetten

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Tem 2006
Mesajlar
1,474
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
46
Konum
ALMANYA/MANISA
RE: RAHIP BAHIRA HZ.MUHAMMED(SAV)

zynp_rukiye yazdı:
Esselamun aleyküm

Bu önemli konuyu bizinle paylaştığınız için Rahman razı olsun sevabınıza yazsın inşaallah selam ve dua ile...



amin kardesim Allah sizdende razi olsun.bende önemli buldugum icin paylasmak istemistim. begendigine sevindimB)B)B)B)
 

erdal

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Nis 2006
Mesajlar
3,212
Tepki puanı
1
Puanları
38
RE: RAHIP BAHIRA HZ.MUHAMMED(SAV)

ALLAH RAZI OLSUN...

ELLERİNE SAĞLIK...DUA İLE KAL...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt