Aldığımız kararın aleyhimize dönmesi, yaptığımız işin kötü netice vermesi nadim olmamıza, kendimizi eleştirmemize neden olur. İçimizde oluşan bu duyguyu pişmanlık kelimesiyle ifade ediyoruz.
Her biber aynı derecede acı ve yakıcı olmadığı gibi her pişmanlık duygusu da aynı derecede acı, aynı derecede yakıcı değildir.
Yanlış sokağa giren bir insan 3-5 adım sonra girdiği sokağın yanlış olduğunu fark etse duyacağı pişmanlık çok az olacaktır. Bu yanlış sokakta 3-5 adım değil de 1-2 km yaya yürüdükten sonra sokağın yanlış olduğunu öğrendiğimizde duyacağınız pişmanlık duygusu daha fazla olur.
Ticarî bir işle uğraşıyor olsanız, bir müşterinize de 1 -2 milyonluk veresiye mal verseniz, bu malınız batağa gitse duyacağınız pişmanlık ile 5-10 milyar değerinde bir malınızın batağa gitmesiyle duyacağımız pişmanlık acısı aynı seviyede olmayacaktır.
Bu misaller değişik biçimlerde verilebilir. Kesin bir realite şu ki: İçimizde pişmanlık duygusu var ve biz bundan ciddî olarak etkileniyoruz. Öyle ki bu duygu ağır olduğu zamanlar huzurumuzu, saadetimizi yaralıyor. Dünyalık işlerden duyduğumuz pişmanlıkların açtığı yaralar mezarda kapanabilir. Mezarda kapanmayan pişmanlıklara karşı çok daha dikkatli olmamız gerekmez mi?
Pişmanlık duygusunu içimize koyan Mevlâmız, bize ne kadar merhametli davranmış. Zira pişmanlık duygusundan hiç haberimiz olmasa idi kendimize çekidüzen verme lüzumunu hissetmeyecektik ve olabildiğince zarara girecektik. Bize pişmanlık duygularıyla ders veren Yüce Mevlâya hadsiz hamd olsun.
Okul sıralarında pişmanlık duygusuyla kendimize çekidüzen vermedik mi? Aldığı zayıf notlara pişmanlık duymayan arkadaşlarımız okulu terk etmek zorunda kaldılar. Günahlarımıza duyduğumuz pişmanlıklar vesilesiyle ahiretimize zarar vermekten korunmuyor muyuz?
Günahlarına pişmanlık duymayanların ahiret inancından rahatsızlık duyduklarına tanık değil miyiz? Ve bu insanlar, duydukları rahatsızlığın altında ezilmemek için ahireti inkâr yoluna gittiklerini görmüyor muyuz?
Demek ki pişmanlık duygusu, bizleri yeniden gerilime geçiren, yeniden varolma, yeniden yeşerme ümidi veren çok kıymetli çok değerli bir duygu. Pişmanlık duygusunu içimize koyarak bize ders veren Yüce Mevlâya hadsiz hamd olsun.
Yazar: Yakup Yasir
Her biber aynı derecede acı ve yakıcı olmadığı gibi her pişmanlık duygusu da aynı derecede acı, aynı derecede yakıcı değildir.
Yanlış sokağa giren bir insan 3-5 adım sonra girdiği sokağın yanlış olduğunu fark etse duyacağı pişmanlık çok az olacaktır. Bu yanlış sokakta 3-5 adım değil de 1-2 km yaya yürüdükten sonra sokağın yanlış olduğunu öğrendiğimizde duyacağınız pişmanlık duygusu daha fazla olur.
Ticarî bir işle uğraşıyor olsanız, bir müşterinize de 1 -2 milyonluk veresiye mal verseniz, bu malınız batağa gitse duyacağınız pişmanlık ile 5-10 milyar değerinde bir malınızın batağa gitmesiyle duyacağımız pişmanlık acısı aynı seviyede olmayacaktır.
Bu misaller değişik biçimlerde verilebilir. Kesin bir realite şu ki: İçimizde pişmanlık duygusu var ve biz bundan ciddî olarak etkileniyoruz. Öyle ki bu duygu ağır olduğu zamanlar huzurumuzu, saadetimizi yaralıyor. Dünyalık işlerden duyduğumuz pişmanlıkların açtığı yaralar mezarda kapanabilir. Mezarda kapanmayan pişmanlıklara karşı çok daha dikkatli olmamız gerekmez mi?
Pişmanlık duygusunu içimize koyan Mevlâmız, bize ne kadar merhametli davranmış. Zira pişmanlık duygusundan hiç haberimiz olmasa idi kendimize çekidüzen verme lüzumunu hissetmeyecektik ve olabildiğince zarara girecektik. Bize pişmanlık duygularıyla ders veren Yüce Mevlâya hadsiz hamd olsun.
Okul sıralarında pişmanlık duygusuyla kendimize çekidüzen vermedik mi? Aldığı zayıf notlara pişmanlık duymayan arkadaşlarımız okulu terk etmek zorunda kaldılar. Günahlarımıza duyduğumuz pişmanlıklar vesilesiyle ahiretimize zarar vermekten korunmuyor muyuz?
Günahlarına pişmanlık duymayanların ahiret inancından rahatsızlık duyduklarına tanık değil miyiz? Ve bu insanlar, duydukları rahatsızlığın altında ezilmemek için ahireti inkâr yoluna gittiklerini görmüyor muyuz?
Demek ki pişmanlık duygusu, bizleri yeniden gerilime geçiren, yeniden varolma, yeniden yeşerme ümidi veren çok kıymetli çok değerli bir duygu. Pişmanlık duygusunu içimize koyarak bize ders veren Yüce Mevlâya hadsiz hamd olsun.
Yazar: Yakup Yasir