Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Pısmanlıgım!!!! (1 Kullanıcı)

elifimbenim(MERHUME)

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Kas 2007
Mesajlar
1,642
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
64
Çıldırmasına ramak kalmış bir şehirde, ve çıldırmaya meyli hayli yüksek bir benliğin içinde, aldığım nefesten bunalarak yaşıyorum hayatı. Çok daha farklı olacağı hayal edilmiş bir geleceğin içinde hüküm sürmekteyim. Uzun bir yol bırakmadım aslında arkamda. Yaşanmışlıklarla ölçülüyorsa eğer tecrübeler, öyle çok tecrübelenmiş bir insan da değilim. Yine de biliyorum ki bugün elimde olan her pişmanlık, ektiğim cesaretsizliklerden topladıklarımdır. Korkumun kanatları arasına kendimi sakladığım her anın bedeli, hep gözyaşlarımdır. Gün gelip sorduğunda insan kendine "o eski ben nerede" diye, alacağı cevap hep aynıdır. Çünkü hiçbir benlik aynı kalmaz zaman içinde, ama en büyük hatalar hep en çabuk unutulanlardır.

İnsan kendine mi ikiyüzlüdür aslında, yoksa gerçekten normal midir aynı anda büyük günahlar ve büyük sevaplara sahip olmak; durmadan kendine sorar. Suçluluk denilen seri katilin aklımıza kurduğu tuzaklardır aslında bunlar. Zaman geçer, yaralar belki kabuk bağlar. Ama suçlu olduğunu unutmamak; ki gelmiş geçmiş en büyük çaresizliklerindendir insanoğlunun; gün be gün kanımıza karışır,bedenimizde kök salar.

Bugün kendime acıma cesaretini gösteremiyorsam eğer, ve gözyaşlarıma karşı hiçbir merhamet duymuyorsam; buna yegane sebep kulaklarımda uğuldamaktan bıkmayan vicdanımdır. Hani böyle kendi etrafinda dolanan ateşböcekleri arar ya bazen insan, çevresinde dönülsün kur yapılsın ister ya; benim ateşböceklerim kurutup sakladığım yalnızlığımdır. Hansel’le Gratel yaparken iyidir açgözlülüğü, doymazlıkları saflık diye nitelendirilir onların. Gel gör ki ben koştuğumda bir hayalin peşinden, ya da bir hayali koşturmak istediğimde peşimden; insanlık mahkemesinde bu hemen yargılanır, üstüme ‘arsız’ damgası basılır. Ne kadar kanasa da içim, yalnızlık göğsümün orta yerine ne kadar batsa da; layık göremem kendimi güzelliklere, payıma bu esaret içinde yaşamak kalır. Kim ne almış benden, kime neyi satmışım ne kadara; ne önemi var? Gün sonunda elde kalan sayılır, kar-zarar hesabı yalnız rakamlara göre yapılır. Üç lira ile beş iyiliği toplamaz hiçbir kader zebanisi. Dört işlemde neye karşılık geldiysen -ki fazla basamaklı olanı makbuldür malum- kıymetin odur artık senin. Kalan kıymet meseleleri, alınan iltifatlar, duyulan sözler; hepsi yalandır ve er geç geri alınacaktır. Ve evet sonrasında sen çırılçıplak kalacaksındır; ayaz yüzüne vururken koşar adımlar atacak, ağlayacaksındır. Büyümek buna denir, anlayacaksındır.

Simdi düşünüyorum, kağıtlara akıttığım şu kelimeler toplaşıp da kefaletimi denkleştirebilir mi? Unutulmayan bir aşktan, bir bebek saflığından, ana baba vicdanından üstte tutar mı yazdıklarım beni? Damarlarımdaki kan tamamen çekildiğinde, ve insanlığımın sınır çizgisi çoktan geçildiğinde, tüm bu yazdıklarım beni affettirir mi?

An gelir yaşam biter de bir gün; tüm pişmanlıklarım toplanıp, beni cennet kapısından içeri iter mi?
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
502
Puanları
83
Yaş
43
sevgili kardeşim.o kadar güzel ki paylaştığın konular, yazılar, dualar...
bunları okadar dikkatle okurum ki birde bakmışım son paragraftayım...
kardeşim demek ne kadar doğru bilmiyorum aslında hocam demek gelir içimden hep...
..Hocam...Yazılarınız paylaştıklarınız çok güzel....
..
ellerine emeğine ve yüreğine sağlık...Allah razı olsun sizden Yar ve yardımcınız olsun İnşalllah....
...Selam ve dua ile...
 

elifimbenim(MERHUME)

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Kas 2007
Mesajlar
1,642
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
64
sevgili kardeşim.o kadar güzel ki paylaştığın konular, yazılar, dualar...
bunları okadar dikkatle okurum ki birde bakmışım son paragraftayım...
kardeşim demek ne kadar doğru bilmiyorum aslında hocam demek gelir içimden hep...
..Hocam...Yazılarınız paylaştıklarınız çok güzel....
..
ellerine emeğine ve yüreğine sağlık...Allah razı olsun sizden Yar ve yardımcınız olsun İnşalllah....
...Selam ve dua ile...
selamün aleyküm kardesim allah razi olsun hoca degilim malesef ama bana bu sekilde hitab ettigin icin cok mutlu ettin beni:a12: allahim senide mutlu etsin bende cok seviyorum böyle dualari.kissalari kardeslerimle konusmak anlatmak paylasmayi istiyorum. bir nevide olsa dinimizle ilgili konulari yazmamin nedeni yanlisliklarimiz var ise duzeltmek rabbimin istedigi bir kul gibi yasamak eyer yararli oluyorsam ne mutlu bana rabbim sizlerdende razi olsun okuyup cavapladiginiz icin allah emanet olun
 

nurışığı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Eki 2008
Mesajlar
479
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Selamün Aleyküm kardeşim
Kardeşim insanın kendiyle yüzleşmeye korktuğu konuyu nasılda güzel anlatmışsın Allah Teala razı olsun faydalı olsun inşAllah
Ne yaptığımızı hatamızı biliyoruz... biliyoruz amma ders almıyoruz maalesef. Allah Teala sonumuzu hayretsin inşAllah
Selaetle kardeşim Hak Teala yar ve yardımcın olsun
 

elifimbenim(MERHUME)

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Kas 2007
Mesajlar
1,642
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
64
Selamün Aleyküm kardeşim
Kardeşim insanın kendiyle yüzleşmeye korktuğu konuyu nasılda güzel anlatmışsın Allah Teala razı olsun faydalı olsun inşAllah
Ne yaptığımızı hatamızı biliyoruz... biliyoruz amma ders almıyoruz maalesef. Allah Teala sonumuzu hayretsin inşAllah
Selaetle kardeşim Hak Teala yar ve yardımcın olsun
ve aleyküm selam ve berekatühü kardesim allah sendende razı olsun gözüne. eline sağlık okuyup cevap verdığin için bir nevi faydalı olduysam ne mutlu bana allaha emanet ol
 

elifimbenim(MERHUME)

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Kas 2007
Mesajlar
1,642
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
64
İrade zayıflığıdır pişmanlık. Gün gelir bu pişmanlıklar zinciri, bir dağ gibi yığılır olur olmaz yerlerde kişinin önüne. Ahh demeye bile fırsat bulamaz insan. Ve ömür kısadır, pişmanlıklarla yaşayamayacak kadar hem de...


Yaşayan tüm canlılar için çok kısa bir zaman bölümüdür ömür denen şey. Kelebeğin bir günlük ömrü ne kadar kısaysa insanın ömrü de aslında o kadar kısadır. Kısa? Neye göre kısa ya neden kısa? Bu ömrün bir mazmunudur/sırrıdır. Tıkanıp kalmak ne zor!.. Pişman olunan şey de insan için bir sıkıntı, bir sırdır. Onu pek açamayız çevremize. Yenilgiye uğrayan, yenildiğini kimse görmesin ister. Aslında haklıdır da; kim ister ki yenildiğini görmek?...

Pişmanlıklar, insanların hayattaki gayelerini iyi tespit edememelerindendir. İrade zayıflığı da buna bağlı olarak ortaya çıkar. Kişilerin hayattaki bazı gayeleri kaypaktır. Çok sağlam ve arkasına düşülecek hedefler de vardır ancak, hayalperestliğin içinde kaybolmayı göze alabilecek türden insanlar da var ne yazık ki. Hedeflerine ulaşmak için pişman olmayı göze alabiliyorsa kişi onun sonuçlarına da katlanacaktır doğal olarak. Yok pişmanlık aklının ucundan dahi geçmiyorsa hiç beklemediği pişmanlıklar, hayatında engeller oluşturacak ve peş peşe gelecektir.

Hataların ve pişmanlıkların bir telafisi varsa eğer, ki vardır o da yapmış olduğumuz hataların ve pişmanlıkların hemen akabinde bir daha onları tekrarlamamaktır. Böylelikle pişmanlık ortadan kalkar. Ama ömür boyu devamlı biriken pişmanlıklar bir gün gelir pişmanlıklar zinciri oluverir ve içinden çıkılmaz hâl alırlar. Bir şarkı vardır: Son pişmanlık neye yarar – Her şeyin bedeli var... diye devam eder. Bedel ödemek zordur. Bu bedellerden misal olarak şunu verebilirim: dostlarına karşı soğuk davranan onları sebepsiz yere kıran ve gençliğini dostsuz geçiren geçimsiz olan bir kimse biraz biraz yaşı ilerledikçe azap duyar. Bu azap pişmanlıktır işte. Bedeli: Yanlızlıktır...

Her şeyin bir bedeli var ve bundan kaçış yoksa, her saniyemizi pişman olmama adına planlamalı değil miyiz? Ne birinin kalbini kırmalıyız ne de kalbimizin kırılmasına izin vermeliyiz. Hayatın ince ince, tel tel dokunmuş kiliminde eksik bir şey varsa o eksikliği biz tamamlamalıyız. Asla ve asla eksik olmamalıyız. Bir düşünür söyle der: Hayatta huzurlu yaşamanın iki yolu vardır. Biricisi incinmemek, ikincisi ise asla incitmemektir. Bu ince çizgide ister felsefî yaşamın isterse de rutin bir yaşayışı olan insanların yapması gerekendir bunlar. Kırmamak belki elimizde olsa da ve bunu rahatlıkla başarabiliyorsak; bunun tam aksine kırılmamak/ incinmemek elimizde değildir. Biz elimizde olanı gerçekleştirelim; elimizde olmayandan ötürü üzülmeyelim.

Velhasıl-ı kelam faydasız, ilmi olmayan her şeyden ve kendimiz olmamaktan kaçınmalıyız. Eğer kaçınmaz isek pişmanlık bir gün kapımıza dayanır. Tıpkı ölümün kapımızı çalması gibi



ALINTI

__________________
fazltanixp8821r0ay93.jpg
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt