Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Peygamberlerin Özellikleri (1 Kullanıcı)

tersinim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2010
Mesajlar
39
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
77


Peygamberler Yüce Allah’ın (c.c.) bizzat seçtiği mümtaz kullarıdır. O Allah’ın (c.c.) bazı kullarına nasip ettiği yüce bir rahmetidir. Hiç bir insan; malı, mülkü, şahsi iradesi, yaşı, bilgisi, unvanı nedeniyle peygamber olamaz. (Enam124) (Zuhruf 31-32)

Peygamberler hür ve erkek kişilerdendir.(Nahl 43) (Enbiya 7) Kadınlardan, cinlerden, meleklerden ve köle ya da köle olmuş kişilerden peygamberler gönderilmemiştir.

Bütün peygamberler peygamber seçildiklerinde körlük, baras, cüzam gibi tiksindirici hastalıklarla, soyca ayıplanacak durumları olmayan kişilerdendir.

Onlar; yumuşak kalpli, insanlığa yakışmayan vasıfları ve tiksindirici durumları olmayanlardan seçilmiş mümtâz kullardır. Diğer durumlarında ise normal insanlarla eşittirler.

Bütün peygamberler ismet sahibidirler. Hata ve günahlardan, peygamberlikten önce ve sonra her türlü küfürden, inkârdan uzaktırlar.

Onlar her ne maksatla olursa olsun asla yalan söylemezler. Onlar kesinlikle sıdık yani doğru sözlüdürler. Onlar lüzumsuz, boş söz de söylemezler. Yaptıkları lâtifeler, şakalar bile bir doğru, bir gerçek üzerine kuruludur.

Peygamberimiz Hz. Muhammed’e (a.s.) göre peygamberler kem gözlü, hain bakışlı dâhi olamazlar. Onlar hayırlarda, iyi işlerde yarışan kişilerdendir. Onlar ahyârdandırlar.

Peygamberler fatânet sahibidirler.

Zamanının en ileri görüşlü, en akıllı, en zeki kişilerindendirler. Zekâca geri, ufku dar ve aklı bozuk kişilerden peygamber olmaz.

Peygamberler kendilerine verilen tebliğ ve irşat görevlerini gereğince yapabilecek kabiliyetlere, yeteneklere sahiptirler.

Kendilerine vahiyle emredilen ilâhi hükümleri atlamazlar, unutmazlar, bu konularda hata yapmazlar. Kendilerine nasıl vahyedilmişse o şekilde ümmetlerine aktarırlar, o şekilde bildirirler.

Allah’ın (c.c.) yardımıyla bu tür kusur ve zaaflardan muhafaza edilmişlerdir.
Peygamberler cesur, şeci kişilerdendir. Korkak ve pısırık kişilerden peygamber olmaz. Onlar aynı zamanda en iyi ahlâk sahibidirler.

Peygamberler emin kişilerdir. Bütün peygamberler, içinde yaşadıkları toplumların en emin, en itimada şayanıdırlar. Peygamberlikten önce ve sonra; emin, özü sözü bir kişiler oldukları, bulundukları toplumlardaki kendilerine karşı gelen, muhalif kişiler tarafından dahi ikrar ve tasdik edilmişlerdir.

Peygamberler kul hakkı konusunda son derece titizdirler.

Peygamberler şanı yüce Allah’tan (c.c.) emirleri vahiy yoluyla alırlar. Onunla vahiy yoluyla görüşürler.

Bütün peygamberler Allah (c.c.) tarafından kendilerine ihsan buyrulan mucizelerle desteklenmişlerdir.

Bütün bu özelikler Kuran-ı Azimüşşan’ın Şuara, Araf, Ahzap, Meryem, Araf, Bakara surelerinin muhtelif ayetlerinde açıkça belirtilmiştir.

Peygamberlerin cesetleri toprak tarafından yenmez, cesetleri çürümez. Peygamberler kabirlerinde diridirler.

Cenab-ı Hak (c.c.) tarafından bütün peygamberlerden görevlerini yaparlarken uğrayacakları güçlüklere, eza ve cefalara katlanacakları, bu yolda sabır ve sebat edecekleri konusunda söz yani misak alınmıştır.

Beş büyük peygamberin misakları yeminle pekiştirilmiştir. Buna Misak-ı Galiz denir. (Bakara 214)
Peygamberlerden bir kısmına kitap verilmiştir. Kitap verilen peygamberlere resul denilir.

Resullerin kendilerine ait şeriatları vardır.

Kitap verilmeyenler ise nebidir. Kendilerine özel şeriatları yoktur. Kendinden önceki resulün şeriatıyla âmel ederler. Her resul nebidir, fakat her nebi resul değildir.

Peygamberlerin görevlerinin en önemlisi ilâhi kitaplarla bildirilen Allah’ın (c.c.) emirlerini insanlara tebliğdir. Bu konuda Yüce Allah (c.c.):

“-Ant olsun ki peygamberlerimizi bir takım belgelerle gönderdik; insanların doğru hareket etmelerini temin için onlara kitap ve ölçü verdik” buyurmaktadır.

Bütün peygamberlerin bildirdikleri, irşada çalıştıkları tevhit dininin esaslarıdır ve birdir. Sadece teferruatlarda ayrılmışlardır. Esaslardan birinin bildirdiğini diğeri çürütmemiştir. Ayrıntılardaki farklılıklarda; ayrı zamanlarda ayrı, ayrı kavimlere gönderilmeleri, gönderildikleri zamanın ve kavmin sosyal, siyasi ve ekonomik durumuyla ilgilidir.

Peygamberlerin vazifesi sadece tebliğdir. Bu konuda zorlama yapmazlar, güç kullanmazlar. İman edip, etmemek ancak Allah’ın (c.c.) hidâyetiyledir.

Peygamberler yaptıkları irşat göreviyle kullardan maddi, manevi bir ücret istemezler, bir karşılık beklemezler. Bu işi bir menfaat karşılığı yapmazlar. Bu konuda son derece titizdirler. İrşat görevlerini karşılıksız yapmaları bu konuda ihlâslı olduklarının en büyük delillerinden biridir. Onların ücretleri Allah’a (c.c.) aittir.

Kısaca peygamberler;

Erkeklerden gönderilmişlerdir. Kadınlardan, cinlerden peygamber yoktur.

Bütün peygamberler günahlardan, hatalardan, kusurlardan arındırılmışlardır. Ancak bazılarında, makamlarından dolayı dil sürçme gibi kusur sayılabilecek davranışlar olabilir.

Peygamberler emin kişilerdendir. Doğru sözlü, doğru özlüdürler. Allah’ın (c.c.) vahiy yoluyla emrettiklerini artırıp, eksiltmeden olduğu gibi insanlara bildirirler. Bunu yaparlar-ken Allah’tan (c.c.) başka hiç bir yaratıktan korkup, çekinmezler.

Onlar;

İnsanların bilmediklerini, bilemeyeceklerini, Allah’tan (c.c.) telâkki ettikleri vahiy ile bilen, bildiren; Allah’ın (c.c.) ayetlerini okuyan, kitap ve hikmeti öğreten; insanları maddi ve manevi kirlerden temizleyen, öğütler veren, esirgenmelerini isteyen, bu işin karşılığı ücretlerini yalnız Allah’tan (c.c.) bekleyen seçkin kişilerdir.


İnsanoğluna Yüce Allah (c.c.) tarafından yüz yirmi dört bin peygamber gönderilmiş olup, bunun üç yüz on beşi resuldür.

Yahudi dininde peygamberlik milli bir karakter arz eder. Sanki bütün peygamberler Yahudi ırkından gelmiş gibi gösterilmeye çalışılır. Bu nedenle Yahudi din kitaplarında yalnız Yahudi ırkından gelen peygamberlerden bahsedilir.

Yahudilere göre kâhin gibi gaipten haber veren kişilerde peygamberdir.

Yine Yahudilere göre ilâhi mesajlara muhatap olan bu seçkin kişiler dünyadaki yaşayışları ve davranışları bakımından diğer insanlardan farksızdırlar. Onlarda diğer insanlar gibi kötülük yapabilir, günah işleyebilirler.

Nitekim onlara göre Hz. Nuh (a.s.) sarhoş ve ahlâksız bir kişidir. Yine onlara göre Hz. Lut (a.s.) öz kızlarıyla zina etmiştir.

Hz. Davut (a.s.) ise ordusundaki bir subayın karısına göz diken, bu subayı bile, bile ölüme gönderen, gözü dönmüş bir zânidir.

Hz. Süleyman (a.s.) putlara tapmıştır. Hz. Harun (a.s.) ise putperest bir kişidir ve kavmini putlara tapmayı teşvik etmiştir.

Bütün bunlar Allah’ın (c.c.) elçisi olmuş bu mübarek kişilere yapılmış açık bir iftiradır.

Yüce Allah (c.c.) insanlara daima iyiyi ve güzeli emretmiştir.

Peygamberler ise Allah’ın (c.c.) emir ve yasaklarını en iyi uyan ve uygulayan kişiler olmak zorundadırlar. Başkalarına emir ve tavsiye ettiklerine kendilerinin uymamaları söz konusu bile olamaz. Aksi halde güvenilir olmayacaklardı.


Devamı var.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt