Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Peygamberimizin (sav) Dünyayı Teşrifleri (1 Kullanıcı)

~Leyfunnur~

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Ara 2008
Mesajlar
1,059
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
Muhammed aleyhisselâmın doğduğu sırada Hz. Âmine’nin yanında Abdurrahman bin Avf’ın annesi Şifa hatun, Osman bin Ebül-Âs’ın annesi Fâtıma hatun ve Peygamberimizin halası Safiye hatun vardı. Bunlar da gördükleri nuru ve diğer hadîseleri haber verdiler. Şifa hatun şöyle anlatıyor : (Ben, o gece Âmine’nin yanında yardımcı olarak bulunuyordum. Muhammed aleyhisselâm doğar doğmaz düâ ve niyaz ettiğini işittim. Gâibden (Yerhamüke Rabbüke) diye söylendi. Sonra bir nûr çıkıp o kadar ışık verdi ki, doğudan batıya kadar her yer göründü...) Bundan başka bir çok hadîseye şahit olan Şifa hatun: (Ne zaman ki, ona peygamberliği bildirildi; hiç tereddüt etmeden ilk îmân edenlerden biri de ben oldum.) demiştir.

Safiye hatun da şöyle anlatmıştır: (Muhammed aleyhisselâm doğduğu sırada her tarafı bir nûr kapladı. Doğar doğmaz secde etti, mübârek başını kaldırıp açık bir dil ile (Lâ ilâhe illallah, innî resûlullah) dedi. O’nu yıkamak istediğimde biz onu yıkanmış olarak gönderdik denildi. Göbeği kesilmiş ve sünnet edilmiş olarak görüldü. O’nu kundağa sarmak istediğimde sırtında bir mühür gördüm, mühürün üzerinde “Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah” yazılı idi. Doğar doğmaz secde ettiği sırada hafif sesle birşeyler söylüyordu, kulağımı mübârek ağzına yaklaştırdım “Ümmetî, Ümmetî” (Ümmetim, ümmetim) diyordu.

Peygamberimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” dedesi Abdülmuttalib, Muhammedin “sallallahü aleyhi ve sellem” doğduğu sırada Kâ’bede Allah’a yalvarıp duâ etmekte iken müjde verdiler. Muhammed aleyhisselâmın doğduğu günde bir çok hâdiseler gören Abdülmuttalib böyle bir müjdeyi alınca çok sevinip onu görmeye gitti ve (Bu oğlumun şanı, şerefi çok yüce olacaktır) dedi.

Abdülmuttalib torununu görmeye Âmine’nin evine gitti. Hz.Âmine olan hadîseleri anlattı. Üç gün kimsenin göremeyeceğini söyleyince Abdülmuttalib çok ısrar etti. Onun üzerine Âmine validemiz, falan yerdedir dedi. Abdülmuttalib gitti. Fakat evin önünde yalın kılıç bekleyen bir zat gördü. İçeri girmek isteyince, Abdülmuttalib’in üzerine yürüdü. Abdülmuttalibe “Geri dön hiç bir kimse üç günden önce göremez. Zira bütün melekler onu ziyâret edecek. Bu ise üç gün sürer” dedi. Abdülmuttalib bu hâli Kureyşe anlatmak istedi. Fakat dili tutuldu ve yedi gün hiç bir şey konuşamadı.
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
502
Puanları
83
Yaş
43
selamün aleyküm kardeşim
Allah celle celalüh senden razı olsun
bu güzel paylaşım ve bilgiler için ellerine sağlık
 

~Leyfunnur~

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Ara 2008
Mesajlar
1,059
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
selamün aleyküm kardeşim
Allah celle celalüh senden razı olsun
bu güzel paylaşım ve bilgiler için ellerine sağlık

Ve Aleykumselam,
Allah c.c. sizdende razi olsun, Peygamber Efendimizin (sav) hayatini ogrenebilirsek ne mutlu bize, Allah c.c. emanet olun...
 

~Leyfunnur~

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Ara 2008
Mesajlar
1,059
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
I- HZ.MUHAMMED (S.A.V.)’İN Peygamber OLUŞU

1- HİRA’DA İNZİVÂ

Eskiden beri Mekke’deki hanîf ve zâhitler, recep ayında inzivâya çekilirlerdi.
Her biri, Mekke’nin 3 mil (bir saat) kuzeyinde Hira (Nûr) dağında bir köşeye çekilir, tefekküre dalardı. (49)



40 yaşlarına doğru Hz. Peygamber (s.a.s.)’in kalbinde de bir yalnızlık sevgisi belirdi.
O da Hira (Nûr) Dağında bir mağaraya çekilip, günlerce orada kalıyor, Cenâb-ı Hakk’ın sonsuz kudret ve azametini düşünerek O’na ibâdet ediyordu.
Giderken azığını da berâberinde götürüyor, bitince evine dönüyor, sonra tekrar gidiyordu.
Böylece Cenâb-ı Hakk, O’nu büyük vazifesine hazırlıyordu.
Zaman zaman “Sen Allah elçisisin…” diye kulağına sesler geliyor, fakat etrafta hiç bir şey göremiyordu.(50)



Hz. Muhammed (s.a.s.)’e ilâhi vahyin başlangıcı, sâdık rüyâlar şeklinde oldu. Gördüğü her rüya, olduğu gibi çıkıyordu. (51) Bu hâl, altı ay kadar devam etti.


2-İLK VAHY


610 yılı Ramazan ayının(52) Kadir Gecesinde,(53) ridâsına bürünüp Hira’daki mağarada düşünmeye dalmış olduğu bir sırada, bir sesin kendisini ismi ile çağırmakta olduğunu duydu.
Başını kaldırıp etrafına baktı; kimseyi göremedi.
Bu sırada her tarafı ansızın bir nûr kaplamıştı; dayanamayıp bayıldı.
Kendisine geldiğinde karşısında vahiy meleği Cebrâil’i gördü.

Melek O’na :


-”Oku” Dedi. Hz. Muhammed (s.a.s.):

-”Ben okuma bilmem”, diye cevap verdi. Melek, Hz. Muhammed (s.a.s.)’i kucaklayıp güçsüz bırakıncaya kadar sıkdı.

-”Oku” diye emrini tekrarladı. Hz. Muhammed (s.a.s.) yine:

-”Ben okuma bilmem…” cevâbını verdi. Melek emrini tekrarlayıp üçüncü defa Hz. Peygamber (s.a.s.)’i sıktıktan sonra “el-Alak” Sûresi’nin ilk beş âyetini okudu.


“Yaratan Rabb’ının adıyle oku.
O, insanı alak’tan (aşılanmış yumurtadan) yarattı.
Oku, kalemle (yazmayı) öğreten, insana bilmediğini belleten Rabb’ın sonsuz kerem sahibidir.” (El-Alak Sûresi, 15).


Meleğin arkasından Hz. Peygamber (s.a.s.)’de bu âyetleri tekrarladı. Heyecanla mağaradan çıkarak evine geldi. Yolda ilerlerken gök yüzünden bir sesin :

“Ya Muhammed. Sen Allah’ın elçisisin, Ben de Cibril’im” dediğini duydu.
Başını kaldırdığı zaman, Cebrâil’i gördü.(54) Korku içinde evine vardı.
Eşi Hz. Hatice’ye :



“Beni örtünüz, çabuk beni örtünüz” dedi.
Bir müddet dinlenip heyecânı geçtikten sonra gördüklerini Hz. Hatice’ye anlattı, kendimden korkuyorum, dedi.
Hz. Hatice, O’nu şu ölmez sözlerle teselli etti :



“Öyle deme. Allah’a yemin ederim ki, Cenâb-ı Hakk hiç bir vakit seni utandırmaz.
Çünkü sen , akrabanı gözetirsin.
İşini görmekten âciz kimselerin ağırlıklarını yüklenirsin, Fakire verir, kimsenin kazandıramayacağını kazandırırsın.
Misâfiri ağırlarsın. Hak yolunda zuhûr eden olaylarda halka yardım edersin…” (55)


Alinti
 

hasgül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Mar 2009
Mesajlar
1,965
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Selamun aleyküm, emeğine sağlık kardeşim. Allah razı olsun. Allah bizleri yolundan ayırmasın. Selametle..
 

~Leyfunnur~

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Ara 2008
Mesajlar
1,059
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
Selamun aleyküm, emeğine sağlık kardeşim. Allah razı olsun. Allah bizleri yolundan ayırmasın. Selametle..

ve aleykumselam, ALLAH c.c. cümlemizden razi olur insALLAH,
amin, Rabbim bizleri Peygamber Efendimizin (sav) yolundan ayirmasin,
Gözlerinize saglik kardesim, ALLAH'a emanet ol.
 

~Leyfunnur~

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Ara 2008
Mesajlar
1,059
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
Doğar doğmaz secde ettiği sırada hafif sesle birşeyler söylüyordu, kulağımı mübârek ağzına yaklaştırdım “Ümmetî, Ümmetî” (Ümmetim, ümmetim) diyordu.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt