Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Peygamberimizin KişiLiği..... (1 Kullanıcı)

*GüLdeste*

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 May 2009
Mesajlar
45
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
o Daima düşünceliydi...

o Susması, konuşmasından uzun sürerdi...

o Lüzumsuz yere konuşmaz; konuştuğunda ne fazla, ne eksik söz kullanırdı...

o Dünya işleri için kızmazdı...

o Kötü söz söylemezdi...

o Affediciliği tabii idi...

o İntikam almazdı...

o Düşmanlarını sadece affetmekle kalmaz, onlara şeref ve değer de verirdi...

o Kendisini üç şeyden alıkoymuştu: Kimseyle çekişmezdi. Çok konuşmazdı. Boş şeylerle uğraşmazdı...

o İmanı, umutsuzluğa düşürmezdi...

o Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı...

o Hiç kimseyi ne yüzüne karşı, ne de arkasından kınar ve ayıplardı...

o Kimsenin kusurunu araştırmazdı...

o Kimseye, hakkında hayırlı olmayan sözü söylemezdi...

o Yanında en son konuşanı, ilk önce konuşan gibi dikkatle dinlerdi...

o Bir toplulukta bulunduğu zaman bir şeye gülerlerse, o da güler; bir şeye hayret ederlerse, o da onlara uyarak hayret ederdi...

o Gerçeğe aykırı övgüyü kabul etmezdi...

o Her zaman ağırbaşlıydı...

o Konuşurken çevresindekileri adeta kuşatırdı...

o Kelimeleri, parıldayan inci dizileri gibi tatlı ve berraktı...

o Yürürken beraberindekilerin gerisinde yürürdü; ayaklarını yerden canlıca kaldırır, iki yanına salınmaz, adımlarını geniş atar, yüksek bir yerden iner gibi öne doğru eğilir, vakar ve sükunetle rahatça yürürdü...

o Kapısına yardım için gelen kimseyi geri çevirmezdi...

o Bir gün kendisinden yaşça küçük bir dostunun omuzlarından tutarak şöyle demişti: "Sen dünyada garip bir kimse yahut bir yolcu gibi ol!"

o Her zaman hüzünlü ve mütebessim bir haletle dururdu...

o Adet üzere sarfedilen hiçbir kötü sözü ağzına almamıştı...

o Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz, bağırmazdı...

o Fakirlerle birlikte yerdi; öyle ki onlardan ayırt edilemezdi...

o Önüne ne konulursa yerdi...

o Sade kıyafetler giyer, gösterişten hoşlanmazdı...

o Konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmez, bulunduğu mecliste ayrıcalıklı bir yere oturmazdı...

o Sabahları evinden çıkarken şöyle söylerdi: “İlahi, doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan, kanmaktan ve kandırılmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım.”

o Sıradan değildi; ama sıradan insanlar gibi yaşardı.

o O, Hz. Peygamber'di. Efendimizdi.

o Daima düşünceliydi...

o Susması, konuşmasından uzun sürerdi...

o Lüzumsuz yere konuşmaz; konuştuğunda ne fazla, ne eksik söz kullanırdı...

o Dünya işleri için kızmazdı...

o Kötü söz söylemezdi...

o Affediciliği tabii idi...

o İntikam almazdı...

o Düşmanlarını sadece affetmekle kalmaz, onlara şeref ve değer de verirdi...

o Kendisini üç şeyden alıkoymuştu: Kimseyle çekişmezdi. Çok konuşmazdı. Boş şeylerle uğraşmazdı...

o İmanı, umutsuzluğa düşürmezdi...

o Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı...

o Hiç kimseyi ne yüzüne karşı, ne de arkasından kınar ve ayıplardı...

o Kimsenin kusurunu araştırmazdı...

o Kimseye, hakkında hayırlı olmayan sözü söylemezdi...

o Yanında en son konuşanı, ilk önce konuşan gibi dikkatle dinlerdi...

o Bir toplulukta bulunduğu zaman bir şeye gülerlerse, o da güler; bir şeye hayret ederlerse, o da onlara uyarak hayret ederdi...

o Gerçeğe aykırı övgüyü kabul etmezdi...

o Her zaman ağırbaşlıydı...

o Konuşurken çevresindekileri adeta kuşatırdı...

o Kelimeleri, parıldayan inci dizileri gibi tatlı ve berraktı...

o Yürürken beraberindekilerin gerisinde yürürdü; ayaklarını yerden canlıca kaldırır, iki yanına salınmaz, adımlarını geniş atar, yüksek bir yerden iner gibi öne doğru eğilir, vakar ve sükunetle rahatça yürürdü...

o Kapısına yardım için gelen kimseyi geri çevirmezdi...

o Bir gün kendisinden yaşça küçük bir dostunun omuzlarından tutarak şöyle demişti: "Sen dünyada garip bir kimse yahut bir yolcu gibi ol!"

o Her zaman hüzünlü ve mütebessim bir haletle dururdu...

o Adet üzere sarfedilen hiçbir kötü sözü ağzına almamıştı...

o Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz, bağırmazdı...

o Fakirlerle birlikte yerdi; öyle ki onlardan ayırt edilemezdi...

o Önüne ne konulursa yerdi...

o Sade kıyafetler giyer, gösterişten hoşlanmazdı...

o Konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmez, bulunduğu mecliste ayrıcalıklı bir yere oturmazdı...

o Sabahları evinden çıkarken şöyle söylerdi: “İlahi, doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan, kanmaktan ve kandırılmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım.”

o Sıradan değildi; ama sıradan insanlar gibi yaşardı.

o O, Hz. Peygamber'di. Efendimizdi.


Binlerce Selat Ve Selam olsun iki Cihan Günesine ......​
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt