Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Peygamberimiz (sav)'in Hadisleri Işığında Ahir Zamanda Ortadoğu'da Neler Olacak? -1- (1 Kullanıcı)

kaanansay

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Nis 2009
Mesajlar
23
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
54
Peygamberimiz (sav)'in Hadisleri Işığında Ahir Zamanda Ortadoğu'da Neler Olacak?


Peygamberimiz (sav)’in ahir zamanda meydana gelecek olaylarla ilgili olarak dikkat çektiği bölgelerin başında Ortadoğu gelmektedir. Nitekim hadislerde belirtilen alametlerin büyük çoğunluğu da Ortadoğu'da zuhur etmiştir. Bunun yanı sıra Peygamberimiz (sav)’den bölge hakkında çok sayıda başka rivayetler de bulunmaktadır. Bu rivayetlere genel olarak bakıldığında dikkati çeken ortak nokta ise Ortadoğu topraklarında karışıklıkların, fitnelerin ve büyük olayların Hz. Mehdi çıkıncaya kadar yaşanmaya devam edeceğidir.

Mekke, Medine, Kudüs, Şam, Bağdat, ve İstanbul gibi şehirlerin de içinde bulunduğu Ortadoğu bölgesi tarih boyunca Allah’ın mübarek peygamberlerinin yaşadığı, üç semavi dinin de doğuşuna tanıklık etmiş ve her dinin kutsal mekanlarının inşa edildiği kutlu bir bölge olmuştur. Tarih sahnesinde hep başrolde olmuş bir bölgenin ahir zaman gibi muhteşem olayların yaşanacağı bir dönemde de ön planda olacağı ahir zaman hadislerinde belirtilmektedir.

Peygamberimiz (sav), Allah’ın izniyle hadislerinde, ahir zamanın alametlerini son derece detaylı biçimde anlatmıştır. Hadislerdeki bilgilere göre ahir zamanın ilk dönemini oluşturacak kargaşa ve bozulmaların ardından Yüce Allah, güzel ahlaktan uzaklaşıp, dejenerasyona uğrayan toplumları doğru yola iletmek için ‘Mehdi’ (doğruya götüren) sıfatını taşıyan üstün ahlaklı bir kulunu vesile kılacaktır. Hz. Mehdi, İslam dünyasını bir çatı altında toplayacak ve ikinci kez dünyaya gelecek olan Hz. İsa ile birlikte Kuran ahlakının dünyaya hakim olmasına vesile olacaktır. Bu müjdeli haberin gerçekleşmesi Allah’ın izniyle çok yakındır. İnananlar, dünya tarihinin en özel ve en görkemli zamanlarından biri olacak bu günleri, heyecan ve coşku içinde beklemektedirler.

Günümüzde dünyada yaşanan olaylar dikkatli bir biçimde analiz edilir, Kuran ayetleri ve hadisler ışığında değerlendirilirse ahir zamanın ilk döneminin yaşanmaya başlanmış olduğu açıkça görülecektir. Yeryüzünde savaş ve çatışmaların, terör, şiddet, anarşi ve kargaşanın, katliamların, işkencelerin ve ahlaki dejenerasyonun giderek artmış olması hadislerde bildirilen alametlerden yalnızca birkaçıdır.

Bu durum aynı zamanda tüm inanç sahiplerini de hadislerde bildirilen ahir zaman alametleri konusunda daha detaylı araştırmalar yapmaya ve alametler üzerinde daha çok düşünmeye sevk etmektedir.

Biz de bu yazımızda ahir zaman hadislerinde sık sık adı geçen, yaşanacak olaylarda dikkat çekici bir biçimde ön plana çıkan bir bölgeden yani günümüzdeki ismiyle Ortadoğu'dan bahsedeceğiz.

Hadislerde yer alan bilgilere göre, Ortadoğu olarak adlandırılan bu bölgenin Hz. İsa’nın gelişi ve Hz. Mehdi’nin çıkışından önce tanıklık edeceği birçok olay bulunmaktadır. Hatta hadislerden, bu kutlu şahısların çıkışlarından sonra da bu topraklarda pek çok gelişme yaşanacağı anlaşılmaktadır. Öte yandan Ortadoğu, tarih boyunca hep önemli hadiselere sahne olmuş, semavi dinlerde de önemli bir merkez olarak geçen ve pek çok peygambere de yurt olmuş özel bir bölgedir. Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde, bölgenin geçmişte olduğu gibi ahir zamanda da önemli bir merkez olacağına dair işaretler vardır. (En doğrusunu Allah bilir)

Ortadoğu Tarih Boyunca Birçok Açıdan Önemli Bir Merkez Olmuştur

Günümüzde Irak, İran, Suriye, Lübnan, İsrail, Filistin ve -kısmen de- Türkiye gibi ülkelerin de içinde bulunduğu bu bölgenin genel adı olan Ortadoğu, tarih boyunca gerek stratejik konumu ve sahip olduğu maddi zenginlikler gerekse de tüm semavi dinlerin mensupları için ifade ettiği önem ve manevi yönü açısından çok büyük bir değere sahip olmuştur.

Örneğin; Dünya petrol rezervlerinin yaklaşık üçte ikisinin (% 65.3), dünya bilinen doğalgaz rezervlerinin ise üçte birinden biraz fazlasının (% 36.1) Ortadoğu’da bulunması bölgenin neden maddi yönden bu kadar değerli olduğunun göstergesidir. Bu cazibe nedeniyle bölge geçmişte, birçok mücadele, savaş ve güç oyunlarına tanık olmuştur.

Bölgenin tarihsel geçmişini incelediğimizde karşımıza çıkan diğer bir önemli bilgi ise günümüzde Ortadoğu olarak adlandırılan coğrafyanın belli başlı birkaç önemli şehir merkezinin, her dönemde tüm dünyanın gözünün üzerinde bulunduğu merkezler olduğudur.

Bunun en çarpıcı örneklerinden biri Kudüs’tür. Manevi değeri çok büyük olan bu şehir, pekçok büyük savaşa tanıklık etmiş ve birçok kez de farklı yönetimlerin hakimiyeti altına girmiştir. İçinde bulunduğumuz yıllarda Kudüs, dünya kamuoyunda sıcak bir gündem oluşturmaktadır. Üç Semavi dinin de mensupları için büyük önem arzeden bu şehir, bu yönüyle de farklı bir önem kazanmaktadır.

Bir diğer önemli örnek ise Konstantiniyye veya günümüzdeki ismiyle İstanbul’dur. Yüzyıllar boyunca pekçok devletin sahip olmak istediği bu değerli şehrin fethi Osmanlı’ya nasip olmuştur. Tüm dünya devletleri üzerinde bıraktığı olumlu etkiler günümüzde halen konuşulan Osmanlı İmparatorluğu’nda 500 yıla yakın bir süre boyunca yönetim merkezi olmuş bu şehir, günümüzde de gerek yeri ve stratejik önemi, gerek tarihi ve kültürel birikimiyle geçmişteki misyonunu halen sürdürmektedir. Ayrıca Osmanlı’nın yüzyıllar boyunca İslam dünyasının bayraktarlığını sürdürmüş olduğu halifelik makamının son olarak bu şehirde kalması diğer taraftan Hz. Mehdi'nin ortaya çıkacağı yere işaret olduğu belirtilen, kutsal emanetlerin İstanbul’da bulunması da bu şehrin önemini arttırmaktadır. Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde İstanbul'un ahir zamanın başka büyük olaylarına tanıklık edeceği de belirtilmektedir.

Ortadoğu’daki önemli şehir merkezlerinden bir diğeri ise hadislerde genellikle Şam ismiyle geçen ve kelime anlamı itibariyle Mekke ve Medine şehirlerini de kapsayan bölgedir. Bilindiği üzere, her yıl milyonlarca müslüman hac vazifelerini yerine getirmek ve Peygamberimiz (sav)’in yaşadığı kutsal toprakları görebilmek için bu bölgeyi ziyaret etmektedir. İslamiyetin sembolü ve merkezi olan bu bölgenin ahir zamanda yaşanacak olaylarda önemli bir rolü olacağını hadisler ışığında söyleyebiliriz.

Öte yandan Ortadoğu’yu genel anlamda tekrar ele alacak olursak bu bölgede tarih boyunca Yüce Allah’ın pek çok kutlu elçisi yaşamış ve Rabbimiz’in emirlerini insanlara tebliğ etmişlerdir. Müslümanlar, Yahudiler ve Hristiyanlar için kutsal kabul edilen birçok ibadet merkezi de bu bölgede bulunmaktadır. Bununla beraber, Allah’ın risaletini tebliğ eden mübarek elçilerin yaşadığı bu kutlu mekanlar geçmişte son derece mucizevi olaylara da şahitlik etmişlerdir. Bu bölge, aynı o dönemlerde olduğu gibi, “dünya tarihinin muhteşem dönemi” olarak nitelendirebileceğimiz ahir zamanda da pek çok önemli olayın yaşanacağı bir merkez olacaktır. (En doğrusunu Allah bilir) Gerçekten de günümüzde tüm dünyanın gözü bu bölgede yaşanan sıcak gelişmeler üzerindedir. Gerek “Büyük Ortadoğu Projesi”yle, gerek Irak Savaşı’yla bölge, sürekli olarak dünya kamuoyunda gündem teşkil etmektedir.

Peygamberler Yurdu: Ortadoğu

Kuran’da peygamberlerle ilgili verilen bilgilere bakıldığında, ismi geçen peygamberlerin büyük çoğunluğunun tebliğ görevlerine günümüzde Ortadoğu olarak bilinen topraklarda başladıkları görülmektedir. Bu özelliği nedeniyle Ortadoğu bölgesi peygamberler yurdu olarak da adlandırılmaktadır. Hidayet önderleri olan peygamberlerin yaşadıkları yerlerdeki insanlar birçok mucizenin de bizzat şahitleri olmuşlardır.

Peygamberlerle ilgili olarak yaşanan olaylardan bazılarını kısaca hatırlayacak olursak;



Hz. Nuh, Mezopotamya olarak bilinen yerde kavmine tebliğ yapmış, Allah’ın kendisine inşa etmesini emrettiği gemi, tufan olayının ardından yine aynı bölgede bulunan Cudi Dağı’na oturmuştur.


Hz. İbrahim Allah’ın emriyle oğlu Hz. İsmail ile birlikte Mekke’de Kabe’nin inşasına başlamıştır. Kavmi Hz. İbrahim’i ateşe atarak onu öldürmek istemiş fakat Yüce Allah ateşe esenlik olmasını emretmiştir.


Hz. İbrahim’le aynı dönemde yaşayan Hz. Lut da bugün Lut Gölü veya diğer adıyla Ölü Deniz olarak da bilinen bölgede kavmine tebliğde bulunmuştur. İman etmeyen ve Allah’ın haram kıldığı işleri yapmayı sürdüren kavmi Allah’ın dilemesiyle helak olmuştur ve Rabbimiz bu helakı her dönemdeki insanlar için ibret vesilesi olacak bir olay kılmıştır.


Hz. Musa ile beraber Mısır’dan çıkan ve belli bir süre göçebe bir kavim olarak varlıklarını devam ettiren İsrailoğulları, Hz. Davud zamanında Kudüs’te yerleşik düzene geçmişlerdir.


Hz. Davud’un ardından Hz. Süleyman Kudüs’te tarihin gelmiş geçmiş en görkemli yapılarından biri olan Hz. Süleyman Mabedini inşa ettirmiştir. Cin ve şeytanların emrine verilmiş olması, kuşlar ve diğer hayvanlarla konuşabilmesi, rüzgara ve bakıra hükmetmesi insanların Hz. Süleyman’da şahit oldukları Rabbimiz’in lütfu olan mucizelerden bazılarıdır.


Hz. İsa Kudüs’e çok yakın bir bölge olan Nasıra’da doğmuş, bu bölgede tebliğe başlamış ve Allah’ın kendisine vermiş olduğu özel bir ilimle insanlara birçok mucize göstermiştir. Aynı şekilde Hz. İsa’nın yeryüzüne ikinci gelişinin de Ortadoğu bölgesinde olacağı hadislerde bildirilmektedir.


Hz. Muhammed (sav), Mekke’de doğmuş ve kendisine Ku-ran-ı Kerim burada vahyedilmiştir. Allah’ın kendisine bildirmiş olduğu gayb haberleri Peygamberimiz (sav)’in en büyük mucizelerinden biridir ve hadisler aracılığıyla bize ulaşan bu bilgilerin önemli bir bölümü ahir zaman ve ahir zamanda yaşanacak olaylarla ilgilidir. Gerçekten de içinde bulunduğumuz döneme bakıldığında bahsi geçen gelişmelerin birer birer yaşanmış olduğu ve günümüzde de gerçekleşmeye devam ettiği açıkça görülmektedir.


Ahir Zamanın Başlangıç Alametleri Ortadoğu’da Zuhur Etmiştir

Yazının başında da belirttiğimiz gibi, hadislerde ahir zaman olayları çok detaylı bir biçimde anlatılmıştır. Kimi zaman olayların vuku bulacağı mekanın bilgisi verilmiş, kimi zaman da özel bir zaman aralığına veya belirli bir tarihe işaret edilmiştir. Bu işaretler takip edildiğinde ise hemen hemen her özel durumun gerçekleştiği yerin Ortadoğu bölgesi olduğu görülmektedir. Hadislerde Hz. İsa ve Hz. Mehdi’nin çıkışından önce gerçekleşeceği bildirilen olaylardan bazıları şunlardır:

İran-Irak Savaşı


Ahir zamanda meydana gelecek önemli bir savaş hadiste şöyle haber verilir:

“Faris (İran) yönünden gelecek olan bir kavimdir ki, şöyle diyecekler: “Ey Araplar! Siz fazla taassuba kaçtınız! Siz bunlara gereği gibi hak tanımazsanız, sizinle hiç kimse birlik kurmayacaktır... Bir gün, onlara ve bir gün de sizlere verilsin, ve karşılıklı sözler tutulsun...” Onlar Mutık’a (yöredeki bir dağ adı) çıkacaklar, Müslümanlar oradan aşağı yazıya (Irak Ovası) inecekler... Müşrikler öbür yandaki Rakabe (petrol kuyularının çok olduğu bölge) denilen, simsiyah olan nehrin kenarında duracaklar... Aralarında savaş olacak: Her iki ordudan, Allah, zaferi kaldıracak.” (Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 179)

Hadisi detayları ile inceleyelim:



Faris yönünden gelecek olan: İran tarafından gelecek olan


Faris: İran - İranlı


Yazıya inecekler: Ovalık-Irak Ovası


Mutık: Yöredeki bir dağın adı.


Rakabe : Petrol kuyularının çok olduğu bölgedir.


“Allah, her iki ordudan zaferi kaldıracak...”

Bu hadisin de işaret ettiği gibi, İran-Irak Savaşı 8 yıl sürmüş ve binlerce kayıp verilmesine rağmen bir netice alınamamıştır. İki taraf da kesin bir üstünlük sağlayamamıştır.

Afganistan’ın İşgali

“Talikan’a (Afganistan’a) yazık oldu. Şüphesiz Allah Teala’nın orada altın ve gümüş olmayan hazineleri vardır.’’ (Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 59)

Hadiste Afganistan’ın ahir zamanda işgal edileceğine işaret vardır. Gerçekten de Rusların Afganistan’ı işgali olan 1979 yılı Hicri 1400 yılına, diğer bir ifadeyle Hicri 14. yüzyılın başlangıcına denk gelmektedir.

Orada altın ve gümüş olmayan hazineleri vardır...

Rivayetin bu bölümünde de Afganistan’ın maddi zenginliklerine dikkat çekilmektedir. Bugün Afganistan’da çeşitli sebeplerle işletilmeye açılmamış büyük petrol yatakları, demir havzaları ve kömür madenleri tespit edilmiştir.

Afganistan zengin kömür, kurşun, çinko, gümüş, altın maden yatakları ve dünyanın en zengin lapis yataklarına sahiptir. Ayrıca Afganistan'ın zengin doğalgaz rezervi çeşitli projelerle kullanılmaya çalışılmaktadır.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt