Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Peygamberimiz ( s.a.v. ) Kızı Fatıma'ya Nasihatlatleri (1 Kullanıcı)

botanik_3727

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
158
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Web Sitesi
sites.google.com
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, muhterem
kerîmeleri Hz. Fâtıma-i Zehrâ (r.anhâ)’ya gelin olurken şu nasîhatta
bulunmuşlardır: "Kızım kendini temiz tut! (Devamlı) Rabbini zikret!
Efendin sana baktığı zaman Sen’den memnun olsun, büyük bir ferahlık
duysun! Gözlerini sürmele! Sürme, kadınların ziynetidir. Kızım! Kocan
sana baktığı zaman gözlerini ondan ayırma; Sen de mukâbele et! Böyle
yaparsan sevgin fazla olur. O başka tarafa bakarken, Sen onun yüzüne
bak! Bunun büyük mükâfâtı vardır.. Güzel bakışlarınla, güler yüzle onu
takip edip memnun etmene bir ay nâfile orucu sevâbı yazılır.

Kocanın yanında sessiz ve ilgisiz durma! Onun hoşlandığı şekilde güzelce söyle
ki, sana muhabbet etsin.. Kocanın hatâlarını başkalarına söyleme! Eğer
söylersen, Allah Teâlâ sana gazab eder.. Sonra melekler, peygamberler
ve nihâyet kocan sana gücenir..." (235)

*

Ashâb-ı Kirâm’dan Hâris (r.a.)’ın kızı Esmâ (r.anha), gelin olup giderken annesi ona şu nasîhati yapmıştı:

Kızım, evimizden çıkıp başka bir eve, ülfet etmediğin bir kimseye gidiyorsun..
Sen kocana yer ol ki, o sana gök olsun! Sen ona hizmetçi ol ki, o sana
köle olsun! Kocana yumuşak davran! Öfkeli hallerinde sessizce yanından
kayboluver.. Öfkesi geçinceye kadar ona görünme.. Ağzını ve kulağını
muhâfaza et.. Kocan sana fenâ söylerse, söylediklerini duyma; sakın
mukâbelede bulunma! Ona karşı gelme! Dâimâ senden güzel söz işitsin,
güler yüz görsün.. Bu suretle sana iyi nazarla baksın.." (236)
*
Arap kabilelerinin reislerinden Avf b. Milham’ın Ümm-i Unâs adında bir kızı
vardı. Bu kızını Arap meliklerinden Kinde emiri Hâris b. Amir ile evlendirmeye karar verdi. Kızın annesi Ümâme, gelin
olacağı gün kızını karşısına oturtup asırlardır kıymetini ve tazeliğini
muhâfaza eden şu târihî nasihatlarını yapmıştı: "Bak yavrum! Sana bazı
şeyler anlatacağım. Onları belleyip îcâb ettiği şekilde hareket et ki,
kocanla güzel geçinip aranız bozulmasın:

1.
Hâline râzı ol! Yâni kocan, yenilecek ve giyileceğe dâir ne alır
getirirse kabul et! Zîrâ kalb rahatlığının ilk yolu kanâattir.

2.
Kocanla olan sohbetlerinde, onun sözlerine itâat ederek konuş! İtiraz
ve isyan ederek hürmet ve itâatte kusûr etme!. Böyle karşılıklı anlaşma
ve itâat ile yapılan sohbetlerden Allah Teâlâ râzı olur..

3. Efendinin göreceği yerlere dikkat ve ehemmiyet göster! Sakın onun gözüne çirkin birşey çarpmasın!.

4.
Kokusu olabilecek yerleri kolla, hassasiyet göster.. Daima güzel kokulu
durmasını temin et.. Burnuna kötü koku gitmesin! Şunu unutma ki,
güzellik ve temizlik getiren şeylerin en iyisi ve âlâsı sudur.

5. Yemek saatini iyi tesbit et.. İstediği anda hemen hazır bulundur..

6.
Uyuyacağı vakti geciktirme.. Adeti ne zamansa, o zamanda yemeğini ve
yatağını hazırla! Zîrâ açlık, insanı huysuzlandırdığı gibi, uykusuzluk
da öfkelendirir, geçiminin bozulmasına sebep olur.

7. Mal ve eşyasını muhâfaza etmekte titizlik göster.. Çünkü malı muhâfaza etmek, iş bilmekten doğar.

8.
Akrabâ ve yakınlarına hizmette kusur etme! Kocanın hısım-akrabâsına
hürmet etmek de iyi idâre ve tedbirli olmaktan ileri gelir.

9.
Efendinin, haberdar olduğun sırlarını sakın kimseye duyurma.. Eğer
duyuracak olursan, itimâdını kaybeder, sen de ondan emin olamazsın...

10.
Kocanın dîne aykırı olmayan isteklerini yerine getir.. Zıddını söyleme
ve karşı gelme! Eğer karşı gelip isyan edersen, kendine kinlendirip
düşman edersin.. O, kederli olduğu zaman sen neşeli olmaktan; neşeli
olduğu vakit de sen hüzünlü görünmekten çekin! Zîrâ onun üzüntülü
zamanında senin neşeli görünmen, neşeli zamanında da kederli bulunman
onu sevmemenin, hislerine ve dertlerine ortak olmamanın delilidir. Bu
hal ise, sizi birbirirnizden ayırmaya kadar götüren soğuk bir
davranıştır.

Şunu iyi bil ki, bu nasihatlarımı yerine getirip gereği gibi hareket edebilmen
için; isteklerine, eşinin isteklerini tercih etmen gerekmektedir. Onun
isteklerini nefsinin isteklerine tercih edebilirsen, bu söylediklerimi
kolayca yapabilirsin..." (237) Büyüklerimizin tecrübe mahsûlü olarak
kızlarına yaptıkaları bu nasihatlar; ağız tadıyla geçinmek, evini ve
çocuklarını güzelce idâre etmek ve onları mutlu kılmak isteyen hanım
kızlarımızın kulaklarına küpe olmalıdır.
 

botanik_3727

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eki 2008
Mesajlar
158
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Web Sitesi
sites.google.com
Hazreti Ebû Bekir Efendimiz, yanına Bilâl ve Selmânı da alarak doğruca Medine çarşısına çıktı. Hazret-i Aliyle nikahı kıyılmış olan Fâtıma validemizin çeyiz eşyasını alacak, birlikte İmam-ı Alinin evine bırakacaklardı.Cennet hanımlarının baştacı olan Fâtıma validemizin ömrü boyunca kullanacağı ev eşyası da, bundan ibaret olacaktı. Bu çeyiz eşyasının parasını, müstakbel eşi Hz. Ali vermişti. Bunun İslamdaki adı mehirdi. Bakalım Hz. Alinin verdiği (dörtyüz dirhemlik) mehirle, Resûlullahın muazzez kerimesi Fâtıma validemize nasıl bir Çeyiz eşyası alınacak; cennet hanımlarının baştacı, günümüzdeki hanımlara örnek olan saâdethanesini nasıl bir çeyiz eşyasıyla süsleyecektir?
Neden sonra İmam-ı Alinin evinin kapısına bir deve yükü olarak getirilen çeyiz (doğru adıyla cihaz) eşyası indirilmeye başlandı. Ashabın her biri hizmetin içindeydiler. Bu mutlu günün sevinç ve huzuru, her birinin mütebessim yüzlerinden okunuyordu. Dilerseniz, Hazret-i Ebû Bekirin seçip, Bilâl-i Habeşî ile Selmân-ı Farisînin yardım ederek getirdikleri çeyiz eşyasına bir göz atalım.

Bunlar nelerdi?
1- Üzerinde namaz kılınacak güzel bir seccade.
2- Üç adet üzerine oturulacak minder.
3- İçi hurma kabuğu lifleriyle doldurulmuş yastık.
4- Buğday öğütecek el değirmeni ile, su tulumu, su testisi, su bardağı,
5- Değirmende öğütülmüş buğdayın kepeğini ayırmaya yarayacak, yeni geliştirilmiş bir elek...
6- Elle örülmüş bir battaniye, havlu, üzeri yünlü deri, pösteki.
7- Sedir, yani divan.
8- Kadife yorgan...
9- Geliştirilmiş deriden mamul, yere serilecek sofra

Fâtıma validemizin bu cihaz eşyası, Hazret-i Alinin evine indirilip içeri alınırken, durumu seyreden Allahın Resûlü, bunu onların çok göreceklerini, fazla bulacaklarını düşünmüş, ellerini kaldırıp, pırıl pırıl gözyaşı dökerek şöyle dua etmişti:
*Yâ Rab! Senin sevmediğin israftan çekinen bu insanlara, bu eşyayı hayırlı eyle!*
İşte cennet hanımlarının seyyidesi olduğu hadislerle sabit olan Fâtıma validemizin cihazı bu idi. O, bunlarla mutlu oldu. Bu eşyalarla ömrünü tamamladı. Bunlarla huzur bulup rahat etti.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt