Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Peygamber Sünnetini ve Edeblerini Korumak...! (1 Kullanıcı)

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
“... Bu sebeple peygamber size ne verirse ve ne getirirse onu alın ve sizi neden sakındırırsa ondan da elinizi çekin.” (59 Haşr 7)
“Ve o peygamber kendi arzu ve hevesine göre de konuşmamaktadır. Onun size aktardığı sözler kendisine indirilen ilahi haberden başkası değildir. “ (53 Necm 3-4)
“Ey peygamber de ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah’ta sizi sevsin günahlarınızı bağışlasın.” (3 Al-i İmran 31)
“Gerçek şu ki Allah’ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah’ın peygamberinde sizler için güzel örnekler vardır.” (33 Ahzap 21)
“Hayır, hayır, Rabbine andolsun ki onlar anlaşmazlığa düştükleri her konuda sen peygamberi hakem yapmadıkça ve sonra senin kararına kalplerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle tabi olmadıkça gerçekten inanmış olmazlar.” (4 Nisa 65)
“... Herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz onu Allah’a ve peygambere götürün...” (4 Nisa 59)
“Kim o peygambere itaat ederse Allah’a itaat etmiş demektir.” (4 Nisa 80)
“... Ey peygamber şüphesiz ki sen insanları Allah’ın dosdoğru yoluna ulaştıracaksın.” (42 Şura 52)
“... O peygamberin buyruğuna karşı gelmek isteyenler başlarına bu dünyada bir belanın, bir güçlüğün ya da öte dünyada can yakıcı biz azabın gelmesinden korkup sakınsınlar.” (24 Nur 63)
“Evlerinizde okunmakta olan Kur’an ayetlerini ve elçisinin sünnetini devamlı hatırlayın, gündeminizden eksik etmeyin. “ (33 Ahzab 34)
Ebu Hüreyre (Allah Ondan razı olsun)’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “Ben size herhangi bir şeyi emredip yasaklamadığım sürece beni kendi halime bırakınız. Sizden önceki ümmetleri çok soru sormaları ve peygamberlerine karşı münakaşa etmeleri helak etmiştir. Size herhangi bir şeyi yasakladığım zaman ondan kesinlikle kaçınınız, bir şeyi emrettiğimde de onu gücünüz yettiğince yerine getiriniz.” (Buhari,İtisam 2, Müslim Hac 412)
Ebu Necih İrbâz İbn-i Sariye (Allah Ondan razı olsun) şöyle demiştir: Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) gözleri yaşartan, kalpleri ürperten çok tesirli bir konuşma yaptı.
-Ey Allah’ın Rasulü! Bu nasihat sanki ayrılmak üzere olan birinin öğüdüne benziyor, bizlere tavsiyede bulununuz, dedik. Bunun üzerine:
-Allahtan korkmanızı, başınıza Habeşli simsiyah bir köle bile olsa onu dinleyip itaat etmenizi tavsiye ederim. Benden sonra içinizde hayatta kalanlar pek çok ihtilaflar göreceklerdir. O zaman sizin yapacağınız benim sünnetim ve doğru yolda olan Hulefa-i Raşidin’in sünnetine sarılmaktır. Bu sünnetlere sımsıkı sarılınız. Sonradan ortaya çıkarılmış bidatlerden şiddetle sakınınız. Çünkü her bidat bir sapıklıktır. (Ebu Davud, Sünnet 5, tirmizi İlim 16)
Ebu Hüreyre (Allah Ondan razı olsun)’den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) ”Yüz çevirenler dışında ümmetimin hepsi cennete girerler”, buyurdu. Bunun üzerine, Ey Allah’ın elçisi cennete girmeyi kim istemez ki? Denildi. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem)’de : “Bana itaat edenler cennete girer, bana karşı gelenler de cenneti istememiş demektir”, buyurdu.(Buhari,İ’tisam 2)
Ebu Müslim veya Ebu İyas Seleme İbn-i Amr İbn-i Ekva (Allah Ondan razı olsun)’ın naklettiğine göre bir adam Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)’in yanında sol eliyle yemek yedi. Peygamber (sallallahu aleyhi vesellem) efendimiz adama: “Sağ elinle ye”, buyurdu. Adamın yapamıyorum demesi üzerine peygamberimiz: “Yapamaz ol” diye beddua etti. Çünkü adamın Rasulullah’ı dinlememesi kibrinden dolayı idi. Bu beddua üzerine elini ağzına götüremez oldu. (Müslim Eşribe 107)
Ebu Abdullah Numan İbn-i Beşir (Allah Onlardan razı olsun)’den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: Ya saflarınızı düzeltirsiniz ya da Allâhu Teâlâ'nýn yüzlerinizi ayrıý ayrıý taraflara (Allah aranıza düşmanlık buğuz ve kalplerinize ihtilaf koyar ve birbirinizden yüz çevirirsiniz) çevireceğini muhakkak bilesiniz." Müslimin bir rivayettinde ise : peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem) saflarımızı düzeltmede çok itina gösteriyordu ki bizde saflarımızı düzeltmeyi bilmeye önem gösterelim. Bir gün namaz kılmak için geldi kamet yapmak özereyken, safta bir adamın göğsü dışarıda olduğunu görünce, şöyle buyurdu: Ey Allahın kulları; Ya saflarınızı düzeltirsiniz ya da Allâhu Teâlâ'nýn yüzlerinizi ayrıý ayrıý taraflara (Allah aranıza düşmanlık buğuz ve kalplerinize ihtilaf koyar ve birbirinizden yüz çevirirsiniz) çevireceğini muhakkak bilesiniz." (Buhari Ezan 71,Müslim Salat 127)
Ebu Musa (Allah Ondan razı olsun) şöyle demiştir: Medine’de bir ev geceleyin ev halkı ile birlikte yanmıştı. Durum peygamber (sallallahu aleyhi vesellem)’e anlatılınca:
-Ateş sizin düşmanınızdır. Uyuyacağınızda onu söndürünüz, buyurdular. (Buhari, İstisan 49, Müslim Eşribe 101)
Yine Ebu Musa el-Eş’ari (Allah Ondan razı olsun)’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu:
“Allah’ın benimle gönderdiği hidayet ve ilim yeryüzüne yağan bol yağmura benzer. Yağmurun yağdığı yerin bir bölümü verimli bir topraktır. Yağmur suyunu emer, bol çayır ve ot bitirir. Bir kısmı da suyu emmeyen katı bir yer olup suyu biriktirir ve muhafaza eder de Allah, o su ile insanları faydalandırır. İnsanlar ve hayvanlar o sudan içerler ve ondan ekip biçerler.
Yine o yağmur öyle bir yere yağar ki orası düz ve kaypaktır, ne su tutar ne de ot bitirir. İşte bu üç türlü toprak Allah’ın gönderdiği hak din hakkında anlayışlı olan ve Allah’ın benimle gönderdiği hidayet ve ilim kendisine fayda veren onu hem öğrenen hem de öğreten kimse ile buna başını kaldırıp kulak asmayan ve Allah’ın benimle gönderdiği hidayeti kabul etmeyen kimsenin benzeridir. (Buhari, ilim 20, Müslim, Fezail 15)
Cabir (Allah Ondan razı olsun)’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdu: “Benim ve sizin durumunuz; ateş yakıp ta ateşine kelebekler ve çekirgeler düşmeye başlayınca onlara engel olmaya çalışan adamın durumuna benzer. Ben sizi ateşten korumak için eteklerinizden tutuyorum, siz ise elimden kurtulup ateşe girmeye çalışıyorsunuz.” (Müslim, Fezail 19)
Cabir (Allah Ondan razı olsun)’dan rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) parmakları yalamayı ve yemek kaplarını tertemiz yaparak silmeyi emretti ve: “Sizler gerçekten bereketin, yemeğin hangi parçasında olduğunu bilemezsiniz”, buyurdu. (Müslim, Eşribe 133)
* Müslim’in değişik bir rivayeti şöyledir: “Sizden birinizin lokması yere düştüğünde hemen onu alsın ve üzerine yapışanları silip temizledikten sonra o gıdayı şeytana bırakmasın, parmaklarını yalamadıkça elini mendile silmesin veya yıkamasın çünkü yemeğin bereketinin hangi parçasında olduğunu bilemez.” (Müslim, Eşribe 135)
* Yine Müslim’den başka bir rivayet de şöyledir: “Şüphesiz şeytan sizin her birinizin her işinde hazır olur. Hatta yemeği esnasında bile yanında bulunur. Sizin birinizin lokması yere düşerse onun üzerine yapışanları temizleyip yesin, lokmasını şeytana bırakmasın.” (Müslim, Eşribe 134)
İbn-i Abbas (Allah Onlardan razı olsun) şöyle demiştir: Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) efendimiz vaaz etmek üzere doğrulup aramızda ayağa kalktı ve şöyle buyurdu: “Ey insanlar! Sizler yalınayak, çırılçıplak ve sünnetsiz olarak Allah’ın huzuruna toplanacaksınız. (İlk defa yoktan varettiğimiz gibi yeniden yaratacağız. Bu bizim vadimizdir. Biz gerçekten bunu yapmaya muktediriz.) (21 Enbiya 104) Dikkat edin kıyamet günü ilk giydirilecek olan İbrahim (aleyhi sselam)’dır. Dikkat edin ümmetimden bir takım kimseler getirilip sol tarafa cehennem tarafına doğru yöneltilirler. Ben ey Rabbim, bunlar benim ashabımdır, derim. Bunun üzerine: Sen bunların senden sonra ne bidatler ortaya çıkarıp kötülükler yaptıklarını bilmezsin, denir. Bunun üzerine ben Salih kul İsa (aleyhi sselam)’ın dediği gibi derim: Ben onlara söylememi emrettiğin şeyden başkasını söylemedim. Benim ve sizin Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin, dedim ve onların arasında yaşadığım sürece onların üzerinde kontrolcu idim. Beni aralarından tutup aldığında üzerlerinde denetleyici sadece sen kaldın. Sen zaten her şeye yeterince şahitsin. Eğer onları azaba çarptırırsan onlar senin kullarındır (dilediğini yaparsın)ve eğer onları bağışlarsan doğrusu sen, çok güçlü ve üstün olansın ve yaptığın her şeyi yerli yerince yapansın. (5 Maide 117-118)
Bunun üzerine bana şöyle denilir: Gerçekten sen onlardan ayrıldığın andan itibaren onlar tabanları üzere geri dönerek İslamdan çıkıp dinsizliğe yapıştılar.” (Buhari, Enbiya 8, Müslim, Cennet 58)
Ebu Said Abdullah İbn-i Muğaffel (Allah Ondan razı olsun) şöyle demiştir: Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) sapanla taş atmayı yasakladı ve: “Sapan taşı avı öldürmez, düşmanı yaralamaz fakat göz çıkarır ve diş kırar.” (Buhari Edeb 126, Müslim, Sayd 54)
* Müslimin bir başka rivayeti şöyledir: İbn-i Muğaffelin yakınlarından biri sapanla taş atmıştı. İbn-i Muğaffel o kimseyi sapanla taş atmaktan yasakladı ve kendisine şunları söyledi: Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem) sapanla taş atmayı yasakladı ve “Bununla av avlanılmaz” buyurdu. Bu adam bu işi tekrarlayınca İbn-i Muğaffel şöyle söyledi: Ben sana Allah Rasülü (sallallahu aleyhi vesellem)’in bunu yasakladığını haber veriyorum, sen ise aynı şeye devam ediyorsun. Eğer bunu yapmakta devam edersen seninle asla konuşmayacağım. (Müslim Sayd 56)
Âbis İbn-i Rabia (Allah Ondan razı olsun) şöyle demiştir: Ben Ömer İbn-i Hattab’ın Hacer’ül Esved’i öptüğünü gördüm. O esnada diyordu ki: “Bilirim ki sen bir taşsın ne fayda verirsin ne de zarar. Eğer Rasulullah (sallallahu aleyhi vesellem)’ın seni öptüğünü görmeseydim ben de öpmezdim. (Buhari Hac 50, Müslim Hac 251)

Rahman ve rahîm olan Allah'ın adıyla
Kullarına yaptığı uyarılardan ve ibadet yolunda müttakilere lütfettiği özel yardımından dolayı yüce Allah'a sonsuz hamdolsun.
Allah'ın salâtı (rahmeti) nurlu dinin sahibi Hz. Muhammed'e (s.a.v) olsun.
Onun âlinden, ashabından, onların yoluna güzelce uyanlardan ve ümmetin her çağda yolunu aydınlatan âlimlerden Allah razı olsun.
Mevlânın bizi bu bilgilerden faydalandırması duasıyla...

Muhtemel hatalarımız kasıttan değil, kulluk vasfımızdandır. ALLAH için bizi uyaran, hatalarımızı gösteren ve bizlere hayır dua desteği veren kardeşlerimizden ALLAH razı olsun.Bu çalışmamızda müslümanlara faydalı olmuş isek bu fayda ALLAH’ın yardımı sebebiyledir. Tüm hata, kusur ve yanlışlar bize, doğrular ise ALLAH ve Rasûlullah (s.a.v.)’e aittir.Çalışma, gayret ve samimiyet bizden, faydasını bol kılıp hidayet vermesi ALLAH’tandir.
Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!.​
 

_ZÜMRA_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Eki 2007
Mesajlar
9,962
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
45
aleyküm selam ve rahmetullah ve berekatühü kardeşim.
Allah razı olsun. hayırlı cumalar.
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
502
Puanları
83
Yaş
43
ve aleyküm selam ve rahmetüllahi ve berekatüh...
Allah celle celalüh sizden razı olsun güzel paylaşımdan nasiplendik..
inşallah bilinçlenip uygulayanlardan oluruz..
cuamnız mübarek olsun
selam ve dua ile
 

yarensin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Eyl 2008
Mesajlar
978
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
ve aleyküm selam
ALLAH razı olsun konularınızı okumaya doyamıyorum ..
harika şeyler yazıyorsunuz ah bir uygulayabilsem şöyle tam anlamı ile...
dua istirham ediyorum nolur
ALLAH RAZI OLSUN..​
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
46
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
ALLAH’ın benimle gönderdiği hidayet ve ilim yeryüzüne yağan bol yağmura benzer. Yağmurun yağdığı yerin bir bölümü verimli bir topraktır. Yağmur suyunu emer, bol çayır ve ot bitirir. Bir kısmı da suyu emmeyen katı bir yer olup suyu biriktirir ve muhafaza eder de ALLAH, o su ile insanları faydalandırır. İnsanlar ve hayvanlar o sudan içerler ve ondan ekip biçerler.
Yine o yağmur öyle bir yere yağar ki orası düz ve kaypaktır, ne su tutar ne de ot bitirir. İşte bu üç türlü toprak ALLAH’ın gönderdiği hak din hakkında anlayışlı olan ve ALLAH’ın benimle gönderdiği hidayet ve ilim kendisine fayda veren onu hem öğrenen hem de öğreten kimse ile buna başını kaldırıp kulak asmayan ve ALLAH’ın benimle gönderdiği hidayeti kabul etmeyen kimsenin benzeridir. (Buhari, ilim 20, Müslim, Fezail 15)



ALLAH CC razı olsun ..
selam ve dua ile. .
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt