Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Peygamber Efendimizin (S.A.V)'in Hazineleri (1 Kullanıcı)

SoLDeRmaN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Tem 2007
Mesajlar
25
Tepki puanı
0
Puanları
0
Peygamber Efendimizin (S.A.V)'in Hazineleri

Selamun Aleykum

BİRİNCİ HAZİNE:
Ubâde b. Sâmit'ten (ra) rivâyet olunduğuna göre, o "Rasûlullah (sav)'i şöyle buyururken işittim, demiştir:
'Her kim, mü'min erkekler ve mü'min kadınlar için istiğfarda bulunursa (Allah'tan bağışlanmalarını dilerse), Allah da her mü'min erkek ve her mü'min kadın sayısınca ona bir sevap yazar." (Sahîhu'l-Câmi')

İKİNCİ HAZİNE:
Abdullah b. Mesud'dan (ra) rivâyet olunduğuna göre, Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Her kim, Allah'ın kitabı Kur'an'dan bir harf okursa, kendisine bir sevap verilir.Her sevap da on katı iledir. Ben, 'Elif, Lâm, Mîm' bir harftir, demiyorum. Fakat 'Elif' bir harf, 'Lâm' bir harf ve 'Mîm' bir harftir." (Sahîhu'l-Câmi')

ÜÇÜNCÜ HAZİNE:
Ebû Hureyre'den (ra) rivâyet olunduğuna göre, Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Söylemesi dile kolay gelen, buna karşılık (kıyâmet günü) terâzinin sevâp kefesinde ağır basan ve Rahmân (olan Allah)’a çok sevimli gelen iki söz vardır ki, (bu) 'Subhânallâhi ve bihamdihi' (Allahım! Sana hamd ederek, seni bütün noksanlıklardan tenzîh ederim) sözüdür." (Buhârî ve Müslim)

DÖRDÜNCÜ HAZİNE:
Ebû Hureyre'den (ra) rivâyet olunduğuna göre, Peygamber (sav) şöyle
buyurmuştur:
"Allah-azze ve celle- sözlerden (hoşuna giden) dört tanesini seçmiştir.(Bu sözler): 'Subhânallah' (Allahım! Sana hamd ederek, seni bütün noksanlıklardan tenzîh ederim), 'Elhamdulillah' (Hamd, yalnızca Allah'a mahsustur), 'Lâ ilâhe illallah' (Allah'tan başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur), 'Allahu Ekber' (Allah, en büyüktür). Her kim, 'Subhânallah' derse, bu sözle ona yirmi sevap verilir ve ondan yirmi (küçük) günah silinir.Her kim, 'Allahu Ekber'derse, aynı şekilde bu sözle ona yirmi sevap verilir ve ondan yirmi (küçük) günah silinir.Her kim, 'Lâ ilâhe illallah' derse, bu sözle aynı şekilde ona aynı yirmi sevap verilir ve ondan yirmi (küçük) günah silinir.Her kim de (zorlama olmadan) kendi irâdesiyle, 'Elhamdulillahi Rabbil-Âlemîn' (Hamd, Âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur) derse, bu sözle ona otuz sevap verilir ve ondan otuz (küçük) günah silinir." (Sahîhu'l-Câmi')

BEŞİNCİ HAZİNE:
Ebû Mâlik el-Eş'arî'den (ra) rivâyet olunduğuna göre, Rasûlullah (sav) şöyle
buyurmuştur:
"Abdest, îmânın yarısıdır. 'Elhamdulillah' (ecri büyük olduğu için kıyâmet günü amellerinin tartıldığı) terâziyi doldurur. 'Subhanallah' ve 'Elhamdulillah', (sahip olduğu büyük ecirden dolayı, cisim olarak takdir edilmiş olsaydı) göklerle yer arasındaki mesafeyi doldururdu.Namaz nûrdur (ondan aydınlanıldığı gibi, sahibini günahlardan, çirkinliklerden, kötülüklerden alıkor ve onu doğruya iletir).
Sadaka, burhandır (delildir). Sabır, ışıktır. Kur'an, (okur ve gereği gibi hareket edip ondan faydalanırsan) senin lehine şâhitlik eder, yoksa senin aleyhine şâhitlik eder. Her insan kendisi için çabalar durur. Kimisi Allah Teâlâ'ya
itaat için nefsini satarak onu azaptan kurtarır.Kimisi de şeytan ve hevâsına uyarak nefsini helâk eder." (Müslim)

ALTINCI HAZİNE:
Ebû Umâme'den (ra) rivâyet olunduğuna göre, o şöyle der:
"Peygamber (sav) dudaklarımı hareket ettirirken görünce bana:'Ey Ebû Umâme! Dudaklarını ne ile hareket ettiriyorsun? dedi. Ben: Allah'ı zikrediyorum
(anıyorum) 'Ey Allah'ın elçisi! dedim.Bunun üzerine: 'Sana, gece ve gündüz yaptığın zikirden daha fazla ve daha fazîletli olanını haber vereyim mi? diye sordu.Ben de: 'Evet, ey Allah'ın elçisi! dedim.Bana: 'Yarattıkları sayısınca Subhânallah(Allahım! Sana hamd ederek, seni bütün noksanlıklardan tenzîh ederim), yarattıkları dolusunca Subhânallah, yerde ve göktekiler sayısınca Subhânallah, yerde ve göktekiler dolusunca Subhânallah, Kitab'ının
saydıkları sayısınca Subhânallah, Kitab'ının saydıkları dolusunca Subhânallah, her şey sayısınca Subhânallah, her şey dolusunca Subhânallah, yarattıkları sayısınca Elhamdulillah, yarattıkları dolusunca Elhamdulillah, yerde ve göktekiler sayısınca Elhamdulillah,Kitab'ının saydıkları sayısınca Elhamdulillah, her şey sayısınca Elhamdulillah, her şey dolusunca 'Elhamdulillah' dersin, buyurdu. (Sahîhu't-Terğîb vet-Terhîb)

YEDİNCİ HAZİNE:
Ebû Musa el-Eş'arî'den (ra) rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir:
"Rasûlullah (sav) bana:'Sana, cennet hazinelerinden olan bir sözü veya cennet hazinelerinden olan bir hazineyi göstereyim mi? diye buyurdu. Ben de:
'Evet, dedim'.Buyurdu ki: 'Lâ havle velâ kuvvete illâ billah' (Güç ve kuvvet, ancak Allah'tandır)." (Müslim)

SEKİZİNCİ HAZİNE:
Mü'minlerin annesi Cüveyriye'den (raha) rivâyet olunduğuna göre, Peygamber (sav) sabah namazını kılınca sabah erkenden, Cüveyriye namaz kıldığı yerde olduğu halde onun yanından ayrıldı. Sonra kuşluk vakti döndüğünde onu aynı yerde otururken görünce ona: 'Sen, hâlâ seni bıraktığım hal üzere misin? diye
sordu. (Cüveyriye): 'Evet, dedim'. Peygamber (sav) buyurdu ki:'Hiç şüphe yok ki senin yanından ayrıldıktan sonra dört sözü üçer defa söyledim. Şayet bu sözler, (sevap olarak) senin şu ana kadar söylediğin sözlerle tartılmış olsaydı, bu dört söz senin söylediğin sözlere daha ağır gelirdi.(Bu sözler): 'Subhânallahi ve bihamdihi, adede halkıhi ve ridâ nefsihi ve zinete arşihi ve midâde kelimâtihi. (Allahım! Sana hamd ederek, bütün yarattıklarının sayısınca, nefsin râzı oluncaya kadar, arşının ağırlığı ve
sözlerinin fazlalığı miktarınca seni bütün noksanlıklardan tenzîh ederim)." (Müslim)

DOKUZUNCU HAZİNE:
Ebû Tâlib'in kızı Ümmü Hâni'den (ra) rivâyet olunduğuna göre, o şöyle demiştir:'Rasûlullah (sav) birgün yanıma uğradı. Ona dedim ki: 'Ey Allah'ın elçisi!Artık yaşlandım, güç ve takatten düştüm' (veya buna benzer şey söyledi). (Ümmü Hâni): 'Oturduğum halde yapabileceğim bir ameli yapmamı bana emret' dedim. Buyurdu ki: 'Yüz defa 'Subhânallah' de.Zirâ böyle demen, senin için (sevap olarak) İsmâil-aleyhisselâm-'ın evlâdından yüz tane köleyi hürriyetine kavuşturmana denktir.Yüz defa 'Elhamdulillah' de.Zirâ böyle demen, senin için sırtına eyer, ağzına da gem vurulmuş yüz tane atı, (sevap
olarak) Allah yolunda (cihadda) kullanmana denktir. Yüz defa 'Allahu Ekber' de.Zirâ böyle demen, senin için haremde kurban edilmek üzere takdim olunan ve Allah tarafından kabul olunan yüz tane deveyi, (sevap olarak) kurban etmene denktir. Yüz defa 'Lâ ilâhe illallah' de. İbn-i Halef der ki:
"Zannedersem Rasûlullah (sav) şöyle demiştir: '(Sevap olarak) gök ile yer arasındaki mesafeyi doldurur.Senin yaptığın amelin benzerini yapan dışında,
o gün hiç kimsenin ameli Allah'a arz edilmeyecektir. (İmam Ahmed)

ONUNCU HAZİNE:
Ebû Hureyre'den (ra) rivâyet olunduğuna göre, Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: "Her kim, günde yüz defa 'Subhânallahi ve bihamdihi' (Allahım! Sana hamd ederek, seni bütün noksanlıklardan tenzîh ederim) derse,deniz köpüğü kadar bile (çok) olsa, onun günahları bağışlanır." (Müslim)


ONBİRİNCİ HAZİNE:
Ebû Eyyûb el-Ensârî'den (ra) rivâyet olunduğuna göre, Rasûlullah (sav) şöyle
buyurmuştur: "Her kim, on defa 'Lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ şerîke leh. Lehu'l-mulku ve lehu'l-hamdu ve huve alâ kulli şey'in kadîr' (Allah'tan başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur.O, birdir ve O'nun hiçbir ortağı yoktur. Mülk,
O'nundur.Hamd da O'na âittir.Onun her şeye gücü yeter) derse,İsmâil-aleyhisselâm-'ın evlâdından on insanı hürriyetine kavuşturmuş gibi sevap alır." (Müslim)


ONİKİNCİ HAZİNE:
Ebû Hureyre'den (ra) rivâyet olunduğuna göre, Rasûlullah (sav) şöyle
buyurmuştur: "Her kim, günde yüz defa 'Lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ şerîke leh. Lehu'l-mulku velehu'l-hamdu ve huve alâ kulli şey'in kadîr' derse, on tane köleyi hürriyetine kavuşturmuş gibi sevap alır.Ona yüz sevap yazılır ve ondan yüz (küçük) günah silinir. O gün akşamlayıncaya kadar, bu duâ onun için şeytanın şerrinden barınacağı bir sığınak olur.Bu amelden daha fazla yapanın dışında, hiç kimse, bu amelden daha fazîletlisini getirmemiştir." (Müslim)

ONÜÇÜNCÜ HAZİNE:
Mus'ab b. Sa'd (ra) babasından rivâyet ettiğine o şöyle demiştir:
'Babam bana şunu anlattı:Rasûlullah (sav)'in yanındaydık. Bize: "Sizden birinizin, her gün bin sevap kazanmaya gücü yetmez mi? diye buyurdu. Onun
mecliste oturanlardan birisi: 'Bizden birisi nasıl bin sevap kazanır? diye sordu.Rasûlullah (sav) buyurdu ki: 'Yüz defa 'Subhânallah' derse, ona bin sevap yazılır veya ondan bin (küçük) günah silinir." (Müslim)

ONDÖRDÜNCÜ HAZİNE:
Câbir'den (ra) rivâyet olunduğuna göre, Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Her kim, 'Subhânallahil-Azîm ve bihamdihi' (Yüce
Allahım! Sana hamd ederek, seni bütün noksanlıklardan
tenzîh ederim) derse, (her defasında) cennette onun için
bir hurma ağacı dikilir." (Sahîhu'l-Câmi)


ONBEŞİNCİ HAZİNE:
Abdullah b. Mesud'dan (ra) rivâyet olunduğuna göre, Rasûlullah (sav) şöyle
buyurmuştur:
"Ben, gece (Mi'raç gecesinde, Mescid-i Haram'dan Beytu'l-Makdis'e, oradan da semâya) gece yolculuğuna çıkarıldığımda (yedinci semâda, sırtını Beytu'l-Ma'mur'a dayamış bir halde) İbrahim-aleyhisselâm- ile karşılaştım.Bana şöyle dedi:Ey Muhammed!Benden ümmetine selâm söyle ve onlara haber ver ki cennetin toprağı hoştur (zirâ toprağı misk ve safran'dır) ve suyu tatlıdır. Cennette, dümdüz, ağaçsız araziler vardır.O arazilerin bitkileri ise, 'Subhânallah, 'Elhamdulillah', 'Lâ ilâhe illallah' ve 'Allahu Ekber'dir.' (Sahîhu'l-Câmi)

ONALTINCI HAZİNE:
Enes b. Mâlik'ten (ra) rivâyet olunduğuna göre, Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Her kim, bana bir defa salat getirirse, Allah Teâlâ da ona on defa salat getirir.(Allah Teâlâ) ondan on tane (küçük) günahı bağışlar.Onun (cennetteki) makamını on derece yükseltir." (Nesei)

ONYEDİNCİ HAZİNE:
Şeddâd b. Evs'den (ra) rivâyet olunduğuna göre, Peygamber (sav) şöyle
buyurmuştur:
"Bağışlanma dilenmenin efendisi (en fazîletlisi ve en fazla sevap olanı) şöyle demendir: Allahım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilah yoktur.Senin kulun olduğum halde beni sen yarattın.Gücüm yettiği kadarıyla sana verdiğim söz (îmân ve ihlas) va'd üzereyim.Yaptıklarımın kötülüklerinden sanasığınırım. Senin benim üzerimdeki nimetini kabul ediyor ve günahlarımı itiraf ediyorum.Beni bağışla. Zirâ senden başka günahları bağışlayan yoktur." Peygamber (sav) şöyle buyurdu ki:
"Her kim, kalbinden inanarak ve sevabını tasdik ederek bu duâyı gündüzleyin söyler ve o gün akşama kavuşamadan önce ölürse, o cennet ehlindendir.Her kim de, kalbinden inanarak ve sevabını tasdik ederek bu duâyı geceleyin söyler ve o gece sabaha kavuşamadan önce ölürse, o cennet ehlindendir." (Buhari)


ONSEKİZİNCİ HAZİNE:
Enes b. Mâlik'ten (ra) rivâyet olunduğuna göre, Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
"Her kim, sabah namazını (mescitte) cemaatle kılar, sonra güneş doğuncaya kadar (mescitte) oturur, (güneş doğduktan ve bir mızrak boyu yükseldikten) sonra da kalkıp iki rekât (nâfile) namaz kılarsa, (bu iki rekât nâfile namazdan dolayı) ona bir hac ve umre sevabı verilir. (Enes b. Mâlik (ra)) şöyle dedi: Rasûlullah (sav) buyurdu ki: "Bir tam hac ve umre sevabı verilir.Bir tam hac ve umre sevabı verilir.Bir tam hac ve umre sevabı verilir." (Sahîhu'l-Câmi)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt