haydar-kerrar
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 6 Ağu 2009
- Mesajlar
- 98
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 48
Peygamber Efendimizin (s.a.v) Hakemliğini ve Verdiği Hükümlerin Kabulünü Öngören Ayetler;
“Hayır, Rabbın hakkı için onlar, aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da senin verdiğin hükme karşı içlerinde bir burukluk duymadan tam anlamıyla teslim olmadıkça iman etmiş olamazlar.”[1]
“Allah ve Rasulü bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir kadın ve erkeğe, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Rasulüne karşı gelirse apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.”[2]
“Aralarında hükmetmesi için Allah’a ve Rasulüne çağrıldıkları zaman inananların sözü ancak; “iştik ve itaat ettik” demeleridir. Ve işte kurtuluşa erenler de onlardır.”[3]
“Herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz – eğer gerçekten Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsanız – onu Allah’a ve Rasulüne götürün. İşte bu, daha iyi ve sonuç bakımından daha güzeldir.”[4]
Hükmü Allah’a götürmek; Kur’an’a başvurmak, Rasulüne götürmek ise; Sünnet’e başvurmak demektir.
İmran Bin Husayn radıyallahu anh’ın bulunduğu bir meclisde adamın biri; “Kur’an’da olandan başkasından bahsetmeyin” deyince İmran radıyallahu anh; “Sen akılsız bir adamsın! Öğle namazının dört rekat olduğunu, onda kıraatin açıktan olamayacağını, Allah’ın Kitab’ında gördün mü?” sonra zekat ve benzeri hükümleri sıraladı ve şöyle ilave etti; “Bütün bunları Allah’ın Kitab’ında açıklanmış olarak buluyor musun? Kitabullah bunları mübhem bırakmış, sünnet te açıklamıştır.”[5]
Ebu Bekr radıyallahu anh’ın rivayet ettiği merfu hadisi şerifte buyruluyor ki; “Benim adıma bilerek yalan uyduran veya emrettiğim bir hususu reddeden kimse cehennemde kalacağı yere hazırlansın!”[6]
________________________________________
[1] Nisa, 65
[2] Ahzab, 36
[3] Nur, 51
[4] Nisa, 59
[5] İbni Abdilberr Cami(2/234) Şatıbi Muvafakat(4/19) Hakim(1/109) Hatib elFakih(1/77) elKifaye(s.38)
[6] Mervezi Müsnedi EbuBekr(69) İbni Adiy Kamil(1/21) Camius Sağir(8993) Feyzul Kadir(6/214) Mecmauz Zevaid(1/142) MecmaulBahreyn(1/26) Kenz(10/234)
“Hayır, Rabbın hakkı için onlar, aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da senin verdiğin hükme karşı içlerinde bir burukluk duymadan tam anlamıyla teslim olmadıkça iman etmiş olamazlar.”[1]
“Allah ve Rasulü bir işte hüküm verdiği zaman, artık inanmış bir kadın ve erkeğe, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah’a ve Rasulüne karşı gelirse apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.”[2]
“Aralarında hükmetmesi için Allah’a ve Rasulüne çağrıldıkları zaman inananların sözü ancak; “iştik ve itaat ettik” demeleridir. Ve işte kurtuluşa erenler de onlardır.”[3]
“Herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz – eğer gerçekten Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsanız – onu Allah’a ve Rasulüne götürün. İşte bu, daha iyi ve sonuç bakımından daha güzeldir.”[4]
Hükmü Allah’a götürmek; Kur’an’a başvurmak, Rasulüne götürmek ise; Sünnet’e başvurmak demektir.
İmran Bin Husayn radıyallahu anh’ın bulunduğu bir meclisde adamın biri; “Kur’an’da olandan başkasından bahsetmeyin” deyince İmran radıyallahu anh; “Sen akılsız bir adamsın! Öğle namazının dört rekat olduğunu, onda kıraatin açıktan olamayacağını, Allah’ın Kitab’ında gördün mü?” sonra zekat ve benzeri hükümleri sıraladı ve şöyle ilave etti; “Bütün bunları Allah’ın Kitab’ında açıklanmış olarak buluyor musun? Kitabullah bunları mübhem bırakmış, sünnet te açıklamıştır.”[5]
Ebu Bekr radıyallahu anh’ın rivayet ettiği merfu hadisi şerifte buyruluyor ki; “Benim adıma bilerek yalan uyduran veya emrettiğim bir hususu reddeden kimse cehennemde kalacağı yere hazırlansın!”[6]
________________________________________
[1] Nisa, 65
[2] Ahzab, 36
[3] Nur, 51
[4] Nisa, 59
[5] İbni Abdilberr Cami(2/234) Şatıbi Muvafakat(4/19) Hakim(1/109) Hatib elFakih(1/77) elKifaye(s.38)
[6] Mervezi Müsnedi EbuBekr(69) İbni Adiy Kamil(1/21) Camius Sağir(8993) Feyzul Kadir(6/214) Mecmauz Zevaid(1/142) MecmaulBahreyn(1/26) Kenz(10/234)